Yazar "Demir, Mevlüt" seçeneğine göre listele
Listeleniyor 1 - 3 / 3
Sayfa Başına Sonuç
Sıralama seçenekleri
Öğe Akondrogenezis Tip 2 (Langer-Saldino)(T.C. Sağlık Bakanlığı Ankara Şehir Hastanesi, 2013) Kaya, Ali; Güven, Ahmet Sami; Demir, Mevlüt; Güneş, Hatice; Duksal, Fatma; Aygüneş, Utku; Gültekin, AsımAkondrogenezis; ileri derecede kısa ekstremiteler, vertebra korpuslarında kemikleşme defekti, fıçı tarzında toraks, kısa gövde, şişkin abdomen ve büyümüş kafa ile karakterize, otozomal resesif geçişli, nadir görülen bir osteokondroplazidir. İskelet displazili pek çok olgu gebeliğin 16-24. haftalarında anormal ultrasonografik bulgularla tanınabilmektedir. Bu yazıda doğum sonrası klinik ve radyolojik olarak akondrogenezis tip 2 tanısı konulan bir olgu sunulmaktadır. Annenin iki abortus öyküsü olmasına rağmen, gebelik takipleri düzenli yapılmadığı için prenatal tanı konulamamıştır. İskelet deformiteleri ile seyreden akondrogenezis, otozomal dominant ve resesif olarak kalıtılmaları nedeniyle sonraki gebeliklerde genetik danışmanlık verilebilmesi için prenatal tanı önemlidir.Öğe Evaluation of serum selenium levels in children with recurrent febril convulsions(2011) Berk, Erhan; Kaya, Ali; Deveci, Köksal; Güven, Ahmet Sami; Demir, Mevlüt; Güneş, Hatice; Gültekin, AsimIntroduction: The febrile convulsion (FC) occurs in neurologically normal children aged between six months and five years and it is defined as convulsions occurred during fever and in the absence of central nervous system (CNS) infection, electrolyte imbalance, diseases affecting directly CNS, and history of afebrile convulsion. The aims of this study were to determine the serum levels of selenium in patients with recurrent FC and to compare them with those of healthy children. Materials and Methods: The study included 61 pediatric patients diagnosed with recurrent FC. At the same session, 54 healthy children who admitted to our pediatric clinic for routine controls without history of fever and convulsion, are assigned as control group. The serum level of selenium was measured by atomic absorption spectrometric method (hydride technique). Results: Mean level of selenium was determined as 67.10±8.87 ?g/L in patients and 81.99±13.13 ?g/L in control group; the difference was statistically significant (p<0.05). Discussion: The lower serum levels of selenium in patients with recurrent FC may be the cause of triggering of convulsion or may contribute to its recurrence. Further studies are necessary to clarify this relationship. © The Journal of Current Pediatrics, published by Galenos Publishing.Öğe Sivas, Cumhuriyet Üniversitesi’ne Başvuran Kırım-Kongo Kanamalı Ateş’li Çocukların Klinik ve Rutin Laboratuvar Testleri Yanında İmmünolojik Açıdan Değerlendirilmesi(Bursa Uludağ Üniversitesi, 2015) Demir, Mevlüt; Duksal, Fatma; Doğan, Melih Timuçin; Aygüneş, Utku; Kaya, Ali; Güven, Ahmet Sami; Cevit, ÖmerGiriş: Çalışmamızda, Kırım-Kongo Kanamalı Ateşi KKKA tanısıyla izlenen çocuk hastaların klinik ve rutin laboratuvar bulgularıyla birlikte, serum immünglobulin ve kompleman düzeylerinin değerlendirilmesi amaçlandı.Gereç ve Yöntem: Sivas, Cumhuriyet Üniversitesi’nde 2011-2012 tarihleri arasında, Enzyme-Linked Immunosorbent Assay ELISA veya polimeraz zincir reaksiyonu PCR kanıtlı KKKA tanısı alan 72 hastanın tıbbi kayıtları geriye dönük incelenmiştir. Epidemiyolojik, klinik özellikleri ve laboratuvar verileri hakkındaki bilgiler kaydedilmiştir.Bulgular: Çalışmaya alınan yetmiş iki çocuk hasta ortalama yaş; 11,95±3,95 yıl Tokat, Sivas, Yozgat, Giresun ve Erzincan’dan geliyordu. Başvuru esnasında başlıca ateş %94,4 , kusma %54,2 , halsizlik %52,8 , iştahsızlık %50 , baş ağrısı %47,2 , üst solunum yolu enfeksiyonu bulguları %41,7 , daha nadir olarak peteşi-purpura-ekimoz, epistaksis, ishal, melena, makülopapüler döküntü, hematemez, hematüri, hepatomegali, splenomegali, lenfadenopati bulguları vardı. Başvuruda hastaların laboratuvar bulguları şu şekildedir: %80,6 trombositopeni, %70,8 lökopeni, %50 nötropeni, %73,6 yüksek aspartate transaminaz, %26,4 yüksek alanine transaminaz, %71,6 yüksek laktat dehidrogenaz, %68,1 yüksek keratin kinaz, %54,2 uzamış protrombin zamanı, %52,8 uzamış parsiyel tromboplastin zamanı saptanmıştır. Ayrıca düşük IgG, düşük IgA, düşük C3 ve düşük C4 sırasıyla 4, 3, 12 ve 1 hastada saptanmıştır. Tüm hastalar sıvı-elektrolit tedavisi alırken, bir kısmı kan ürünü almıştır. Dört hasta intravenöz immünglobulin IVIG , 69 hasta ribavirin tedavisi almıştır.Sonuç: Çocuklarda KKKA klinik bulguları erişkinlerdekine benzerdir. Serum immünglobulinleri düşük bulunan hastalarda verilen intravenöz immünglobulin IVIG tedavisi dışında diğer tedaviler benzer bulunmuştur. KKKA’da immün yetmezlik araştırılması konusunda daha geniş çaplı çalışmalara ihtiyaç vardır