Arşiv logosu
  • English
  • Türkçe
  • Giriş
    Yeni kullanıcı mısınız? Kayıt için tıklayın. Şifrenizi mi unuttunuz?
Arşiv logosu
  • Koleksiyonlar
  • Sistem İçeriği
  • Analiz
  • Talep/Soru
  • English
  • Türkçe
  • Giriş
    Yeni kullanıcı mısınız? Kayıt için tıklayın. Şifrenizi mi unuttunuz?
  1. Ana Sayfa
  2. Yazara Göre Listele

Yazar "Berkan, Öcal" seçeneğine göre listele

Listeleniyor 1 - 5 / 5
Sayfa Başına Sonuç
Sıralama seçenekleri
  • Küçük Resim Yok
    Öğe
    Associations between common 3435 C>T variants of the multi-drug resistance [MDR-1 (ABCB1)] gene and abdominal aortic aneurysm: A pilot study
    (2011) Manduz, Şinasi; Katrancıoğlu, Nurkay; Karahan, Oğuz; Yılmaz, Mehmet Birhan; Özdemir, Öztürk; Berkan, Öcal
    Amaç: Bu çalışmada, inflamatuvar süreç ve oksidatif strese karşı rol oynadığı ileri sürülen C3435T multi drug rezistans-1 (MDR-1) gen polimorfizminin AAA'daki etkisi ortaya konuldu. Çalışma planı: Bu çalışmada servisimizde AAA tanısı konulduktan sonra ameliyat edilen 58 hasta (41 erkek, 17 kadın; ort. yaş 62.9±6.6) ile abdominal bilgisayarlı tomografi taramasında aort çapları normal olarak ölçülen 58 sağlıklı kişinin (38 erkek, 20 kadın; ort. yaş 58.8±11.6 yıl) periferik kan örneklerinde MDR gen mutasyonu tarandı.Bulgular: MDR-1 C3435T geni CT varyant (x2=5,80, p=0.016) ve MDR-1 C3435T geni TT varyant (x2=11.47 p=0.001) polimorfizmleri AAA'lı hastalarda istatistiksel olarak anlamlı bulundu (p<0.05). Demografik bulgular gruplar arasında benzerdi.Sonuç: Elde edilen ilk sonuçlar MDR-1 geni T alleli polimorfizminin AAA ile ilişkili olduğunu düşündürmektedir. Bu ve benzeri moleküler çalışmaların AAA etyolojisinin anlaşılmasında gelecekte yapılacak çalışmalara öncü olacağı kanaatindeyiz.
  • Küçük Resim Yok
    Öğe
    Ateroskleroz hastalarının Koroner Arter plaklarında uzun kodlama yapmayan RNA’ ların (lncRNAs) ifade düzeylerinin araştırılması
    (2016) Arslan, Serdal; Berkan, Öcal; Korkmaz, Özge; Göksel, Sabahattin; Çetin, Nilgün
    Koroner arter hastalığı dünyadaki ölümlerin önde gelen sebebini oluşturan yaygın kompleks bir hastalıktır. Koroner arter hastalığının en yaygın sebebi koroner arterlerdeki aterosklerozdur. Ateroskleroz damar duvarının yaralanmasına cevap olarak gelişen kronik inflamatuar bir hastalık olarak kabul edilir. Ateroskleroz Türkiye? deki ölümlerin de %40? ını oluştururken, 65 yaş üstü Avrupalı erkeklerde birincil ölüm nedeni kadınlarda ise ikincil ölüm nedeni olmaktadır. Kodlama yapmayan RNA aracılı epigenetik düzenlemeler uzun kodlama yapmayan RNA?lar (Long noncodingRNA, lncRNA) ve kısa kodlama yapmayan RNA?lar tarafından gerçekleştirilir. lncRNA? ların gen düzenleme mekanizmaları hem gen ekspresyonunun aktivasyonu hem de inhibisyonu içermesi açısından daha kompleks bir yapıya sahiptir. Bu çalışmada dünyada ilk defa ateroskleroz hastalarının koroner arter plaklarında bazı uzun kodlama yapmayan RNA?ların ifade düzeyleri araştırılmıştır. Son yıllarda yapılan klinik çalışmalarda internal mamalial arter greftlerinin bugün için koroner arter bypass cerrahisinde ideal greftlere en yakın greft olduğu belirlenmiştir. Bu çalışmada koroner arter by-pass cerrahisi sırasında aterosklerotik koroner arter ve internal mamalial arterden alınan doku örnekleri kullanılmıştır. Total RNA doku örneklerinin homojenizasyonundan sonra izole edilmiştir. Doku örneklerinde beş adet uzun kodlama yapmayan RNA?ların ifade düzeyleri RT-PCR kullanılarak ölçülmüştür. Mevcut çalışmada kardiyak patolojiyle ilişkili olduğundan şüphelenilen beş adet uzun kodlama yapmayan RNA araştırılmıştır. Bu lncRNA? lar hipoksi indüklenebilen faktör 1A antisens RNA 2 (aHIF2), siklin bağımlı kinaz inhibitör 2B antisens RNA 1 (ANRIL), Potasyum voltaj-kapılı kanal, KQTbenzeri alt familyası,üye1 ters zincir/antisens transkript 1 (KCNQ1OT1), MI-İlişkili transkript (MIAT) ve Metastaz ilişkili akciğer adenokarsinom transkript 1 (MALAT1) dır. Bu çalışmada aterosklerotik koroner arter ve aterosklerotik olmayan internal mamalial arter arasındaki uzun kodlama yapmayan RNA?ların ifade düzeyleri arasındaki farklılık karşılaştırılmıştır. ANRIL, MIAT,MALAT1 in koroner arter plaklarındaki ifade dağılımları internal mamalial arterdekine göre istatistiksel olarak anlamlı bulunmuştur. KCNQ ve HIF ın ifade dağılımları istatistiksel olarak anlamlı olmamakla birlikte kontrol grubuna göre iki genin ifadeside artmıştır. ANRIL, MIAT,MALAT1 in koroner arter plak gelişimi açısından belirteç olma özelliğindedir.
  • Küçük Resim Yok
    Öğe
    Aterosklerozlu hastalarda koroner arter ve internal mamarian arterlerin yapısal ve patolojik açıdan karşılaştırılması
    (2017) Berkan, Öcal; Eğilmez, Hatice Reyhan; Arslan, Serdal; Korkmaz, Özge; Çetin, Nilgün
    Koroner arter hastalığı dünyadaki ölümlerin önde gelen sebebini oluşturan yaygın kompleks bir hastalıktır. Koroner arter hastalığının en yaygın sebebi koroner arterlerdeki aterosklerozdur. Ateroskleroz damar duvarının yaralanmasına cevap olarak gelişen kronik inflamatuar bir hastalık olarak kabul edilir. Ateroskleroz Türkiye’ deki ölümlerin de %40’ ını oluştururken, 65 yaş üstü Avrupalı erkeklerde birincil ölüm nedeni kadınlarda ise ikincil ölüm nedeni olmaktadır. Kodlama yapmayan RNA aracılı epigenetik düzenlemeler uzun kodlama yapmayan RNA’lar ve kısa kodlama yapmayan RNA’lar (mikroRNA) tarafından gerçekleştirilir. Mikro RNA’lar 19-25 nükleotid uzunluğunda, mRNA stabilitesinin ve translasyonunun düzenlenmesinde görev alan kodlama yapmayan RNA’lardır. Mikro RNA lar aterosklerozun patogenezinde anahtar rol oynamaktadır. Bu çalışmada dünyada ilk defa ateroskleroz hastalarının koroner arter plaklarında bazı uzun kodlama yapmayan RNA’ların ifade düzeyleri araştırılmıştır. Çalışmamızda koroner bay-pass sırasında alınan koroner arter ve internal mamalial arterlerde patolojik incelemeler yapılmıştır. Dokular homojenize edilmiş ve RNA izolasyonu gerçekleştirilmiştir. Mikroarray ile mikro RNA ekspresyon çalışması için 2500 mi RNA için geliştirilmiş probu bulunan mir Base Ver 21 kullanılmıştır. Mikroarray ekspresyon sonuçları beş adet miRNA için RT-PCR ile doğrulanmıştır. MiRNA ekspresyon sonuçları Genespring (Ver 3.0) kullanarak analiz edilmiştir. Analiz sonucunda yalnız koroner arter plaklarına ifade olan 49 adet mi RNA bulunmuştur. Koroner arter ve internal mamalial arterlerde ifade olan mi RNA ların karşilaştırılması sonucu 32 adet miRNA istatistiksel olarak anlamlı ifade olduğu tespit edilmiştir (p?0.05). Bu 32 miRNA nın 15 adedi yukarı düzenlenmiş, 17 adedi ise aşağı düzenlenmiştir. Biyoinformatik analizlerle istatistiksel olarak önemli ifade olan miRNA ların hedef genleri bulunmuştur. Bu çalışma verileri, koroner arterlerdeki aterosklerotik sürecin, patolojik temelinde rol oynayan epigenetik mekanizmaların açıklanmasına katkı sağlayacaktır. Ayrıca, ilerde mikro RNA’lar kullanılarak geliştirilecek olan, aterosklerotik plak gelişimini önlemeye yönelik ilaçların geliştirilmesi sürecinde önemli bir veri kaynağı olacaktır.
  • Küçük Resim Yok
    Öğe
    Chemokine receptor 5 ?32 gene polymorphism and abdominal aortic aneurysms
    (2010) Aydin, Murat; Katrancio?lu, Nurkay; Manduz, Şinasi; Atahan, Erhan; Karahan, O?uz; Özdemir, Öztürk; Berkan, Öcal
    Background: In this study, we aimed to investigate the relationship between abdominal aortic aneurysm (AAA) and chemokine receptor 5 ?32 (CCR5) gene polymorphism as a risk factor. Methods: Fifty-eight patients (41 males, 17 females; mean age 62.9±6.5 years; range 45 to 78 years) operated on our clinic between May 2008 and March 2009 with the diagnosis of AAA, and 58 healthy volunteers (38 males, 20 females; mean age 58.8±11.6 years; range 30 to 79 years) with normal aortic diameters measured by computed tomography were included in this study. Thirty-two base p deletions in the CCR5 gene were screened after obtaining genomic DNAs from peripheral blood samples of the patients. Results: When the groups were compared with the predisposing risk factors for the development of AAA, no significant difference was observed (p>0.05). Eleven patients (19.0%) had heterozygote CCR5 gene mutation in the AAA group, however, only one patient (1.7%) had heterozygote CCR5 gene mutation in the control group. While the CCR5 homozygote was normal in 47 (81.0%) patients, the CCR5 homozygote was normal in 57 (98.3%) volunteers in the control group. Chemokine receptor 5 ?32 heterozygote gene mutation was significantly higher in the AAA group. (p=0.004). Conclusion: Consequently, a relationship between CCR5 gene polymorphism and AAA was demonstrated in this study. We think that hereditary factors considered between unchanged etiologic factors play a role in the development of AAA and we believe that AAA can be treated before serious complications occur with frequent clinical check ups in people with hereditary predisposition.
  • Küçük Resim Yok
    Öğe
    Peroneal artery aneurysm a case report
    (2000) Berkan, Öcal; Günay, İlhan; Doğan, Kasım; Öztoprak, İbrahim; Hatipoğlu, Ahmet
    İnfrapopliteal bölgede gerçek anevrizmalar ender olarak görülmektedir. Yayınlanan vakalarda lokalizasyon posterior tibial arter, anterior tibial arter ve tibioperoneal trunkusta görülmektedir. Literatürde, peroneal artere ait gerçek bir anevrizma vakasına rastlanılmamıştır. Bu makalede, peroneal arterde gerçek anevrizma bulunan 73 yaşındaki bir bayan hasta sunulmaktadır.

| Sivas Cumhuriyet Üniversitesi | Kütüphane | Açık Erişim Politikası | Rehber | OAI-PMH |

Bu site Creative Commons Alıntı-Gayri Ticari-Türetilemez 4.0 Uluslararası Lisansı ile korunmaktadır.


Kütüphane ve Dokümantasyon Daire Başkanlığı, Sivas, TÜRKİYE
İçerikte herhangi bir hata görürseniz lütfen bize bildirin

DSpace 7.6.1, Powered by İdeal DSpace

DSpace yazılımı telif hakkı © 2002-2025 LYRASIS

  • Çerez Ayarları
  • Gizlilik Politikası
  • Son Kullanıcı Sözleşmesi
  • Geri Bildirim