Arşiv logosu
  • English
  • Türkçe
  • Giriş
    Yeni kullanıcı mısınız? Kayıt için tıklayın. Şifrenizi mi unuttunuz?
Arşiv logosu
  • Koleksiyonlar
  • Sistem İçeriği
  • Analiz
  • Talep/Soru
  • English
  • Türkçe
  • Giriş
    Yeni kullanıcı mısınız? Kayıt için tıklayın. Şifrenizi mi unuttunuz?
  1. Ana Sayfa
  2. Yazara Göre Listele

Yazar "Ergin, İsmail Emre" seçeneğine göre listele

Listeleniyor 1 - 13 / 13
Sayfa Başına Sonuç
Sıralama seçenekleri
  • Küçük Resim Yok
    Öğe
    Analgesic efficacy of using topical anesthetic before dorsal penile nerve block in infant circumcision: A randomized-controlled study
    (Logos Medical Publishing, 2024) Ergin, İsmail Emre; Öztürk, Abuzer; Asdemir, Aydemir; Saygin, Hüseyin
    Objectives: The aim of this study was to investigate the effect of lidocaine-prilocaine cream (LPC) application on circumcision analgesia and algology before dorsal penile nerve block (DPNB). Patients and methods: Between January 2024 and April 2024, a total of 128 healthy male infants aged 1 to 12 months, who were screened and underwent circumcision under local anesthesia in our clinic, were included in this randomized-controlled study. The patients were divided into two groups as the DPNB group (DPNB group, n=64) and the DPNB+LPC group (n=64). The heart rate (HR), respiratory rate (RR), peripheral arterial oxygen saturation (SpO2) changes, and Neonatal Infant Pain Scale (NIPS) scores were measured during the surgical stages of the groups with and without topical analgesia before DPNB. The values at the time of DPNB injection, at the time of circumcision, and at 3 min after the end of the operation were recorded. Results: There was no statistically significant difference in the mean age and body weight of the patients between the groups (p>0.05). There was also no statistically significant difference between the HR, RR, and SpO2 of the groups before the operation (baseline), at the time of local analgesic needle insertion, during circumcision and after the operation (p>0.05). The NIPS scores at the time of local anesthetic needle insertion were significantly different (p=0.04), although there was no significant difference in the NIPS scores at the other time points (p>0.05). Conclusion: Our study results suggest that LPC application before DPNB yields favorable effects in terms of local anesthesia and ease of surgery, and it is a safe technique to apply. © 2024 Logos Medical Publishing. All rights reserved.
  • Küçük Resim Yok
    Öğe
    Balneoterapinin (Kaplıca Tedavisi) JJ Stentlerle İlişkili Alt Üriner Sistem Semptomları Üzerindeki Etkisinin Değerlendirilmesi: Prospektif Plasebo Kontrollü Bir Çalışma
    (2024) Ergin, İsmail Emre; Sancı, Adem; Öztürk, Abuzer; Asdemır, Aydemir; Saygın, Hüseyin
    Amaç Üreter taş tedavisi sonrası yerleştirilen JJ Stent ilişkili Alt üriner sistem semptomları hastaların operasyon sonrası en çok şikayet ettiği konular arasındadır. Bu semptomları azaltmak için bir çok tedavi metodu denenmiştir. Balneoterapinin (spa tedavisi) JJ stentleriyle ilişkili alt üriner sistem semptomları üzerindeki etkisini değerlendirmeyi amaçladık. Gereç ve Yöntemler Tek taraflı üreter taş tedavisi yapılan ve üreteral JJ stent yerleştirilen hastalar operasyon sonrası Kontrol, Tolterodin ve Balneoterapi grupları olmak üzere 3 gruba ayrıldılar. Post op 1. Hafta ve 4. Hafta Üreteral Stent Semptom Skorları ölçüldü. Analjezik tablet kullanım miktarları kaydedildi. Bulgular 4. Hafta gruplar birbileri ile kıyaslandığında Tolterodin ve Balneoterapi gruplarının Analjezik kullanımı, Üriner semptomları, Vücut Ağrı skorları kontrol grubuna göre daha düşük tespit edildi (p< .001). Gruplar kendi içlerinde 1. ve 4. Hafta kıyaslandığında kontrol grubunda bir değişiklik yokken diğer gruplarda anlamlı değişiklik mevcuttu. Sonuç Bölge halkının davranışlarından esinlendiğimiz bu yazımızda Balneoterapinin tedavisiz gruba göre anlamlı semptom iyileşmesi sağlaması ve diğer medikasyonlar kadar iyi sonuçlar vermesi bundan sonraki süreçlerde hastalara önerilebilecek kolay, düşük maliyetli, düşük yan etkili bir tedavi metodu gibi görülmektedir.
  • Küçük Resim Yok
    Öğe
    Covid-19 sperm parametrelerini etkiler mi?
    (2023) Saygın, Hüseyin; Ergin, İsmail Emre
    AMAÇ: Covid-19’un erkek ürogenital sistemi üzerindeki etkisi halen araştırılmaktadır. Birçok tıbbi konuda olduğu gibi erkek cinsel ve üreme sağlığı da Covid-19 pandemisinde ele alınması gereken önemli bir halk sağlığı sorunudur. GEREÇ ve YÖNTEMLER: Covid-19 pandemisi öncesinde polikliniğimize primer infertilite tanısı ile başvuran hastalarar araştırıldı, Pozitif PCR sonucu olan ve hastalığı semptomatik olarak geçirenler çalışmaya dâhil edildi. Enfeksiyon sonrasında sperm analizleri istendi. Sperm analizleri 2010 Dünya Sağlık Örgütü verilerine göre değerlendirilerek hastalık ön- cesi sonuçları ile karşılaştırıldı. BULGULAR: Hastaların Covid enfeksiyonu öncesi spermiyogramların- daki ortalama ejakülat hacmi: 2,96±0,84 ml, ortalama sperm sayısı: 48,92±34,9 milyondu. Mililitre (ml) cinsinden ortalama sperm sayı - sı: 16,52+5,71 milyon, hareketli sperm sayısı: %55,7±16,3, hızlı ileri sperm sayısı: %38,0±18,3, normal morfoloji sperm sayısı: %4,0±0,76 idi. Covid PCR testi pozitifliğinden ikinci spermiyogram tarihine kadar geçen ortalama süre 2,6±0,9 (1–4) aydı. Hastaların Covid enfeksiyo- nu sonrası spermiyogramlarındaki ortalama ejakülat hacmi: 2,83±0,92 ml, ortalama sperm sayısı: 58,5±32,3 milyon, ml başına ortalama sperm sayısı: 20,6±6,86 milyon, hareketli sperm sayısı %54,8 idi. ± %17,4, hızlı ileri sperm sayısı: %45,3±20,7, normal morfolojideki sperm sayısı: %4,7±0,43 idi. SONUÇ: Çalışmamızda sperm parametrelerinde Covid-19 enfeksiyonu öncesi ve sonrası arasında anlamlı bir farklılık bulunamadı. Sperm pa- rametrelerinde değişiklik olmamasının enflamatuvar fazın şiddetli olma- masından kaynaklandığı düşünüldü.
  • Küçük Resim Yok
    Öğe
    Diagnostic Role of Intravesical Prostatic Protrusion and Visual Prostate Symptom Score in Lower Urinary Tract Symptoms in Male
    (2023) Saygın, Hüseyin; Ergin, İsmail Emre; Öztürk, Abuzer; Asdemir, Aydemir; Velibeyoğlu, Arslan Fatih; Korgalı, Esat
    Introduction In this study, it was aimed to evaluate non-invasive, effective and low-cost diagnostic methods of bladder filling and voiding abnormalities in male patients. Materials and Methods: Patientswere admitted between March 2020 and August 2020. Visual Prostate Symptom Score (VPSS) and the International Prostate Symptom Score (IPSS) were completed by the patients. Patients’ intravesical prostatic protrusion (IPP), prostate volume, and post voiding residual urine (PVR) were measured by suprapubic ultrasound. Bladder Outlet Obstruction Number (BOON)was used to calculate urethral resistance. Patients with a BOON value above -20 were considered obstructive. Results: This study included 219 male patients aged 50 years and over. The number of patients with a BOON value over -20 were 34 (obstructed) and below -20 were 61 (non-obstructed). There was a significant difference between these two groups in terms of PSA, prostate volume, IPP, Qmax, PVR, IPSS, and VPSS. It was observed that IPSS and VPSS were correlated (r=0.786). Obstructive (r=0.779) and irritative symptoms (r=0.813) of IPSS and VPSS were also observed to be correlated. Conclusion: VPSS was found to be equivalent to IPSS in the diagnosis of lower urinary tract symptoms. IPP is an important, practical and non-invasive method that correlates with IPSS, VPSS and BOON.
  • Küçük Resim Yok
    Öğe
    Ectopic ureter: Case report
    (Sivas Cumhuriyet University, 2021) Saygın, Hüseyin; Ergin, İsmail Emre; Kıraç, Emre; Korğalı, Esat
    Urinary system congenital anomalies are more common than other systems. The double collecting system is caused by the emergence of two separate ureter buds from a single Wolff duct or incomplete fusion of the ureter bud with the upper and lower pole parts of the kidney. The opening of the ureter orifice to the bladder neck or to a point other than trigon is called an ectopic ureter. In this case, we report the findings of a 6-year-old girl who complained of continuous urinary incontinence. Our patient had a left-sided double collector system and the ectopic ureter draining the upper pole was opened infra sphincteric to the vaginal vestibule. In the treatment of the ectopic ureter. ın our case the renal upper pole of the ectopic localized ureter was functional. End-to-side uretero-ureterostomy was performed. Ectopic ureter should be considered in the differential diagnosis of girls with continuous urinary incontinence.
  • Küçük Resim Yok
    Öğe
    Erkek alt üriner sistem semptomlarında non-invaziv tanı metotlarının değerlendirilmesi
    (Sivas Cumhuriyet Üniversitesi, 2022) Ergin, İsmail Emre; Saygın, Hüseyin
    Alt üriner sistem semptomları toplumda yaygındır ve erkek hastalar için bunun ana nedenlerinden biri prostat gland hacmindeki artıştır. Benign Mesane çıkım tıkanıklığının tespiti günümüzde altın standart olarak basınç-akım çalışması ile yapılmaktadır. Obstrüksiyonun tanısında en çok kullanılan Uluslararası Kontinans Derneği (ICS) nomogramıdır ve Mesane çıkım tıkanıklık indeksi (MÇTİ) formülü kullanılır fakat basınç-akım çalışmalarının invazif bir işlem olmasının yanı sıra spesifik ekipman ve deneyimli personel gerektirmesi ve hastaya kaygı verici bir tetkik olması yaygın kullanımını sınırlamaktadır. Basınç-akım çalışması yapılmadan da obstrüksiyonu öngörmek için Mesane Çıkım Tıkanıklık Değeri (MÇTD) formülizasyonu bu sebeplerden dolayı kullanılmaktadır. IPSS, hastaların kendilerinin doldurduğu; hastanın depolama ve işeme semptomlarını sınıflandıran ve yaşam kalitesini sorgulayan bir ankettir. Fakat IPSS sorularının anlaşılmasında zorlanılması ve soruların cevaplandırılmasında sağlık çalışanından destek alınmasını gerektirmesi gibi sorunlar mevcuttur. VPSS, bu sorunlar nedeniyle IPSS'ye bir alternatif olarak geliştirilmiştir. VPSS, hastaların şikayetlerinin şiddetini resimli ölçekler üzerinden değerlendirilmesini sağlamaktadır. Alt üriner sistem semptomlarının tanısında üriner sistem ultrasonografisi çok yaygın kullanılmaktadır. Üriner sistem ultrasonografisi ile mesane kapasitesi, prostat volümü, miksiyon sonrası rezidü volümün yanı sıra İntravezikal prostatik protrüzyonu (IPP) ve Mesane duvar kalınlığını (MDK) da ölçmek mümkündür. Biz bu çalışmada IPSS ve VPSS'in korelasyonunu, IPP, mesane duvar kalınlığı, prostat hacmi, üroflow gibi non-invazif tanısal parametrelerin MÇT'nın tespitindeki önemini basınç-akım çalışmalarını kullanarak tespit etmeyi amaçlamaktayız. Polikliniğimize alt üriner sistem semptomları ile başvuran 59 hasta çalışmaya dahil edildi. Basınç akım çalışmaları yapıldı. MÇTİ sonuçlarına göre 25' i non-obstrükte, 34' ü obstrükte idi. Obstrükte ve non-obstrükte gruplar arasında, hastaların yaşlarında anlamlı fark görülmezken; prostat hacmi, IPP, MDK, serbest üroflow tepe akım ve ortalama akım, rezidü volüm, IPSS, VPSS ve MÇTD parametreleri arasında anlamlı fark mevcuttu. MÇTİ parametresine göre obstrükte hastayı öngörmede yapılan ROC analizinde Prostat hacmi için en iyi cut-off değeri 71.5 ml olarak bulunmuş olup bu değer için sensitivite ve spesifite değerleri %67.6 ve %68.0 olarak bulunmuştur. IPP için en iyi cut-off değeri 10.5 mm olarak bulunmuş olup bu değer için %79.4 sensitivite, %68.0 spesifite bulunmuştur. Mesane duvar kalınlığı için en iyi cut-off değeri 5.3 mm ile %61.8 sensivite, %72.0 spesivite olarak bulunmuştur. Prostat hacmi, IPP, MDK parametreleri için sırasıyla eğri altında kalan alan AUC= 0.754, 0.831, 0.723 dür. Serbest üroflow tepe akım ve rezidü volüm için en iyi cut-off değerleri sırasıyla 12.6, 105.2 olarak bulunmuş olup bu değerler için eğri altında kalan alanları sırasıyla AUC= 0.761, 0.719 olarak bulunmuştur. MÇTİ parametresi ile prostat hacmi, IPP, MDK, IPSS, VPSS, rezidü volüm ve MÇTD ile pozitif yönde anlamlı olarak korele idi. MÇTİ ile serbest üroflow tepe akımı, ortalama akım arasında negatif yönde anlamlı korelasyon mevcuttu. VPSS ile IPSS parametrelerinin toplam skorları, dolum ve boşaltım skorları, yaşam kalitesi(Qol) skorları birbiri arasında korele idi. IPSS ve VPSS in MÇTİ skorlamasına göre obstrüksiyonu öngörmede eğri altında kalan alanları sırası ile 0.708 ve 0.647 olarak bulunmuştur. Obstrükte hastayı öngörmede yapılan ROC eğrisinde AUC'nin IPP'de prostat volümü ve MDK'a olan görece fazlalığı daha değerli obstrüksiyon öngörücüsü olduğunu göstermektedir. Çalışmamızda üroflow parametreleri için AUC nin IPP kadar olmasa da kayda değer yükseklikte obstrüksiyonu öngörebilecek parametreler olduğu söylenebilir. MÇTİ skoru arttıkça görüntüleme, tepe akım ve semptom skorlamaları ile elde edilen verilerin de korele ve istatistiksel olarak anlamlı artması obstrüksiyonun şiddeti hakkında yorum yapmamızı sağlayacaktır. Üroloji rutininde çokça kullandığımız, basit ve non-invazif bir tetkik olan serbest üroflow parametreleri (tepe akım ve işeme sonrası rezidü idrar hacmi) çalışmamızda yüksek eğri altında kalan alan ve yüksek LHR oranları ile obstrüksiyonu öngörmede önemli parametreler olduğunu gösterdik. MDK' nın eğri altında kalan alanı üroflow parametrelerine üstün olarak bulunmamış olup benzer sonuçlar vermiştir. VPSS skorunun obstrükte ve non-obstrükte grup kıyaslamasında IPSS'e göre daha yüksek p değerine sahip olması ve obstrüksiyonu öngörmesi için yapılan ROC analizinde eğri altında kalan alanının daha düşük olması VPSS'nin IPSS kadar güçlü olmasa da obstrüksiyonu ve anlamlı korelasyonları ile obstrüksiyonun şiddetini öngörmede yardımcı bir anket olarak kabul edilmelidir. Non-invazif tanı metotları halen araştırılmaya devam etmektedir ve çalışmamıza göre bu metotlar arasında en değerli bilgiyi IPP vermektedir. Mesane duvar kalınlığı da üroflow parametrelerine benzer bir doğrulukta MÇT tespitinde bizlere yardımcı olmaktadır. VPSS parametresi; IPSS ile korele, obstrüksiyonu öngörmede IPSS kadar başarılı olamasa da obstrüksiyonun şiddetini ölçmede fikir verecek olan IPSS ile korele, kolay ve hızlı doldurulabilir günlük üroloji pratiğine uygun bir ankettir.
  • Küçük Resim Yok
    Öğe
    Erken boşalma ve tedavide davranışsal yaklaşımlar
    (2024) Öztürk, Abuzer; Ergin, İsmail Emre; Bütün, Salih; Saygın, Hüseyin; Asdemır, Aydemir
    Erken boşalma, erkekler arasında en sık görülen cinsel işlev bozukluğu şeklidir. Erken boşalmanın patofizyolojisi çok faktörlü gibi görünmektedir ve erken boşalmayı başarılı bir şekilde tedavi etmek için çok modlu terapötik rejimlere olan ihtiyacı ortaya koymaktadır. Çoklu tedavi rejimlerinin penetrasyon ve boşalma arasındaki süreyi uzatmada etkili olduğu gösterilmiştir. Bu tedavi yöntemleri davranışsal değişiklikler ve ilaçlardan diyet değişikliklerine ve büyük ameliyatlara kadar her şeyi içerir. Bu makalenin amacı erken boşalma tedavisinde kullanılan davranışsal yaklaşımları gözden geçirmek ve klinik uygulamalarını tartışmaktır.
  • Küçük Resim Yok
    Öğe
    Evaluation of incidental prostate cancer in patients who underwent radical cystectomy and its effect on survival
    (Adıyaman Üniversitesi, 2024) Öztürk, Abuzer; Ergin, İsmail Emre; Saygın, Hüseyin; Asdemir, Aydemir
    Aim: Our study aimed to investigate the incidence of incidental prostate adenocarcinoma, its histopathological results and its effect on survival in patients who underwent radical cystectomy due to bladder tumor. Materials and Methods: Patients who underwent radical cystectomy with a diagnosis of bladder tumor in our clinic in the last ten years and who had no preoperative suspicion or diagnosis of prostate cancer were included in the study. Patients were divided into two groups those with and without incidentally prostate cancer. Both groups were compared in terms of age, PSA value, histopathological features and overall survival. Results: 15 (22.6%) of 79 patients who underwent radical cystectomy and were followed up for an average of 62 months were incidentally diagnosed with prostate adenocarcinoma. There was a significant difference between mean PSA value in patients with prostate cancer and the group without prostate cancer (p=0.004). When we evaluated it in terms of five-year overall survival, no significant difference was found between the two groups. Conclusion: Although incidental prostate cancer does not seem to affect survival, it is necessary to follow up regularly in the presence of prostate cancer and be more careful, especially in the presence of locally advanced prostate cancer.
  • Küçük Resim Yok
    Öğe
    Everolimus Treatment and Selective Artery Embolization Application in a Case of Tuberous Sclerosis-Related Bilateral Renal Angiomyolipoma
    (2023) Ergin, İsmail Emre; Asdemır, Aydemir; Öztürk, Abuzer; Korgali, Esat
    Angiomyolipomas are the most common benign mesenchymal tumors of the kidney. Although they are often seen sporadically, they can also be observed as a part of the tuberous sclerosis complex (TSC). They occur at an earlier age in cases associated with tuberous sclerosis (TS), bilateral mass and epithelioid formation. There are various treatment approaches such as active surveillance, nephron-sparing surgery, nephrectomy, angioembolization, and use of mammalian target of rapamycin (mTor) inhibitors. Our case was a patient with bilateral multiple renal angiomyolipomas associated with TS. We applied mTOR inhibitor and angioembolization therapy to this patient. In our article, we tried to evaluate our success rate in our treatment and the treatment regimens to be applied in these patients.
  • Küçük Resim Yok
    Öğe
    Frequency of Urinary Tract Stone disease in Sivas / Sarıyar village: a cross-sectional, regional preliminary research
    (Ümit Muhammet KOÇYİĞİT, 2022) Saygın, Hüseyin; Ergin, İsmail Emre; Öztürk, Abuzer; Velibeyoğlu, Arslan Fatih; Çınar, Ziynet
    Aim: This survey study planned with the awareness that there is more urinary tract stone disease in Sivas / Sarıyar village and more patients went to hospitals’ urology department. This study aimed to determine the prevalence of urinary tract stone disease and its relationship with age, gender, body weights and eating habits. Materials and methods: This study is a cross-sectional and regional preliminary research. Houses in the village visited randomly and questions presented in the appendix asked. In the survey study, the requirements of the Helsinki Agreement were followed. This survey study is the first research in the Sivas region. Results: According to the evaluation of the survey there were 126 patients, and 40 patients with stone findings (166 in total) in Sarıyar village. When the survey findings evaluated, the incidence of stone was 10.40% in the Sarıyar village. Conclusion: The high cost of interventional treatments has increased the interest in prophylactic treatment. Therefore, determining the frequency of stone disease has gained importance. According to the survey findings, the incidence of stone was found 10.40% in Sarıyar village. These results are higher than the researches reported in Turkey and the world. As a result, a more comprehensive research may be suggested in the region.
  • Küçük Resim Yok
    Öğe
    Mikroskopik varikoselektomi ile ilgili YouTube videolarının kalitesinin ve güvenilirliğinin değerlendirilmesi
    (2023) Ergin, İsmail Emre; Öztürk, Abuzer; Velibeyoğlu, Arslan Fatih; Asdemır, Aydemir; Saygın, Hüseyin; Korgali, Esat
    AMAÇ: Mikroskopik Varikoseletomi ile ilgili YouTube videolarının,gü- venilirliğini ve kalitesini değerlendirmektir. GEREÇ ve YÖNTEMLER: Mikroskopik Varikoseletomi ameliyatı ile ilgili videoları bulmak için YouTube arama sekmesine 01 Ocak 2023 tari- hinde “mikroskobik varikoseletomi” terimi kullanılarak sistematik bir arama yapıldı. İlk 50 video çalışmaya dâhil edildi. Çalışmaya dâhil edi - len videoların kalitesi, Global Quality Score (GQS) kullanılarak değer - lendirildi. Çalışmadaki videoların güvenilirliğini ölçmek için, modifiye edilmiş DISCERN ölçeği kullanıldı. BULGULAR: Arama sonuçlarından toplam 50 video çalışmaya dahil edil- di. Videloarın %64’ü infertilite ile ilgilenen bir üroloji hekimi tarafın - dan hazırlanmıştı. Konuyu anlatan hekimlerin %56’sı akademik unvana sahipti. Videolarda, en sık tartışılan konular sırasıyla; diğer yöntemlerle kıyaslama (%54), başarıyı arttıran faktörler (%42), mikroskopik işlemin başarı oranları (%30) ve ameliyat sonrası komplikasyonlar (%22), ame- liyat süresi (%20), ameliyat dışındaki seçeneklerdi (%10). Videoların or- talama GQS’si 2,86±1,17 idi. Videoların güvenilirliği DISCERN skoru ile ölçüldü, videoların ortalama puanı 2,57±0,84’dü. DISCERN puanı tam olan video yoktu. SONUÇ: YouTube’daki videolarda Mikroskopik Varikoselektomi ile ilgili bilgi düzeyinin kabul edilebilir düzeyde olduğunu ancak bilim - sel güvenilirliğinin düşük olduğunu göstermektedir. Güncel ve doğru bilgileri içeren, bilimsel verileri kullanarak hazırlandığından emin ol - duğumuz kısa, öz ve anlaşılır videolar, meslek dernekleri tarafından hazırlanmalıdır.
  • Küçük Resim Yok
    Öğe
    Predicting Response to Androgen Deprivation Therapy and Resistance to Castration in Metastatic Prostate Cancer
    (2024) Öztürk, Abuzer; Ergin, İsmail Emre; Asdemir, Aydemir; Saygın, Hüseyin
    Objective: We sought to identify predictive factors affecting time to castration resistance in metastatic prostate cancer patients receiving androgen deprivation therapy (ADT). Materials and Methods: We retrospectively evaluated 47 patients who received ADT with the diagnosis of metastatic prostate cancer. The patients\" age, International Society of Urological Pathology (ISUP) scores, baseline prostate specific antigen (PSA), alkaline phosphatase (ALP) value, prostate-specific membrane antigen (PSMA) tracer expression, represented by the maximum standardised uptake value (SUV max) at diagnosis, nadir PSA value, and time to resistance to ADT were recorded. Results: All patients included in the study were resistant to treatment with ADT. The mean age of the patients was 70.81 ± 1.15 years. The mean time to develop resistance to treatment after castration was 31.51 ± 4.9 months. In the correlation analysis, a significant negative correlation was detected between PSA, nadir PSA values and time to treatment resistance. The relationship between the SUVmax value of the primary prostate lesion, ALP value at the time of diagnosis and time to response to ADT developed was not significant. Conclusion: We found PSA values at diagnosis and nadir PSA values during follow-up to be predictive factors of treatment resistance in metastatic prostate cancer patients receiving ADT.
  • Küçük Resim Yok
    Öğe
    Retrospective comparison of tubeless and standard percutaneous nephrolithotomy
    (Sivas Cumhuriyet University, 2020) Korğalı, Esat; Saygın, Hüseyin; Ergin, İsmail Emre; Kıraç, Emre
    Objective: Comparison of tubeless percutaneous nephrolithotomy (tPCNL) and standard percutaneous nephrolithotomy (sPCNL) performed in renal stone surgeries in terms of patient comfort, post-operative hospitalization time and complications. Method: In our clinic, sPCNL was performed by placing a nephrostomy catheter in 87 patients out of 133 patients, and tPCNL was performed by placing a Double J catheter in 46 patients. Results: There was no statistical difference between the two patient groups in data such as age, gender, stone size, guy's score, stone variable, and side (p>0.05). Also in the perioperative data; operation time, stone-free rates, perioperative hemoglobin decrease, blood transfusion, and statistical difference between the two groups were not found (p>0.05). There was no significant difference between stone groups such as stonelessness rate, post-op hemoglobin decrease, operation time and stone properties such as stone size, guy's score, stone variable (p>0.05). Analgesia dose, length of hospitalization, return to activity (p=0.001), fever during post-op period (p=0.016), urine leakage from the nephrostomy tract (p=0.002) were found to be statistically significant lower in the tPCNL group. More tPCNL was performed on the upper pole stones which was found statistically significant (p=0.008). Conclusions: Tubeless PCNL operation is an end urological method that can be applied effectively and safely by experienced surgeons with advantages such as less pain in early postoperative period, shorter hospitalization, returning to physical activity earlier, less fever and less urine leakage than nephrostomy tract.

| Sivas Cumhuriyet Üniversitesi | Kütüphane | Açık Erişim Politikası | Rehber | OAI-PMH |

Bu site Creative Commons Alıntı-Gayri Ticari-Türetilemez 4.0 Uluslararası Lisansı ile korunmaktadır.


Kütüphane ve Dokümantasyon Daire Başkanlığı, Sivas, TÜRKİYE
İçerikte herhangi bir hata görürseniz lütfen bize bildirin

DSpace 7.6.1, Powered by İdeal DSpace

DSpace yazılımı telif hakkı © 2002-2025 LYRASIS

  • Çerez Ayarları
  • Gizlilik Politikası
  • Son Kullanıcı Sözleşmesi
  • Geri Bildirim