Arşiv logosu
  • English
  • Türkçe
  • Giriş
    Yeni kullanıcı mısınız? Kayıt için tıklayın. Şifrenizi mi unuttunuz?
Arşiv logosu
  • Koleksiyonlar
  • Sistem İçeriği
  • Analiz
  • Talep/Soru
  • English
  • Türkçe
  • Giriş
    Yeni kullanıcı mısınız? Kayıt için tıklayın. Şifrenizi mi unuttunuz?
  1. Ana Sayfa
  2. Yazara Göre Listele

Yazar "Temir, Hakan" seçeneğine göre listele

Listeleniyor 1 - 3 / 3
Sayfa Başına Sonuç
Sıralama seçenekleri
  • Küçük Resim Yok
    Öğe
    Arap Yarımadasında kabile hayatı (Ortaya çıkışından Hz. Peygamber dönemine kadar)
    (Sivas Cumhuriyet Üniversitesi, 2019) Temir, Hakan; Aksu, Ali
    İlkel hayattan medenî hayata geçişin ilk merhalesi kabul edilen kabile hayatı, insanlık tarihinin eski zamanlarından itibaren birçok toplumun yönetim şekli olmuştur. Medeniyet sahasında ilerleyen toplumlar bu yaşantı tarzından vazgeçmişken, doğal döngünün etkisinden kurtulamayanlar hâlâ bu yaşantıya devam etmektedirler. Hatta günümüzde en gelişmiş devletlerin içerisinde izole edilmiş; fakat mekân ve zaman farklılıklarından dolayı birbirine benzemeyen muhtelif kabileler bulunmaktadır. Arap Yarımadasında köklü bir geçmişe sahip olan kabile hayatı da çeşitli aşamalardan geçerek günümüze kadar varlığını devam ettirmiştir. Arap kabile hayatının en önemli kısmını İslâm öncesi dönem oluşturduğundan araştırmamızın konusunu bu dönem ile sınırlandırdık. Bu döneme dair temel kaynakların azlığı ve bu kaynakların İslâmi dönemde yazılması işi zorlaştırsa da geniş bir kaynak taraması yaparak ve arkeolojik kazı çalışmaları takip ederek birtakım bilgilere ulaştık. Araştırmamız neticesinde elde ettiğimiz verilere göre sayıları yüz yetmiş civarında olan Arap kabilelerin bir kısmının yağmacı, talancı ve bedevî; ancak büyük bir kısmının medenî denilebilecek düzeyde olduklarını söyleyebiliriz. Bu haliyle onlar, günümüzdeki ilkel kabile tariflerinden uzak, daha kapsamlı ve güçlü siyasî organizasyonlardı. Özellikle büyük kabileler, basit ve ilkel yapıdan ziyade sosyal, siyasî, dinî, iktisadî alanda söz sahibi olan, kültür ve sanatta mesafe kat eden topluluklardı. Arap Yarımadasının kaderi olarak kabul edilen doğal ve beşerî unsurların zorunlu kıldığı kabile hayatının bir mantığı da bulunmaktaydı. Hayatlarının merkezine hamiyet, asabiyet, haseb ve nesebi yerleştiren kabileler, kan bağıyla bir araya gelmişlerdi. Yapılan çalışmanın amacı da kabile hayatını bir bütün olarak araştırmak ve bu konuda bir takım verilere ulaşmaktır. Anahtar Kelimeler: Kabile, kabile reisi, kabile hayatı, asabiyet, nesep, bedevî
  • Küçük Resim Yok
    Öğe
    Emevilerde valilik kurumu
    (Cumhuriyet Üniversitesi, 2013) Temir, Hakan; Kılıç, Ünal
    "Emevîlerde Valilik Kurumu" isimli çalışma ile biz İslâm tarihinin erken dönemlerinde kurulan ve merkezi Suriye?nin Şam vilâyeti olarak planlanan Emevî Devleti?nin valilik müessesesini araştırmak istedik. İslâm tarihi sadece siyasî ve askerî olaylar ile önemli şahsiyetlerin hayatından ibaret değildir. Bilakis kuruldukları dönemde çağının ihtiyaçlarına cevap veren ve sonraki medeniyetlere katkılar sağlayan İslâm müesseseleri de araştırılması ve bilinmesi gereken insanlığın ortak miraslarındandır. Bu miraslar araştırıldığında İslâm medeniyetinin meydana getirdiği İslam idare teşkilâtı gün yüzüne çıkacağı gibi askerî ve siyasî olayları meydana getiren amiller daha net anlaşılacaktır. Dolayısıyla İslâm idare teşkilâtını Hz. Peygamber ve Hulefâ-yi Râşidîn?den devralan Emevîler?in valilik kurumunun incelenmesi bir zarurettir.Emevîler kurulduğu dönemde valilik kurumu, belirli kalıplara oturtulmuş değildi. Seleflerince temeli atılmış ancak büyük eksiklikleri olan valilik kurumunu devralan Emevîler, tespit ettikleri eksikliklerin üstesinden gelerek İslâm idari teşkilâtına katkılar sağladılar. Yani onlar valilerin atanmaları, görevleri, denetlenmeleri ve görevlerinin son bulması gibi hususlara yenilikler getirerek valilik kurumunu imparatorluk seviyesine gelen devletin ihtiyaçlarını karşılayacak yapıya kavuşturdular. Bununla beraber göreve gelen valilerden bazılarının teşkilâtçılıkları ve idaredeki farklı uygulamaları ile valilik kurumu olgunlaştırıldı.Kısacası Emevîler valilik kurumuna yeni anlayışlar kattılar. Onların meydana getirdiği anlayışların bazıları kendilerinden sonra gelen devletlerce uygulandı ve hatta günümüzde dahi uygulanmaktadır. Bu sebeple onların oluşturduğu valilik teşkilâtının bilinmesi için böyle bir çalışmaya ihtiyaç duyuldu. Anahtar Sözcükler: Vali, emîr, âmil, vilâyet, eyâlet, ?ehir yönetimi, Emevîler
  • Küçük Resim Yok
    Öğe
    ZÂRÎ’NİN MÂNZÛME-İ ŞEMÂİL-İ ŞERÎF’İNDE HZ. PEYGAMBER’İN AHLAKI
    (Siyer Yayınları, 2021) Temir, Hakan; Karaca, Muhammed
    İnsanlığa rahmet olarak gönderilen Hz. Peygamber’in hayatı bir merak ve ihtiyaç konusu olduğundan hayatının her karesi araştırılarak tespit edilen yönleri manzum ve mensur eserlerde incelenmiştir. Kafiyeli sözler sıradan konuşmadan daha etkili, akıcı, ezberlemesi kolay ve özlü olduğundan onun hayatı bu söz söyleme sanatıyla da işlenmiştir. Zira milletler çoğu zaman kültürel miraslarını şiir ile devralıp şiir ile sonraki nesillere aktarmışlardır. Şiir, yeri geldiğinde kılıçtan daha keskin ve etkilidir. Şiirin etkisinin farkında olan Müslüman şairler, Hz. Peygamber’in huy, tabiat ve ahlakını bildirmek için “Şemâil” adı verilen bir tür geliştirmişlerdir. İşte bu çalışmada incelenmesi yapılacak olan Zârî’nin Şemâil-i Şerîf’i de benzer gayretin neticesinde oluşturulmuştur. Hz. Peygamber’i layıkıyla tanıtmayı gaye edinen Zârî, onun ahlakını farklı yönleriyle doksan iki beyitte anlatmaya gayret etmiştir. Biz de bu araştırma makalesinde onun kaleminden çıkan beyitleri inceleyerek müellifin dikkate aldığı yönleri tahlil edilmeye çalışacağız. THE MORALITY OF THE HOLY PROPHET IN ZÂRÎ’S MÂNZÛME-İ SHAMAİL ŞERÎF Since the life of holy Prophet, who was sent as a mercy to all humanity, is a subject of curiosity and need, every frame of his life has been investigated and the aspects identified have been examined through the works of verse or prose. Since rhyming words are more effective, fluent, easy to memorize and concise than ordinary speech, his life is also engraved with this elocution. Because nations often inherited their cultural heritage with poetry and transferred them to the next generations with poetry. The pen (The poetry) is mightier than the sword when it comes to it. Muslim poets, aware of the effect of poetry, developed a species called "Shamail" to attest the prophet’s habits, nature and morality. It was formed as a Rasûlt of the effort similar to Zârî’s Shamâil-i Sharif, which will be examined in this study. Zârî, aiming to introduce the Prophet to the people properly, tried to explain his morality in niney-two couplets. Therefore, in this study, the aspects taken into account by the author will be analyzed by examining the couplets mentioned above.

| Sivas Cumhuriyet Üniversitesi | Kütüphane | Açık Erişim Politikası | Rehber | OAI-PMH |

Bu site Creative Commons Alıntı-Gayri Ticari-Türetilemez 4.0 Uluslararası Lisansı ile korunmaktadır.


Kütüphane ve Dokümantasyon Daire Başkanlığı, Sivas, TÜRKİYE
İçerikte herhangi bir hata görürseniz lütfen bize bildirin

DSpace 7.6.1, Powered by İdeal DSpace

DSpace yazılımı telif hakkı © 2002-2025 LYRASIS

  • Çerez Ayarları
  • Gizlilik Politikası
  • Son Kullanıcı Sözleşmesi
  • Geri Bildirim