Yazar "Sari, İsmail" seçeneğine göre listele
Listeleniyor 1 - 1 / 1
Sayfa Başına Sonuç
Sıralama seçenekleri
Öğe Çözünür epoksit hidrolaz geni (EPHX2) promotor bölgesinin metilasyon düzeyi ve K55r polimorfizm sıklığı ile preeklampsi hastalığı arasındaki ilişkinin belirlenmesi(Cumhuriyet Üniversitesi, 2015) Sari, İsmail; Pınarbaşı, HaticePreeklampsi, 20. gebelik haftasından sonra yeni başlangıçlı hipertansiyon ve proteinüri veya son organ hasarı ile karakterize çok faktörlü bir hastalıktır. Maternal, fetal mortalite ve morbiditenin en önde gelen nedenlerinden biridir ve etiyolojisi henüz anlaşılmamıştır. Çözünür epoksit hidrolaz (çEH), epoksieikozatrienoik asitlerin (EET) daha az biyoaktif olan diollerine dönüşümü metabolizmasında yer alır. Bu çalışmada K55R polimorfizmi ve EPHX2 promotor bölge metilasyon düzeyleri ile preeklampsi arasındaki ilişki 260 preeklampsi hastası ve 260 sağlıklı hamile kadının dahil olduğu 520 bireyde incelendi. K55R polimorfizmi ve EPHX2 promotor metilasyon düzeyleri sırasıyla "Real time PCR" ile çift boyalı hidroliz propları kullanılarak ve "methylation-sensitive high resolution melting" analizi ile belirlendi. K55R polimorfizmi vakalarda (% 28.1) kontrollere (%17.3) göre anlamlı olarak daha yüksekti ve artan preeklampsi riski ile ilişkiliydi (OR: 1.86; % 95 CI: 1.09-2.63). EPHX2 promotor bölge metilasyon düzeyleri vakalarda kontrollere göre anlamlı olarak daha düşüktü. EPHX2 geni promotor metilasyon düzeyi % 25' in altındakilerin sıklığı preeklamptik hastalarda % 81.2 ve kontrol grubunda % 73.8 iken, metilasyon düzeyi % 50' nin üzerinde olanların vaka ve kontrol grubunda sıklığı sırası ile % l 2.7 ve % 6.5 idi. EPHX2 geni promotor bölge metilasyon düzeyi % 25' in altında olan gebe kadınlarda 2.83 kat artan preeklampsi riski gözlendi (OR: 2.83; % 95 CI: 1.15-6.91). Sonuç olarak, EPHX2 geni promotor bölge hipometilasyonu ve K55R polimorfizmi anlamlı olarak artan preeklampsi riski ile ilişkili bulunmuştur. çEH enzimi EET moleküllerinin hızlı yıkımı yoluyla bu moleküllerin vazodilatatör, anti-hipertansif ve anti-inflamatuar özelliklerinin azalmasına katkıda bulunarak preeklampsi patogenezinde rol oynayabilir.