Yazar "Yurtçu, Nazan" seçeneğine göre listele
Listeleniyor 1 - 5 / 5
Sayfa Başına Sonuç
Sıralama seçenekleri
Öğe A Case of Trap Sequence (Acardiac Twin) Treatment with Conservatively(Sivas Cumhuriyet University, 2022) Beğendik, Rabia Şerife; Yaman, İsmail; Kurt, Begüm; Yurtçu, NazanTRAP sequence (twin reversed arterial perfusion) is a complication with a poor prognosis, seen only in monochorionic twin pregnancies, known as acardiac twin formation1. In the very early stages of the formation periods of twin pregnancies, as a result of the single formation of the placenta and the defective formation of the cord vessels of the second baby (acardiac twin), the heart and accordingly the brain development cannot occur in the baby with placenta abnormalities; but other parts of the body can develop in different combinations. Therefore, the second baby can develop from a separate creature to the other baby as a parasite. The normal twin, is known as the pump twin and provides the blood circulation of the acardiac twin. These inter twin anastomoses lead to circulatory confusion, the reverse circulatory morphogenesis interrupted and acardiac twinning occurs2. This case is presented because the patient had a healthy twin who was born due to the onset of preterm labor that was not terminated at the request of the family, and the other twin with acardiac anencephaly. Ablation treatment could not be performed due to the delay in our case, and the pump twin was delivered in a healthy way.Öğe Adelösan ve ileri yaş gebeliklerin maternal, fetal ve neonatal sonuçları: üçüncü basamak referans merkezin on yıllık deneyimi(T.C. Sağlık Bakanlığı Ankara Şehir Hastanesi, 2021) Küçükyıldız, İrem; Karademir, Dilay; Yurtçu, Nazan; Can, İlkin Seda; Takcı, Tahsin; Çetin, AliAmaç: Adelösan ve ileri yaş kadınların gebelik özelliklerinin 10 yıl süreyle değerlendirilmesi perinatal ve yenidoğan bakımını etkileyen politikalardaki değişen eğilimlerden ötürü gerekli olabilmektedir. Biz çalışmamızda Orta Anadolu'da Sivas iline bağlı üçüncü basamak bir sevk merkezinde son on yılda adolesan ve ileri yaştaki kadınlarda gebeliklerin maternal, fetal ve neonatal sonuçlarını değerlendirmeyi amaçladık. Araçlar ve Yöntem: Bu retrospektif çalışmada, 2011-2020 yılları arasında üçüncü basamak sevk merkezimizin kadın hastalıkları biriminde doğum yapan 414 adelösan (10-19 yaş), 428 ileri yaş (≥40 yaş) kadın ve kontrol grubu olan 150 gebenin (20-39 yaş) hastane elektronik kayıtlarından anne ve yenidoğan verilerini topladık. Bulgular: Yaşamın erken veya geç dönemlerinde çocuk sahibi kadınlardan etkilenen obstetrik ve fetal sonuçlar. Sonuçlarımıza göre ileri yaştaki kadınlarda bir veya daha fazla parite, sezaryen, gestasyonel hipertansiyon ve akut fetal distres oranları kontrollere göre anlamlı olarak daha yüksekti (p 34 gebelik haftası oranları kontrol grubundakilere göre anlamlı olarak düşüktü (pÖğe Antitumor Activity of NMS-P937 Specific Small-Molecule Polo-Like Kinase 1 Inhibitor, in PC3 Human Prostate Cancer, Hela Cervical Cancer, and SKOV-3 Ovarian Cancer Cell Lines(2023) Yurtçu, Nazan; Gökhan, AylinPurpose: We aimed to investigate the antitumor activity of NMS-P937, a specific small-molecule polo-like kinase 1 (PLK1) inhibitor, in PC3 human prostate cancer, HeLa cervical cancer, and SKOV-3 ovarian cancer cell lines. Materials and methods: PC3, HeLa, and SKOV-3 cells were treated with NMS-P937 for 48 h. The viability was analyzed by XTT colorimetric assay. Since PC3 was found to be the most sensitive cell line, total oxidant status (TOS) values were evaluated in NMS-P937-treated and non-treated PC3 cells via TOS assay. Results: The proliferation of cancer cell lines was moderately inhibited by NMS-P937 in conjunction with the increase in concentration. The IC50 values of NMS-P937 in PC3, HeLa, and SKOV-3 cells were recorded as 27.3, 69.7, and 79.3 ?M, respectively, for 48 h. TOS was measured in control and NMS-P937-treated PC3 cells and calculated as 3.15±0.36 and 4.49±0.64 ?mol H2O2 Equiv./L, respectively, indicating the increased oxidative stress under the influence of the study compound (p=0.035). Conclusion: The PLK1 inhibitor NMS-P937 reduces the activity of cancer cell lines consisting of PC3 human prostate cancer, HeLa cervical cancer, and SKOV-3 ovarian cancer in a dose-dependent manner. This compound increases oxidative stress, which may play a pivotal role in the cytotoxic activity of the compound in PC3 cells. However, there is still a need to carry out both in vitro and in vivo studies, including different cancer cell lines and tumor models, and to reveal the adverse effects that may develop.Öğe GEBELİKTE EPİLEPSİ VE ANTİEPİLEPTİK TEDAVİNİN ANNE VE YENİDOĞAN ÜZERİNE ETKİSİ(T.C. Sağlık Bakanlığı Ankara Şehir Hastanesi, 2023) Karademir, Dilay; Karademir, Mustafa; Küçükyıldız, İrem; Yurtçu, Nazan; Can, İlkin Seda; Gültürk, EsraAmaç: Bu çalışmada amaç epilepsi tanısı almış ve antiepileptik ilaç kullanan gebelerde epilepsi hastalığının ve uygulanan antiepileptik tedavi protokolünün, anne, fetüs ve yenidoğan üzerine etkisinin değerlendirilmesidir. Gereç ve Yöntemler: Sivas Cumhuriyet Üniversitesi Tıp Fakültesi Kadın Hastalıkları ve Doğum Kliniği’nde 2015- 2020 tarihleri arasında gebelik takipleri yapılan ve epilepsi tanısı alan 55 gebe çalışmaya dahil edildi. Gebelerin yaşı, gebelik sayısı, doğum sayısı, epilepsi tanı yaşı, beden kitle indeksi (BKİ) , gebelikte sigara kullanımı, gebelik öncesi nöroloji kontrolüne gidip gitmedikleri, gebelik boyunca görülen nöbetlerin türü, hangi trimesterde nöbet geçirildiği ve sıklığı, gebelik sürecinde kullandıkları AEİ’lar ve tedavi protokolleri, gebelikte folik asit kullanımı değerlendirildi. Çalışmaya alınan gebelerde takipleri sırasında ortaya çıkan obstetrik komplikasyonlar ve doğum haftaları kaydedildi. Yenidoğan 1.-5. dk. Apgar skorları, fetal malformasyonlar ve fetal distres gibi erken neonatal sorunlar değerlendirildi. Bulgular: Yaşların ortanca değeri 26 (17-42) olarak bulunmuştur. Gebelik sayısının ortancası 2 (1-8)’dir. Doğum sayısının ortancası 1 (0-6)’dır. Çalışmaya alınan kadınların epilepsi tanı yaşlarının ortalaması ise 15 (3-29)’tir. Hastaların 34 (%61,9)’ü generalize, 2 (%3,6)’si parsiyel nöbet geçirmiştir. 19 (%34,5)’u ise gebelik sürecinde nöbet geçirmemiştir. Gebelik takibi boyunca komplikasyon gelişenlerin ortalaması % 43,6, gelişmeyenlerin ortalaması % 56,4 bulunmuştur. Hamilelikte trimesterlerde geçirilen nöbet sayısı ile 1. dakika Apgar skoru arasında istatistiksel farklılık vardır (pÖğe Intramuscular meperidine analgesia at the beginning of active phase shortens labor duration without adverse effects on obstetric lacerations(Ondokuz Mayis Universitesi, 2021) Güçlü, Mehmet; Yurtçu, Nazan; Çelik, Samettin; Çalişkan, Canan Soyer; Hatirnaz, Şafak; Çelik, HandanThe primary objectives of this study were to evaluate the impact of intramuscular meperidine on shortening of the active phase of labor, the neonatal outcome and the rate and severity of perineal lacerations in term pregnant women in the first stage of labor. A total of 571 primiparous term pregnant women delivered vaginally were included into this retrospective study. In 437 of them, meperidine (100 mg IM) at the beginning of the active phase was administered and 134 women did not receive any meperidine dose. The length of labor phases, obstetric lacerations, and neonatal outcomes were recorded. The results of this study showed that meperidine could be used safely as an obstetric analgesic with its additional benefit of shortening the active phase of the first stage and second stage of labor without increased risk of obstetric lacerations and perinatal adverse outcomes. In case of limited use of neuraxial analgesia in a busy state maternity hospital, intramuscular meperidine administration as obstetric analgesia seems beneficial in reducing the length of the active phase of the first stage of labor and the second stage of labor without adversely affecting obstetric lacerations and neonatal outcomes. © 2021 Ondokuz Mayis Universitesi. All rights reserved.
