Show simple item record

dc.contributor.advisorDelice, Hacı İbrahim
dc.contributor.authorArmağan, Sebahat
dc.date.accessioned2022-04-28T09:13:09Z
dc.date.available2022-04-28T09:13:09Z
dc.date.issued2017tr
dc.date.submitted2017-08-10
dc.identifier.otherXXXVIII, 739 sayfa
dc.identifier.urihttps://hdl.handle.net/20.500.12418/12560
dc.description.abstractEski çağlardan beri dil incelemeleri en çok sözcük üzerine yapılmış; sözcük denilen dil birimi; ses, şekil, anlam ve köken bakımından birçok bilim adamı ve düşünür tarafından ele alınmıştır. Geçmişi Antik Çağlara dayanan sözcük çalışmalarının ve sözcük çalışmalarıyla başlayan dil bilgisi sınıflandırmalarının Yunan dilinin esasına dayalı sınıflandırmalar olduğu ve Yunancanın Latin dilinin gramerine uyarlandığı; Latin gramerinin ise bütün Avrupa dillerinin gramerlerine örnek teşkil ettiği bilinmektedir. Hem Batı tarzı gramer çalışmaları hem Arap geleneğine dayalı gramer çalışmaları hem Cumhuriyet sonrası gramer çalışmaları gözden geçirildiğinde tez konusu olarak ele almış olduğumuz sözcük türleri bahsinin üzerinde durulmaya değer bir konu olduğu görülmektedir. Son zamanlarda yapılan çalışmalara bakıldığında Doğu ve Batı etkisinden uzak, Türkçenin dil özelliklerine uygun çalışmaların yapılmaya başlandığı dikkat çekmektedir. Bu çalışma da bu doğrultuda hazırlanmaya çalışılmıştır. Türk dilinin temel kaynaklarına bakıldığı zaman, genellikle, şekil bilgisi (morfoloji) bölümünde ele alınan sözcük türlerinin, dilbilimcilerin ya farklı ölçütleri esas almaları sebebiyle ya da tek işlevliliğin esas alınması sonucu, birbirinden farklı sınıflandırmaların yapıldığı görülmektedir. Ayrıca, Türkiye Türkçesindeki sözcük türleri arasındaki geçiş esnekliği ve gramer yazarlarının konuya yüzeysel yaklaşımları, tür sınıflandırmalarını tartışmalı duruma getiren nedenler arasındadır. Anlam, biçim, işlev ve konum bakımından yapılan sözcük türleri sınıflandırmalarındaki tutarsızlıklar ve bu konudaki karışıklıklar, konunun açık ve anlaşılır bir şekilde öğrenimini ve tabii ki öğretimini zorlaştırmaktadır. Esas itibarıyla dil bilgisinin çeşitli konuları, TDK ve üniversitelerce düzenlenen toplantılarda ele alınmakta -bilimin doğasına uygun olarak- birçok fikir ortaya atılmaktadır; ne var ki, bu fikir ve öneriler, dil bilgisi kitaplarında, pek fazla yer bulamamaktadır. Coğrafi yönlere göre Güney/ Güneybatı, kavim ve boy adlarına göre Oğuz grubu olarak bilinen Türkiye Türkçesi, Azerbaycan Türkçesi, Türkmen Türkçesi ve Gagavuz Türkçesinde sözcük türlerinin karşılaştırmalı olarak ele alınışı, çalışmamamızın temelini oluşturmaktadır. Bu çalışmada, başlıca Türk dili/dil bilgisi/ dil bilimi/dilbilim ile ilgili kaynaklar, dil bilgisi terimleri sözlükleri konuyla ilgili yapılmış olan yüksek lisans ve doktora tezleri, Türkçe sözlükler, makaleler, sempozyum ve kongre bildirileri taranmıştır. Konuyla ilgili görülen hususlar önce tespit edilip elde edilen veriler, konulara göre tasnif edilerek bilgisayar ortamına aktarılmıştır. Tez konusu ele alınırken genelden özele doğru gidilmiş ve konun benzerlikleri ve farklılıkları, karşılaştırmalı olarak değerlendirilmeye çalışılmıştır. Oğuz grubu Türk şivelerinde sözcük türleriyle ilgili olarak taranan kaynaklarda, görülmüştür ki Türk dilinin çeşitli konuları, hâlâ tam anlamıyla aydınlatılamamış ve fikir ayrılıkları, nedenleri ile ortaya konulup dil bilgisinde bütünlük sağlanamamıştır. Türkiye Türkçesi esas alınarak hazırlanan bu çalışmada varılan sonuçlardan biri, öncelikli olarak Türkiye Türkçesindeki karışıklıkların giderilmesi ve daha sonraki bir aşamada diğer lehçe ve şivelerle dil bilgisel yakınlığın sağlanabilmesidir. Bu doğrultuda, kaynaklardaki terim kargaşası, tanımlama sorunu, sözcük türlerini sınıflandırma sorunu, sözcük türlerinin alt gruplara ayrılması sorunu ve sözcük türlerinin yapısı sorunu üzerinde karşılaştırmalı olarak durulmuştur. Oğuz şivelerinde sözcük türleri hususunda, esas itibarıyla çok büyük farklılıklar bulunmaması bu şiveleri ayrı ayrı diller olarak görmenin yanlış olduğuna kanıt teşkil etmektedir. Tespit edilen farklılıklar ise sosyo-kültürel değişimlerin, yabancı etkilerin bir sonucu olarak kabul edilip ve bu farklılıkların ya sözcük bilimsel ya ses bilimsel ya şekil bilimsel ya da tamamen kişilerin yaklaşımlarıyla ilgili durumlardan kaynaklandığı görülmektedir. Bu çalışmada görülmüştür ki dil bilgisi kaynaklarında dil bilgisinin konuları, çeşitli yöntem ve yaklaşımlarla ele alınmış, farklı bakış açısı ve farklı yöntemlerden kaynaklanan sorunlar ortaya çıkmış, bu farklılıklar ve ortaya çıkan çeşitlilik dil öğretimini daha karmaşık ve zor hâle getirmiştir. Bazı araştırmacılar dil bilgisinin konularını biçim bilimsel bazıları ise anlam bilimsel olarak ele almış, sözcük türlerinin sınırları tam olarak çizilememiştir.tr
dc.description.abstractSince ancient times, language studies have been made mostly on words; the language unit called the word has been handled by many scientists and thinkers in terms of sound, shape, meaning and origin. It is known that word studies dating back to the Ancient Ages and the linguistic classifications beginning with word studies are classifications based on the principle of Greek language, and that Greek was adapted to the Latin grammar; Latin grammar constitutes an example for the grammars of all European languages. When we revise Western-style grammatical studies, Arabic tradition-based grammatical studies and Post-Republican grammatical studies, it is seen that the word types which we have handled as the subject of the dissertation is worth for emphasize. When we look at recent studies, it is noteworthy that studies started that are compatible with the Turkish language characteristics, far from Eastern and Western influences. This study has been tried to be prepared in this direction. When we look at the basic sources of the Turkish language, it is seen that the generally classifications differing from each other are made for the word types that are handled in the (morphology) section as a result of linguists’ approaches based on different criteria, or because they consider the single functionality. Moreover, the transitional flexibility between the word types in Turkish spoken in Turkey and the superficial approaches of the grammatical writers to the subject, are among the reasons that classifications are controversial. The inconsistencies in the word type classifications made in terms of meaning, form, function, and location, and the confusions in this regard, make it difficult to clearly and understandably learn - and of course to teach - the subject. Essentially, various topics of linguistic knowledge are addressed at meetings held at the Turkish Language Institution and universities and many ideas are emerging - in line with the nature of science; however, these ideas and suggestions do not find much room in the books of linguistics. The basis of our study is constituted by handling of the types of words in the Turkey-Turkish, Azerbaijan Turkish, Turkmen and Gagauz Turkish that are known as South / Southwest according to the geographical directions, and as the Oguz group according to the tribe and group names. In this study, resources related with Turkish language / grammar/ linguistics, grammar dictionaries, master and doctoral dissertations made on this subject, Turkish dictionaries, articles, symposium and congress notices were scanned. The issues which are seen to be related to the subject were identified first and the data obtained was classified according to the subjects and transferred to the computer environment. When discussing the dissertation topic, it was approached from general to special, the similarities and differences of the subjects were tried to be assessed comparatively. The sources scanned with regard to the word types in the Turkish vernaculars of Oguz group, showed that the various subjects of the Turkish language have not yet been fully enlightened and the disagreements have not been put forward with reasons and integrity in language grammar could not be ensured. One of the conclusions concluded in this study which is prepared on the basis of Turkey-Turkish, is to eliminate the conflicts in the Turkey-Turkish firstly and to provide grammatical proximity with other dialects and tactics at a later stage. In this direction, the terminology chaos in the resources, the problem of definition, the problem of classification of word types, the problem of sub-classification of word types, the problem of the structure of word types were comparatively studied. Lack of very essential differences in the Turkish dialects of Oguz group constitutes an evidence that it is wrong to see these dialects as separate languages. The detected differences are accepted to be a result of the socio-cultural changes and foreign influences and it is seen that such differences arise from either lexicological or phonological or morphological reasons or completely from issues related with the approaches of people. This study has shown that the subjects of grammar in the grammatical sources have been discussed with various methods and approaches, and problems arising from different perspectives and different methods have emerged and these differences and the resulting diversity have made language teaching more complex and difficult. Some researchers have dealt with the subject of grammar morphologically and some semantically, and the boundaries of word types have not been fully drawn.tr
dc.language.isoturtr
dc.publisherSivas Cumhuriyet Üniversitesi-Sosyal Bilimler Enstitüsütr
dc.rightsinfo:eu-repo/semantics/openAccesstr
dc.subjectSözcük Türleritr
dc.subjectİsimtr
dc.subjectSıfattr
dc.subjectZamirtr
dc.subjectZarftr
dc.subjectEdattr
dc.titleOğuz Grubu Türk Şivelerinde Sözcük Türleritr
dc.typedoctoralThesistr
dc.contributor.departmentSosyal Bilimler Enstitüsütr
dc.relation.publicationcategoryTeztr


Files in this item

Thumbnail

This item appears in the following Collection(s)

Show simple item record