Cumhuriyet Meslek Yüksekokulu Kitap Koleksiyonu

Bu koleksiyon için kalıcı URI

Güncel Gönderiler

Listeleniyor 1 - 5 / 5
  • Öğe
    Extraction, structural properties, and applications of tara gum
    (Elsevier, 2023) Meryem Göksel Saraç
    Tara gum is a galactomannan polysaccharide in the natural gum group known as Peruvian carob. It is found in nature in the seeds of Caesalpinia spinosa and is extracted from the its endosperm. Its structure consists of high-molecular weight polysaccharide chains. It acts as a thickener, binder, stabilizer, and moisture retainer. The colorless and tasteless nature of tara gum causes it to be used frequently in food products. Tara gum has intermediate water solubility, and its physical and rheological properties change from the origin which was obtained. In addition, its aqueous solution shows stability under acidic conditions. Tara gum, which is known to have no gelling feature, can show a synergistic effect with other gums and gain a viscosity increase and gelling feature. Its structure and functional properties are similar to those of guar gum and locust bean gum. Due to the fact that it is a gum that has been grown and produced in the last period, studies on it are limited. For this reason, tara gum extraction, structural properties, and applications will be discussed in this chapter.
  • Öğe
    Geçmişten Günümüze Sivas Fotoğrafhaneleri
    (Sivas Cumhuriyet Üniversitesi, 2023) Kural, Turgay
    Sivas Cumhuriyet Üniversitesi
  • Öğe
    TMS-2 STOKLARI STANDARDI
    (İksad Yayınevi, MART-2022) ARSLAN ÖZNUR
    Stokların değerlemesinden, giderleştirilmesine kadar finansal bilgileri sunan standartlar işletmeler için önem arz etmektedir. Sanayi ve ticaret sektöründe stoklar kalemi işletme bilançolarında ciddi derece pay sahibidir. Dolayısıyla stoklarda yapılacak muhasebe kayıtlarının eksik değerlendirilmesi ve yanlış maliyetlendirilmesi olumsuz sonuçlara sebep olabilmektedir. Nitekim işletme karını ve zararını eksik hatalı olarak belirlenmesi hazırlanan mali tabloların güvenirliğinin ve karşılaştıra bilirliğini zedeleyecek işletme ve çıkar guruplarının karar almasında yanlış bir rol model üstlenecektir (Demirel, 2009: 43). Stoklara ilişkin Türkiye Muhasebe Standardı (TMS 2) Hakkında Tebliğ Sıra No: 3, TMSK tarafından 28/07/1981 tarih ve 2499 sayılı Sermaye Piyasası Kanununun Ek-1. maddesi ile 24/02/2004 tarihli ve 2004/6924 sayılı Bakanlar Kurulu Kararı ile yürürlüğe giren “Türkiye Muhasebe Standartları Kurulunun Çalışmalarına ilişkin Usul ve Esaslar Hakkında Yönetmelik‟in 9. maddesinin (b) bendine dayanılarak hazırlanmış ve 15/1/2005 tarihli ve 25701 sayılı Resmi Gazete‟de yayımlanmıştır. Tebliğ 6 madde ve tebliğ eki 40 paragraftan oluşmaktadır. TMS/2 Stoklar Standardında; stok, özellikli varlık kavramı, net gerçekleşebilir değer, gerçeğe uygun değer kavramları tanımlanmıştır. Hizmet işletmelerinde stok kavramı ve stok maliyeti konusuna değinilmiştir. Standart da, stok maliyetinin nelerden oluştuğu, satın alma maliyeti, dönüştürme maliyetleri, diğer maliyetler, stok maliyet hesaplama yöntemleri açıklanmıştır. Stokların giderleştirilmesi ve dipnotlarda belirtilmesi gereken hususlar standartta anlatılmıştır.
  • Öğe
    ENTELEKTÜEL SERMAYENİN ÖLÇÜM YÖNTEMLERİ VE MUHASEBELEŞTİRİLMESİ
    (İksad Yayınevi, Aralık- 2022) ARSLAN ÖZNUR
    21. yüzyılda hızla gelişen teknoloji, ekonomiyi de etkisi altına almaktadır. Ekonomide yaşanan gelişmeler ise işletmelerin piyasadaki sürekliliğini sağlaması ve rekabet gücünü koruyabilmesi için sadece öz sermayelerinin yeterli olmadığını ortaya koymuştur. Günümüz bilgi çağında işletmelerin finansal yapısını, durumunu ve performansını gösteren muhasebe kayıtları finansal bilgi kullanıcılarının ihtiyaçlarına tam manasıyla cevap verememekte ve gerçeğe uygun bilgileri yansıtamamaktadır (Sarıay ve Özulucan, 2019:14). Bu durum ise işletmelerin müşteri yapısı, patent, marka ve kullandığı teknoloji gibi unsurlarında sermayeye dahil edilmesini gündeme getirmiştir. İşletmelerin rekabet avantajı elde edebilmeleri için sahip oldukları entelektüel sermayelerinin farkına varıp onu geliştirmeleri oldukça önem kazanmıştır. Bunun yanı sıra entelektüel varlıkların da doğru, açık ve anlaşılabilir bir şekilde ölçülmesi ve raporlanması gerekmektedir (Alagöz ve Özpeynirci, 2007:168). Türkiye Muhasebe Standartları‟na göre işletmelerin piyasa değerleri ile defter değerleri arasındaki fark, maddi olmayan duran varlıklara dahil edilememektedir. Dolayısıyla entelektüel sermayenin, gerçeğe uygun bir şekilde ölçülerek raporlanması finansal bilgi kullanıcıları açısından bir ihtiyaçtır. Bu sebeple literatürde birçok çalışmada entelektüel sermayenin ölçülmesine ve raporlanmasına yönelik çeşitli yaklaşımlar ortaya konulmuştur. Buna rağmen, entelektüel sermayenin ölçülmesi ve raporlanması konusunda genel kabul görmüş bir standart geliştirilememiştir (Pazarceviren ve Kaya, 2018:332). Bu çalışmayla entelektüel sermaye kavramı, unsurları, muhasebeleştirilmesi ve raporlanmasına ait konulara vurgu yapılmaktadır. Entelektüel sermayenin unsurları; insan sermayesi, yapısal sermaye ve müşteri sermayesidir. İnsan sermayesi personellerin bilgilerini, kapasitelerini, yeteneklerini ve uzmanlıklarını kapsamaktadır. Yapısal sermaye personellerin verimliliğini destekleyen donanım, yazılım, veri tabanı, örgütsel yapı, patentler, markalar, teknolojiler, buluşlar ve yayınları içermektedir. Müşteri sermayesi ise işletmelerin dağıtım kanalları, müşterilerin devamlılığı ile ilişkilerinden oluşmaktadır. Entelektüel sermayeyi ölçmek için kullanılan çeşitli yöntemler bulunmaktadır. Bunların başlıcaları ve bu çalışmada yer alan Piyasa Değeri – Defter Değeri, Yaklaşık Tobin Q Değeri, Hesaplanmış Maddi Olmayan Değer Ve Ekonomik Katma Değer yöntemleri hakkında bilgilere yer verilmiştir.
  • Öğe
    KİLİT DENETİM VE BAĞIMSIZ DENETİM RAPORLARINDAKİ DEĞİŞİM
    (Akademisyen Yayınevi, MART-2022) ARSLAN ÖZNUR
    İşletme çıkar gurupları için muhasebe bilgi sisteminin çıktısı olan mali tabloların standartlara, ilkelere ve mevzuata uygun doğru,tarafsız bir şekilde hazırlandığına ilişkin makul güvence veren ihtiyaca uygun hazırlanması önem arzetmektedir. Nitekim denetim faliyetlerinin kalitesiyle mesleki özen ve titizliğin doğru orantılıdır. 2000’li yılların başlarından itibaren, başta ABD ve dünyanın değişik ülkelerinde yaşanan muhasebe skandalları ve denetim başarısızlıkları sonrasında yaşanan küresel düzeydeki ekonomik krizler denetim mesleğinin sorgulanmasına neden olmuştur. 2000 yılında ABD’nin en büyük 7. firması ve dünyanın ise en büyük enerji ticareti yapan şirketi olan Enron Corporation, hiç beklenmedik bir durumda ve dönemde zarar açıklaması ve iflası ile şaşkınlık uyandırmıştır. Çünkü enerji devi olarak nitelendirilen bu şirketin denetimi, rakipleri tarafından bile “İş Hayatının Vicdanı” olarak değerlendirilen ve global düzeyde faaliyet gösteren denetim kuruluşu, “Arthur Andersen LLP” tarafından yapılmış ve denetim raporunda şirketin mali tabloları hakkında olumlu görüş belirtilmiştir. Enron’un iflası ile başlayan ve küresel düzeyde devam eden denetim başarısızlıkları ve şirket iflasları bağımsız denetime olan güveni zedelemiş, denetimle ilgili mevcut düzenlemelerin ve denetim standartlarının yeterli olmadığı sonucunu doğurmuştur. Söz konusu bu durum başta kurumsal yatırımcılar ve finansal analistler olmak üzere, nitelikli finansal bilgiye ihtiyaç duyan tüm bilgi kullanıcılarını çözüm arayışına sevk etmiş, yeni düzelmeler hakkında talepte bulunur hale getirmiştir. Bunun sonucu olarak dünyanın çeşitli ülkelerinde, çeşitli düzenleyici kuruluşlar tarafından bağımsız denetime ilişkin düzenlemeler yapılmaya başlanmıştır. Bağımsız denetim standartlarına ilişkin yeniden düzenlemelerin yapılmaya başlandığı bu dönemde ilk olarak ABD’de Sarbanes Oxley Kanunu (SOX) yürürlüğe girmiştir ve dünya genelinde etkili olmuştur. SOX’un ardından bağımsız denetim alanındaki düzenlemeler hız kazanmıştır.