Yazar "Hazar, Serkan" seçeneğine göre listele
Listeleniyor 1 - 16 / 16
Sayfa Başına Sonuç
Sıralama seçenekleri
Öğe 6 Şubat 2023 Kahramanmaraş Depremlerinden Etkilenen Üniversite Öğrencilerinin Fiziksel Aktivite Düzeyi ile Vücut Kompozisyonu, Mutluluk ve Depresyon Seviyeleri Arasındaki İlişkinin İncelenmesi(Sivas Cumhuriyet Üniversitesi, 2024) Gündüz, Ayşe Zülal; Avcu, Emsal Çağla; Ada, Gamze; Hazar, SerkanBu araştırmanın amacı depremden etkilenen üniversite öğrencilerinin fiziksel aktivite düzeyi ile vücut kompozisyonu, mutluluk ve depresyon seviyeleri arasındaki ilişkinin incelenmesidir. Araştırmaya 6 Şubat 2023 Kahramanmaraş merkezli depremleri yaşayan ve Sivas Gençlik ve Spor İl Müdürlüğü’ne bağlı yurtlarda yaz okulu ve staj nedeniyle konaklayan gönüllü kadın üniversite öğrencileri (n=254) katılmıştır. Araştırmada veri toplama araçları olarak Küresel Fiziksel Aktivite Anketi, Oxford Mutluluk Ölçeği Kısa Formu, Beck Depresyon Ölçeği ve Bioelektrik İmpedans Analizi kullanılmıştır. Verilerin analizinde SPSS programı kullanılmıştır. Bulgulara göre katılımcıların fiziksel aktivite düzeyinin yüksek olduğu, beden kitle indeksi (BKİ) ve viseral yağ oranının normal aralıkta olduğu ve depresyon düzeyinin hafif olduğu tespit edilmiştir. Katılımcıların fiziksel aktivite düzeyi ile BKİ, viseral yağ oranı ve depresyon düzeyi arasında istatistiksel açıdan anlamlı farklılık olmadığı (p>0.05) tespit edilmiştir. Katılımcıların fiziksel aktivite düzeyi ile mutluluk düzeyi arasında istatistiksel açıdan anlamlı farklılık olduğu (pÖğe AN INVESTIGATION OF PERSONALITY TRAITS AND THRILL-SEEKING BEHAVIORS IN SNOWBOARDERS AND SKIERS(Niğde Ömer Halisdemir Üniversitesi, 2024) Kurşun, Nazike Şimal; Hazar, Serkan; Özkurt, BurhanIn this study, it was aimed to examine the personality traits and thrill-seeking behaviors of snowboard and ski athletes. The study was conducted on a voluntary basis with a relational research design from quantitative research approaches. The research data were obtained from a total of 301 athletes (164 male, 137 female) participating in snowboarding, skiing and cross-country skiing in different provinces of Turkey. Personal information form, ten-item personality scale and thrill seeking scale related to skiing and snowboarding were used as data collection tools. Convenience sampling method was used for sample selection and online survey method via Google Form was preferred for data collection. The data obtained were evaluated using SPSS 22 and AMOS programs. Arithmetic mean, standard deviation, percentage, frequency, t-test, one-way analysis of variance (ANOVA), Pearson Correlation and Regression tests were used to analyze the data. Total Cronbach Alpha internal consistency reliability coefficients of the scales used were calculated. The findings of the study revealed that there were significant differences and relationships between the participants' personality traits and thrill-seeking behaviors. According to the results obtained, significant differences were found according to gender, regular sports practice and age groups. Men had higher scores in novelty seeking and risk-taking behaviors, and those who regularly practiced sports had higher extraversion, novelty seeking and risk-taking behaviors.Öğe Biathlonda Atış İsabetini Etkileyen Bazı Fizyolojik Faktörlerin İncelenmesi(Hasan ŞAHAN, 2022) Karabağ, Sefer; Hazar, Serkan; Gezer, EnginAraştırmanın amacı Türk Biathlon Milli Takımında aktif spor hayatı devam eden biathletlerin maksimum oksijen tüketim kapasiteleri, atıştan önceki nabız değerleri ve atış sırasındaki soluk frekans değerlerinin atıştaki isabetlerine etkisinin incelenmesidir. Çalışmaya, 15 milli biathlet katılmıştır. Biathletlerin maksimum oksijen kullanma kapasitelerinin (MaxVO2) tespiti için Bruce Treadmill Test Protokolü uygulanmıştır. Üç değişik tempo ile poligona gelen biathletlerin solunum ritimleri, toparlanma kalp atım değerleri ve isabetli atış sayıları tespit edilmiştir. Kayaklı koşu yüklenme yoğunluğu, dinlenik kalp atım sayısı (İKAS) metodu ile hesaplanmıştır. Yüklenme tempoları % 40-60 ve 80 lik kalp atım sayısı hedeflenerek hesaplanmış, RC3 GPS kalp atım hızını gösteren saat ile kontrolü sağlanmıştır. Soluk frekansları sporcular mat üzerine yerleştikleri andan, ayrılıncaya kaydedilmiştir. Atışlardaki isabetleri biathlon atış poligonundaki elektronik hedeflerle kaydedilmiştir. Yapılan araştırmada elde edilen bulgular neticesinde çalışmaya katılan biathletlerin maksimum oksijen tüketim kapasitelerinin atış öncesindeki nabız değerlerinin düşmesini etkilediği, sporcuların farklı yüklenme yüzdeleri ile atış alanına girdiklerinde atış sırasında kalp atım değerlerinin istirahat esnasındaki kalp atım değerlerine kıyasla değişimi arasında istatistiksel açıdan anlamlı bir farklılık olduğu tespit edilmiştir. Ancak bu durumun atış isabet yüzdesini anlamlı etkilemediği tespit edilmiştir. Yapılan ilişki analizinde MaxVO2 ile atış isabet yüzdesi arasında %80 lik yüklenmedeki atış yüzdesi ile pozitif korelasyon olduğu tespit edilmiştir.Öğe Correlation of Isocapnic Buffering Phase with Aerobic and Anaerobic Power in Athletes(2024) Okur, Burçin; Polat, Metin; Avcu, Emsal Çağla; Hazar, SerkanThe aim of the study was to detect the relationship of isocapnic buffering phase values with the values of both aerobic and anaerobic power. A total of 14 athletes, five females and nine males, with ages between 18 and 25 volunteered to participate in the present study. At the beginning, the values of height, body mass, and body fat ratio of the volunteers were collected as required. Then, a maximal exercise test was applied to the volunteers and during the test, the values of maximal oxygen consumption capacity (VO2max), amount of oxygen consumed (VO2), amount of carbon dioxide produced (VCO2), ventilatory threshold, respiratory compensation point, and maximal heart rate were determined. Isocapnic buffering and hypocapnic hyperventilation phases were determined from the ventilatory threshold and respiratory compensation point values. One week after the maximal exercise test, the Wingate anaerobic test was applied to the volunteers and anaerobic power values were calculated. A significant relationship was found between the values of isocapnic buffering and hypocapnic hyperventilation, and the values of maximal heart rate (beats/min), ventilatory threshold VO2 (ml/kg/min), ventilatory threshold heart rate (beats/min), ventilatory threshold speed (km/hour), respiratory compensation point heart rate (beats/min), and respiratory compensation point speed (km/hour) in both male and female volunteers. The findings collected hereby indicate that as the VO2max levels of athletes increase, both their cardiopulmonary data and anaerobic power values and also their ability to resist the intensity of exercises applied after entering anaerobic threshold, increase.Öğe COVID-19 SÜRECİNDE FİZİKSEL AKTİVİTE DÜZEYİ İLE MENTAL İYİ OLUŞ ARASINDAKİ İLİŞKİNİN İNCELENMESİ(Sivas Cumhuriyet University, 2021) Arslandoğan, Aydın; Türkmen, Musa; Töre, Elif; Demir, Burçin; Hazar, SerkanAraştırmanın amacı, COVID-19 pandemi sürecinde bireylerin fiziksel aktivite düzeyleri ile mental iyi oluşları arasındaki ilişkinin incelenmesidir. Araştırmaya fiziksel aktivitesi farklı düzeylerde olan 19-65 yaş arası 131 kadın (%42,3) ve 179 erkek (%57,7) olmak üzere 310 kişi katılmıştır. Araştırmaya katılan bireyler örneklem yöntemi ile belirlendi. Verilerin toplanmasında; Warwick-Edinburg Mental İyi Oluş Ölçeği ve Uluslararası Fiziksel Aktivite Anketi (GPAQ-Global Physical Activity Questionnaire) kullanıldı. Verilerin analizi, SSPS 25 paket program ile yapıldı.Normallik sınaması ise Kolmogorow-Smirnov ve Shapiro Wilk testi ile yapıldı ve dağılımın normal olduğu görülmesi üzerine parametrik testler uygulandı. Yapılan tüm değerlendirmelerin anlamlılık düzeyi p<0,05 olarak belirlenmiştir. Araştırmadan elde edilen bulgular neticesinde Covid 19 salgını sürecinde, yüksek fiziksel aktivite düzeyine sahip bireylerin mental iyi oluş düzeyi yüksek, düşük fiziksel aktivite (FA) düzeyine sahip bireylerin ise mental iyi oluş düzeyi düşük çıkmıştır. Cinsiyet değişkenine göre ise erkeklerin mental iyi oluş düzeylerinin kadınlara göre daha yüksek olduğu tespit edilmiştir. Bu sonuçlara göre fiziksel aktivite ve mental iyi oluş arasında pozitif bir korelasyon olduğu görülmüştür. Sonuç olarak; Covid-19 salgını sürecinde fiziksel aktivite düzeyi yüksek bireylerin, fiziksel aktivite düzeyleri düşük bireylere göre mental iyi oluş durumlarının daha yüksek olduğu belirlenmiştir.Öğe Effects of Eight-Week Moderate Intensity Aerobic Exercises on Dyslipidemia and Body Composition for Overweight and Obese First-Degree Females(Lahore Medical & Dental Coll, 2021) Hazar, Kursat; Polat, Metin; Hazar, Serkan; Akyuz, TugbaAim: Overweight and obesity cause grave health problems, creating negative effects particularly on blood lipids. Despite it is realized that exercises induce positive effects on obesity and dyslipidemia, it is notedly important to know in detail the effects of different types of exercise applications and the duration, intensity, and frequency of exercises. Therefore, this study was designed in order to examine the changes on blood lipids and body composition caused by aerobic exercises applied at moderate intensity for sixty minutes, excluding warm-up and cooling periods for each exercise, 3 days a week for eight weeks total on overweight and obese first degree females. Methods: 41 overweight and obese females with ages 22 to 48 participated voluntarily in the study. Two different groups, 21 persons for exercise group and 20 for control group, were made up from the volunteers. 60-minute of moderate-intensity aerobic exercise program was applied for a duration of 3 days a week for eight weeks to the exercise group. The values in terms of height, weight, BMI, body fat percentage, visceral fat rating, hip circumference, waist circumference, triglyceride, total cholesterol, HDL, and LDL were collected from all volunteers prior to and after the eight-week exercise program. Results: Significant decrease was observed, in weight (p <0.001), BMI (p <0.001), body fat percentage (p <0.05), hip circumference (p <0.001), and waist circumference (p <0.001) of the exercise group. Despite the levels of visceral fat rating, triglyceride, total cholesterol, and LDL decreased and HDL level increased in the exercise group, this difference was not statistically significant (p> 0.05). Conclusions: It was observed thereby that the scope of the exercise program was well enough to form significant changes on the body composition of the volunteers participated in the study, but it didn't induce sufficient effect on blood lipids.Öğe Investigation of Aerobic Performances of High-Level Biathlon Athletes(Sivas Cumhuriyet Üniversitesi, 2024) İlçin, Tunç; Hazar, Serkan; Polat, MetinIntroduction and Purpose: The purpose of this research is; The aim of this study is to examine the effects of different training models on the physiological parameters of athletes in the Turkish Ski Federation, Biathlon National team. Method: The research group consisted of a total of 20 athletes, 10 men and 10 women, who were volunteers in the Turkish Ski Federation Biathlon National team. Before the performance tests, common and intense endurance training models were applied and runs were performed 3 days a week for 6 weeks to develop aerobic endurance. After the 6-week study, maximal exercise test was applied in the performance laboratory and MaxVO2, RQ (respiratory frequency), running speeds, HR (a/min) and %HRmax values were recorded. Descriptive statistics and normality tests were performed on the data, and parametric tests were applied for normally distributed values. Independent-Samples T test was applied for pairwise comparisons. The significance value was accepted as p<0.05. Results: It was determined that the participants' average MaxVO2 values were 55.019 ml/kg/min, RQ values were 1.06, maximum heart rate values were 191.80 bpm, and anaerobic threshold heart rate was 173.72 bpm. The average running speed during the test was 12.60 km/h. A statistically significant difference (p = 0.031) was observed in MaxVO2 values between males (x±sd = 60.07±4.95) and females (x±sd = 50.32±2.15), in favor of male participants. However, no statistically significant difference was found in RQ values between male and female participants (p<0.05). Conclusion: As a result of the study, it was determined that the MaxVO2 values of the athletes in the Turkish National Biathlon Team were significantly lower compared to the MaxVO2 values of athletes who have placed in European, World, and Olympic championships.Öğe Investigation of the Effect of Rhythm Education and Dance Lesson on Music Perception of Physical Education and Sports Education Department Students(Sivas Cumhuriyet University, 2022) Avcu, Emsal Çağla; Hazar, SerkanThe aim of this research is to examine the effects of rhythm education and dance lessons on the music perception of physical education and sports teaching department students. The research was carried out with a single-group pre-test-post-test design with experimental research design, which is one of the quantitative research types. The research was conducted on a voluntary basis. The research group consists of 29 individuals, 11 females and 18 males, studying at Sivas Cumhuriyet University, Faculty of Sports Sciences, Department of Physical Education and Sports Teaching. Personal Information Form and Anadolu University Music Perception Test were used as data collection tools. Tests were applied in Polyphonic, Rhythm, Melody, Voice Length and Tempo categories. Since the data provided the assumption of normality, dependent sample t-test and independent sample t-test were performed and correlation test was applied to examine the relationship between the variables. According to the findings obtained, it was determined that there was no significant difference (p>.05) in the pre-test and post-test comparisons of Multi Voice, Melody and Voice Length. According to the findings, it was determined that there was a significant difference (p<.05) between the Rhythm pre-test and post-test, and between the Tempo pre-test and post-test. For Rhythm and Tempo, scores were higher on post-test measures. When examined according to the gender variable, it was determined that there was a significant difference (p<.05) in the Rhythm pre-test and post-test measurements, and the Rhythm score of men was higher than the Rhythm score of women in both measurements. According to the sport type variable, there was no significant difference in the pretest and posttests of Polyphony, Rhythm, Melody, Voice Length and Tempo (p>.05). As a result, it has been determined that rhythm education and dance lessons contribute to the development of Rhythm and Tempo perceptions of physical education and sports teaching department students.Öğe Investigation of The Relationship Between MaxVO2, Anaerobic Power and Active Recovery Heart Rate of Young Football Players(Sivas Cumhuriyet Üniversitesi, 2024) Çaldıran, Sadettin; Avcu, Emsal Çağla; Polat, Metin; Hazar, SerkanThe aim of this study was to investigate the relationship between VO2max and anaerobic power and recovery heart rate in young football players. Twenty-seven male amateur football players between the ages of 15 and 17 (age 16.11±0.43 years; height 174.73±4.77 cm; weight 63.72±7.89 kg) participated in the study. Participants’ anaerobic power (peak power (W/kg), average power (W/kg), minimum power (W/kg) and power drop (%)) values were assessed with the Wingate test protocol, VO2max (ml/kg/dk) values with the Astrand-Rhyming test protocol and recovery heart rate with the active recovery protocol. Bicycle ergometer and heart rate sensor were used as data collection tools. Participants' heart rate was recorded using a telemetric device (Polar H7 heart rate sensor). Performance Measurement Laboratory was used for all measurements of the participants. Data were analyzed using SPSS 22.0 program. According to the findings, it was determined that there was no statistically significant difference between the participants' VO2max level and their peak power, average power, minimum power and power drop (p>0.05). It was observed that there was a statistically significant difference between the participants' VO2max level and the 1st, 3rd and 5th minute active recovery heart rate (p<0.05), and that athletes with better VO2max levels had lower heart rates in the 1st, 3rd and 5th minutes of recovery. As a result, no statistically significant difference was found between VO₂max level and anaerobic power parameters in young football players; however, it was determined that football players with higher VO₂max level had lower heart rates during the recovery process. This result shows that VO2max level is not a determining factor on anaerobic power measures but plays an important role in the recovery process. In this regard, training to improve aerobic capacity can be added to training programs in order to increase performance and ensure effective recovery in football players.Öğe Kinematik Analiz İle Belirlenen İn-Toeing ve Out-Toeing Adım Açısı Bozukluklarının Bazı Anaerobik Egzersiz Parametrelerine Etkisi(2023) Şerare, Serdar; Şenel, Ömer; Hazar, Serkan; Pazarcı, Özhan; Akyol, BetülGiriş ve Amaç: İnsanlar da patolojik olmayan ayak deformiteleri sık görülmektir ve birçok sporcuda rastlanması muhtemeldir. Bu çalışmanın amacı içe dönük (İDA) ve dışa dönük (DDA) ayak adım açısı bozukluklarının bazı anaerobik güç parametrelerine etkilerini tespit etmektir. Gereç ve Yöntemler: Kadın ve erkek katılımcı grupları, kinematik analiz ve kesitsel tarama yöntemi ile belirlenerek gruplara ayrılan, 18-25 yaş aralığında, lisanlı spor yaşantısı bulunmayan bireylerden oluşmaktadır. Bağımsız ayak gruplarına Anaerobik Güç Testlerinden olan Dikey Sıçrama Testi, Çift Ayak Yatay Sıçrama Testi ve Tek Ayak Penta Beşli Sıçrama Testi uygulandı. Bağımsız ikiden fazla grubun parametrik test ile karşılaştırması Anova varyans analizi ve Tukey (postoc) testleri ile gerçekleştirildi. Bulgular: Dikey sıçrama testin de erkek DDA ve İDA grupları arasında anlamlı farklılık bulunmazken, kadın DDA grubunun değeri İDA grubuna göre anlamlı bulunmuştur (p<0.05). Penta beşli sıçrama testinde erkek grupları arasında DDA grubunun değeri İDA grubuna göre anlamlı bulunurken, kadın grupları arasında DDA grubunun değeri hem İDA hem de normal adım (NA) grubuna göre anlamlı bulunmuştur (p<0.05). Sonuç: Dikeye yapılan anaerobik sıçramalarda DDA açısı bozukluğuna sahip ayaklar’ın İDA açısı bozukluğuna sahip ayaklara göre dikeyde daha iyi anaerobik güç ürettikleri tespit edildi. İleri doğru ardışık gerçekleşen anaerobik hareketlerde DDA açısı bozukluğuna sahip ayakların, NA ve İDA açısı bozukluğuna sahip ayaklara göre daha iyi anaerobik güç ürettikleri tespit edildi.Öğe SEKİZ HAFTALIK KUVVET ANTRENMANLARININ SOLUNUM PARAMETRELERİ ÜZERİNE ETKİSİNİN İNCELENMESİ(Sivas Cumhuriyet University, 2020) Pişkin, Necdet Eray; Şengür, Emrah; Öztekin, Burak; Hazar, SerkanBu çalışmanın amacı 8 haftalık kuvvet antrenman programının solunum parametrelerine etkisinin incelenmesidir. Çalışmaya yaş ortalaması 20,27±1,67 yıl, boy ortalaması 176,20±6,56 cm, kilo ortalaması 67,34±8,71 kg olan sedanter yaşam tarzına sahip 15 sağlıklı erkek birey gönüllü olarak katılmıştır. Katılımcılara 8 hafta boyunca haftanın 3 günü 1 saat süre ile alt ve üst ekstremiteyi içeren %70-80 yüklenme şiddetinde kuvvet antrenman programı uygulanmıştır. Katılımcılara antrenman programı öncesi ve sonrası spirometre ile FVC, FEV1 ve PEF değerlerini içeren solunum fonksiyon testi yapılmıştır. Grupların ön test-son test ölçümleri arasındaki farkı belirlemede Wilcoxon işaretli sıralar testi kullanılmıştır. Bulgulara göre PEF ve FEV1 değerlerinde son test lehine anlamlı artış görülürken FVC değerinde son test lehine istatistiksel artış olmasına rağmen bu artış anlamlı bulunmamıştır. Sonuç olarak sedanter bireylere uygulanan 8 haftalık kuvvet antrenman programının solunum parametrelerinde olumlu bir etki yarattığı görülmüştür. Kuvvet antrenmanlarının solunum fonksiyonlarını iyileştirmede etkili olduğu söylenebilir.Öğe SİGARA KULLANMA DURUMUNUN KOŞU PERFORMANSI, TOPARLANMA SÜRESİ VE OKSİJEN SATÜRASYONU ÜZERİNE ETKİSİNİN İNCELENMESİ(Nigde Omer Halisdemir University, 2019) Hazar, Kürşat; Şengür, Emrah; Demir, Okan; Hazar, SerkanYapılan çalışmanın amacı sigaranın koşu performansına, toparlanma sürecine ve oksijen satürasyonuna etkisinin incelenmesidir. Çalışmaya Niğde Ömer Halisdemir Üniversitesi Beden Eğitimi ve Spor Yüksekokulunda öğrenim gören 22-24 yaş arasında toplam 12 sigara kullanan erkek öğrenci gönüllü olarak katılmıştır. Yapılan ölçümlerde, katılımcılar ön testte herhangi bir kısıtlama yapılmazken son testte 24 saat süreyle sigara kullanmamaları istenmiş ve bu koşula uyan 9 katılımcı çalışmaya dahil edilmiştir. Katılımcıların koşu performansı HK-2008 Electrıcal Treadmıll model koşu bandı, nabız ölçümleri M400 Gps Runnıng Watch polar saat, oksijen satürasyon ölçümü Galena parmak tipi pulse oksimetre ile alınmıştır. Ölçümlerde nabız, satürasyon ve koşu mesafesinde ölçüm zamanları arasındaki farklın belirlenmesi için IBM SPSS 24 paket programı kullanılmıştır. Normal dağılım gösteren verilerde bağımlı gruplarda t testi, normal dağılım göstermeyen verilerde ise Wilcoxon İşaretli Sıralar testi kullanılmıştır. Sonuç olarak; sigara kullanan bireylerde 24 saat sigara kullanmama durumunun koşu sırasındaki nabız değeri ve koşu performansı üzerinde anlamlı etkisi tespit edilirken, oksijen satürasyonu ve toparlanma süresi üzerinde anlamlı etkisinin olmadığı tespit edilmiştir.Öğe SPOR BİLİMLERİ FAKÜLTESİNDE UYGULAMA EĞİTİMİN BİYOKİMYASAL VE HEMATOLOJİK PARAMETRELERE ETKİSİ(2021) Sarıakçalı, Barış; Duman, Gülhan; Ceylan, Levent; Polat, Metin; Hazar, Serkan; Eliöz, MuratBu çalışmanın amacı; spor bilimleri fakültesi öğrencilerinde 4 hafta yüz yüze uygulama eğitiminin biyokimyasal ve hematolojik parametrelere etkisini incelemektir. Bu çalışmada 2020-2021 öğretim yılında Sivas Cumhuriyet Üniversitesi Spor Bilimleri Fakültesi öğrencisi olan 14 çalışma ve 14 kontrol grubu olmak üzere 28 erkek katılımcı yer almıştır. Çalışma grubunun yaş ortalaması 19,50±1,31 yıl ve kontrol grubunun yaş ortalaması 21,28±1,60 yıl olarak bulunmuştur. Çalışma grubu 4 hafta boyunca haftada 5 gün spor bilimlerinde her ders için 60 dakika olmak üzere zorunlu ders olarak uygulanan basketbol, atletizm ve jimnastik derslerine katılmıştır. Kontrol grubu ise herhangi bir uygulamalı derse katılmamıştır. Her iki grupta çalışma öncesi ve sonrası vücut analizi yapılmış ayrıca tüm gönüllülerin hematolojik ve biyokimyasal parametreler için 8 saat açlıktan sonra bazal kan numuneleri alınarak ölçülmüştür. Veriler normal dağılım gösterdiği için iki grup arasında ön ve son test karşılaştırması için bağımlı t testi ve bağımsız t testi kullanılmıştır. Çalışma grubuna uygulanan 4 haftalık eğitim sonucunda parametreleri ön test ile karşılaştırdığında albümin, Alkalen Fosfataz, Aspartat Aminotransferaz, Kreatin Kinaz, insülin, sedimantasyon ve sodyum ortalamalarında anlamlı fark saptanmıştır (p<0,05). Diğer parametrelerde anlamlı fark ortaya çıkmamıştır (p>0,05). Çalışma sonucunda 4 haftalık uygulama eğitiminin katılımcıların Albumin, Alkalen Fosfataz, Aspartat Aminotransferaz, Kreatin Kinaz, insülin, sedimantasyon ve sodyum parametrelerine etki ettiği söylenebilir. Kan lipit değerlerinde anlamlı farklılık olmasa da uygulama eğitiminin katılımcıların parametrelerine olumlu yönde etkisinin olduğu ifade edilebilir. Elde edilen bu bulgular 4 haftalık uygulama eğitiminin sağlıklı yaşam için önemli bir etken olduğuna işaret edebilir.Öğe The Effect of Modified Strength Training According to Muscle Soreness on Muscle Development(İbrahim ERDEMİR, 2022) Şengür, Emrah; Pişkin, Necdet Eray; Hazar, SerkanThe aim of this study is to examine the effect of strength training modified according to muscle pain on muscle development. 20 sedentary individuals (10 Standard strength group (SK), 10 Pain group (AG)) voluntarily participated in the study for 8 weeks, between the ages of 18-23. Strength training was applied to the standard strength group according to the Increasing Loading Protocol, which is one of the classical strength training methods. On the other hand, strength training modified according to the Wong-Baker Faces Muscle Pain Scale was applied to the pain group. At the beginning of the study and at the end of the eight-week training, the maximal forces and diameter-circumference measurements of each movement were determined. Within-group differences were determined by Wilcoxon Signed Ranks test and differences between groups were determined by Mann Whitney U test. As a result, it has been determined that the effect of strength training modified according to muscle pain severity on muscle strength development is significantly higher than the classical increasing load principle. For the development of muscle strength, it is thought that the intensity of pain in the trained muscle groups of the athlete before the training is an important criterion that can be used in determining the intensity and intensity of the load in the following training.Öğe The Effect of Short-Term High-Intensity Loads And Classical Endurance Studies on Some Parameters in Sedentary Individuals(Sivas Cumhuriyet University, 2021) Kurt, Sefa; Hazar, SerkanThis study was carried out to investigate the effect of short-term loads on some parameters in the body compared to long-term loads in individuals who exercise to stay healthy. Research; It was limited to healthy sedentary individuals between the ages of 24-44 and working at different desks. A total of 30 volunteer male sedentary individuals, 15 of which were in the short-term high-intensity activity group and 15 in the Classic endurance group, participated in the study carried out on the Develi running track. The first group received short-term high-intensity activity every day for 8 weeks, and the second group received classical endurance training 3 days a week for 8 weeks. The pre-test post-test model was used in the study. The results of the participants' height measurements, body weights, BMI measurements, cardiovascular endurance test, 20-meter shuttle test, and vertical jump test were recorded before and after 8 weeks of the study. Analysis of the data was made in SPSS 21 statistical program. Analysis of the data was made in SPSS 21 statistical program. In the analysis of the data, the data were analyzed using the independent- samples t-test and the paired-samples t-test. When the pre-test-post-test results of the short-term high-intensity activity group were examined, a statistically significant difference was found in all parameters. (p<0.05) When the pre-test-post-test results of the classical endurance exercise group were examined, a statistically significant difference was found in body weight, BMI, VO2 max, resting pulse values. (p<0.05) When the post-test measurement results of short-term high-intensity activity and classical endurance groups were compared with the independent samples t test, a statistically significant difference was found in body weight, vertical jump strength and maximal heart rate results (p<0.05). As a consequence, it has been observed that 8 weeks of short-term high-intensity activities contribute to the improvements in body parameters. It is thought that there may be an alternative exercise program for individuals who cannot spare time for exercise due to the intensity of their work life.Öğe THE RESEARCH OF RELATIONSHIP PHYSICAL ACTIVITY LEVELS AND ATTENTION(Sivas Cumhuriyet University, 2020) Avanoğlu, Ahmet Erdi; Karakaya, Fatih; Hazar, SerkanThe aim of this study was to investigate the relationship between physical activity level and attention levels of 12-14 year old students. A total of 74 students participated in the study that student the 2018-2019 academic year in Niğde. Participants were given explanatory information about the study and signed a volunteer form and parental permission forms. Personal information form used In order to determine the participants' personal information and 7-question short form of the International Physical Activity Questionnaire was used (International Physical Questionnaire, IPAQ) for determine physical activity levels. MET value (multiples of rest oxygen consumption) was multiplied and a score of "MET-minutes / week" calculated of the physical activity levels. In order to measure the level of attention of the participants, attention and visual scanning test that created by Brickenkamp and Yayci L. (2013) conducted by the validity and reliability study for Turkey D2 attention test was used. The data were analysed using Pearson Correlation test and One way ANOVA test to find the differences between the values in the SPSS program and Tukey HSD test used which groups caused the differences. According to the findings, E2 (Number of False Marked Figures), 355 (p<0.001), E (% error rate), 281 (p<0.05) positive correlation was found between physical activity and attention. As a result of the study, a significant difference was found in the D2 attention test comparisons between the groups formed according to the level of physical activity. It was found that physically active individuals had higher attention levels in the attention test and those with low physical activity levels had low attention levels, and this difference was statistically significant.
