Yazar "Delice, Güven" seçeneğine göre listele
Listeleniyor 1 - 9 / 9
Sayfa Başına Sonuç
Sıralama seçenekleri
Öğe CUMHURİYETİN İLK YILLARINDA GÖÇLER, MESKEN BUHRANI VE ÇÖZÜM ÇABALARI: FİNANSAL BOYUTLARIYLA “İKTİSADİ EVLER” DENEYİMİ (1923-1930)(Karamanoğlu Mehmetbey Üniversitesi, 2024) Uzun, Ahmet; Delice, GüvenBu çalışmada Cumhuriyetin ilk yıllarında yaşanan göçler ve ondan kaynaklı mesken sorunu, arşiv belgelerine dayalı olarak iktisadi ve finansal boyutlarıyla ele alınmaktadır. Yeni Türkiye Devleti, uzun savaş ve işgal döneminin yarattığı tahribatla ve mübadele anlaşmasına bağlı olarak gerçekleşen göçlerle önemli bir mesken sorunuyla karşılaşmıştı. Hükümet göçmenleri, mesleklerine göre en kısa sürede üretici hale getirmeye çalıştı. Konut açığının karşılanması için ise hükümet, mübadele kapsamında Türkiye’den ayrılanların bıraktığı metruk yerleri kullanmış ve ayrıca, geçici iskân yerleri oluşturmaya çalışmıştı. Nihayetinde yurdun farklı yerlerinde en az masrafla ve en hızlı şekilde “iktisadi evler” denilen binalar yapılmış; ayrıca numune köyler kapsamında toplu şekilde binalar inşa edilerek, yerleştirmeler gerçekleştirilmişti. Bu süreçlerde hazine kaynaklarından geniş şekilde yararlanılmıştı. Finansman konusuyla ilgili olarak dikkat çekici bir teşebbüs göç ve iskân odaklı bir bankanın kurulmuş olmasıydı. Ancak söz konusu banka faaliyete geçirilememiştir. Çalışmada, bazı aksaklıklara rağmen, sürecin başarıyla yönetildiği ve mesken krizinin, alınan tedbirler sayesinde bir süre sonra hafifletildiği sonucuna ulaşılmıştır.Öğe Ekonomik Güvenlik Politikalarında Yeni Trendler: ABD, Avrupa Birliği ve Japonya(Ali Rıza SANDALCILAR, 2025) Delice, Güven; Kaya, Halil İbrahimBu çalışmada küresel ekonominin başat aktörleri olarak ABD, Avrupa Birliği (AB) ve Japonya’nın ekonomik güvenliğe ilişkin strateji ve politikaları incelenmektedir. İncelemeye konu olan ülkelerin kritik hammaddelere ve minerallere bağımlılık, enerji arz güvenliği, tedarik zincirlerinin sürekliliği, ileri teknoloji ürünlerinin güvenliğinin sağlanması gibi faktörler açısından durumları ekonomik güvenlik boyutuyla değerlendirilmektedir. ABD’de ekonomik güvenlik ulusal güvenliğin ayrılmaz bir parçası olarak görülmektedir. Bu bakış açısı ekonomi politikalarının biçimlenmesinde etkili olmaktadır. AB’de ekonomik güvenlik, artan ekonomik/finansal ve jeopolitik gerilimler karşısında ortak hareket etme gündemiyle ele alınmış ve Haziran 2023'te Ekonomik Güvenlik Stratejisi kabul edilmiştir. Japonya’da ise enerji ve hammadde tedariki, gıda ve emtia fiyatlarındaki değişiklikler gibi faktörler bu konudaki öncelikleri belirlemektedir. Çalışma sonuçlarına göre, ele alınan ülkelerin ekonomik güvenlik politikalarını ve stratejilerini haklı gösterecek bir takım sorunlarla yüz yüze oldukları görülmektedir. Her üç ülkenin de, kritik mineraller, tedarik zincirlerinin sürekliliği ve kritik teknolojilerin korunması konularında kendilerini yetersiz gördükleri; AB ve Japonya’nın bunlara ilaveten petrol ve doğal gaz tedarikinde önemli ölçüde dışa bağımlı oldukları anlaşılmaktadır.Öğe İktisadi Kalkınma Penceresinden D-8 Ülkeleri(Kırıkkale Üniversitesi, 2021) Doğan, Adem; Delice, GüvenBu çalışmada, D-8 ülkelerinin kalkınma düzeyleri büyüme merkezli, insan merkezli, çevre merkezli ve finansal gelişme ölçütleri doğrultusunda somutlaştırılmaya çalışılmıştır. 1997’den günümüze gelindiğinde, Bangladeş, Nijerya ve Pakistan düşük gelir grubundan, alt-orta gelir grubuna, Endonezya ve İran alt-orta gelir grubundan üst-orta gelir grubuna yükselmiştir. Mısır alt-orta gelir; Malezya ve Türkiye ise üst-orta gelir grubunda kalmaya devam etmiştir. 1997-2018 arasında sınai üretimin toplam katma değerdeki payı Endonezya, İran, Malezya, Nijerya ve Türkiye’de azalmış; Mısır’da sabit kalmış; Bangladeş ve Pakistan’da ise artmıştır. İmalat sanayi üretiminin toplam katma değerdeki payı da sınai üretime benzer bir seyir izlemiştir. 1997-2018 arasında Nijerya haricindeki D-8 ülkeleri insani kalkınma düzeylerini bir üst seviyeye yükseltmeyi başarmıştır. Bangladeş ve Pakistan düşük insani kalkınma düzeyinden orta insani kalkınma düzeyine terfi etmiştir. Mısır, Endonezya ve İran orta insani kalkınma düzeyinden yüksek insani kalkınma düzeyine geçebilmiştir. Malezya yüksek insani kalkınma düzeyinden çok yüksek insani kalkınma düzeyine yükselmiş; Türkiye ise, orta insani kalkınma düzeyinden çok yüksek insani kalkınma düzeyine sıçramıştır. D-8 ülkelerinin Birleşmiş Milletler Sürdürülebilir Kalkınma Amaçlarını gerçekleştirme performanslarının yaklaşık %50 ila %70 arasında değiştiği gözlenmektedir. Şu an için, sürdürülebilir kalkınma liginde İran, Malezya ve Türkiye ortanın üstünde yer almakta; Mısır tam ortada, Endonezya, Bangladeş, Pakistan ve Nijerya ise ortanın altında yer bulmaktadır. Finansal kurumların ve finansal piyasaların gelişimi açısından D-8 ülkeleri arasında Malezya ve Türkiye’nin iyi konumda oldukları görülmektedir. 1997-2018 arası finansal gelişme seyri açısından bakıldığında, Mısır, Endonezya ve Pakistan dışında kalan ülkelerde finansal gelişme endeks değerinin istikrarlı bir artış trendi gösterdiği gözlenmektedir.Öğe İslami Bankacılık Sisteminde Finansal İstikrarın Belirleyicileri: Seçilmiş Ülkeler Üzerine Bir Panel Veri Analizi(Seyfettin ERDOĞAN, 2024) Delice, Güven; Tuncay, MerveBu çalışma, makroekonomik değişkenler karşısında İslami bankacılık sisteminin finansal istikrarının nasıl etkilendiğini incelemektedir. Bankacılık sisteminin finansal sağlamlılığını temsil etmek üzere, sermaye yeterlilik rasyosu ve aktif karlılığı oranları vasıtasıyla hesaplanan Z-skoru değişkeni kullanılmıştır. Makroekonomik değişkenler olarak ise, enflasyon ve kişi başı gayrisafi yurtiçi hasıla (GSYH) değişkenleri seçilmiştir. Bağımlı değişken Z-skoruna ek olarak bu göstergenin alt bileşenleri olan sermaye yeterlilik rasyosu ve aktif karlılığı oranı da bağımlı değişken olmak üzere üç ayrı model kurularak analiz yürütülmüştür. Araştırma, İslami bankacılık sistemini uygulayan 11 ülkenin 2013-2022 dönemi yıllık panel verileri üzerinden gerçekleştirilmiştir. Analiz sonucunda, enflasyonun etkisinin sadece sermaye yeterlilik rasyosu üzerinde pozitif ve anlamlı yönde gerçekleştiği tespit edilmştir. Ayrıca, kişi başı GSYH da sadece aktif karlılığı üzerinde negatif ve anlamlı bir etkiye sahiptir.Öğe İslami Sermaye Piyasalarında Volatilite: İslami Hisse Senedi Endeksleri Üzerinden Karşılaştırmalı Bir Analiz(2024) Delice, Güven; Tuncay, MerveBu çalışmada geleneksel finans ile İslami finans piyasalarını karşılaştırmak üzere sırasıyla S&P tarafından yayımlanan Dow Jones Global Index (W1DOW) ile Dow Jones Islamic Market World Index (DJIM) endeksleri için 2013-2023 dönemi günlük verileri üzerinden volatilite analizi gerçekleştirilmiştir. Analiz için 6 farklı modeli uygulanarak en uygun model belirlenmeye çalışılmış ve buna göre değerlendirmeler yapılmıştır. Bulgulara göre, her iki endeks için de en uygun volatilite modeli EGARCH olup, buna göre, iki endeksin performansı benzer bir seyir izlemektedir. Bu bağlamda, küresel finansal sistem içerisinde nispeten yeni bir alanı temsil eden İslami finans piyasalarının, uzun bir geçmişe ve yüksek işlem hacmine sahip geleneksel piyasalar karşısında başarılı bir performans sergiledikleri söylenebilir.Öğe Merkez Bankası Dijital Para Birimleri (CBDC’ler) ve Kripto Paralar Hakkında Kamuoyu Bilgi ve Algısı: Üniversite Öğrencilerine Yönelik Bir Araştırma(2024) Delice, Güven; Aksoy, Barış; Erilli, Necati AlpBu araştırmada üniversite öğrencilerinin “CBDC’ler” ve “kripto paralar” konusundaki bilgi ve algılarının düzeyi ve beklentileri inceleme konusu yapılmıştır. Bu bağlamda Sivas Cumhuriyet Üniversitesi İktisadi ve İdari Bilimler Fakültesinde öğrenim gören 362 öğrenciden anket yöntemiyle veri toplanmıştır. Çalışmadan elde edilen bulgulara göre, dijital paralar sırasıyla, sağladıkları kolaylıklar, düşük işlem maliyetleri, anonimlik ve güvenilirlik boyutlarıyla ele alınmaktadırlar. Söz konusu paraların benimsenmesi ve kullanılmasında, teknolojik sorunların ve güven eksikliğinin engelleyici faktörler olarak işlev gördüğü anlaşılmaktadır. Özellikle kripto paralar bağlamında yeterince bilinmeyen teknolojinin, değerlerindeki aşırı değişkenliklerin ve siber hırsızlık konularının bu paralara mesafeli bir yaklaşıma sebebiyet verdiği görülmektedir.Öğe Structure and Stability of the Kazakhstan Banking System(2022) Delice, Güven; Karadaş, Hacı AhmetOne of the most important prerequisites for ensuring economic stability is the existence of effective and stable financial markets, financial institutions and payment systems. In this context, today, central banks have placed financial stability among their main policy priorities as well as price stability. In this study, the banking system, which is one of the most important institutional structures of the financial system, was evaluated in terms of historical, institutional perspective and stability in the Republic of Kazakhstan, and the stability/soundness levels of the banks operating in the country were analyzed with 4 different financial distress forecasting methods for the post-2008 period. According to the results of the analysis, the Kazakhstan banking sector was significantly affected by the 2008 crisis, the soundness indicators of the sector had their lowest values in 2009, it started to recover in the next year, after this date, although there were small-scale deteriorations for some years, it showed a moderately healthy image until 2017. In addition, no serious instability could be detected due to the destruction caused by the Covid-19 pandemic on a global scale in the sector, which started to recover after the decline in 2017. It is seen that non-performing loans came to the forefront as one of the most important financial problems of the sector during the period under consideration.Öğe THE EFFECTS OF GLOBAL ECONOMIC CRISES ON PERFORMANCE OF PARTICIPATION BANKS: THE CASE OF THE COVID-19 OUTBREAK(2022) Delice, Güven; Karadaş, Hacı AhmetThe efficiency of Islamic banking practices operating under the name of Participation Banks in Turkey and their share in the financial system have gradually increased, and thanks to the products offered by these banks, significant progress has been made in bringing savings into the financial system, in obtaining resources from abroad as well as from within the country, and in the diversification of resources. Determining the impact level of global crises to the Islamic banking system, which is built on interest-free transactions, will enable the efficiency of the system to be determined and the necessary improvements to be made for the faulty aspects. In this context, in our study, the developments in the performance of participation banks operating in Turkey in the face of global economic/financial problems caused by the 2008 global financial crisis and the Covid-19 pandemic are discussed in comparison with deposit banks. By using the Gregory-Hansen cointegration test, which considers the structural breaks in the system, the effects of the ratio of operating expenses to assets, financing-deposit (participation fund) ratio, non-performing financing ratio, and capital adequacy ratio indicators on the return on assets were analyzed. According to the findings, there was a break in the performance of participation banks in 2010 (the period when the crisis turned into a debt crisis in Europe) after the 2008 global financial crisis, but no break in the pandemic process. In terms of deposit banks, a break occurred in 2009, right after the global financial crisis. Other findings of the study include that the Covid-19 process did not create a break on deposit banks.Öğe Uluslararası finansal entegrasyon ve gelişmekte olan ülkeler: Türkiye üzerine bir uygulama(Cumhuriyet Üniversitesi, 2000) Delice, Güven; Yıldız, RıfatÖZET Bu çalışmada, ulusal ve uluslararası fınansal piyasaların birbirine eklemlenmesi sürecini ifade eden ve günümüzün ekonomik ve fınansal anlamdaki en önemli gelişmelerinden biri olarak kabul edilen fınansal entegrasyon olgusu kavramsal ve ampirik düzeyde incelenerek, konunun gelişmekte olan ülkeler boyutunun ortaya konulması amaçlanmıştır. Çalışma teorik ve ampirik çerçeve olmak üzere iki kısımdan oluşmaktadır. İki bölüm altında yapılandırılan teorik kısımda, fınansal piyasalar ve uluslararası sermaye akımları hakkında kavramsal düzeyde açıklamalar yapılmakta, daha sonra fınansal entegrasyon olgusu çeşitli yönleriyle incelenmektedir. Finansal entegrasyonu etkileyen olumlu ve olumsuz faktörlerin ayrıntılı bir analize tabi tutulduğu ikinci bölümde, ilgili literatürde önemli bir yeri olan fınansal entegrasyonun ölçümü konusu ele alınarak bu konuda geliştirilmiş testler geniş bir literatür taraması ile birlikte sunulmaktadır. Konunun gelişmekte olan ülkeler boyutunun incelendiği ikinci kısımda ilk olarak, söz konusu ülke fınansal piyasalarının dünya ile entegrasyon derecesinin ulaştığı yüksek düzey çerçevesinde ilgili ekonomilere yönelen fınansal akımların makroekonomik etkileri araştırılmaktadır. Yaşanan gelişmeler ve yapılan ampirik çalışmalar bu ülkelerin fınansal entegrasyon sürecinden -teorik beklentilerin aksine- çoğunlukla olumsuz etkilendiklerini göstermektedir. Çalışmanın dördüncü bölümü, Türkiye'ye ayrılmıştır. Bu bölümde süreç, yapılan düzenlemeler ve yaşanan gelişmeler açısından geniş bir şekilde ele alınmakta, Türkiye'de fınansal entegrasyon derecesi açık faiz paritesi ilişkileri çerçevesinde ampirik olarak ölçülmekte ve yine modern ekonometrik metodlar kullanılarak, sürecin ivme kazandığı 1990 yılı sonrası için fınansal akımların temel makroekonomik göstergeler üzerindeki etkileri ortaya konulmaktadır. Elde edilen bulgular, Türk fınansal piyasalarının yüksek sayılabilecek bir düzeyde dışa açık olduğunu ve ülkemize yönelen sermaye akımlarından etkilenmenin diğer ülkelerdeki kadar şiddetli olmamakla birlikte genellikle olumsuz yönde gerçekleştiğini göstermektedir. Bu kısımda son olarak, fınansal entegrasyon sürecini etkilemeye ve olumsuzluklarını en aza indirmeye yönelik olarak geliştirilen ve ülkemiz açısından da önem taşıyan çeşitli düzeylerdeki çözüm önerileri tartışılmakta ve değerlendirilmektedir.