Yazar "Karabey, Ercan" seçeneğine göre listele
Listeleniyor 1 - 4 / 4
Sayfa Başına Sonuç
Sıralama seçenekleri
Öğe Evaluation of Procedure Doses and Staff Attitudes in Interventional Cardiology in Terms of Radiation Safety(Kare Publ, 2024) Ugrak, Ugur; Uzkar, Yusuf; Duzen, Irfan; Acar, Temel; Karabey, Ercan; Durmaz, GulperiOBJECTIVE: Ionizing radiation has long been used in the medical field. Catheter laboratories (cath labs) are recognized as areas where radiation exposure is notably high. This study aims to examine the levels of radiation exposure during various interventional procedures to raise awareness of this issue in T & uuml;rkiye. METHODS: This study evaluated the procedure radiation doses (n = 2804) in the cath labs of four public hospitals with distinct characteristics. Radiation dose evaluation was conducted using Cumulative Air Kerma (CAK). The Kolmogorov-Smirnov test, Kruskal-Wallis H test, independent T-test, and Pearson correlation coefficient were utilized to analyze the data. A p-value of < 0.05 was considered statistically significant. Data were analyzed using IBM (R) Statistical Package for the Social Sciences (SPSS (R)) STATISTICS Version 26.0.0.0 (IBM Corporation, Armonk, New York, USA). RESULTS: The procedure radiation doses in the cath labs were documented. The findings are largely consistent with the literature. Notably, several outlier cases with extremely high radiation doses were identified [CAK (min-max) = 0.12 - 9.9 Gy]. Procedures such as chronic total occlusion (CTO) [Mean CAK: 3.8 (+/- 1.5) Gy] and percutaneous coronary interventions (PCI) [Mean CAK: 1.5 (+/- 1.4) Gy] were associated with high doses. Additionally, personnel attitudes toward radiation optimization in cath labs were found to be inadequate. CONCLUSION: The incidence of high radiation exposure during interventional procedures may be higher than expected in T & uuml;rkiye. Further research is necessary to identify predictors and implement preventive measures to reduce these rates. For this purpose, establishing diagnostic radiation reference levels (DRLs) could help monitor national radiation levels.Öğe Koroner Arter Hastalığı Varlığında Periferik Arter Hastalığının Prediktörleri: Plazma Aterojenik İndeks ve Trigliserit Glikoz İndeksi(2023) Koyun, Emin; Şahin, Anıl; Dindaş, Ferhat; Çerik, İdris Buğra; Kanal, Yücel; Karabey, ErcanAmaç: Koroner arter hastalığı olan hastalarda periferik arter hastalığını öngörebilecek basit uygulanabilir parametrelere ihtiyaç va rdır. Aterojenik plazma indeksi ve trigliserit glikoz indeksi ateroskleroz ile ilişkili parametreler olup bu parametrelerin koroner a rter hastalğı olanlarda periferik arter hastalığı öngördürebileceği hipotezi ile çalışmaya başladık. Gereç ve Yöntem: Geriye dönük bir çalışma olup çalışmaya 96 hasta dahil edildi. Hastalar; sadece koroner arter hastalığı olanlar ile ko roner ve periferik arter hastalığı birlikte bulunan hastalar olmak üzere iki gruba ayrıldı. Her iki grup arasındaki değişkenler incelendi. Bulgular: Plazma aterojenik indeks ve trigliserit glikoz indeksi her iki grupta karşılaştırıldı. Yapılan regresyon analizinde AIP ve trigliserit glikoz indeksinın periferik arter hastalığı öngörebilen parametreler olduğu sonucu bulundu. Sonuç: Plazma aterojenik indeks ve trigliserit glikoz indeksi, koroner arter hastalığında periferik arter hastalığını öngörebilen para met relerdir. Koroner arter hastalarında bu indeksler rutin olarak kullanılması önerilebilir. Böylelikle koroner arter hastalarında periferik ar ter hastalığının erken tanı ve tedavisi hızlıca yapılabilecektir.Öğe Termal tesislerde hizmet kalitesi ve müşteri özellikleri üzerine bir çalışma(Sivas Cumhuriyet Üniversitesi, 2024) Karabey, Ercan; ınce, Ali RızaTürkiye, coğrafi ve jeolojik özellikleri sebebiyle turizm potansiyeli gittikçe yükselen bir ülkedir. Bir turizm çeşidi olan sağlık turizminin alt başlıklarından biri de termal turizmdir. Dünya genelinde termal turizm, önemli bir büyüklüğe ulaşmıştır. Pek çok hastalığa iyi geldiği kanıtlanmış zengin yeraltı kaynaklarına sahip ülkemiz, termal turizm açısından yüksek potansiyele sahiptir. Fakat ülkemizde tam olarak bu doğal kaynaklardan verimli ve yeterli derecede yararlanılamamaktadır. Farklı özelliklere sahip su kaynakları, termal turizmin çeşitlenmesini sağlamasının yanında termal işletmelerin pazardan farklı pay almalarına da sebep olmaktadır. Bu işletmelerin pazardan farklı pay almalarının diğer bir sebebi hizmet üretim ve sunum süreçlerindeki kalite farklılıklarıdır. Bu nedenle termal işletmelerin, bölgesel ve küresel pazarda rekabet edebilmesi için hizmet kalitesinin güçlendirilmesi, müşteri beklentilerinin karşılanıp memnuniyetlerinin sağlanması gerekmektedir. Bu anlamda müşterilerin hizmet konusundaki algılarının ölçülerek ülkemizdeki termal işletmelerin pazardan yeterince pay alamamalarının sebeplerinden birini, hizmet kalitesinin oluşturup oluşturmadığının anlaşılması önem arz etmektedir. Bu çalışmada özellikle bazı hastalıklar için termal ve mineral özellikleri açısından yüksek kalitede termal kaynağa sahip olmasına karşın pazarda hak ettiği yere ulaşamayan, Sivas ilinde bulunan termal işletmelerden biri ele alınmıştır. İşletme tesislerinde sunulan hizmet kalitesinin müşteriler açısından nasıl algılandığı araştırılmıştır. Tesislere gelen müşterilerin, sunulan hizmete bakış açılarını tespit etmek, çeşitli hizmetlerin kalitesinin müşterilerce nasıl algılandığını ölçmek ve müşterilerin tercih sebeplerini belirlemek amacıyla yapılan çalışmada; nitel araştırma yöntemi ve veri toplama aracı olarak anket yöntemi tercih edilmiştir. Tesiste 2023 yılı 1 ve 31 Temmuz tarihleri arasında hizmet alan gönüllü müşterilere uygulanan anketlerden uygun görülen 156 adedi, dikkate alınarak istatiksel analizler yapılmış ve yorumlanmıştır. Analiz sonuçlarına göre 20 yaş altı gençlerin 50 ve üzeri yaş grubundaki müşterilere göre; bekâr olanların evli olanlara göre; ön lisans mezunlarının lisans ve lisansüstü eğitim almış olanlara göre; iş veya diğer sebeplerle tesisi tercih edenlerin sağlık nedeni ile tercih edenlere göre hizmet kalitesi algılarının daha düşük olduğu tespit edilmiştir.Öğe The value of exercise SPET for the detection of coronary artery steal syndrome secondary to unligated major side branch of left internal mammary artery(HELLENIC SOC NUCLEAR MEDICINE, 2016) Beton, Osman; Kaya, Hakk; Kandem, Ozan; Alibazoglu, Buket; Alibazoglu, Haluk; Karabey, Ercan; Turgut, Okan Onur; Yilmaz, Mehmet BirhanObjective: The clinical significance of unligated major left internal mammary artery (LIMA)-side branches (SB) remains controversial in patients with previous coronary artery bypass graft (CABG) surgery. The aim of this study was to investigate the clinical significance of unligated major LIMA-SB by using exercise myocardial perfusion imaging (MPI) with single-photon emission tomography. Subjects and Methods: We conducted a retrospective analysis of 2819 consecutive patients who underwent diagnostic angiography. There were 407 CABG patients with LIMA graft. The demographic, laboratory, pre-angiographic stress test and angiographic data of these patients were collected. A subgroup of patients with unligated major LIMA-SB who were referred to angiography with the diagnosis of stable angina pectoris and positive exercise MPI was identified and divided into two groups for comparison: anterior wall vs non-anterior wall ischemia groups. Results: Among 407 patients with LIMA graft, 112 (27.5%) patients were found to have unligated major LIMA-SB. In a subgroup of patients (n=45) with positive exercise MPI and patent LAD-LIMA system with unligated major LIMA-SB, the median values of diameter and length of unligated major LIMA-SB were statistically higher in anterior wall ischemia group (n=24) compared to non-anterior wall ischemia group (1.8mm vs 0.6mm, P<0.001 and 17.0cm vs 8.0cm, P<0.001, respectively). The cut-off values of unligated major LIMA-SB length and diameter were 11cm and 1.3mm respectively. Unligated major LIMA-SB with a length of >= 11.0cm and a diameter of > 1.3cm had 95.8% of sensitivity and 100% of specificity for predicting anterior wall ischemia on exercise MPI. In patients with anterior wall ischemia, summed stress score and summed difference score were improved after percutaneous coil embolization of large unligated major LIMA-SB with 11.0cm length and > 1.3mm diameter. Conclusion: Large unligated major LIMA-SB with 11.0cm length and > 1.3mm diameter seems to be a potential source of ischemia in CABG patients. We suggest that exercise MPI might be a first option noninvasive test in evaluating the clinical significance of unligated major LIMA-SB and the effectiveness of embolization therapy.