Yazar "Beydilli, İnan" seçeneğine göre listele
Listeleniyor 1 - 5 / 5
Sayfa Başına Sonuç
Sıralama seçenekleri
Öğe Akut Koroner sendromlu hastalarda yüksek duyarlılıklı C - reaktif protein, lökosit, nötrofil / lenfosit, oranının tanısal değeri ve koroner anjiografi ile ilişkileri(Cumhuriyet Üniversitesi, 2006) Beydilli, İnan; Eren, HakanTüm dünyada olduğu gibi ülkemizde de akut koroner sendrom (AKS) 'lu hastalar acil servise kabulün en önemli sebeplerindendir. AKS 'lar sıklıkla aterosklerotik plak rüptürü ve takiben intrakoroner trombüs oluşması sonucu gelişmektedir. Hassas plaklarda rüptür öncesinde yoğun inflamasyon olduğu gösterilmiştir. Çalışmamızda inflamatuar belirteçler olarak hs-CRP, lökosit ve nötrofil/ lenfosit oranı değerlerinin akut koroner sendromdaki tanısal yeri ve inflamasyonun aterosklerozun şiddeti ile ilişkisini araştırmayı planladık. Çalışmaya acil servisimize başvuran 25 'i ST elevasyonlu ME, 19'u kararsız angina pektoris ve 6'sı Non-Q ME olmak üzere 50 (31erkek, 19 kadın, yaş: 63.34±6.93)'si hasta ve koroner anjiografi sonrası koroner arterleri normal bulunan 35 (15 erkek, 20 kadın, yaş:60.91±7.35)'i kontrol grubu olmak üzere 85 hasta alındı. Hasta grubunda tam kan sayımı için kan örnekleri hasta acil servise başvurduğunda, hs- CRP için kan örneği göğüs ağrısının başlamasından en az 48 saat sonra alındı. Kontrol grubunda ise kan örnekleri koroner anjiografi öncesi aç karnına alındı. Gensini ve ark, tarafından belirtilen skorlama ile koroner arterler üzerinde bulunan tüm lezyonlar değerlerine göre puanlandı. Hasta ve kontrol grubundaki bireylerin hs-CRP, lökosit, lenfosit, nötrofil, nötrofil/lenfosit oram açısından gruplar arası fark önemli bulundu (p<0.05). hs-CRP ile Gensini skoru arasında ( r= 0.49; p<0.05) aynı yönlü bir ilişki bulundu, buna göre hs-CRP arttığında Gensini skoru da artmaktadır. Yine aynı şekilde lökosit(r=0,31; p<0.05) ve nötrofil/lenfosit(r=0,42; p<0.05) oranı ile Gensini skoru arasında aynı yönlü bir ilişki bulundu. Çalışmamızdaki sonuçlara göre akut koroner sendromlu hastalarda inflamatuar belirteçlerin arttığı ve inflamasyonun derecesi ile gensini skoru arasında pozitif yönlü bir ilişki saptandı. Sonuç olarak lökosit ve nötrofil/ lenfosit oranı yüksekliğinin akut koroner sendrom yönünden hastaların acil servise başvurduklarında tanısal olarak yardımcı bir parametre olabileceği, hs-CRP artışı ile birlikte aterosklerozun şiddeti arasında yakın ilişki olduğunu saptadık.Anahtar Kelimeler: Akut Koroner Sendrom, hs-CRP, Lökosit, AnjiografiÖğe Concomitant substance use increases the toxic effect of synthetic cannabinoid (Bonsai): A prospective study(Mattioli 1885, 2021) Beydilli, İnan; Duyan, Murat; Yılmaz, Fevzi; Arslan, Engin Deniz; Korkmaz, İlhan; Akçimen, Mehmet; Keşaplı, MustafaObjective: In this study, we aimed to contribute to the literature by evaluating synthetic cannabinoid (bonsai) and additional drugs. Materials and Methods: This prospective study was conducted on 217 patients who admitted to the emergency department (ED) with bonsai intake between December 20, 2014 and Janu-ary 1, 2016, according to the patient history obtained from the patients. One hundred sixty-eight patients with negative urinary metabolites results were excluded from the study, 49 patients with positive urinary metabolites were included in the study. Patients were divided into two groups. The first group consisted of patients with only bonsai intake and the second group consisted of patients with bonsai and concomitant drug intake. The groups were compared in terms of symptoms, findings, blood gas values, duration of the symp-toms, discharge time, hospitalization, and mortality rate. Data were analyzed using the Chi-square, the Fish-er’s exact test, the Student t-test, and the Mann-Whitney U test. Data were evaluated at the 95% confidence interval. P<0.05 was considered statistically significant. Results: The mean age of 49 patients included in the study was 26.7±8.9 years and 91.8% (n=45) of the patients were male. Concomitant drug intake was identified in 69.4% of the patients. Concomitant drug use was as follows: cocaine (20.4%, n=10), amphetamines (14.3%, n=7), methamphetamines (8,2%, n=4,) tetrahydrocannabinol (32.7%, n=16), opiates (18.4%, n=9) and alcohol (30.6%, n=15). On admission, the Glasgow Coma Score (GCS) in the bonsai group with an additional substance was significantly higher (p=0,003). The most common symptom was palpitations (tachycardia) (75.5%, n=37). There were no patients hospitalized in the Only Bonsai group (p=0,020). The median time to remission of symptoms and median follow-up time of the patients in the emergency room were 3 hours and 6 hours, respectively. Remission time of the symptoms and hospitalization rates were higher in patients taking concomitant drug (p <0.05). Conclusion: While the bonsai intake alone is not considered mortal to the patients and most of them can be discharged from the ED after signs and symptoms disappear, concomitant drug use can increase the toxic effects of bonsai intake. That is why the follow-up of patients taking concomitant drugs, and the treatment process should be carried out more carefully. (www.actabiomedica.it). © Mattioli 1885.Öğe Factors affecting drowning-related mortality of elderly foreigners according to autopsy results(Geriatrics Society, 2016) Beydilli, İnan; Cin, Özgür; Kozaci, Nalan; Yilmaz, Fevzi; Sönmez, Bedriye Müge; Tepe, Güler; Korkmaz, İlhanIntroduction: We aimed to determine age-related factors associated with fatal drowning by analyzing the demographic data of drowning victims. In addition, we discuss possible measures to reduce drowning-associated deaths. Materials and Method: We retrospectively reviewed autopsy reports of foreign tourists, who died due to drowning, and then, whose autopsy and pathological sampling were carried out in Antalya Forensic Medicine Institution. The included cases were divided into two groups; Group I comprised cases who were a65 years at the time of death, and Group II comprised cases ?65 years. The groups were compared with respect to demographic data, water source from which they were taken out, season, narcotics, alcohol level and presence of coronary artery diseases. Results: 48 of 89 cases that we included in the study account for Group I while the rest, 41 cases, account for Group II. Statistically significant difference was determined between the groups with respect to nationality, season, water source from which they were taken out, alcohol levels and coronary artery diseases (p<0.05). No statistically significant difference was determined between the groups with respect to gender, narcotics and BMI (p>0.05). Conclusion: We therefore recommend that people, particularly those with CAD, choose mornings and afternoons for swimming, thereby avoiding the midday hours in which temperature and humidity are high. Furthermore, they should not strain their effort capacity and should avoid imbibing alcoholic drinks before swimming. © 2016, Geriatrics Society. All rights reserved.Öğe The Relationship Between Oxidative Stress, Paraoxanase and Injury Severity in Blunt Trauma Patients(2013) Korkmaz, İlhan; Aydın, Hüseyin; Eren, Şevki Hakan; Güven, Fatma Mutlu Kukul; Yıldırım, Birdal; Beydilli, İnan; Eren, MehmetAmaç: Travma hastalarının prognozunun takibinde şok indeksi ve glaskowkoma skalası (GKS) kullanılan parametrelerdir. Travma durumunda artan reaktif oksijen türlerine ve oksidatif strese bağlı olarak hücrelerde lipid peroksidasyonunda artma ve hücre duvar yapısındaki bozulmalara bağlı olarak hücre ve doku hasarı görülür. Bu çalışmada hastaların başvuru anındaki oksidatif stres düzeyleri ile antioksidan olan paraoksanazın prognozla ilişkisini araştırdık. Gereç ve Yöntem: Çalışmaya Temmuz-Eylül 2011 tarihlerinde başvuran 71 travma hastası dahil edildi. Hastalar GKSuna göre hafif(61), orta(6)ve ağır olarak(3) sınıflandırıldı. Paraoksanaz, oksidatif stres indeksi (OSİ), total antioksidan kapasite (TAS) ve toplam oksidatif stres (TOS) ile şok indeksive GKS ile karşılaştırıldı. Bulgular: Çalışma sonunda paraoksanaz, TAS, TOS,OSİ, ile GKS yönünden gruplar arası farklılık görülmedi (p>0.05). Şok indeksi ile paraoksanaz, TAS, TOS, OSİ arasında korelasyon analiz yapıldığında birkorelasyon gözlenmedi. Sonuç: Yaptığımız çalışma sonunda başvuru anındaki oksidatif stres parametreleri ile antioksidan olan paraoksanazın hastalarıntravma şiddeti ile korelasyonunun olmadığı sonucuna vardık.Öğe Vertigo: Is it really a neurological emergency?(2012) Beydilli, İnan; Topçuoğlu, Özgür Bilgin; Korkmaz, İlhan; Yılmaz, Fevzi; Eren, Şevki Hakan; Ayan, MuratAmaç: Acil serviste değerlendirilen vertigolu hastalarda nörolojik yönden acil olanların insidansını tespit etmek. Bulgular: Vertigo şikayeti nedeniyle başvu-ran 3558 hasta incelendi. Bunlardan 410 hasta nöroloji hekimince muayene edilmişti ve 86 hastaya beyin tomografisi çekildi. Yalnızca 11 hastada nörolo-jik yönden aciliyet gösteren bir lezyon bulundu. Gereç ve Yöntem: Acil servise vertigo nedeniyle başvuran ve nöroloji hekimince değerlendirilen hastalar çalışmaya alındı. Hastaların demografik, laboratuar ve beyin tomografileri ile hastanın son tanısı incelendi. Sonuç: Vertigo acil servislerde sık başvu-ru nedenlerinden biridir. Birçok nörolojik neden vertigonun etiyolojisinde rol almakla birlikte somatizasyon bozukluğu gibi çok basit nedenler de sebepler arasındadır. Acil servislerde gereksiz konsültasyonları, hasta yığılmalarını ve görüntüleme yöntemlerinin kullanımını önlemek için bu şikayetle başvuranlar-da iyi bir nörolojik muayene, arter kan gazı, kan şekeri ve tam kan sayımı ile hastanın değerlendirilmesi yeterlidir.
