Türk Halk Bilimi Bölümü Bildiri / Sunu / Poster Koleksiyonu
Bu koleksiyon için kalıcı URI
Güncel Gönderiler
Öğe Karşı-Masal Fraksiyonu ve Türkiye'deki Yansımaları(2021) Tunç, EmrahMevcut değer ve ideolojilerin bireylere -özellikle de çocuklara- öğretilmesi ve benimsetilmesinde, masalların önemli bir enstrüman olarak kullanıldıkları görülmektedir. Bu anlamda sözlü gelenek içerisinde toplumsal rol ve beklentileri yetişkin dinleyicilerine “doğal” bağlamında sunan masalların; özellikle İtalya’da Straparola, Fransa’da Perrault yahut Danimarka’da Andersen gibi klasik yazarlarla birlikte; artık pedagojik açıdan yetişkinlerden tamamıyla ayrıştırılmış olan çocuklara yöneldikleri ve doğrudan sosyalizasyon aracı olarak kullanılıp burjuva toplumunun değer ve normlarıyla süslendikleri anlaşılır. Dahası, örneğin Nazi Almanya’sında üretilen masalların, açık bir biçimde faşist propagandaya hizmet edecek şekilde tasarlandıkları ve çocukların toplumsal açıdan “doğru” olarak kabul edilen değerleri öğrenmesinde işlevsel bir araç olarak kullanıldıkları görülmektedir. Hâl böyleyken gerek sözlü gelenek ve gerekse yazılı edebiyat içerisindeki masalların, çocuklara ilettikleri mesajlar ve benimsetmeye çalıştıkları ideolojiler açısından çeşitli zamanlarda pek çok ya-zar/araştırmacı tarafından sorgulandığı ve mercek altına alındığı anlaşılır. Böylelikle, örneğin toplumsal cinsiyet rolleri açısından eşitsiz bir dünyayı tasvir eden ve kadını pasif kılarak erkeği birincil bir konuma taşıyan masalların doğru ve eşitlikçi bir dünyayı tasvir etmediklerini düşünen bazı yazarlar; masal metinlerini içerdikleri mesajlar açısından ters yüz etmeye başlar. Georg MacDonald, Oscar Wilde veya L. Frank Baum gibi isimlerle giderek görünür olmaya başlayan bu ters yüz işleminin, özellikle 20. asrın ortalarından sonra postmodernizmle birlikte, gerek feminist oluşumlar ve gerekse “öteki” olarak kodlanan diğer hareketlerin öncülüğünde (örneğin vejetaryenler, anti-kapitalistler vs.) hemen her ülkede görülmeye başlandığı anlaşılmaktadır. Bu kapsamda bu çalışmada, “karşı-masal” olarak adlandırılan ve “standart” masalları ters yüz eden bu fraksiyonun Türkiye’deki izleri aranmış ve çoğunlukla çeviriler aracılığıyla ülkemize giren bu yeni oluşum; ayırt edici özellikleriyle birlikte ele alınmaya çalışılmıştır.