Yazar "Otağ, Aynur" seçeneğine göre listele
Listeleniyor 1 - 5 / 5
Sayfa Başına Sonuç
Sıralama seçenekleri
Öğe Bayan sporcuların menstrual siklusun değişik fazlarında akut egzersiz sonrası vücut kompozisyonunun ve bazal metabolizmanın değerlendirilmesi(Cumhuriyet Üniversitesi, 2001) Otağ, Aynur; Turaçlar, Uğur40 ÖZET Çalışmamızda BİA tekniğini kullanarak menstrual dönemin üç fazındaki bazal metabolizma hızını ve vücut kompozisyonundaki olası değişiklikleri değerlendirmeyi amaçladık. Çalışmaya Cumhuriyet Üniversitesi Beden Eğitimi ve Spor Yüksekokulu öğrencilerinden normal ve düzenli menstruasyon süresine (28 ± 2 gün) sahip olan ve 19,8 ±1,7 yaş, 1,7 ± 5,2 m boy ve 53,7±5,5 kg ağırlık ortalamasında yirmi kız öğrenci alındı. Denekler Astrand'ın maksimal bisiklet ergometri testine tabi tutuldular. Egzersiz testinde yüklemeye 50 Watt' dan başlandı, denekler tükeninceye kadar çalıştırıldı ve bu noktada test sona erdirildi. Tanita TBF-300 Vücut Kompozisyon Analizatörü kullanılarak; vücut kitle indeksi, bazal metabolik hız, vücut yağ dokusu, yağsız vücut ağırlığı, total vücut su miktarı, vücut yağ oranı ölçümleri yapıldı. Egzersizden önce ve sonra kan basıncı, nabız ve biyoelektriksel impedans (BIA) ölçümleri yapıldı. Bulgularımıza göre, bazal metabolik hız (BMR) tüm fazlarda egzersiz öncesinde ve sonrasında farklılık göstermemiştir (p>0.05). Egzersiz öncesi; luteal fazda impedans yüksek, total vücut su oranı (TBW) düşük, foliküler fazda ise yağsız vücut ağırlığı (FFM) düşük olarak saptanmıştır (p<0.05). Egzersiz sonrası ise luteal fazda impedans artmıştır (p<0.05). Egzersiz öncesi ve sonrasına ait, yapılan karşılaştırmada, erken foliküler fazda; FFM ve TBW egzersiz sonrası artarken, yağ dokusu ve yüzde yağ oranı azalmıştır (p<0.05). Foliküler fazda egzersiz sonrasında anlamlı bir farklılık gözlenmemiştir (p>0.05). Luteal fazda ise41 egzersiz sonrasında impedans ve yağ yüzde değerleri azalırken, yağ dokusu oranları artış göstermiştir (p<0.05). Sonuç olarak menstrual siklus fazlarında saptanan vücut kompozisyonuna ait farklılıkların, menstrual siklusun hormonal değişimleri ile birlikte hipohidratasyona bağlı olduğunu düşünmekteyiz.Öğe Eğitim Bilimlerinde İnsan Anatomisi ve Fizyolojisi Eğitimi Üzerine Öğrenci Görüşleri(Sivas Cumhuriyet University, 2013) Otağ, İlhan; Otağ, AynurÇalışmamızda Okul Öncesi Öğretmenliği öğrencilerinin İnsan Anatomisi ve Fizyolojisi eğitimi ile ilgili görüşleri alınmış ve eğitim fakültesinde verilen İnsan Anatomisi ve Fizyolojisi eğitiminin gelecekte olası iyileştirmeleri değerlendirilmeye çalışılmıştır. Cumhuriyet Üniversitesi Eğitim Fakültesi Okul Öncesi Öğretmenliği öğrenci ilerine İnsan Anatomisi ve Fizyolojisi eğitimi ile ilgili çoktan seçmeli 24 soru bulunan bir anket formu dağıtılmış ve bu formları 270 öğrenci kendi istekleri ile cevaplayarak geri iletmişlerdir. Geri bildirimlerin güvenilirliği için öğrencilerden isim yazmamaları istenmiştir. Anket çalışmamıza katılan öğrencilerin % 60. 7’si İnsan Anatomisi ve Fizyolojisi dersine özenle devam ettiklerini ifade etmişlerdir. Öğrencilerin % 59. 6’sı dersin öğrenimi konusunda güçlük çektiklerini, % 87’si görsel eğitime daha fazla önem verilmesini söylemiştir. Çalışmamıza katılan öğrencilerin % 52. 2’si İnsan Anatomisi ve Fizyolojisi dersinde edindikleri bilgilerin kendilerinde merak uyandırdığını söylemesine rağmen % 48. 8’i dersi gerekli görmemekte, % 37. 7’si zaman kaybı olarak değerlendirmekte, % 67. 4’ü ise İnsan anatomisi ve Fizyolojisi dersini seçmeli ders olsa seçmeyeceklerini belirtmişlerdir. Sağlık Bilimlerinin temel derslerinden olan İnsan Anatomisi ve Fizyolojisi derslerini alan Eğitim Fakültesi öğrencilerinin dersin eğitimi ile ilgili geri bildirimleri, hem sağlık bilimleri ve eğitim fakültesi öğrencilerinin ders hakkındaki görüş farklılıklarını belirlememizde yardımcı olacak hem de eğitim fakültesinde verilen İnsan Anatomisi ve Fizyolojisi eğitiminin daha verimli olması ve geliştirilmesi açısından olanaklar sağlayacaktırÖğe Isınma egzersizlerinin amatör erkek sporcular ve sedanterlerde pro-inflamatuar, anti-inflamatuar sitokinler ile kas hasarı belirteçleri üzerine olan etkileri(Cumhuriyet Üniversitesi, 2011) Otağ, Aynur; Deveci, DurmuşAmaç. Egzersiz ile iskelet kasında mikro hasarlar oluşmaktadır. Bu hasarlara cevap olarak, protein ve enzim yapısında birçok madde salgılanmaktadır. Bu maddelerin içinde kas hasarı belirteçleri ve sitokinler de bulunmaktadır. Aynı zamanda egzersiz ciddi bir şekilde immün sistemde değişiklik yapar. Benzer değişiklikler; ameliyat, travma, yanıklarla ve sepsiste oluşmaktadır. İmmün sistemde yer alan sitokinler ise hücresel düzenleyici proteinlerdir. Planlanan bu çalışmada germe egzersizlerinin yer aldığı ısınma programlarının etkisini belirlemek amacı ile submaksimal bir test olan Bruce protokülü kullanılarak, egzersizden hemen sonra alınan kan örneklerinde antiinflamatuar sitokinlerden interlökin-6 (IL-6), interlökin-10 (IL-10), solüble tümör nekröz faktör reseptörü (sTNF-R), proinflamatuar bir sitokin olan tümör nekröz faktör-alfa (TNF-?) bulguları değerlendirildi. Aynı zamanda kas hasarı belirteçleri kreatin kinaz (CK), troponin, aspartat aminotransferaz (AST) ve inflamasyon belirteci olan C- reaktif protein (CRP) ile glukoz seviyelerine bakılıp ısınma egzersizlerinin bu değerler üzerindeki akut etkisi araştırılarak ısınma egzersizlerinin kas hasarı oluşturup oluşturmadığı değerlendirildi. Metod. Amatör olarak spor yapan, aynı yaş grubunda 30 sağlıklı erkek sporcu grubu ve spor yapmayan, aynı yaş grubunda 30 sağlıklı erkek sedanter grup olmak üzere, gönüllüler arasından yapılan ankete göre, teste uygun olanlar seçildi. Karşılaştırma grubunda ise aynı denekler kullanıldı, çalışma iki aşamada gerçekleşti. Deneklere önce koşu bandında Bruce protokolü ile egzersiz testi yapıldı ve kan örnekleri egzersiz öncesi ve egzersizden sonra heparinize tüplere alındı. 15 gün sonra ısınma egzersizleri uygulanarak Bruce protokolü tekrarlandı. Deneklere aynı zamanda egzersiz öncesi ve sonrası tansiyon, nabız, vücut kompozisyonu ve hematolojik ölçümler yapıldı. Bulgular. Sporcu ve sedanterlerde ısınma yapılan ve yapılmayan egzersizde IL-6 değerleri genelde düştü (p>0,05). Isınma egzersizleri ile TNF-? değerleri sedanterlerde %50, sporcularda %41 oranında yükseldi ancak bu yükseliş anlamsızdı (p>0,05). Sporcularda TNF-? değerleri sedanterlerden %41 oranında daha fazlaydı (p>0,05). Isınma egzersizleri ile IL-10 değerleri sedanterlerde anlamlı olarak düştü (p<0,05). Sporcularda ısınma yapılan çalışmada %20 oranında anlamsız bir artış oldu (p>0,05). sTNF-R tüm gruplarda, çalışmanın her iki tipinde de anlamlı olarak yükseldi (p<0,05). Kas hasarı enzimleri ise tüm gruplarda egzersizden sonra yükseldi. CK değerleri sporcularda sedanterlerden anlamlı olarak daha yüksek çıktı (p<0,05). Sporcularda CK değerleri, ısınma yapılan çalışmada ısınma yapılmayan çalışmaya göre % 12 oranında daha düşüktü (p>0,05). CRP değerleri, egzersizden sonra, sporcularda %5, sedanterlerde, %14 oranında yükseldi (p>0,05). AST oranları egzersizden sonra yükselmiş, troponin değerleri ise değişmemiştir. Isınma egzersizleri ile sporcu ve sedanterlerde tokluk kan şekeri yükseldi. Hemogram değerleri ise çalışmanın her aşamasında egzersizden sonra kademeli olarak monosit değerleri hariç artış gösterdi (p<0,05). Sonuç. submaksimal egzersiz protokolü ile uygulanan çalışmamızda, antiinflamatuar sitokinler ile proinflamatuar sitokin ve kas hasarı belirteçlerden CK düzeyi her aşamada sporcularda daha yüksekti. Özellikle sporcularda ısınma egzersizleri ile antiinflamatur sitokinlerin düzeyi anlam ifade etmeden artmış ve CK düzeyi azalmıştır. Sonuç olarak, ısınma egzersizleri ve içinde yer alan germe egzersizlerinin, antiinflamatuar sitokinlerden IL-10 ile sTNF-R'yi artırarak aynı zamanda CK düzeylerini azaltarak, özellikle sporcularda kas hasarını azalttığını ve bağışıklık sistemine katkıda bulunduğunu söyleyebiliriz.Anahtar Sözcükler: Egzersiz, sitokinler, kas hasarı, ısınma, kan hücreleriÖğe Kalp Yetersizliğinde Nefes Egzersizleri ve Etkili Egzersiz Terapileri(Ümit Muhammet KOÇYİĞİT, 2020) Çaylan, Kübra; Otağ, AynurKalp yetersizliği mortalite ve morbitide oranı yüksek olan multisistemik bir sendromdur. Kalp yetersizliğinde dispne, egzersiz intoleransı yorgunluk ve azalmış fonksiyonel kapasite gibi semptomlar görülür. Fiziksel egzersizler ve nefes egzersizlerin yapılması sonucunda oluşan semptomlarda iyileşme sağlanmıştır. Bu yazının amacı kalp yetersizliği bulunan hastalarda kardiyak rehabilitasyonda uygulanması gereken fiziksel egzersizler ve nefes egzersizleri vurgulanmak istenmiştir.Öğe Sivas İli Bazı Özel Eğitim Kurumlarındaki Engelli Bireylerin Fonksiyonel Bağımsızlık Düzeyinin Yaşam Kalitesi ve Depresyon Düzeylerine Etkisi(2019) Otağ, Aynur; Karakurt, Merve; Tektaş, Naciye DilrubaAmaç:. Bu çalışma, özel eğitim ve rehabilitasyon merkezlerindekifiziksel ve zihinsel engelli bireylerin fonksiyonel bağımsızlık düzeylerinin, yaşam kalitesi ve depresyon üzerine etkisi ile iki grup arasındaki farklılıkları araştırmak amacıyla planlandı.Yöntem: çalışmaya, toplam 75 fiziksel ve zihinsel engelli birey dahiledildi. Depresyonu için Beck Depresyon Envanteri ve fonksiyoneldurum için Fonksiyonel Bağımsızlık Ölçütü kullanıldı. Yaşam kaliteleri için Short Form-36 (SF- 36) yaşam kalitesi ölçeği kullanıldı.Sonuçlar: Gruplar arasında depresyon açısından anlamlı bir farkbulunmaz iken (p=0,983), fonksiyonel bağımsızlık parametresi açısından anlamlı bir fark bulundu (p=0,032). Yaşam kalitesinde anlamlı bulgular bulundu (p = 0,017).Tartışma: Özel eğitim ve rehabilitasyon merkezlerinde fonksiyoneldurum, depresyon gibi problemler belirlenerek giderilmeye çalışılmalıdır. Bu grupların fiziksel aktivite programlarının etkileri hesaplanarak bu konuda çok yönlü planlanma gerekmektedir.