Yazar "Beyaztaş, Fatma Yücel" seçeneğine göre listele
Listeleniyor 1 - 6 / 6
Sayfa Başına Sonuç
Sıralama seçenekleri
Öğe A study of four physical child abuse cases(2009) Beyaztaş, Fatma Yücel; Oral, Resmiye; Bütün, Celal; Beyaztaş, Ali; Büyükkayhan, DeryaA physically abused child may present with findings ranging from minimal soft tissue lesions to intracranial injury leading to death. Child abuse is an important public health problem most prevalent in children under five years of age. Timely medical diagnosis of child abuse through detailed history and physical examination is of paramount importance to prevent further abuse and establish supportive services to the families. We present four cases in this paper, two of which had a fatal outcome. These cases presenting with previous chronic abuse indicate that there is great need for education to increase public and multidisciplinary professional awareness of child abuse. Another observation is that legislation on interdisciplinary community collaboration and professional in-service training is very important in the recognition, proper management, and prevention of child abuse. We hope the presentation of these cases will help the medical community revisit their responsibility in recognizing and preventing child abuse.Öğe Av tüfeği ile intihar eden olgudan otopsi sırasındamüdahale ile silahın çıkarılması(2011) Beyaztaş, Fatma Yücel; Özen, Bahadır; Bütün, CelalAteşli silahlarla yaralanma ve ölüm olgularıyla sıklıkla karşılaşılır. Atış mesafeleri; bitişik, yakınve uzak atış olarak sınıflandırılmaktadır. Bitişik atışlarda namlu ağzı deriye tamamen temashalinde ise tam bitişik, deri ile namlu arasında 3cmye kadar mesafe varsa bitişiğe yakın olaraktanımlanır. Bu çalışmada, av tüfeği ile ksifoid alt bölgesine bitişik mesafeden gerçekleştirilen atışnedeniyle ölen ve hastaneye namlu ucu deri altına girmiş durumda getirilen olgudaki atışmesafesine ait bulgular tartışıldı. Ayrıca olgunun üzerindeki silahın güvenlik tedbirleri alınarakçıkarılmasının önemi vurgulandı.Öğe Evaluation of traffic accident cases admitted to the emergency department of the Cumhuriyet University Hospital in 1998(2002) Beyaztaş, Fatma Yücel; Alagözlü, HakanBACKGROUND: In this study, we aimed to analyze traffic accident cases applying to the emergency department of the hospital of the Cumhuriyet University according to their age, sex, their position during crash, the place and time of the accident, the time to reach hospital, the type of vehicle and their lesion forms. METHODS: The hospital files of cases applying to the emergency department of the hospital of the Cumhuriyet University for traffic accidents, between 01 January 31 December 1998, were investigated retrospectively. RESULTS: Of the cases, most (44.52%) were in the 1-25 age group, 41% was pedestrian. Of the accidents, 81.29% was at the inner part of the city, 44.03% occurred in the summer and 39.83% occurred at 12-18 hours, 44.52% reached to hospital in the first hour. The vehicle type in 60.80% of the cases was automobile, 14.28% of the cases involved in alcohol. The blunt injuries were seen usually, 47.50% of which was present in the head-neck region. 257 cases (41.45%) were hospitalized. 23 cases (3.71%) died because of traffic accidents. CONCLUSIONS: The similar studies in literature were examined. The factors causing the traffic accident and the problems resulting from traffic accident were pointed out. The treatment manner in the traffic accident cases was suggested.Öğe Evaluation of Violence Against Physicians: Sivas Province Example(2024) Akgül, Gültekin; Yıldırım, Ali; Beyaztaş, Fatma YücelObjective: Violent incidents in healthcare institutions are situations that negatively affect all healthcare professionals, especially physicians. This research was planned to determine the frequency of physicians’ exposure to workplace violence, their reactions to violence, the causes of violence, and solutions to violence. Methods: In this regard, the study group of the research consists of a total of 290 volunteer physicians between the ages of 24-72 working in the city center of Sivas. In this study, data was collected using a survey consisting of 49 questions, including the sociodemographic characteristics of physicians, information about their working status, variables related to the violence that physicians were exposed to, and physicians’ thoughts about the causes, consequences, and solution suggestions of violence. Results: The rate of physicians who were exposed to violence at least once in the working environment was 57.9%. Female physicians, physicians who worked in internal branches, and physicians who had a career of over 16 years were more likely to be exposed to violence. 49.4% of physicians who were subjected to violence filed a complaint. Psychological/verbal violence was the most common (82.1%) among the types of violence. The perpetrators of violence were primarily patients and their relatives. Conclusion: In order to prevent violent incidents and their adverse effects, adequate security measures should be taken, legal regulations should be made to deter acts of violence, and the level of awareness of violent incidents should be increased. Healthcare workers should be given support and training on the effects of violence and coping with it, and the working conditions of physicians should be improved.Öğe Sağlıkta Şiddete Güncel Bakış: Geleneksel Derleme(2023) Özdoğan, Ahmet Emir; Yıldırım, Ali; Beyaztaş, Fatma Yücel; Bütün, CelalŞiddet tüm dünyada g iderek artan şekilde varlığını sürdüren, biyopsikososyal boyutu ile öneml i bir halk sa ğlığı sorunu olmaya devam etmektedir. Şiddet hemen her yerde karşımıza çıkmakla birlikte sağlık alanında da sıkça görülmektedir. Son zamanlarda can yakıcı şe- kilde artarak gündemden düşmeyen sağlıkta şiddet, doktorların ve sağ- lık çalışanlarının beden ve ruh sa ğlığını önemli ölçüde ve olumsuz yönde etkilemektedir. Bu durum, iş performansı ve sağlık hizmeti ka- litesinde ciddi düşüşlere neden olmaktad ır. Dünya Sa ğlık Örgütü bu konuyu sadece doktorların ve sağlık çalışanlarının değil toplumun re- fahını doğrudan etkileyen, acil bir sağlık sorunu olarak de ğerlendir- miştir. Neredeyse dünyadak i tüm ülkeler sa ğlıkta şiddet konusunda mağdur olmaktadır. Türkiye de sağlıkta şiddettin sıkça meydana geldiği ülkelerden biri olmaya devam etmektedir. Ülkemizde sağlık alanında şiddetin özellikle son y ıllarda ivmelenerek artması üzerine eleştiriler artmış ve yazılı, görsel basında kendine sıkça yer bulmuştur. Türk Ceza Kanunu’nda mevcut kanunlar üzerinden sağlıkta şiddet ile ilgili olay- lar yargıya taşınmış olsa da caydırıcılık unsurunun yeterli düzeyde ol- madığı gözlemlenmiştir. Dolayısıyla sağlık çalışanlarının sıklıkla maruz kaldığı şiddetin ortadan kaldırılması için yeni düzenlemeler yapılması gündeme gelmiştir. Bu çalışmada; sağlıkta şiddetin türleri, Türkiye’de ve diğer ülkelerdeki bu konuda yapılmış çalışmalardan elde edilen ista- tistiki veriler, ülkemizde bu konuyla ilgili mevcut ve yapılan yeni yasal düzenlemeler, sağlık çalışanlarının şiddet karşısında sahip olduğu hak- lar, şiddet mağdurunun süreci nasıl yönetmesi gerektiği ve şiddetin çö- zümü için öneriler ele alınmıştır.Öğe Tıbbi Malpraktis Kavramının Bazı Gelişmişlik Göstergeleri Üzerinden Değerlendirilmesi: Korelasyonel Çalışma(2023) Gülmez, Samet; Beyaztaş, Fatma Yücel; Gültürk, Esra; Bütün, Celal; Yıldırım, AliAmaç: Tıbbi malpraktis kavramı çok eski çağlardan beri bili- niyor olmasına rağmen XIX ve XX. yüzy ıllarda gerçekleşen mesleki, hukuki, sosyal ve ekonomik de ğişimler sonucu modern hâline kavu ş- muş ve sonrasında, hekimliğin riskli doğası nedeniyle çeşitli ülkelerde tıp hukuku ayrıca değerlendirilmeye, buna yönelik yasalar çıkartılmaya başlanmıştır. Çalışmamızda çeşitli ülkelere ait hekimlere karşı oluştu- rulan şikâyet ve tıbbi malpraktis olgu sayıları ile bazı sağlık, hukuk ve ekonomik gelişmişlik göstergeleri arasındaki ilişkinin tespiti hedeflen- miştir. Gereç ve Yöntemler: Tıbbi malpraktis istatistiklerine internet üzerinden ulaşılabilen Almanya, Kaliforniya, Danimarka, Meksika ve Norveç’e ait veriler bu ülkelerin hekim başına düşen nüfusları, kişi başı sağlık harcamaları, Hukukun Üstünlüğü Endeksleri ve İnsani Gelişim Endeksleri bağlamında değerlendirilmiştir. Bulgular: Toplam şikâyet ve tıbbi malpraktis olgu say ılarında hekimlerin payı sırasıyla Alman- ya’da %86/%77, Danimarka’da %89/%81, Meksika’da %90/%97 ola- rak bulunmuştur. Hekimlere yönelik şikâyetlerin tıbbi malpraktis olarak neticelenme oranları ise Almanya’da %24, Kaliforniya’da %28, Dani- marka’da %23, Meksika’da %12, Norveç’te %29 olarak bulunmuştur. Ülkelere ait tıbbi malpraktis iddia ve olgu say ılarının, İnsani Gelişme Endeksi ile pozitif yönde güçlü derecede, Hukukun Üstünlüğü Endeksi ile ise pozitif yönde çok güçlü derecede korele olduğu; iddiaların tıbbi malpraktis olarak neticelenmesi oranının ise insani gelişme ve Hukukun Üstünlüğü Endeksleri ile pozitif yönde güçlü derecede korele oldu ğu tespit edilmiştir. Sonuç: Gelişmekte olan ülkeler başta olmak üzere tüm dünyada tıbbi malpraktis konusunun öneminin yadsınamaz bir gerçek olmasından hareketle; tıbbi, hukuki, bürokratik ve toplumsal açılardan objektif bakış ile çözüm yollar ı aranması ve konuya yönelik önleyici tedbirlerin alınması gerekmektedir