Yazar "Varol, Osman" seçeneğine göre listele

Listeleniyor 1 - 5 / 5
  • Küçük Resim Yok
    Öğe
    Acil servise trafik kazası sonucu 01.11.2002-31.10.2004 tarihleri arasında başvuran hastaların incelenmesi
    (Cumhuriyet Üniversitesi, 2005) Varol, Osman; Doğan, Kasım
    IV ÖZET Bu çalışmada, ülkemizin batı-doğu, kuzey-güneyi arsındaki yol kavşağında bulunan Sivas'ta trafik kazası sonucu yaralanarak Acil Servise başvuran hastalar incelenmiştir. Çalışmamızdaki amaç trafik kazalarının nedenlerini saptamak ve yaralanma sonucu acil servise başvuranların tedavilerinin incelenip bu alandaki eksiklerin giderilmesi için istatistik'i veriler toplamaktır. Bu çalışmada, Cumhuriyet Üniversitesi Hastanesi Acil Tıp Anabilim Dalına trafik kazası sonucu başvuran 1.460 hastadan dosyalarına ulaşılan 1.300(%89)'ü çalışmaya alınmıştır. Trafik kazasına maruz kalan olguların yaş, cinsiyet, yaralanma bölgeleri, kaza oluş saati, kazadan ne kadar sonra hastaneye ulaştığı, acil serviste ve sonrasında yayılanlar, mevsim ve aylara göre dağılımı ortaya konulmuştur. Hastalarda ortalama yaş 30.57±18.44'dir. 0-14 yaş grubu %20.6 ile trafik kazasına uğrayan hastaların beşte birini oluşturmaktadır. Kazazedelerin %78'i 50 yaş altıydı. Hastaların %31.8'i kadın %68.2'si erkekti. Kaza oluş anı yoğunluklu olarak 13.66±5.47 saat olarak bulunmuştur. Trafik kazası en fazla saat dilimi olarak 12.00-17.59(%41.5)'da görülmüştür. Kazazedelerin hastaneye geliş saati ortalama 14.40± 6.09'dir. Yaralanmalar %17.9 ile ağustosta en fazla %2.1 ile martta en az olmuştur. Kazazedelerin %87.5'i motorlu araç, %5.9'u traktör, %6.3'ü bisiklet, motorsiklet kazasına uğramıştır. Yaralanmaların %24.1'i şehir içinde, %74.5'i şehir dışında olmuştur. Kazaların %68.8'i araç içi ve %30.6'sı araç dışı oldu. Baş boyun yaralanmaları %63.4'sinde diğer sistem yaralanmaları ile birlikte en fazla olmuştur. Acil servisten %54.2'si taburcu edilmiştir. En fazla ortopedi servisine (%8.5) yatmıştır. Hastaların %60.1'ine hiç bir cerrahi girişim yapılmamış, hastaların %3.5'ine entübasyon yapılmış ve hastaların %3.1'i kaybedilmiştir. Hastalardan %35.5'i hayati tehlikeye maruz kalmıştır. Türkiye'deki trafik kazalarında yaralanmaların genç-erkek nüfus oluşturmaktadır. Kazalar sonucu oluşan yaralanmaların çoğunluğunu baş boyun yaralanmaları oluşturmuştur. Yaralanmaların çoğu yaz aylarında olmuştur. Trafik kazaları her toplumda olduğu gibi bizim toplumumuzda da önemli bir halk sağlığı sorunudur. Bu konuda yapılan çalışmalar bu sorunun önlenmesinde büyük katkılar sağlayacaktır. Anahtar kelimeler: Trafik Kazası, Acil Servis
  • Küçük Resim Yok
    Öğe
    Ağız gargaralarının farklı porselen sistemlerinin renk stabilitesi ve yüzey pürüzlülüğü üzerine etkilerinin incelenmesi
    (Cumhuriyet Üniversitesi, 2016) Varol, Osman; Soygun, Koray
    Bu çalışmada üç farklı porselen (Lösit içerikli IPS Empress CAD (Ivoclar Vivadent, Liechtenstein), Lityum disilikat içerikli IPS e.max CAD (Ivoclar Vivadent, Liechtenstein) ve rezin nano seramik olan LAVA Ultimate (3M ESPE, USA)) materyal-lerinin üç farklı ağız gargarasına (Listerin (fenol), Tantum Verde (Benzidamin Hidroklorür) ve Klorheksidin (klorheksidin glukonat)) 24 ve 120 saat maruz bırakılarak renk stabilitelerinin ve yüzey pürüzlülüklerinin in vitro olarak değerlendirilmesi amaç-landı. Kontrol grubu olarak distile su kullanılan çalışmamızda örnekler 2 x 12 x 14mm olacak şekilde standardize edildi. Her grupta 10'ar örnek olmak üzere 12 grup oluşturul-du. Renk ölçümleri ve yüzey pürüzlülüğü ölçümleri başlangıç, 24, ve 120 saat sonunda yapıldı. Renk ölçümleri için spektrofotometre Vita Easyshade Advance ( Vita Zahnfabrik Bad Sackigen Germany), yüzey pürüzlülüğü ölçümleri için profilometre cihazı (Mitutoyo Surftest SJ-301 (Japon)) kullanıldı. SEM görüntülerinin elde edilmesinde taramalı elektron mikroskopu (LEO 440 Computer Controlled Digital (UK)), yüzeylerin 3 boyutlu görüntüsü için Atomik Kuvvet Mikroskobu (Veeco Multimode 8 (ABD) ) kullanıldı. XRD analizleri için ise Bruker AXS D8 Advance model (ABD) XRD cihazı kullanıldı. Çalışmamızın bulguları; IPS Empress ve Lava Ultimate örneklerindeki renk değişikliği istatistiksel olarak anlamlı bulundu (p<0.05) ve zamanla renk değişikliği miktarı arttı. En fazla renk değişimi Tantum Verde gargarasında 120 saat bekletilen Lava Ultimate örneklerinde gözlendi. Yüzey pürüzlülüğü artışı zamanla artış gösterdi. En fazla yüzey pürüzlülüğü artışı Lava Ultimate örneklerinde oldu. IPS e.max ve IPS Empress'de 24 saat bekletilen örnekler dışındaki tüm gruplarda yüzey pürüzlülüğü artışı istatistiksel olarak anlamlı bulundu (p<0.05) Sonuç; seramik restorasyonların gargara işlemi sonrası meydana gelebilecek renk ve yüzey pürüzlülüğü değişikliklerine maruz kalmaması için gargaraların uzun süre kullanımından kaçınmak gerekir. Anahtar Kelimeler: Lösit, lityum disilikat, rezin nanoseramik, agız gargarası, renk stabilitesi, yüzey pürüzlülüğü, SEM, AFM.
  • Küçük Resim Yok
    Öğe
    Effect of irrigation solution tempature on the osseointegration of dental implants
    (Cumhuriyet University Faculty of Dentistry, 2020) Yilmaz, Doğukan; Furuncuoğlu, Halit; Varol, Osman; Akin, Hakan
    Objectives: Thermal trauma during implant surgery limits the proper healing process. The aim of the study wasto investigate the effect of different irrigation temperatures during implant surgery on the osseointegration of dental implants. Materials and Methods: Eight adult male New Zealand white rabbits were used in this study. Total of 32 implants were inserted in each tibia of each rabbit's rear legs. Rabbits were randomly divided according to different irrigation procedures applied (37°C, 24°C, 10°C, and 1°C). Resonance frequency analysis (RFA) was performed following to implant surgery, 1th week, 2nd week, 3rd week, and 1th month. In addition, removal torque values (RTVs) were measured from sacrificed tibias at the end of 30 days. Results: No significant difference in implant stability quotient (ISQ) was detected between groups from the first measurement to 5th measurement. However, there was a statistically significant difference in RTVs between 1°C and 37°C, and 1°C and 10°C (p=0.024 and p=0.013, respectively). Conclusions: Different irrigation temperatures during implant surgery were not effective on the primary and secondary stability values of dental implants in rabbit models. © 2020, Cumhuriyet University Faculty of Dentistry.
  • Küçük Resim Yok
    Öğe
    Emergency room cases of mushroom poisoning
    (SAUDI MED J, 2006) Yimaz, Abdulkerim; Gursoy, Sinan; Varol, Osman; Nur, Naim; Ozyilkan, Esin
    Objective: To describe the pattern of mushroom poisoning in adults. Methods: We investigated patients presenting at the Emergency Room, Medical School Hospital, Cumhuriyet University, Turkey between 1999 and 2003 with complaints of mushroom poisoning. They were kept under observation in the emergency unit and Anesthesia Department intensive care unit. We evaluated the demographical features of the patients, laboratory data, vital signs, and applied treatment and results. Results: Seventy-eight patients aged between 19-72 (40.27 +/- 16.09) were studied, 52 were females (67%), and 26 were males (33%). It was established that 90% (70) of the patients had picked wild mushrooms, and 67.9% (53) had done so in springtime. Methods of cooking were as follows: 30 patients (38.4%) grilled the mushrooms, 28 patients (35.8%) stir fried, and 20 patients (25.6%) consumed mushrooms uncooked. Onset of symptoms was mostly (43.5%) within the first hour of consumption. The most common (42.3%) symptoms were gastrointestinal complaints. Upon examining laboratory results, 17.9% revealed variations in hematological parameters, impairment in renal functions in 6 patients (7.6%), hematuria in 10 patients (12.8%) and 15.3% had primarily elevated liver enzymes. Seventy-four patients (97%) completely recovered and were discharged. However, 2 patients (2.8%) who consumed raw mushrooms died due to acute hepatic failure. There was a 20-year-old patient at week 31 of her first pregnancy who had consumed uncooked wild mushrooms. She developed gastrointestinal symptoms and mild loss of consciousness within the first half hour. She received quadruple therapy and completely recovered. Conclusion: The results of the study indicated that the public, as well as the cultivators, were rather unconcerned and uneducated regarding this issue. Efforts aimed at overcoming this problem will decrease the number of mushroom poisoning cases, will help to save on treatment costs, and more importantly, reduce patient mortality.
  • Küçük Resim Yok
    Öğe
    Investigations on the effects of mouthrinses on the colour stability and surface roughness of different dental bioceramics
    (KOREAN ACAD PROSTHODONTICS, 2017) Soygun, Koray; Varol, Osman; Ozer, Ali; Bolayir, Giray
    PURPOSE. In this study, three bioceramic materials, [IPS Empress CAD (Ivoclar), IPS e.max CAD (Ivoclar), and Lava Ultimate CAD (3M ESPE)] were treated with three commercial mouthrinses [Listerine, Tantum Verde, and Klorhex]; and changes in colour reflectance and surface roughness values were then quantitatively assessed. MATERIALS AND METHODS. One hundred and twenty ceramic samples, with dimensions of 2 x 12 x 14 mm, were prepared and divided into nine sample groups, except three control samples. The samples were immersed in the mouthrinse solutions for 120 hrs, and changes in colour reflectance and surface roughness values were measured by UV light spectrophotometry (Vita Easyshade; VITA Zahnfabrik) and by profilometer device (MitutoyoSurftest SJ- 301), respectively. The change of surface roughness was inspected by Scanning Electron Microscopy (SEM) and Atomic Force Microscopy (AFM). RESULTS. There was a positive correlation between the Delta E and increase in the surface roughness. Two of the ceramic materials, IPS Empress and Lava Ultimate, were affected significantly by the treatment of the mouthrinse solutions (P<.05). The most affecting solution was Tantum Verde and the most affected material was Lava Ultimate. As expected, the most resistant material to Delta E and chemical corrosion was IPS e max CAD among the materials used. CONCLUSION. This work implied that mouthrinse with lower alcohol content had less deteriorating effect on colour and on the surface morphology of the bioceramic materials.