6102 Sayılı Türk Ticaret Kanunu Kapsamında Ticaret Şirketleri Hakkında Genel Hükümler
Abstract
Ticaret şirketi öğretide, "Bir veya birden fazla kişilerin, yazılı bir sözleşme ile, emek, mal veya haklarını ortak bir unvan altında, iktisadi bir amaç uğrunda, kanundaki belirli tiplerden birine uygun olarak birleştirmeleriyle meydana gelen bir tüzel kişiliktir." şeklinde tanımlanmaktadır.1 TTK'nın 124'üncü maddesinde ticaret şirketlerinin türleri sayılmaktadır. Buna göre, ticaret şirketleri; kollektif, komandit, anonim, limited ve kooperatif şirketlerinden ibarettir TTK'nın 126'ncı maddesinde, "Her şirket türüne özgü hükümler saklı kalmak şartıyla, Türk Medenî Kanununun tüzel kişilere ilişkin genel hükümleri ile bu Kısımda hüküm bulunmayan hususlarda Türk Borçlar Kanununun adi şirkete dair hükümleri her şirket türünün niteliğine uygun olduğu oranda, ticaret şirketleri hakkında da uygulanır." hükmüne yer verilmiştir. Ticaret şirketleri tüzel kişiliği haizdir. Ticaret şirketleri, TMK'nın 48'inci maddesi çerçevesinde bütün haklardan yararlanabilir ve borçları üstlenebilirler. Bu husustaki kanuni istisnalar saklıdır. Kanunda aksine hüküm olmadıkça ticaret şirketlerine sermaye olarak; * Para, alacak, kıymetli evrak ve sermaye şirketlerine ait paylar, * Fikri mülkiyet hakları, * Taşınırlar ve her çeşit taşınmaz, * Taşınır ve taşınmazların faydalanma ve kullanma hakları, * Kişisel emek, * Ticari itibar, * Ticari işletmeler, * Haklı olarak kullanılan devredilebilir elektronik ortamlar, alanlar, adlar ve işaretler gibi değerler, * Maden ruhsatnameleri ve bunun gibi ekonomik değeri olan diğer haklar, * Devrolunabilen ve nakden değerlendirilebilen her türlü değer konabilir. TTK'nın 128'inci maddesinin ilk fıkrası uyarınca, her ortak, usulüne göre düzenlenmiş ve imza edilmiş şirket sözleş- mesiyle koymayı taahhüt ettiği sermayeden dolayı şirkete karşı borçludur. Sermaye olarak şirkete alacaklarını devretmiş olan bir ortak, alacaklar şirketçe tahsil edilmiş olmadıkça sermaye koyma borcundan kurtulmaz. Zamanında ifa edilmeyen sermaye para ise, 128'inci madde gereğince tazminat hakkına halel gelmemek şartıyla, aksine şirket sözleşmesinde veya esas sözleşmede hüküm yoksa, şirketin tescili anından itibaren temerrüt faizi de ödenir. Ticaret şirketlerinde ortakların kişisel borçlarından dolayı alacaklının şirketin malvarlığına başvurarak alacağını tahsil etme imkânı bulunmamaktadır. Sanayi ve Ticaret Bakanlığı TTK'nın ticaret şirketlerine ilişkin hükümlerinin uygulamasıyla ilgili tebliğler yayımlamaya yetkilidir. Ticaret sicili müdürlükleri ve şirketler bu tebliğlere uyarlar. Ticaret şirketlerinin işlemleri, ilkeleri ve usulü bir tüzük ile belirlenerek Sanayi ve Ticaret Bakanlığı denetim elemanları tarafından denetlenir. Ticaret şirketi öğretide, “Bir veya birden fazla kişilerin, yazılı bir sözleşme ile, emek, mal veya haklarını ortak bir unvan altında, iktisadi bir amaç uğrunda, kanundaki belirli tiplerden birine uygun olarak birleştirmeleriyle meydana gelen bir tüzel kişiliktir.” şeklinde tanımlanmaktadır.1 TTK’nın 124’üncü maddesinde ticaret şirketlerinin türleri sayılmaktadır. Buna göre, ticaret şirketleri; kollektif, komandit, anonim, limited ve kooperatif şirketlerinden ibarettir TTK’nın 126’ncı maddesinde, “Her şirket türüne özgü hükümler saklı kalmak şartıyla, Türk Medenî Kanununun tüzel kişilere ilişkin genel hükümleri ile bu Kısımda hüküm bulunmayan hususlarda Türk Borçlar Kanununun adi şirkete dair hükümleri her şirket türünün niteliğine uygun olduğu oranda, ticaret şirketleri hakkında da uygulanır.” hükmüne yer verilmiştir. Ticaret şirketleri tüzel kişiliği haizdir. Ticaret şirketleri, TMK’nın 48’inci maddesi çerçevesinde bütün haklardan yararlanabilir ve borçları üstlenebilirler. Bu husustaki kanuni istisnalar saklıdır. Kanunda aksine hüküm olmadıkça ticaret şirketlerine sermaye olarak; * Para, alacak, kıymetli evrak ve sermaye şirketlerine ait paylar, * Fikri mülkiyet hakları, * Taşınırlar ve her çeşit taşınmaz, * Taşınır ve taşınmazların faydalanma ve kullanma hakları, * Kişisel emek, * Ticari itibar, * Ticari işletmeler, * Haklı olarak kullanılan devredilebilir elektronik ortamlar, alanlar, adlar ve işaretler gibi değerler, * Maden ruhsatnameleri ve bunun gibi ekonomik değeri olan diğer haklar, * Devrolunabilen ve nakden değerlendirilebilen her türlü değer konabilir. TTK’nın 128’inci maddesinin ilk fıkrası uyarınca, her ortak, usulüne göre düzenlenmiş ve imza edilmiş şirket sözleş- mesiyle koymayı taahhüt ettiği sermayeden dolayı şirkete karşı borçludur. Sermaye olarak şirkete alacaklarını devretmiş olan bir ortak, alacaklar şirketçe tahsil edilmiş olmadıkça sermaye koyma borcundan kurtulmaz. Zamanında ifa edilmeyen sermaye para ise, 128’inci madde gereğince tazminat hakkına halel gelmemek şartıyla, aksine şirket sözleşmesinde veya esas sözleşmede hüküm yoksa, şirketin tescili anından itibaren temerrüt faizi de ödenir. Ticaret şirketlerinde ortakların kişisel borçlarından dolayı alacaklının şirketin malvarlığına başvurarak alacağını tahsil etme imkânı bulunmamaktadır. Sanayi ve Ticaret Bakanlığı TTK’nın ticaret şirketlerine ilişkin hükümlerinin uygulamasıyla ilgili tebliğler yayımlamaya yetkilidir. Ticaret sicili müdürlükleri ve şirketler bu tebliğlere uyarlar. Ticaret şirketlerinin işlemleri, ilkeleri ve usulü bir tüzük ile belirlenerek Sanayi ve Ticaret Bakanlığı denetim elemanları tarafından denetlenir.
Source
Terazi Hukuk DergisiVolume
0Issue
76URI
http://www.trdizin.gov.tr/publication/paper/detail/TWpNMU1UVTBOQT09https://hdl.handle.net/20.500.12418/3235
Collections
- Makale Koleksiyonu [3404]
- Öksüz Yayınlar Koleksiyonu - TRDizin [3395]