Arşiv logosu
  • English
  • Türkçe
  • Giriş
    Yeni kullanıcı mısınız? Kayıt için tıklayın. Şifrenizi mi unuttunuz?
Arşiv logosu
  • Koleksiyonlar
  • Sistem İçeriği
  • Analiz
  • Talep/Soru
  • English
  • Türkçe
  • Giriş
    Yeni kullanıcı mısınız? Kayıt için tıklayın. Şifrenizi mi unuttunuz?
  1. Ana Sayfa
  2. Yazara Göre Listele

Yazar "Duran, Zekeriya" seçeneğine göre listele

Listeleniyor 1 - 20 / 21
Sayfa Başına Sonuç
Sıralama seçenekleri
  • Küçük Resim Yok
    Öğe
    AÇIK MADEN İŞLETMELERİNDE PARTİKÜL MADDE SALINIMI: LİTERATÜR ARAŞTIRMASI
    (2021) Duran, Zekeriya; Erdem, Bülent; Doğan, Tuğba
    Partikül madde kaynaklı hava kirliliği insan sağlığına ve çevreye zarar verebilmektedir. Partikül madde kaynaklarından birisi de madencilik sektörüdür. Açık maden işletmelerinde, yapılan faaliyet türüne (delme, patlatma, yükleme, taşıma, sıyırma, kırma, eleme vb.) bağlı olarak çalışma bölgelerinde değişik düzeylerde PM salınımı oluşmaktadır. Bu nedenle sürdürülen her faaliyetin partikül madde salınım değerlerinin ölçülmesi, bunların ilgili mevzuatta belirtilmiş olan sınır değerler dikkate alınarak değerlendirilmesi ve olumsuz etkileri önleyici/azaltıcı önlemlerin planlanması önemlidir. Konu üzerine yapılmış olan çalışmalar incelendiğinde, maden işletmelerinde yapılan faaliyetin türüne göre oluşabilecek PM salınımını modelleyen denklemlerin geliştirildiği ancak bunların, farklı işletmelerdeki aynı faaliyet için bile değiştiği tespit edilmiştir. Bu nedenle, PM salınım değerlerinin maden işletmesine özgü olduğu, sürekli salınım ölçümü yapmanın daha doğru sonuçlara ulaşılmasını sağlayacağı ve dolayısıyla en gerçekçi yaklaşım olarak, bir maden işletmesinde sürdürülen her faaliyet için ayrı PM salınım modellemesinin yapılmasının gerektiği sonucuna varılmıştır.
  • Küçük Resim Yok
    Öğe
    AÇIK MADEN İŞLETMELERİNDE PARTİKÜL MADDE SALINIMI: LİTERATÜR ARAŞTIRMASI
    (Eskişehir Osmangazi Üniversitesi, 2021) Duran, Zekeriya; Erdem, Bülent; Doğan, Tuğba
    Partikül madde kaynaklı hava kirliliği insan sağlığına ve çevreye zarar verebilmektedir. Partikül madde kaynaklarından birisi de madencilik sektörüdür. Açık maden işletmelerinde, yapılan faaliyet türüne (delme, patlatma, yükleme, taşıma, sıyırma, kırma, eleme vb.) bağlı olarak çalışma bölgelerinde değişik düzeylerde PM salınımı oluşmaktadır. Bu nedenle sürdürülen her faaliyetin partikül madde salınım değerlerinin ölçülmesi, bunların ilgili mevzuatta belirtilmiş olan sınır değerler dikkate alınarak değerlendirilmesi ve olumsuz etkileri önleyici/azaltıcı önlemlerin planlanması önemlidir. Konu üzerine yapılmış olan çalışmalar incelendiğinde, maden işletmelerinde yapılan faaliyetin türüne göre oluşabilecek PM salınımını modelleyen denklemlerin geliştirildiği ancak bunların, farklı işletmelerdeki aynı faaliyet için bile değiştiği tespit edilmiştir. Bu nedenle, PM salınım değerlerinin maden işletmesine özgü olduğu, sürekli salınım ölçümü yapmanın daha doğru sonuçlara ulaşılmasını sağlayacağı ve dolayısıyla en gerçekçi yaklaşım olarak, bir maden işletmesinde sürdürülen her faaliyet için ayrı PM salınım modellemesinin yapılmasının gerektiği sonucuna varılmıştır.
  • Küçük Resim Yok
    Öğe
    Alçı Fabrikasında Gürültü Maruziyetinin İş Güvenliği Açısından Değerlendirilmesi
    (Sivas Cumhuriyet University, 2018) Duran, Zekeriya; Doğan, Tuğba; Erdem, Bülent; Demirhan, İsmail
    Gürültü Ağır sanayi sektöründe çalışanların maruz kaldığı önemli fiziksel risk etkenlerinden birisidir. Bu çalışma kapsamında bir alçı fabrikasında çalışanların bulunduğu ortamlar belirlenmiş, yaptıkları işe göre ayrı ayrı ölçümler yapılıp, sonuçları değerlendirilmiş ve frekans gürültü ilişkileri ortaya çıkarılmıştır. Buna göre en yüksek gürültü taş kırma ünitesinde meydana gelirken idari bina personeli en düşük düzeyde gürültüye maruz kalmışlardır. Maruziyet sınır değerini aşan bölgeler paketleme ve taş kırma üniteleridir. Ayrıca ölçüm yapılan bölgelerde çalışanların maruz kaldığı maksimum gürültü düzeyleri orta frekans aralığına, minimum gürültü düzeyleri ise düşük ve yüksek frekans aralıklarına denk gelmektedir. Tüm şubelerde çalışanların maruz kaldığı maksimum gürültü düzeyi 250 Hz ve 2500 Hz frekans aralığındadır. Makinelerin oluşturduğu gürültü düzeyleri geniş frekans aralığında olup, fabrikadaki gürültü kaynaklarının çıkardığı maksimum sesler ince ses olarak tanımlanmaktadır. Yapılan ölçümler sonucunda fabrikadaki personelin çoğunlukla maruz kaldığı maksimum gürültü düzeyleri insan kulağının en hassas olduğu frekans bölgesinin dışında olduğu hesaplanmıştır.
  • Küçük Resim Yok
    Öğe
    Bazı açık maden işletmelerinde partikül madde salınım ölçümü ve değişiminin meteorolojik koşullar, malzeme ve iş makinesi özellikleri ile modellenmesi
    (Sivas Cumhuriyet Üniversitesi, 2022) Duran, Zekeriya; Erdem, Bülent
    Bu doktora tez çalışması kapsamında, Sivas ilinde bulunan bir alçıtaşı ve iki kalker işletmesinde delme, yükleme ve taşıma faaliyetleri sırasında açığa çıkan ve özellikle insan sağlığı için risk teşkil eden PM (TAPM, PM10, PM2,5 ve PM1) ve eş zamanlı olarak termal konfor parametrelerinin (hava sıcaklığı, çiğ noktası sıcaklığı, yan rüzgâr, karşı rüzgâr/kuyruk rüzgârı, bağıl nem, istasyon basıncı ve rüzgâr hızı) ölçümleri gerçekleştirilmiştir. Ölçümler yapılırken çalışma koşullarındaki malzemenin özelliklerini temsil eden numuneler (~5 dak/numune) alınmış olup laboratuvarda nem ile silt+kil analizleri yapılmış ve makine özellikleri de kayıt altına alınmıştır. Yapılan çalışma ile atmosferik ve meteorolojik koşulların, ekipman ve malzeme özelliklerinin PM salınımı üzerindeki etkileri araştırılmıştır. Bağımlı değişken olarak alınan PM salınımı ile atmosferik koşullar, malzeme ve ekipman özelliklerinden oluşan bağımsız değişken grupları arasında istatistiksel olarak anlamlı bir ilişkinin olası varlığı ve PM salınım kestirim denklemlerinin oluşturulması için iki farklı istatistiksel analiz paketinden (SPSS ve WEKA) faydalanılmış ve sonuçları yorumlanmıştır. İlk aşamada bir istatistiksel analiz paketi yardımıyla delme, yükleme ve taşıma faaliyetlerinden kaydedilen ham verilerin normal dağılıma uygunlukları test edilmiş ve tüm ham (TAPM, PM10, PM2,5 ve PM1) veri setlerinin çoğunlukla normal dağılıma uymadıkları görülmüştür. Bu nedenle ham veri setleri doğal logaritma (ln), logaritma (log), tersi (1/ham) ve bölümü (ham/1000) alınarak dönüştürülmüş ve oluşturulan yeni veri setlerinin normal dağılıma uygunlukları test edilmiştir. Normal dağılıma uygunluk sağlayan veriler, bu istatistiksel paket yardımıyla üç farklı yöntemle (toplu giriş, aşamalı ve ileriye doğru seçim) regresyon analizleri yapılmıştır. Delme, yükleme ve taşıma faaliyeti için yapılan doğrusal regresyon modelleri incelendiğinde, düzeltilmiş belirlilik katsayısının düşük olduğu (R²?%45) görülmüştür. İkinci aşamada, modelleri daha iyi yansıtacak M5P karar ağacı algoritması kullanılmıştır. Karar ağacı algoritmasıyla her bir PM (TAPM, PM10, PM2,5 ve PM1) boyutu için birbirinden bağımsız olarak salınım tahmin formülleri türetilmiş ve modellerin açıklama kapasitesini yansıtabilecek düzeyde yüksek düzeltilmiş belirlilik katsayıları elde edilmiştir. Regresyon analiz sonuçlarına göre; maden işletmelerinde benzer faaliyetlerdeki PM salınımlarına etki eden parametrelerin benzer olduğu, ancak salınım değerlerinin çok fazla değişim göstermiş olduğu belirlenmiştir. Alçıtaşı ve kalker işletmelerinde delme, yükleme ve taşıma faaliyetleri sırasında ölçümü yapılan TAPM, PM10, PM2,5 ve PM1 salınımlarının kapsayıcı olan birisini kullanarak diğerlerini kestirebilmek amacıyla regresyon modelleri hazırlanmıştır. Yapılan ölçüm ve değerlendirmeler ışığında madencilik faaliyetlerinden salınan PM miktarı; maden sahasının bulunduğu bölgeye özgü meteorolojik koşullar (hava sıcaklığı, bağıl nem, çiğ noktası sıcaklığı, rüzgâr hızı "karşı ve yan rüzgâr hızları dâhil", istasyon basıncı gibi), ekipman özellikleri (yükleyici kova hacmi, kamyon kütlesi, kamyon hızı, kamyon teker sayısı gibi) ve çalışma yapılan bölgedeki malzemenin nem ile silt+kil içeriklerine bağlı olarak değişmiştir. Ölçüm yapılan işletmelerdeki PM salınımları dikkate alındığında, en yüksek PM salınım değerleri delik delme sırasında gerçekleşmiş, bunu taşıma ve yükleme faaliyetleri takip etmiştir. Ancak, taşıma sırasında yolun sulanması özellikle TAPM ve PM10 salınım değerlerini önemli oranlarda düşürdüğü, PM2,5 ve PM1 salınım değerlerini çok fazla etkilemediği görülmüştür.
  • Küçük Resim Yok
    Öğe
    ÇED Kararı Verilen Bitişik Maden Ruhsat Sahaları için Sağlık Koruma Bandının Değerlendirilmesi
    (Mayeb Basın Yayın İnsan Kaynakları Ltd. Şti., 2024) Duran, Zekeriya; Canbaz, Oktay; Erdem, Bülent
    Ülkemizde madencilik faaliyetleri sonrası üretim yapılan alanların rehabilite edilerek madencilik öncesi konumuna döndürülmesi, bunun mümkün olmadığı durumlarda ise madencilik öncesi konumuna yakın halde terk edilmesi gerektiği ilgili kanun ve yönetmeliklerde açıkça belirtilmektedir. Üretim sonrası rehabilitasyon, çevre şartları dikkate alınarak tüm canlılara güvenli bir ortam sağlanacak şekilde tamamlanmalıdır. Çevresel etki değerlendirmesi (ÇED) raporu hazırlama kararı verilen maden sahalarında ruhsat alanı sınırları, belirli genişlikteki sağlık koruma bandı ile içeriden çevrelenmektedir. Ancak ÇED kararı verilen ve birbirine en az bir kenarından bitişik iki ruhsat sahasının, bu kenarları boyunca sağlık koruma bandı bırakılması rehabilitasyon işlemlerini olumsuz yönde etkileyebilmektedir. Özellikle, çok kademeli açık ocakların işletildiği iki ruhsatın sınırları dahilinde bırakılması öngörülen sağlık koruma bandı, işletme sonrasında piramide benzer şekilli sarp topoğrafya oluşumlarına neden olabilmektedir. Bu yapılar, işletilen malzemenin jeolojik özelliklerine bağlı olarak, rehabilitasyon çalışmalarındaki maliyetleri ve süreci olumsuz yönde etkileyebilmektedir. Ayrıca, bu bant sınırları içerisinde kalan malzeme madencilik açısından değerlendirebilecek özellikte ise ülke ekonomisi açısından da olumsuz etkileri göz ardı edilmemelidir. Bu çalışma, Sivas il sınırları içerisinde kalan, işletme sonrasında bu tür yapıların ortaya çıkabileceği jeolojik yapı ile topoğrafyaya sahip ve ÇED kararı verilen iki örnek kalker ruhsat sınırı boyunca uzanan sağlık koruma bandının kaldırılma gerekçelerini kapsamaktadır.
  • Küçük Resim Yok
    Öğe
    Economically the Sivas Basin Natural Anhydrite Potential, Reserve Estimation and Geochemical Characteristics, Central Anatolia, Türkiye
    (2023) Duran, Zekeriya; Canbaz, Oktay
    This study focuses on the economization of natural anhydrite, which has a wide range of uses and is environmentally friendly, in Türkiye. Anhydrite, which is one of the most common evaporitic minerals in the world, has almost no usage area in Türkiye. Evaporite deposits consisting of gypsum, anhydrite, halite, bassanite and selenite are prominent in the country, especially in Tertiary period sedimentary basins. The Sivas basin is one of these important Tertiary basins. Mining operates in the basin are carried out only on gypsum and anhydrite is not utilized. This study is carried out on the geological and geochemical characteristics of anhydrite, which is prominent with its usage areas in the world, its potential in the basin and its economic importance. The geochemical and mineralogical analyses are carried out on anhydrite samples taken from the basin. Anhydrite formations up to 300 meters in thickness are detected in the evaporite deposits that outcrop in most of the basin. In addition, a block model is extracted from the drilling data of a mining company operating in the basin and the reserve is calculated. As a result, it is concluded that the Sivas basin has a high potential in terms of anhydrite and should be brought to the national economy.
  • Küçük Resim Yok
    Öğe
    Evaluation of flame retardant belt usage for underground metal mining
    (Union of Chambers of Engineers and Architects of Turkey, 2016) Erdem, Bülent; Ceylano?lu, Atilla; Duran, Zekeriya
    Today, many underground mines are realizing all or a certain portion of the ore transportation by belt conveyor systems. In this study, the requirement to deploy flame-retardant conveyor belts in the case of operating belt conveyor haulage systems in underground metallic mines is investigated from the occupational safety point of view and evaluated taking into account six different criteria.
  • Küçük Resim Yok
    Öğe
    Evaluation of Noise Emission in A Textile Plant
    (Malatya Turgut Özal Üniversitesi, 2020) Duran, Zekeriya; Genç, Mehmet; Doğan, Tuğba; Erdem, Bülent
    Textile industry is characterized by the use of complicated machinery in mass production methods in order to meet increased consumption demands. This situation brings with it some issues for the employees. Many of the machines used in textile industry are operating at high noise levels. In this study, noise measurements taken from dyeing/finishing and weaving divisions in an integrated textile factory in Malatya city, Turkey were evaluated. Frequency distribution of dominant noise is also examined. Workers in weaving division were exposed to higher levels of noise than those in dyeing/finishing. Accordingly, the noise level in weaving ranged from 99.2 to 101.1 dBA, while that in dyeing/finishing ranged from 77.1 to 79.3 dBA. It is also outside the 4000 Hz frequency zone, where the dominant frequencies of the maximum noise levels exposed by those working in the measured divisions fall in the middle frequency range to which the ear is most sensitive. Considering the frequency distribution, noise levels in the 4000 Hz region are calculated to be between 84.2 and 86.8 dBA in the weaving division and 60.0 to 61.9 dBA in the dyeing/finishing division. A noise histogram showed that noise in the weaving division had spread over a wider range than the dyeing/finishing division.
  • Küçük Resim Yok
    Öğe
    Evaluation of Whole-Body Vibration Exposure of Dozer Operators, a Task-Based Approach
    (Springer Heidelberg, 2022) Erdem, Bulent; Dogan, Tugba; Duran, Zekeriya
    The objective of this study was to evaluate the potential health risk associated with exposure of dozer operators to whole-body vibration. Measurements were made on 31 dozers used in different surface mines in Turkey. Predictions of adverse health effects of vibration were based on the standards BS 6841:1987, ISO 2631-1:1997, ISO 2631-5:2004, and the EU Vibration Directive:2002. Operators experienced high and comparable levels of vibration acceleration and dose during all dozer tasks: pushing the material (DOZE), moving forward (FORWARD), moving backward (REVERSE), and ripping (RIP). Specifically, DOZE, FORWARD, REVERSE, and RIP showed high potential of adverse health effects in terms of vibration dose according to the worst-case axis and vector sum criteria and a moderate adverse health effect for acceleration according to the worst-case axis criterion. Operators of large dozers were exposed to lower levels of vibration. However, no statistically significant relationship between vibration exposure levels and the propelling mechanism and the service time of dozers, operator experience, operator age, and ground type was found.
  • Küçük Resim Yok
    Öğe
    Farklı Organik ve İnorganik Gübre Uygulamalarının Mısır Bitkisinin Verimine ve Gelişimine Etkileri
    (2022) Durukan, Hasan; Duran, Zekeriya; Saraç, Handan; Demirbaş, Ahmet
    Araştırmada farklı oranlarda organik ve inorganik gübre uygulamalarının mısır bitkisinin verimine ve gelişimine olan etkilerinin belirlenmesi amaçlanmıştır. Araştırma sera koşullarında üç tekerrürlü olarak tesadüf parselleri deneme desenine göre üç kg kapasiteli plastik saksılarda yürütülmüştür. Araştırmada uygulamalar; kontrol, geleneksel gübreleme, jips (%1 ve %2 w/w), anhidrit (%1 ve %2 w/w), kalsit (%1 ve %2 w/w), perlit (%1 ve %2 w/w), vermikompost (%5 ve %10 w/w) ve hayvan gübresi (%5 ve %10 w/w) şeklindedir. Test bitkisi olarak mısır kullanılmıştır. Mısır bitkisi ekimden yaklaşık 60 gün sonra hasat edilmiş ve kuru madde üretimi ile azot, fosfor, potasyum, kalsiyum, magnezyum, demir, çinko, mangan ve bakır analizleri yapılmıştır. Araştırma sonuçlarına göre, en yüksek kuru madde üretimi 15,4 g/saksı ile vermikompost uygulamasının %10’luk dozunda belirlenmiştir. Bu uygulamayı ise geleneksel gübre uygulaması takip etmiştir (13,64 g/saksı). Ayrıca mısır bitkisinin makro ve mikro element konsantrasyonlarında genel olarak vermikompost uygulaması daha yüksek değerlere sahip olmuştur.
  • Küçük Resim Yok
    Öğe
    Influence of entertainment on the grade and recovery in column flotation
    (2013) Kurşun, Hülya; Duran, Zekeriya; Akçiçek, Nuh; Tonus, Murat; Çifçi, Mahmut; Kilinç, Turan
    Entrainment, which is important for concentrate grade and its recovery, refers to materials which are water-entrained without attaching to the foam. The entrainment of fine particles into the foam phase, takes place behind or around the uprising air bubbles, through the pushing of the water or the uprising bubbles at the bubble interface. In this study, a group of experiments were carried out a mixture of pure hydrophobic (talk) and hydrophilic (calcite) minerals (3:1 ratio). Water and particle (talk and calcite) recoveries were calculated in column flotation cell which had a height of 75 cm, diameter of 5 cm and circular cross-section. The effects of frother concentration, pülp density, particle size, superficial air flow rate, superficial feed flow rate, and superficial wash water flow rate on the grade and recovery were investigated. The experimental results showed that this parameters had significant effect on the grade and recovery, flotation time and fine gangue entrainment. Kirjaveinen Model (1989) was used for describing a specific entrained factor (Pi) of hydrophilic particles.
  • Küçük Resim Yok
    Öğe
    Investigation of noise exposure of heavy equipment operators in surface mines
    (Union of Chambers of Engineers and Architects of Turkey, 2017) Erdem, Bülent; Duran, Zekeriya; Do?an, Tu?ba; Yüksel, Hüsnü
    Though hearing loss may appear to emerge as an occupational disease related to noise, when its effects on human body is considered it can be realized that it constitutes an important place in the causes of occupational accidents. In this study noise measurements were taken from 67 units of mining machinery of different types and models used in the mining operations. Among them dumpers, hydraulic backhoes, crawled dozers, graders, wheeled front-end loaders, wheeled ibrating rollers, hydraulic breakers, drills, bucket wheel excavators, their integrated tripper cars, spreaders, bucket wheel type coal loaders, coal spreaders and backhoe loaders can be mentioned. Noise measurements were taken from a total of six mining workplaces, including a road construction work, a sand quarry, an open limestone quarry, an open iron mine, an open gold mine and an open coal mine. Crawled dozer ranks the highest in noise exposure while coal loader/spreader ranks the lowest. On the basis of mining equipment, the lowest noise exposure was recorded mostly in the waiting phase while the highest occurred when the machines performed their basic functions.
  • Küçük Resim Yok
    Öğe
    MADEN MAKİNELERİNİN FREKANS-GÜRÜLTÜ İLİŞKİSİ
    (2018) Duran, Zekeriya; Erdem, Bülent; Doğan, Tuğba
    Normal bir insan kulağı 20 Hz – 20000 Hz frekans aralığındaki sesleri duymakla birlikte buaralıktaki farklı frekanstaki sesleri eş şiddetle algılamamaktadır. Bu nedenle insan maruziyetininbelirlenmesinde gürültü düzeylerini belirlemenin yanında, gürültünün frekansı da dikkate alınmalıdır.Bu çalışmada Sivas ve komşu illerde yer alan toplam altı çalışma alanında kullanılan 67 adet işmakinesinden gürültü ölçümleri alınmış ve frekans-gürültü ilişkisi ortaya çıkarılmıştır. Çalışmasonuçlarına göre paletli dozer ve lastik tekerlekli yükleyici operatörlerinin maruz kaldığı maksimumgürültü düzeyi büyük oranda düşük frekans aralığına, diğerleri orta frekans aralığına düşmektedir.Tüm iş makinesi operatörlerinin maruz kaldığı minimum gürültü düzeyleri yüksek frekansaralığındadır. Ölçüm yapılan iş makinelerinin maksimum gürültü düzeylerinin insan kulağının enhassas olduğu frekans aralığının dışında olduğu tespit edilmiştir. İş makinelerinin oluşturduğu gürültügeniş frekans aralığında yer almaktadır. Gürültü düzeyleri, zamanla değişim ölçütüne göresınıflandırıldığında ölçüm alınan tüm iş makineleri kararsız gürültü sınıfına girmektedir
  • Küçük Resim Yok
    Öğe
    A model for extended bench casting in dipping coal seam
    (NATL INST SCIENCE COMMUNICATION, 2007) Erdem, Bulent; Duran, Zekeriya
    This paper deals with extended bench casting with draglines in surface coalmines. A computer model, developed for panel design, covers three fundamental operating modes: i) level casting for flat-lying coal seam; ii) downhill casting; and iii)uphill casting for inclined coal seam conditions. Influence of pit width on critical pit dimensions such as cut length, dragline reach on key cut and main cut positions, swing angles on key cut and main cut positions and rehandle percentage is critically studied. The model is equipped with a device to determine total number of points within a cut on which dragline is placed. With another module, walking pattern of dragline between adjacent cuts is decided. The model indicates that coal seam inclination significantly influences dragline productivity. All things being equal, the uphill operation mode demands larger dragline dimensions. Extended bench construction in uphill casting is easier and faster as less material is required. Besides, dragline operates on a safe bench. As coal seam gets inclined, a large dragline may switch from extended benching in downhill mode to direct casting owing to the room available for spoil piles increases with coal seam inclination. However, a small dragline would likely fail to operate in downhill mode as the size of the extended bench would expand faster than the waste available in the cuts. Besides, dragline would not be adversely affecte by failures occuring in spoil piles. It has been observed that in extended benching practice with an inclined coal seam downhill casting should be considered first.
  • Küçük Resim Yok
    Öğe
    Noise and frequency propagation in natural stone processing plants
    (2024) Duran, Zekeriya; Erdem, Bülent; Dogan, Tugba; Genç, Mehmet
    In this study, 510 noise measurements recorded in eight natural stone processing plants operating in Sivas City, Turkey were evaluated and the noise levels and dominant frequency bands of 11 different processing machines used in these plants were determined. The daily equivalent noise level of all natural stone processing plants was around or above the exposure limit value (87 dBA) specified in relevant regulations. Considering the machines and plant environment, the frequency ranges for the highest noise levels were mostly between 630 Hz - 5000 Hz, centering around 3150 Hz. Variations in the noise level of the processing machines in separate plants where similar processes were carried out was primarily related to the plant size and machine layout, the number of machines operating simultaneously and the type of natural stone processed. While the difference between the noise levels of gangsaws, bridge cutting, ST cutting, head/side cutting, trimming, cement filling, slab polishing, narrow polishing, chamfering and splitting machines were statistically significant, aging machines generated similar noise levels.
  • Küçük Resim Yok
    Öğe
    Occupational noise exposure in natural stone processing plants
    (2020) Duran, Zekeriya; Doğan, Tuğba; Erdem, Bülent
    Occupational noise exposure is a serious physical risk factor leading to occupational diseasesincluding hearing loss. In this study, occupational noise measurements taken at seven naturalstone processing plants operating in Sivas, Turkey and its environs are evaluated in accordancewith the task-based assessment method given in TS EN ISO 9612-2009 standard. Though theprocesses in natural stone processing plants are similar, significant differences were observedin the noise levels, which are often above the limits specified in the relevant regulation. Thehighest noise levels to which workers were exposed are S/T, bridge cutting, sizing/honing,head/side cutting machines while the lowest noise levels were from narrow polishing machineand gang saw machines. In plants B, F and G the S/T block cutting machines, in plants B andD the head/side cutting machines, in plants C and E the sizing/honing machines and in plantD the bridged cutting and narrow polishing machines exposed workers to noise levels abovethe lowest exposure action value of 80 dBA. The bridge cutting machine in plant D exposedthe workers to noise levels above the highest exposure action value of 85 dBA. High noiseemitting machines were proposed to be isolated in separate compartments.
  • Küçük Resim Yok
    Öğe
    OTURMA POZİSYONUNDA ÇALIŞANLARIN TÜM VÜCUT TİTREŞİMİ MARUZİYETLERİNİN BELİRLENMESİNDE KULLANILAN ISO2631-1, ISO2631-5, BS6841 ve AVRUPA BİRLİĞİ DİREKTİFİ (EU) 2002/44/EC’ nin KARŞILAŞTIRILMASI
    (2020) Doğan, Tuğba; Erdem, Bülent; Duran, Zekeriya
    Titreşim kaynaklımakineler endüstrinin neredeyse tüm çalışma kollarında kullanılmaktadır. Bumakineleri kullanan çalışanlar titreşim sonucunda el ve kol titreşimi ve tüm vücudutitreşiminin olumsuz etkisi altında kalarak sağlıksal maruziyetleryaşamaktadırlar. Titreşim, çalışanları; fiziksel ve psikolojik yönlerdenetkileyebilmekte, meslek hastalıklarının oluşmasına neden olabilmekte, çalışmaperformanslarını etkileyerek iş sağlığını ve güvenliğini tehlikeyesokabilmektedir. Titreşimli araç kullananlarda görülen el-parmak ve dirsekrahatsızlıkları ile titreşimli zeminde çalışanlardaki bel ve sırt sorunları,gibi pek çok titreşim kaynaklı rahatsızlık İSGİP tarafından hazırlanan MeslekHastalıkları ve İş ile ilgili Hastalıklar Tanı Rehberinde tanımlanaraksonuçları değerlendirilmektedir. İnsan vücudunun titreşime maruziyetinin ölçümüve değerlendirilmesi için en iyi bilinen standartlar BS 6841 (1987) ve ISO2631-1’dir (1997). AB Fiziksel Ajanlar (Titreşim) Direktifinde ISO 2631’eatıfta bulunulduğundan, BS 6841'in yerine tercih edilmektedir. ISO 2631-1 veISO 2631-5 uluslararası standartları, tüm vücut titreşimini incelemekte ve ergonomi,  konfor ile sağlık açısından titreşiminönemini ortaya koymayı amaçlamaktadır. Bu çalışmada ülkemizde ve dünyada titreşimininsan vücuduna etkisini değerlendirmede kullanılan ulusal ve uluslararası bu standartlarkarşılaştırılmıştır.    
  • Küçük Resim Yok
    Öğe
    OTURMA POZİSYONUNDA ÇALIŞANLARIN TÜM VÜCUT TİTREŞİMİ MARUZİYETLERİNİN BELİRLENMESİNDE KULLANILAN ISO2631-1, ISO2631-5, BS6841 ve AVRUPA BİRLİĞİ DİREKTİFİ (EU) 2002/44/EC’ nin KARŞILAŞTIRILMASI
    (Serpil AYTAÇ, 2020) Doğan, Tuğba; Erdem, Bülent; Duran, Zekeriya
    Titreşim kaynaklı makineler endüstrinin neredeyse tüm çalışma kollarında kullanılmaktadır. Bu makineleri kullanan çalışanlar titreşim sonucunda el ve kol titreşimi ve tüm vücudu titreşiminin olumsuz etkisi altında kalarak sağlıksal maruziyetler yaşamaktadırlar. Titreşim, çalışanları; fiziksel ve psikolojik yönlerden etkileyebilmekte, meslek hastalıklarının oluşmasına neden olabilmekte, çalışma performanslarını etkileyerek iş sağlığını ve güvenliğini tehlikeye sokabilmektedir. Titreşimli araç kullananlarda görülen el-parmak ve dirsek rahatsızlıkları ile titreşimli zeminde çalışanlardaki bel ve sırt sorunları, gibi pek çok titreşim kaynaklı rahatsızlık İSGİP tarafından hazırlanan Meslek Hastalıkları ve İş ile ilgili Hastalıklar Tanı Rehberinde tanımlanarak sonuçları değerlendirilmektedir. İnsan vücudunun titreşime maruziyetinin ölçümü ve değerlendirilmesi için en iyi bilinen standartlar BS 6841 (1987) ve ISO 2631-1’dir (1997). AB Fiziksel Ajanlar (Titreşim) Direktifinde ISO 2631’e atıfta bulunulduğundan, BS 6841'in yerine tercih edilmektedir. ISO 2631-1 ve ISO 2631-5 uluslararası standartları, tüm vücut titreşimini incelemekte ve ergonomi,  konfor ile sağlık açısından titreşimin önemini ortaya koymayı amaçlamaktadır. Bu çalışmada ülkemizde ve dünyada titreşimin insan vücuduna etkisini değerlendirmede kullanılan ulusal ve uluslararası bu standartlar karşılaştırılmıştır.
  • Küçük Resim Yok
    Öğe
    Particulate matter emissions from open pit mines; measurement methodologies, instruments, and research undertaken
    (Chamber of Mining Engineers of Turkey, 2024) Duran, Zekeriya; Doğan, Tuğba; Erdem, Bülent
    Particulate matter is one of the primary pollutants in open pit mining operations. Measurements must be taken to control particulate matter created during open pit mining activities and to compare them to the regulatory limits. Numerous studies have been undertaken to estimate particulate matter emissions produced by open pit mining. It was discovered that the research were largely conducted on coal mines (69.4%), with little study done in other mining types. Research studies on particulate matter estimation took into consideration mostly machine characteristics (loader bucket volume, truck capacity, number of truck wheels etc.) and atmospheric conditions (air temperature, wind speed, relative humidity etc.). This study emphasizes on particulate matter measurement methods along with other measuring parameters and equipment for particulate matter estimation (TSP, PM10, PM4, PM2.5, and PM1).
  • Küçük Resim Yok
    Öğe
    Phase-based evaluation of whole-body vibration exposure for hydraulic excavator operators
    (Inderscience Enterprises Ltd, 2023) Dogan, Tugba; Erdem, Bulent; Duran, Zekeriya
    Hydraulic excavator operators' whole-body vibration exposure was studied with the guidelines set by several approaches. The most jolty and quiet phases were FORWARD and WAIT, respectively. Vibration magnitudes were inversely proportional to bucket capacity. Excavator service year and vibration exposure were positively correlated. Younger operators were exposed to higher levels of vibration. Vibration acceleration was negatively correlated to operator experience. Handling of large-sized rocks resulted in more vibration than soillike material. The most conservative method in estimating the hazard potential was the ISO 2631-1 'vector sum' while the probability of an adverse health effect was generally low according to the ISO 2631-5.
  • «
  • 1 (current)
  • 2
  • »

| Sivas Cumhuriyet Üniversitesi | Kütüphane | Açık Erişim Politikası | Rehber | OAI-PMH |

Bu site Creative Commons Alıntı-Gayri Ticari-Türetilemez 4.0 Uluslararası Lisansı ile korunmaktadır.


Kütüphane ve Dokümantasyon Daire Başkanlığı, Sivas, TÜRKİYE
İçerikte herhangi bir hata görürseniz lütfen bize bildirin

DSpace 7.6.1, Powered by İdeal DSpace

DSpace yazılımı telif hakkı © 2002-2025 LYRASIS

  • Çerez Ayarları
  • Gizlilik Politikası
  • Son Kullanıcı Sözleşmesi
  • Geri Bildirim