Fen Bilimleri Enstitüsü Tez Koleksiyonu

Bu koleksiyon için kalıcı URI

Güncel Gönderiler

Listeleniyor 1 - 20 / 1850
  • Öğe
    Tokat yöresinde 1988 kışında ekilen 40 buğday hat ve çeşidinde verim ve verim öğeleri üzerine araştırmalar
    (Cumhuriyet Üniversitesi, 1989) Vurur, Hülya; Sencar, Özer
    35 ÖZET Bu çalışma Tokat bölgesi için yüksek verimli buğday çe şit ve hatlarını belirlemek amacıyla 1980 vegetasyon döneminde Tokat koşullarında yapılmıştır. Denemede Tokat Ziraat Fakülte since değişik yerlerden temin çilen 6 buğday çeşidi ile 34 bu ğday hattı kullanılmıştır. Deneme tesadüf Blokları Deneme Desenine göre ve 3 teker rürlü olarak kurulmuş. Toplam 120 (40x3) parselden oluşan de nemenin parsel alanlnı. 1x2= 2 nT'dir. Her parselde 20 cm. sabit aralıklarla 5 sıra ekim yapılmıştır. Ekim 13 Şubat 1983 tarihin de elle yapılmıştır, Ekim sırasında parsellere 6 kg/da F0 ve 4 kg/da N hesabı ile gübre verilmiştir. Ayrıca sapa kalkma dönemin de 4 kg/da N daha verilmiştir. Çalışmada çeşit ve hatların tane verimi yanında önemli ve rim komponentlerinde incelenmiştir. Denemede kullanılan hat ve çeşitler arasındaki farklar önemli bulunmamıştır. Ana verim kom ponentlerinden metrekaredeki başak sayıcı ve Mr başaktaki tane sayısı tane verimini önemli ve olumlu, bitki boyu ise önemli ve olumsuz etkilemiştir. Diğer verim komponentleri verimi önemli de recede etkilememişlerdir. Buna göre metrekaredeki başak sayısı, bir başaktaki tane sayası 'fazla olan ve boyu kısa olan hat ve çeşitlerde tane verimi yüksek, bu karakterlerden düşük değer gös teren hat ve çeşitlerde tane verimi yüksek,bu karakterlerden düşük değer gösteren hat ve çeşitlerin tane verimi ise az bulunmuştur. Deneme sonucuna göre tane verimi bakımından çeşit ve hat lar arasında önemli bir fark görülmemiştir. Tane verimi 512.1- 255.9 kg/da arasında değişmiştir. :1n yüksek tane verimi 512.3 kg/da ile 8'nülu hattan, en düşük verim ise 255.9 kg/da ile 11'nolu hattan elde edilmiştir.
  • Öğe
    Tokat yöresinde farklı ekim zamanlarının farklı soya (Glycine max.(L) Merril) çeşitlerinin verim ve kalitesine etkileri üzerinde araştırmalar
    (Cumhuriyet Üniversitesi, 1992) Çetintaş, Zekeriya; Koç, Hüseyin
    -37- ÖZET Tokat yöresinde; soya'da ekim zamanının verime etkisinin araştırıldığı bu çalışma 1991 yılı vegetasyon döneminde Tokat Meyvecilik üretme İstasyonu Müdürlüğü ' nün arazilerinde yapılmıştır. Araştırmada kullanılan soya çeşitleri (Amsoy-71, Pioneer) Karadeniz Bölge Zirai Araştırma Enstitüsü ' nden temin edilmiştir. Araştırma "Tesadüf Bloklarında Bölünmüş Parseller Deneme Desenine" göre 4 tekrarlamalı olarak kurulmuştur. Denenen üç ekim zamanında; I. ekim 14 Nisan, II. ekim 1 Mayıs, III. ekim 18 Mayıs tarihlerinde yapılmıştır. Ekimde sıra arası mesafe 50 cm, sıra üzeri mesafe 10 cm alınmış olup, her parselde 6 sıra, her sırada 30 bitki olmak üzere parselde 180 bitki yer almıştır. Ekim parsel alanı; 6 sıra x 30 bitki x 0.50 m x 0.10 m = 9.0 m2, hasat parsel alanı ise; 4 sıra x 24 bitki x 0.50 m x 0.10 m = 4.8 m2 olup, 96 bitki hasat edilmiştir. Deneme 2 çeşit x 3 ekim zamanı x 4 tekerrür = 24 parselden ibaret olup, deneme alanı; 24 parsel x 9 m* =216 m2 dir. Hasattaki toplam deneme alanı ise; 24 parsel x 4.8 m2 = 115.2 m* dir. Araştırmada ocak usulü ekim yapılmış, ekimden önce 100 kg tohuma 1 kg hesabı ile (Rhizobium Japonicum) bakteri aşılaması ve ekimle birlikte 3 kg/da Amonyum Sülfat gübresi verilmiştir. Deneme sulu koşullarda yapılmıştır. Araştırmada çıkış süresi (gün), çiçeklenme süresi (gün), bitki boyu (cm), dal sayısı (adet/bitki), ilk bakla yüksekli--38:- ği (cm), hasat şekli ve zamanı, bakla sayısı (adet/bitki), bakladaki tane sayısı (adet/bakla), tane verimi (kg/da), 1000 tane ağırlığı gibi bitkisel özellikler yanında yağ oranı (%), yağ verimi (kg/da) protein oranı (%), protein verimi (kg/da) gibi kalite özellikleri incelenmiştir. Çıkış süresi ; I. ekimde çıkış ekimden 13 gün, II ekimde 12 gün, III. ekimde ise 11 gün sonra gerçekleşmiştir. Çiçeklenme süresi; T. ekimde çiçeklenme ekimden 49 gün, II. ekimde 46 gün, III. ekimde ise 41 gün sonra gün sonra gerçekleşmiş olup, ekim zamanı geciktikçe çiçeklenme süresi kısalmıştır. Bitki boyu (cm) : Ekim zamanları arasında ortalama bitki boyu bakımından en yüksek değer 91.7 cm ile 1 Mayıs ekiminden alınmıştır. Bunu, 84.8 cm ile 18 Mayıs, 78.7 cm ile 14 Nisan ekimleri izlemiştir. Dal sayısı (adet/bitki); Bitki başına ortalama dal sayısı bakımından en yüksek değer 3.8 (adet/bitki) ile 14 Nisan ekiminden alınmıştır. Bunu 3.5 (adet/bitki) ile 18 Mayıs, 3.2 (adet/bitki] ile 1 Mayıs ekimleri izlemiştir. İlk bakla yüksekliği (cm); Ortalama ilk bakla yüksekliği bakımından en yüksek değer 15.6 cm ile 18 Mayıs ekiminden alınmıştır. Bunu 1 Mayıs ve 14 Nisan ekimleri sırası ile 12.3 cm ve 11.6 cm ile izlemişlerdir. Hasat sekli ve zamanı ; I. ekim 16, II. ekim 23, III. ekim 27 Eylül tarihlerinde hasat edilmiştir. Ekim zamanının gecikmesinden dolayı bitkinin vegetasyon süresinin kısaldığı-39- tespit edilmiştir. Bakla sayısı (adet/bitki); Ortalama bakla sayısı bakımından en yüksek değer 52.6 (adet/bitki) ile 1 Mayıs ve 50.0 (adet/bitki) ile 14 Nisan ekimlerinden alınmış olup, bunları 37.8 (adet/bitki) ile 18 Mayıs ekimi izlemiştir. Bakladaki tane sayısı (adet/bakla): Ortalama olarak bakladaki tane sayısı bakımından en yüksek değer 2.B (adet/bakla) ile 18 Mayıs ekiminden alınmış olup, bunu 14 Nisan ve 1 Mayıs ekimleri (sırası ile 2.3-2.2 adet/bakla) izlemiştir. Tane verimi (kg/da); Ortalama tane verimi bakımından en yüksek değer 510.1 kg/da ile 1 Mayıs ekiminden alınmış olup, bunu 458.2 kg/da ile 14 Nisan, 395.0 kg/da ile 18 Mayıs ekimleri izlemiştir. 1000 tane ağırlığı (g) ; Ortalama 1000 tane ağırlığı bakımından en yüksek değer.216.6 g ile 1 Mayıs ekiminden alınmış olup, bunu 201.1 g ile 14 Nisan, 191.2 g ile 18 Mayıs ekimleri izlemiştir. Yağ oranı (%) ; Ortalama yağ oranı bakımından en yüksek değer %23.8 ile 1 ve 18 Mayıs ekimlerinden alınmış olup, bunları %23.2 ile 14 Nisan ekimi izlemiştir. Yağ verimi (kg/da) ; Ortalama yağ verimi bakımından en yüksek değer 122.0 (kg/da) ile 1 Mayıs ekiminden alınmış olup bunu 106.8 (kg/da) ile 14 Nisan, 94.5 (kg/da) ile 18 Mayıs ekimleri izlemiştir. Protein oranı ( %) ; Ortalama protein oranı bakımından en-40- yüksek değer %39.3 ile 1 Mayıs ekiminden alınmıştır. Bunu %38.4 ile 14 Uisan, %35.6 ile IB Mayıs ekimleri izlemiştir. Protein verimi (kg/da); Ortalama protein verimi bakımından en yüksek değer 201.82 (kg/da) ile 1 Mayıs ekiminden alınmıştır. Bunu 187.97 (kg/da) ile 14 Nisan, 148.52 (kg/da) ile 18 Mayıs ekimleri izlemiştir. Sonuç olarak; Bir yıllık araştırma sonuçlarına göre tane verimi (kg/da), 1000 tane ağırlığı (g), bakla sayısı (adet/bitki) gibi verim ve verim unsurları ile yağ oranı (%), yağ verimi (kg/da), protein oranı (%) ve protein verimi (kg/da)gibi "kalite özelliklerine ait en yüksek değerler 1 Mayıs ekiminden alınmıştır. Bu bulgular ışığı altında Tokat yöresi ekolojik koşullarında soya'nın ekimi Mayıs ayının I. haftasında yapılmalıdır. Ancak araştırma sonuçları tek yılık olup daha güvenli bir karar verebilmek için deneme tekrarlanmalıdır.
  • Öğe
    Tokat yöresinde 1987 sonbaharında ekilen 40 arpa hat ve çeşidinde verim ve verim öğeleri üzerinde araştırmalar
    (Cumhuriyet Üniversitesi, 1989) Abacı, Abdullah Yaşar; Tuğay, Emin
    59 taşımaktadır. Bazı araştırıcılar protein içeriği yüksek bir çeşidin her zaman protein veriminin yüksek olması anla mına gelemeyeceğini, protein içeriği yüksek olan çeşit lerin verimlerinin düşük oluşu nedeniyle, protein veri minin düşük; protein içeriği düşük olan çeşitlerin ve rimlerinin yüksek olması nedeniyle protein veriminin yüksek çıkabileceğini belirtmektedirler (29).. Bu çalışmamızda da protein oranı yüksek olan ba zı hatların, tane verimlerinin düşük olması nedeniyle protein verimi bakımından son sıralarda yer aldığını, protein oranı düşük olan bazı hatların da tane verim lerinin yüksek olması nedeniyle protein verimi bakımın dan ilk sıralarda yer aldığını görmekteyiz. ¦I VI- SOMUQ VB ÖNERİLER Çeşitler ve hatlar hakkında daha güvenilir veri lerin elde edilebilmesi için bu çalışmanın. en az bir. yıl daha yapılmasına gerek vardır. VII- ÖZET Tokat koşullarında değişik kökenli arpa hatla rında verim durumu ve bazı kalite özelliklerinin ince lendiği bu araştırma 1987-1988 yetişme; yılınla, Tarım Orman ve Köyişleri Bakanlığı, Tokat Meyvecilik. üretme İstasyonunun deneme tarlalarında tesadüf blokları de neme planına göre 4 tekrarlamalı olarak kurulmuştur.. Araştırmada 40 hat özdek olarak kullanılmıştır. Denemeye alınan 40 arpa (32` si iki sıralı, 8` i altı sıralı) hattında incelenen özelliklerin. artalama değer lerinden elde edilen sonuçla aşağıda sunulmuştur. 1- Tane Verimi (kg/da) Denemeye alınan arpa hatlarının tane verimleri 244 ile 594 kg/ da arasında değişmiştir. En yüksek tane verimi 3 no'lu, altı sıralı hattan, en düşük tane ve-60 rimi ise 17 no'lu, altı sıralı hattan elde edilmiştir. Denemede tane verimi bakımından hatlar arasında çok önemli, farklılıklar saptanmıştır. 2- Saman Verimi (kg/da) Denemeye alınan arpa hatlarının saman verimleri 782 ile 1233 kg/da arasında değişmiştir. En yüksek sa man verimi 5 no'lu, iki sıralı hattan, en düşük saman verimi ise 18 no'lu, altı sıralı hattan elde edilmiş tir. Denemede saman verimi bakımından hatlar arasında farklılıklar yoktur. 3- Toplam Verim (kg/ da) Denemeye alınan arpa hatlarının toplam verimle-, ri 1083 ile 1771 kg/da arasında değişmiştir. En yüksek toplam verim 5 no'lu, iki sıralı hattan, en düşük top lam verim ise 18 no'lu altı sıralı hattan elde edilmiş tir. Denemede toplam verim bakımından hatlar arasında F çok önemli farklılıklar saptanmıştır. 4- Hasat İndeksi (%) Denemeye alınan arpa hatlarının hasat indeksle ri %19 ile %37 ¦ arasında değişmiştir. En yüksek hasat indeksi 3 no'lu, altı sıralı hattan, en düşük hasat in deksi ise 27 no'lu iki sıralı hattan elde edilmiştir. Denemede hasat indeksi bakımından hatlar arasında önem li farklılıklar saptanmıştır. 5- Kardeşlenme Oranı Denemeye alınan arpa hatlarının bitki başına Baş aklı kardeş sayısı 1,5 ile 6,5 adet arasında değişmiş tir. En yüksek bitki başına başaklı kardeş sayısı 32 no'lu, iki sıralı hattan, en düşük bitki başına başaklı kardeş sayısı ise 19 no'lu, altı sıralı hattan elde edilmiştir. Denemede bitki başına başaklı kardeş sayı sı bakımından hatlar arasında çok önemli farklılıklar saptanmıştır.61 ¦ p 6- Başak Sayısı (Adet/m 2) Denemeye alınan arpa hatlarının m2 'de başak sa yıları 503 ile 1374 adet arasında değişmiştir. En yük- sek m2 'de başak sayısı 25 no'lu, iki sıralı hattan, en düşük m2 'de başak sayısı ise 19 no'lu, altı sıralı hat- tan elde edilmiştir. Denemede m2 'de başak sayısı bakı mından hatlar arasında çok önemli farklılıklar saptan mıştır. ' 7- Başakta Tane Sayısı Denemeye alman arpa hatlarının başakta tane sa yıları 21 ile 44 adet arasında değişmiştir. En yüksek başakta tane sayısı 19 no`lu, altı sıralı hattan, en düşük başakta tane sayısı ise 20 no'lu, iki.sıralı hat tan elde edilmiştir. Denemede başakta tane sayısı bakı mından hatlar arasında çok önemli farklılıklar saptan mıştır. 8- Tek Başak Verimi (gr) Denemeye alınan arpa hatlarının tek başak verim leri 0,85 gr ile 2,10 gr arasında değişmiştir. En yük sek tek başak verimi 16 no'lu, altı sıralı hattan, en düşük tek başak verimi ise 21 no'lu, iki sıralı hattan elde edilmiştir. Denemede tek başak verimi bakımından hatlar arasında çok önemli farklılıklar saptanmıştır. 9- Bin Tane Ağırlığı (gr) Denemeye alınan arpa hatlarının bin tane ağır lıkları 37,6 gr ile 55,9 gr arısında değişmiştir. En yüksek bin tane ağırlığı 12 no'lu, iki sıralı hattan, en düşük bin tane ağırlığı ise 33 no'lu iki sıralı hat tan elde edilmiştir. Denemede bin tane ağırlığı bakı mından hatlar arasında çok önemli farklılıklar saptan mıştır. 10- Bitki Boyu (om) ' Denemeye alınan arpa hatlarının bitki boyları.62 84,5 cm lie 115,3 cm arasında değişmiş olup; en yüksek bitki boyu 27 no'lu, iki sıralı hattan, en düyük bitki boyu ise 2 no'lu, iki sıralı, hattan elde edilmiştir. Bitki boyları bakımından hatlar arasında çok önemli farklılıklar saptanmıştır. 11- Başak Boyu (cm) Denemeye- alınan arpa hatlarının başak boyları 4,7 cm ile 9,0 'cm arasında; değişmiş olup, en yüksek ba şak boyu 11 no'lu, iki sıralı hattan, " en düşük başak boyu is'e 3 no'lu, altı sıralı hattan elde edilmiştir. Başak boyları bakımından, hatlar arasında çok Önemli farklılıklar saptanmıştır. 12- Çimlenme - Başaklanma Süresi (Gün) Denemeye alınan arpa hatlarının çimlenme - başak lanma süreleri 155 gün ile 172 gün arasında, değişmiş, en uzun çimlenme - başaklanma süresi 18 no'lu, altı sı ralı hatta, en kısa çimlenme - başaklanma süresi ise 3 no'lu, altı sıralı hatta görülmüştür. Çimlenme - ba şaklanma süreleri bakımından hatlar aracında çok önemli farklılıklar saptanmıştır. 13- Başaklanma - Sarı Olum Süresi (Gün) ı Denemeye alınan arpa hatlarının başaklanma - sa rı olum süreleri 34 gün ile 46 gün arasında değişmiş, en uzun başaklanma -' sarı olum süresi 34 nolu, altı sıralı hatta, en kısa başaklanma - sarı olum süresi ise 24 no'lu, iki sıra İn hatta görülmüştür. 14- Ham Protein Oranı (%) Denemeye alınan, arpa hatlarının ham protein oran ları %9,2 ile %16,5 arasında degişmiş-tir. En yüksek ham protein oranı 27 no'lu, iki sıralı;- en düşük ham prote in oranı ise 8 no'lu, iki sıralı hattan elde edilmiştir. Ham protein oranı bakımından Katlar arasında farklılık olmamıştır.63 15- Ham Protein Verimi (kg/da) Denemeye alınan arpa hatlarının ham protein ve rimleri 30,6 kg/ da ile 84,6 kg/da arasında değişmiştir. En. yüksek ham protein verimi 5 nolu, iki sıralı hat tan en düşük' ham protein verimi ise 36 no'lu, iki sıra lı hattan elde' edilmiştir. Ham protein verimleri bakı mından hatlar arasında farklılık olmamıştır.
  • Öğe
    Tokat Ziraat Fakültesi yerleşim alanının toprak etüt, haritalanması ve sınıflandırılması
    (Cumhuriyet Üniversitesi, 1992) Taşova, Hasan; ,
    -41- ÖZET Bu çalışmada toplam olarak 2000 dekarlık bir alan kaplayan Taşlı Çiftlik Köyü Tokat Ziraat Fakültesi topraklarının önemli fiziksel, kimyasal, aorfolojik özellikleri incelenmiş ve toprak haritası yapılmıştır. Tokat il sınırları içerisinde yer alan fakülte toprakları, yamaç 7a yamaç eteklerinde erozyonla taşınarak oluşmuş koluviyal arazilerdir. Çalışma alanı topraklarının gruplandırılmasında izyoğrafik üniteler arasındaki farklılıklardan yararlanılmış, dik eğimli, orta ve hafif eğimli, düz ve düze yakın olmak üzere üç ayrı fizyoğrafik ünite ayırt dilmiştir. Bu fizyoğrafik üniteler üzerinde üç farklı toprak serisi belirlenerek tanımlanmış ve haritalanmıştır. Toprak Etüt 78 Haritalama metodu ila yapılan bu araştırmada haritalama üniteleri olarak toprak serileri ve bunların önemli fazları seçilmiştir. Temel Kartografik materyal olarak 1/6000 ölçekli topoğrafik harita kullanılmıştır. Belirlenen toprak serilerinin bünyeleri genellikle tın, killi tın ve kil'dir. Fakülte toprakları içerdikleri #L6. 2- 35.7 CaCO, nedeniyle çok kireçli olarak bulunmuşlardır. Tuzluluk sorunu hemen hemen hiç yok denecek kadar azdır. Fakülte toprakları Toprak Taksonomisi esaslarına göre ordo, alt ordo, büyük grup» alt grup düzeyinde sınıflandırılmış, Taşlı Çiftlik, Kampus ve Kanal serileri Enti30İ ordosunda yer almıştır. İşçilikte topraklarının en önemli a orunları profillerde yüksek kireç içeriği, dik ve hafif eğimden dolayı erozyon, yüksek p olarak belirlenmiştir.
  • Öğe
    Tokat-Erbaa yöresi Hacıpazar ve Değirmenli köylerinde arazi toplulaştırmasının sulama projelerindeki yeri ve önemi
    (Cumhuriyet Üniversitesi, 1992) Saltalı, Kadir; Kılıç, Mustafa
    38 ÖZET Bu çalışmanın amacı, arazi toplulaştırma projesinin yapılışı ve bu projenin içinde yer alan sulama projesi ile toplulaştırma projesi dikkate alınmadan yapılan sulama projelerinin ekonomik yönden karşılaştırmasıdır.. Bu nedenle Tokat ili Erbaa ilçesi ve Değirmenli - Hocapazar köylerinde toplam 8000 dekarlık arazide bu çalışmalar yapılmıştır, Araştırma alanı olarak seçilen bölgenin topraklarını genellikle kahverengi orman, alüviyal ve kolüviyal topraklardan oluşmaktadır. Bu alanda eski ( mevcut ) durumda 1468 parsel bulunurken, yeni durumda t toplulaştırmadan sonra ) bu sayı 648 adet parsele düşmüştür. Eski ( mevcut ) durumda arazinin % 50 si sulanırken, toplulaştırma ile arası tesviyeside yapıldığından oran ?& İOO'e ulaşmış olup toplulaştırması sulama projesinde ise bu oran % 90'dır. Araştırma alanında ana kanallar hariç, parsel bazında arazi sulamasına hizmet eden beton kaplamalı kanal uzunluğu 5850 metredir. Toplulaştırma projesi ile beton kaplamalı kanal uzunluğu 40.750 metre, toplulaştırmasız sulama projesinde ise 49.165 metre olarak planlanmıştır. ToplulaştırmasıT su¬ lama projesi yapılırken kanalların parselleri bölmeden topografik yapıda gözönüne alınarak sınırlardan geçirilmesine özen gösterilmiştir. Yapılan iki sulama projesinin karşılaştırılması ile beton kaplamalı sulama kanalı uzunluğunuda toplam 8.415 metre fark bulunmuştur. Yanı toplulaştırma projesi ile beraber ya-39 pılan sulama kanalı inşaatında toplam kanal uzunlumu % 17 daha azdır. Köy Hizmetleri 1991 yalı birim fiatlarına göre toplulaştırman sulama projesinde maliyette %'21 oramda, parasal olarak 408.246.545 TL. tasarruf saklanmaktadır. Yukardaki araştırma bulguları dikkate alındığında toplulaştırma uygulanmaya sulama projelerinde, isletmeyi oluşturan parsellerin küçük, şekillerinin düzensiz ve dağınık olma¬ sı nedeniyle sulama şebekelerinin planlanması ve inşaatında güçlüklere ve birim maliyetin yükselmesine neden olmaktadır. Bu durum arası developman hizmetlerinin bireysel olarak değilde. arazi toplulaştırması ile bütünleştirilerek yürütülme¬ sinin gerekli olduğunu ortaya koymaktadır..
  • Öğe
    Tokat yöresinde 1988 kışında ekilen 40 arpa hat ve çeşitinde verim ve verim öğeleri üzerinde araştırmalar
    (Cumhuriyet Üniversitesi, 1989) Olhan, Şükrü; Sencar, Özer
    40 - Özet : Bu d eneme, Toka t bölgesi için yazlık ve yüksek verimli arpa hat ve çeşitlerini belirlemek amacıyla, 1983 vegatasyon döneminde, T oka t Kazova şartlarında yü rütülmüştür. Denemede, Toka t Ziraat Fakülteni tarafın dan yurt içinden ve yurt dışından temin edil en, 3 6 hat ve 4 çeşit olmak üzere toplam 40 arpa hat ve çeşiti kullanılmış tır ve Araştırma tesadüf blokları deneme düzenine gö re üç tekerrürlu olarak kurulmuştur. Toplam 120(3x40) parselden oluşan denemede, bir parselin büyüklüğü 2 m x 1m 2 m (metrekare) dir. Ekim tarihi, 13.,2.1988'dir. Her parsele yaklaşık 18-20 cm sıra aralığıyla sıra ya olmak üz ere, 3-4 cm derinliğinde elle ekim yapılmış tır. Ekiml e birlikte, fosforlu gübrelemenin tamamı ;azot lu gübrenin 4 Kg/da 2lık kısmı verilmiştir »Azotun ikin ci 6 Kg/da 'lık kısmı sapa kalkma döneminde verilmiştir. Denemede, ha t ve çeşitlerin tane verimi yanın da önemli verim kompanentleride incelenmiştir. Bu ça lışmada kullanılan arpa hat ve çeşitleri arasındaki fark hasat indeksi dışında, tüm faktörlerde önemli bu lunmuş tur. Yapılan verim sınıflamalarında, en yüksek sa man verimi 11 nolu hatta, toplam verim 26 nolu hatta, hasat indeksi 27 nolu hatta, metrekarede sap sayısı 39 nolu Tokak 157/37 çeşitinde, metrekarede başak sayısı- 41 - 10 nolu hatta,başakda tane sayısı 16 nolu hat ta, t ek başak verimi 16 nolu hatta, Bin tane ağırlığı 12 ve 13 nolu hatlarda t bitki boyu 26 nolu hatta, başak boyu 11 nolu hatta, elde edilmiştir, Tokat şartlarında yapılan bu denemede tane ve rimi bakımından en yüksek değer 9 ve 25 nolu hatlarda belirlenmiştir,, En düşük tane verimi ise 38 nolu hatta saptanmıştır» 9 nolu hattın toplam verimi ve hasat in deksinin yüksek, bitki boyunun kısa olması, yüksek veri mi oluşturan unsurlar olarak ortaya çıkmaktadır. 25 no lu hatta ise toplam verim ve hasat indeksinin yüksek liği verimi olumlu etkilemiştir.Ancak, 12,13,14,15 no lu hatların ve 40 nolu Kocaoğlu çeşitinin dışında ka lanlar çok büyük oranda {% 90-100) yatma göstermişler dir. Yatma göstermi yenlerin ise verimleri düşük bulun?- muştur.
  • Öğe
    Tokat Merkez İlçesi sınırları içerisinde sürdürülen kentleşme çalışmalarının arazi kullanımı üzerindeki olumlu olumsuz etkileri
    (Cumhuriyet Üniversitesi, 1992) Alhan, Fatih; Kılıç, Mustafa
    Bu araştırmada, hızla artan nüfusa bağlı olarak Türkiye'nin tüm dilerinin genel bir sorunu olan hızlı kentleşmenin doğurduğa sonuçlar incelenmiştir. Hızlı kentleşmenin olumsuz etkilerine karşı genel olarak alınması gereken önlemler belirlenmiştir. Tokat kenti içerisinde giderek hızlanan kentleş menin yeşil alan ve tarım alanları üzerindeki olumsuz etkileri ortaya konulmuştur. Tokat Merkez İlçesi sınırları içerisinde genel bir araştırma ile mevcut durum fotoğraflarla belgelenmiştir. Belediye'den alınan paftalar, Tarım İl Müdürlüğü 'nden alman arazi kullanma kabiliyet haritaları ile karşılaştırılmıştır. Böylece, Tokat Merkez İlçesinde verimli arazilerden tarım dışı amaçlarla kullanılan alanlar belirlenmiştir. Özellikle meyva bahçelerinin yok edilmek üzere olduğu saptanan Tokat 'da, verimli arazileri yok etmeden kentleşmenin de mümkün olabileceği anlaşılmış tır. Bu nedenle sorunun çok daha ciddi boyutlara ulaşmaması için verimsiz alanlar üzerinde yapılaşmanın saklanması konusunda ilgililerin tedbir alması gerektiği sonucuna varılmıştır.
  • Öğe
    Buğday bitkisine uygulanan sıvı tavuk gübresinin verim üzerine etkileri
    (Cumhuriyet Üniversitesi, 1992) Yazıcıoğlu, Seyhan; Brohi, Abdülreşit
    65 6. ÖZET Araştırmanın amacı organik kökenli gübreler içerisinde azot bakımından zengin olan sıvı tavuk gübresinin buğday bit kişinin verimi üzerine etkisini araştırmak ve aynı zamanda sıvı şekilde olan bu tip gübreleri değerlendirerek çiftlik ve çevre sorunlarına yardımcı olmaktır. Sıvı tavuk gübresi Sivas - Erzincan karayolunun 15. inci kilometre civarında bulunan tavuk çiftliğinden büyük bidonlarla getirilmiştir, ülkemizde sıvı tavuk gübresiyle ilgili araştırmaların olmayışını gözönünde tutarak araştırma proje sine literatür desteği sağlamak amacıyla bu çalışmada ahır gübresi ve tütün to:;u da materyal olarak kullanılmıştır. Araştırmada kullanılan sıvı tavuk gübresi, tütün tozu ve ahır gübresinin düzeyleri aşağıda verilmiştir. Uygulama No Gübre Düzeyi 1 0 ton/da kontrol 2 10 ton/da sıvı tavuk gübresi 3 20 ton/da sıvı tavuk gübresi 4 30 ton/da sıvı tavuk gübresi 5 40 ton/da sıvı tavuk gübresi 6 50 ton/da sıvı tavuk gübresi 7 3 ton/da tütün tosu 8 4 ton/da tütün tozu 9 2.5 ton/da ahır gübresi 10 5 ton/da ahır gübresi66 Sera denemesi Cumhuriyet üniversitesi Tokat Ziraat Fa kültesi Tarım Makin-ıları Bölümü'ne ait güneş ve eletrik enerjisi ile ısıtmalı serada yürütülmüştür. Saksıya içerleri po- 1 i et il en torba ile kaplanmış ve 5kg hava kuru toprak konul muştur. Deneme randomize blok desenli, 10 muamele ve 3 tekerrür- lü olarak kurulmuştur. Deneme için 4 değişik yerden, örneğin Artova. Fidanlık - Kampus, Fidanlık Meyve Araştırma ve Sivas Kampüsünden toprak örneği alınmıştır. Araştırmada savı tavuk gübresi banda verilerek uygulan mıştır. Tütün tozu ve ahır gübresi toprakla iyice karıştın 1- dıktan sonra tarla kapasitesinde bir ay inkubasyona bırakıl mıştır. Bir ay geçtikten sonra her saksıya lOOppm P triple süperfosfat uygulanmış ve Cumhuriyet Buğday cesitindan 15 'er adet tohum 5.10.1990 tarihinde ekilerek saf su ile sulanmış tır. Çimlenme tamamlandıktan sonra her saksıya 12 adet bitki bırakılmış ve saksılar saf su ile devamlı tarla kapasitesine bırakılmıştır. Bitkiler 7.12.1990 tarihinde yaklaşık 8 hafta sonra ha sat edilmiştir. Bitki örneği saf su ile yıkandıktan sonra 65°C'de kurutulmuş, kuru ağırlıkları alındıktan sonra Öğütül müş ve bitki örneğinde azot. fosfor ve potasyum tayin edil miştir. Toprak analiz sonuçlarına göre Artova toprağı killi tın bünyeye sahip olup pH'sı 7.54, organik maddesi % 2. 53, kireç kapsamı % 1,1 alınabilir fosfor ve /potasyumu ise sırasıyla67 2.29 kg P«0«/da ve 92.20 kg K^O/da olarak belirlenmiştir. Fidanlık kampus toprağı killi tın bünyeli olup pH'sı 7.48. organik maddesi % 2.14. kireç kapsamı % 5.6. alınabi lir fosfor ve potasyumu ise sırasıyla 2.75 kg P^O-..|/da ve 88.60 kg K-sO/da olarak belirlenmiştir. Fidanlık Meyve Araştırma toprağı killi tın bünyeli olup pH'sı 7.50. organik maddesi % 2.75. kireç kapsamı % 3.30. alınabilir fosfor ve potasyumu sırasıyla 8.76 kg P^O^/da ve 111.20 kg K'"*0/da olarak saptanmıştır. Sivas-Kampüs toprağı killi tın bünyeli olup pH'sı 7.22, organik maddesi % 2.39. kireç kapsamı % 27. 2. alınabilir fosfor ve potasyumu sırasıyla 2.75 kg P205/da ve 99.40 kg KaO/da olarak belirlenmiştir. Sıvı tavuk gübresi, tütün tozu ve ahır gübresi her dört toprakta kontrole kıyasla buğday bitkisinin kuru madde mikta rını önemli derecede arttırmışlardır. Artan miktarda uygulanan sıvı tavuk gübresi Artova top rağında yetiştirilen buğday bitkisinin kuru madde miktarını 4.39 gr/saksıdan (kontrol saksı) 14.05 gr/saksıya (50 ton/da) çıkartmıştır. Tütün tozu buğday bitkisinin kuru madde mikta rını 12.86 gr/saksıdan (3 ton/da) 13.54 gr/saksıya (4 ton/da) yükseltmiştir. Ahır gübresinin 2.5 ve 5.0 ton/da düzeyinde buğday bitkisinin kuru madde miktarı sırasıyla 7.58 ve 8.81 gr/saksı olmuştur. Artan miktarda uygulanan sıvı tavuk gübresi. Fidanlık - Kampus (TAKSAN) toprağında yetiştirilen buğday bitkisinin kuru68 madde miktarına 7.77 gr/saksıdan (kontrol) 12.48 gr/saksıya (30 ton/da) yükseltmiştir.Tütün tozunun etkisi 30 ton/da dü zeyinde 12.22 gr/saksı ve 4 ton/da düzeyinde ise 12.26 gr/saksı olmuştur. Ahır gübresinin etkisi 2.5 ve 5.0 ton/da düzeyinde sırasıyla 7.76 gr/saksıdan 9.00 gr/saksıya çıkmış tır. Fidanlık Meyve Araştırma toprağında yetiştirilen buğday bitkisinin kuru madde miktarı üzerine artan düzeyde uygulanan sıvı tavuk gübresinin etkisi; 0,10,20,30.40 ve 50 ton/da dü zeyinde sırasıyla 7.42. 12.90. 13.92. 14.58, 12. 53. ve 12.19 gr/saksı olmuştur. Tütün tozunun etkisi 3 ton/da düzeyinde 11.42 gr/saksı iken, 4 ton/da düzeyinde ise 14.16 gr/saksıya yükselmiştir.Ahır gübresinin etkisi 2.5ton/da düzeyinde 10.45 gr/saksı iken, 5.0 ton/da düzeyinde 10.36 gr/saksıya düşmüş tür, ancak kontrole kıyasla yine yüksek olmuştur. Sivas Kampus toprağında yetiştirilen buğday bitkisinin kuru madde miktarı üzerine artan düzeyde uygulanan sıvı tavuk gübresinin etkisi; 0,10.20,30,40 ve 50 ton/da düzeyinde 4.57, 10.06, 13.19. 12.57, 12.42 ve 12.47 gr/saksı olmuştur. Tütün tozunun 3.0 ton/da düzeyinde buğday bitkisinin kuru madde miktarı 11.40 gr/saksı iken 4. Oton/da düzeyinde 12.08 gr/sak sıya çıkmıştır. Ahır gübresi kuru madde miktarı 5.33 gr/saksı dan (2.5 ton/da) 6.73 gr/saksıya (5.0 ton/da) çıkmıştır. Duncan testine göre 4 ton/da tütün tozu, 30. 20, 50, 40 ton/da sıvı tavuk gübreei, 3 ton/da tütün tozu ve 10 ton/da sıvı tavuk gübresi uygulamaları arasında bir fark görülmemiş69 ve bu uygulamalar birinci sırayı alırken 2.5 ve 5.0 ton/da düzeyinde ahır gübresi ikinci sırayı ve kontrol ise üçüncü sırayı almıştır. Sıvı tavuk gübresi ve tütün tozu her dört toprakta kon trole oranla buğday bitkisinin azot kapsamını önemli derecede arttırmıştır.Artova ve Sivas Kampus toprağında ahır gübresi düşük düzeyde (2. 5 ton/da) buğday bitkisinin azot kapsamı üze rine etkili olmamıştır. Yüksek düzeyde (5.0 ton/da) kontrole oranla çok az etkili olmuştur. Artan miktarda uygulanan sıvı tavuk gübresi Artova top rağında yetiştirilen buğday bitkisinin azot kapsamını % 2.13' den (kontrol) % 3.31 'e (30 ton/da) çıkartmıştır.Tütün tozunun etkisi 3 ton/da düzeyinde % 2.27 iken 4 ton/da düzeyinde ise % 2.66 'ya yükselmiştir. Artan miktarda uygulanan sıvı tavuk gübresi Fidanlık Kampus toprağında yetiştirilen buğday bitkisinin azot kapsa mını % 2.17'den (kontrol) % 3.51 'e (40 ton/da) çıkartmıştır. Tütün tozunun etkisi 3 ve 4 ton/da düzeyinde sırasıyla % 3.17 ve 3.30 olmuştur. Artan miktarda uygulanan sıvı tavuk gübresinin Fidanlık Meyve Araştırma toprağında yetiştirilen buğday bitkisinin azot kapsamı üzerine etkisi ; 0,10,20,30,40 ve 50 ton/da dü zeyinde sırasıyla % 2.26, 3.20, 2.66,3.43,3.26 ve 3.31 olmuş tur. Tütün tozunun etkisi 3 ve 4 ton/da düzeyinde sırasıyla; % 2.88'den % 3.13'e çıkmıştır. Artan miktarda uygulanan sıvı tavuk gübresinin Sivas- Kampus toprağında yetiştirilen buğday bitkisinin azot kapsamı70 üzerine etkisi ; ü, 10. 20, 30, 40 ve 50 ton/da düzeyinde sırasıyla % 2.35, 3.84. 4.16, 4.25. 3.95 ve % 4.01 olmuş tur. Tütün tozu kontrole göre buğday bitkisinin azot kapsamı nı arttırmış ancak uygulamanın iki düzeyi arasında fark Önem siz olmuştur. Duncan testine aöre birinci sırayı 30 ton/da sıvı tavuk gübresi, ikinci sırayı 50 ton/da sıvı tavuk gübresi, üçüncü sırayı 40, 10 ve 20 ton/da sıvı tavuk gübresi, dördüncü sıra yı 4 ton/da tütün tozu, besinci sırayı 3 ton/da tütün tozu ve altıncı sırayı 5.0 ton/da ve 2.5 ton/da ahır gübresi ile kontrol almaktadır. Sıvı tavuk gübresi, tütün tozu ve ahır gübresi her dört toprakta yetiştirilen buğday bitkisinin fosfor kapsamı üzeri ne etkili olmamıştır. Artova toprağında yetistiri len buğday bitkisinin fosfor kapsamı kontrolde % 0.66, 50 ton/da sıvı tavuk gübresinde % 0.68, 4 ton/da tütün tozunda % 0.62 ve 50 ton/da ahır gübresinde ise % 0.74' e çıkmıştır. Fidanlık Kampus toprağında yetiştirilen buğday bitkisi nin fosfor kapsamı kontrolde % 0.68, 50 ton/da sıvı tavuk gübresinde & 0.60. 4 ton/da tütün tosu düzeyinde % 0.54 ve 5.0 ton/da ahır gübresinde ise % 0.65 düşmüştür. Fidanlık Meyve Araştırma toprağında yetiştirilen buğday bitkisinin fosfor kapsamı kontrolde % 0.87, 50 ton/da sıvı tavuk gübresinde % 0.66. 4 ton/da tütün tozu düzeyinde %0.57 ve 5.0 ton/da ahır gübresinde ise % 0.76 olmuştur.71 Sivas Kampus toprağında yetiştirilen buğday bitkisinin fosfor kapsama kontrolde % 0.52, 10 ton/da sava tavuk gübre sinde % 0.46. 50 ton/da sava tavuk gübresinde % 0.71,4 ton/da tütün tozu düzeyinde % 0.64 ve 5.0 ton/da ahır gübresinde ise % 0.68 'e yükselmiştir. Duncan testine göre fosfor kapsama acasandan birinci sa rayı 5.0 ton/da ahar gübresi, ikinci saraya kontrol, 50 ton/da sıvı tavuk gübresi. 2.5 ton/da ahır gübresi, üçüncü saraya 40 ton/da, 20 ton/da ve 30 ton/da sava tavuk gübresi, besinci sırayı 3 ton/da tütün tozu, altıncı sırayı 4 ton/da tütün to zu ve yedinci sırayı ise 10 ton/da sıvı tavuk gübresi almak tadır. Sıvı tavuk gübresi, tütün tozu ve ahır gübresi dört de ğişik toprakta yetiştirilen buğday bitkisinin potasyum kapsa mını kontrole kıyasla önemli miktarda (Fidanlık Meyve Araş tırma toprağında ahır gübresi hariç) arttırmıştır. Artova toprağında yetiştirilen buğday bitkisinin potas yum kapsamını 0, 10, 20, 30, 40 ve 50 ton/da sıvı tavuk güb resi düzeyinde sırasıyla % 3.00. 5.83. 8.00. 6.83. 7.50 ve 6.83 olarak saptanmıst \r. Tütün tozunun 3 ve 4 ton/da düze yinde sırasıyla % 6.33 ve 8.33 iken 2.5 ve 5.0 ton/da ahır gübresinde ise sırasıyla % 4.16 ve 5.66 olmuştur. Fidanlık Kampus toprağında yetiştirilen buğday bitkisi nin potasyum kapsamı 0. 10, 20, 30, 40 ve 50 ton/da sıvı ta vuk gübresi düzeyinde sırasıyla % 3,33, 6.00. 6.50, 6,50,6.00 ve 6.33 olarak bulunmuştur. Tütün tozunun 3.0 ve 4.0 ton/da72 düzeyinde sırasıyla % 6.50 ve % 7.16 iken 2.5 ve 5.0 ton/da ahır gübresinde ise sırasıyla % 5.16 ve % 4.50 olarak saptanmıştır. Fidanlık Meyve Araştırma toprağında yetiştirilen buğday bitkisinin potasyum kapsamı 0, 10, 20. 30. 40 ve 50 ton/da sıvı tavuk gübresi düşeyinde sırasıyla % 6.16, 7.33, 9.33, 8.50, 8.33 ve % 7.33 saptanmıştır. Tütün tozu 3.0 ve 4.0 ton/da düzeyinde buğday bitkisinin K - kapsamı acısından olumsuz olmuştur. Sivas Kampus toprağında yetiştirilen buğday bitkisinin potasyum kapsamı 0. 10, 20, 30, 40 ve 50 ton/da sıvı tavuk gübresi düzeyinde sırasıyla % 2.40, 7.00. 7.50, 7.66, 7.50. 8.83 olarak saptanmıştır. Tütün tozu 3.0 ve 4.0 ton/da düzeyinde K - kapsamı sırasıyla % 6.90 ve 8.16'ya çıkartmıştır. Ahır gübresi ise 2.5 ve 5.0 ton/da düzeyinde K - kapsamı % 5.33 ve 6. 33 'e yükseltmiştir. Duncan testine göre birinci sırayı 4 ton/da tütün tozu ve 20 ton/da sıvı tavuk gübresi, ikinci sırayı 30 ton/da. 50 ton/da ve 40 ton/da sıvı tavuk gübresi, üçüncü sırayı 3 ton/da tütün tozu ve 10 ton/da sıvı tavuk gübresi, dördüncü sırayı 5 ton/da ile 2.5 ton/da ahır gübresi ve son sıra yı kontrol almaktadır. Sıvı tavuk gübresi, tütün tozu ve ahır gübresi dört değişik toprakta yetiştirilen buğday bitkisinin sömürülen azot miktarını önemli derecede arttırmıştır. Genelde sömürülen azot miktarı buğday bitkisinin kuru madde miktarı ve azot kapsamı-73 na bağlı olarak değişmiştir. Artova toprağında yetiştirilen buğday bitkisinin sömürü len azot miktarı kontrolde 94.46 mg/saksı iken 50 ton/da sıvı tavuk gübresinde 438 mg/saksıya yükselmiştir. Tütün tozunun 3.0 ve 4.0 ton/da düzeyinde sömürülen N - miktarı sırasıyla 294.00 ve 361.55 mg/saksıya yükselmiştir. Ahır gübresinin 2.5 ve 5.0 ton/da düşeyinde ise sırasıyla 146.83 ve 192.28 mg/saksıya çıkmıştır. Fidanlık Karnpüs toprağında yetiştirilen buğday bitkisi nin sömürülen azot miktarı kontrolde 169.00 mg/saksı iken 30 ton/da sıvı tavuk gübresinde 428.57 mg/saksıya çıkmıştır. Tütün tozu ve ahır gübresi kontrole kıyasla etkili olmuş, fa kat kendi düzeyleri arasında büyük fark göstermemiştir. Fidanlık Meyve Araştırma toprağında yetiştirilen buğday bitkisinin sömürülen azot miktarı kontrolde 168.98 mg/saksı iken 30 ton/da sıvı tavuk gübresinde 502.32 mg/saksıya yük selmiştir. Tütün tozunun 3.0 ve 4.0 ton/da düzeyinde sömü rülen N-miktarı sırasıyla 326. 19 'dan 439.51 mg/saksıya çık mıştır. Ahır gübresinin 2.5 ve 5.0 ton/da düzeyinde sömürü len N-miktarı 257.47'den 301.12'ye çıkmıştır. Sivas Kampus toprağında yetiştirilen buğday bitkisinin sömürülen azot miktarı kotrolde 108.28 mg/saksı iken 30 ton/da sıvı tavuk gübresinde 530.72 mg/saksı çıkmıştır. Tütün tozunu 3 ton/da düzeyinde sömürülen N-miktarı' 382.35 mg/saksı iken 4 ton/da düzeyinde 395.12 mg/saksıya yükselmiştir. Ahır gübresinin 2.5 ve 5.0 ton/da düzeyünde sömürülen azot mikta-74 rı sırasıyla 109.94'den 173.19 mg/saksıya yükselmiştir. Duncan testine göre en etkili uygulama 30 ton/da sıvı tavuk gübresi olmuştur. Sıvı tavuk gübresi, tütün tozu ve ahır gübresi (ahır gübresinin 2.5 ton/da düzeyinin Fidanlık Kampus toprağı ha riç) dört değişik toprakta yetiştirilen buğday bitkisinin sömürülen fosfor miktarı bitkinin kuru madde ve fosfor kapsamına bağlı olarak değişmiştir. Artova toprağında yetiştirilen buğday bitkisinin sömürülen fosfor miktarı kontrolde 235.32 mg/saksı iken 20 ton/da sıvı tavuk gübresinde 399.47 mg/saksıya yükselmiştir. Artan düzeyde uygulanan tütün tozu ve ahır gübresi sömürülen fosfor miktarını arttırmıştır. Fidanlık Kampus toprağında yetiştirilen buğday bitkisi nin sömürülen fosfor miktarı kontrolde 266.60 mg/saksı iken 30 ton/da sıvı tavuk gübresinde ise maksimum artış 355.26 mg/saksı ya çıkmıştır. Artan düzeyde uygulanan tütün tozu sö- mirilen fosfor miktarını arttırmıştır. Ahır gübresinin düşük düzeyi sömürülen fosfor miktarını azaltırken yüksek düzeyi ise arttırmıştır. Fidanlık Meyve Araştırma toprağında yetiştirilen buğday bitkisinin sömürülen fosfor miktarı kontrolde 341.61 mg/saksı iken 30 ton/da sıvı tavuk gübresinde en yüksek olarak 557.42 mg/saksıya çıkmıştır. Kontrole göre tütün tosu ve ahır gübresinin her iki düzeyi buğday bitkisinin sömürülen P miktarını arttırmıştır.75 Sivas Kampus toprağında yetiştirilen buğday bitkisinin sömürülen fosfor miktarı kontrolde 118.74 mg/saksı iken 50 ton/da sıvı tavuk gübresi düzeyinde en yüksek olarak 444.79 mg/saksıya çıkmıştır. Tütün tozu ve ahır gübresinin her iki düzeyi kontrole oranla buğday bitkisinin sömürülen P- miktarını arttırmıştır. Duncan testine göre birinci sırayı, 30. 20 ve 50 ton/da sıvı tavuk gübresi almıştır. Sıvı tavuk gübresi, tütün tozu ve ahır gübresi dört değişik toprakta yetiştirilen buğday bitkisinin sömürülen potasyum miktarını önemli derecede arttırmıştır. Sömürülen potasyum miktarı bitkinin kuru maddde ve fosfor kapsamına bağlı olarak değişmiştir. Artova toprağında yetiştirilen buğday bitkisinin sömürülen potasyum miktarı kontrolde 136.76 mg/saksı, 4 ton/da tütün tosu düzeyinde 1138.30 mg/saksı (en yüksek) ve 20 ton/da sıvı tavuk gübresi düşeyinde ise 977.33 mg/saksı olarak ikinci sırayı almıştır. İki düzeyde uygulanan ahır gübresi buğday bitkisinin sömürülen potasyum miktarını arttırmıştır. Fidanlık Kampus toprağında yetiştirilen buğday bitkisi nin sömürülen potasyum miktarı kontrolde 258.50 mg/saksı iken 30 ton/da sıvı tavuk gübresi düzeyinde ise en yüksek olarak 811.20 mg/saksıya çıkmıştır. İki düzeyde uygulanan tütün tosu ve ahır gübresi de buğday bitkisinin sömürülen potasyum miktarını arttırmıştır.76 Fidanlık Meyve Araştırma toprağında yetiştirilen buğday bitkisinin sömürülen potasyum miktarı kontrolde 458.50 mg/saksı iken 20 ton/da sıvı tavuk gübresinde en yüksek olarak 1295.73 mg/saksıya yükselmiştir. Tütün tozu ve ahır gübresinin her iki farklı düzeyi de bitkinin sömürülen potasyum miktarını arttırmıştır. Sivas Kampus topraoında yetiştirilen buğday bitkisinin sömürülen potasyum miktarı kontrolde 110.39 mg/saksı. 4 ton/da tütün tozu düzeyinde en yüksek olarak 1143.03 mg/saksı ve 20 ton/da sıvı tavuk gübresi düzeyinde 984.61 mg/saksı olarak ikinci sırayı almıştır. Kontrole kıyasla ahır gübresinin her iki düzeyi buğday bitkisinin sömürülen potasyum miktarını önemli derecede arttırmıştır. Duncan testine göre birinci sırayı 4 ton/da tütün tozu alırken ikinci sırayı 20 ton ve 30 ton/da sıvı tavuk gübresi paylaşmaktadır.
  • Öğe
    Tokat yöresinde sonbaharda ekilen 28 buğday çeşit ve hattında verim ve verim öğeleri üzerinde araştırmalar
    (Cumhuriyet Üniversitesi, 1989) Gökmen, Sabri; Sencar, Özer
    38 QZBT Bu çalışma, Tokat bölgesi için yüksek verimli buğday çeşitlerini belirlemek amacıyla 1987-88 vegetas- yon döneminde Tokat koşullarında yapılmıştır. Araştır mada değişik bölgelerde üretimi yapılan 25 buğday çe şidi ve Ege Üniversiteni Ziraat Fakültesi Tarla Bitki leri Bölümü 'nde geliştirilen 3 çeşit adayı olmak üzere toplam 28 ekmeklik ve makarnalık buğday kullanılmıştır. Araştırma Tesadüf Blokları D.eneme Desenine göre ve üç tekerrürlü olarak kurulmuştur. Toplam 84 (28x3) parselden oluşan denemenin parsel alanları 1.0 m x 3,0 m= 3.0 m dir. Her parsele 25 cm sıra arası mesafede 4 sı- 2 ra ekirn yapılmıştır. Ekim, 13 Kasım 1987 tarihinde m ye 450 tohum hesabı ile elle yapılmıştır. Ekim sırasın da parsellere 6 kg/ da p2°c ve 4 kg/ da N hesabı ile güb re verilmiştir. Ayrıca 4 kg/da da kardeşlenme sonun da verilmiştir. Araştırmada, çeşitlerin tane verimi yanında ö nemli verim komponentleri de incelenmiştir. Denemede kullanılan çeşitler arasında biyolojik verim ve saman verimi hariç tüm özellikler yönünden önemli farklar saptanmıştır. Çalışmanın yapıldığı koşullarda ana ve rim komponent lerinden metrekaredeki başak sayısı ve başakta tane sayısı tane verimini önemli ölçüde etkile memiştir. Diğer taraftan tek başak verimi, bin tane ağırlığı, hasat indeksi ve biyolojik verim tane veri mini olumlu ve önemli ölçüde etkilemiştir. Buna göre tek başak verimi, bin tane ağırlığı, hasat indeksi ve biyolojik verimi yüksek olan çeşitlerin tane verimi yüksek, diğer yandan bu dört karekter yönünden düşük değerlere sahip olan çeşitlerin tane verimleri de dü şük bulunmuştur. Bir yıllık sonuçlara göre tane verimi bakımın dan çeşitler arasında önemli farklılıklar bulunmuş, verim 255.8 - 414.2 kg/ da arasında değişmiştir. En39 yüksek tane verimi 414.2 kg/ da ile Tunca-79, en düşük ise 255.8 kg/ da ile Atay çeşidinden elde edilmiştir. Tek yıllık araştırma sonuçlarına dayanarak, To kat bölgesi için herhangi bir çeşit önermek mümkün de ğildir. Çalışmanın daha uzun süre yapılarak uygun çe şitlerin belirlenmesi gerekmektedir.
  • Öğe
    Tokat ekolojik şartlarında II. ürün olarak farklı sıra aralıklarında yetiştirilen dört değişik silaj mısırın yaş ve kuru ot verimlerinin tespiti üzerinde bir araştırma
    (Cumhuriyet Üniversitesi, 1992) Yıldırım, Ahmet; Sencar, Ömer
    ÖZET Bu araştırma, sulu şartlarda silaj amacıyla ikinci ürün olarak yetiştirilebilecek dört mısır çeşidinin, üc farklı sı ra ara İlgındaki hasıl verimi, kuru madde verimi ve diğer bazı agronomik özelliklerinin belirlenmesi amacıyla yapılmıştır. Deneme 1990 vegetasyon döneminde Tokat şartlarında yürütül müştür. Denemede kullanılan Kompozit Arif iye, Kompozit Karade niz Yıldızı ve DK-698, TTM-813 melez mısır çeşitleri metreka reye 8.3, 12.5 ve 25. O bitki sıklıklarında ekilmişlerdir. E- kim, 14-15 Temmuz 1990 tarihinde yapılmıştır. Deneme alanına 6 kg/da Pa0», 12 kg/da saf azot hesabıyla gübre verilmiştir. İM' lu gübrenin yarısı ekim anında, diğer yarısı ise bitkiler 40-50 cm yüksekliğe eriştiklerinde verilmiştir. Deneme süre since hava şartlarına bağlı olarak dört defa sulama yapılmış tır. Hasadın süt olum döneminde yapılması plânlanmış, ancak iklim faktörlerinin olumsuz olması sonucu daha erken yapıl mıştır (15 Ekim 1990). Araştırma, bölünmüş parseller deneme desenine göre ve üc tekerrürlü olarak kurulmuştur. Araştırmada ekim sıklığı arttıkça bitki boyu, sap kalın lığı, bitki başına kocan sayısı ve dekara kocan verimi azal mıştır. Buna karşılık, erkek ve dişi cicek çıkarma süresi, hasıl verimi ve kuru ot verimi artmıştır. Bütün çeşitlerde en yüksek hasıl ve kuru ot verimi 25 bitki/ma ekim sıklığından elde edilmiştir. Bitki boyu ve hasıl verimi bakımından çe şitler arasındaki fark önemsiz çıkmıştır. Diğer deneme konu larında ise çeşitlerin arasındaki farklılıklar önemli bulun-mustur. Yapılan tek yıllık çalışma sonuçlarına göre en yüksek hasıl ve kuru ot verimine sahip olan ve yüksek oranda koçan bağlayan DK-698 cesidi, Tokat yöresi için ikinci ürün silaj amacıyla tavsiye edilebilir. Ancak ikinci ürün ekiminin ge cikmesi halinde, ilk donun erken gelmesi tehlikesi karsısın- sında generatif döneme daha erken gecen çeşitlerin (TTM-813 ve Karadeniz Yıldızı) kullanılması, hasıl yemin ve yapılacak silajın daha kaliteli olması acısından tercih edilebilir. Tek yıllık bir çalışma ile bölgeye en uygun ekim sıklığı ve çeşidin tesbit edilmesi mümkün değildir. Bundan dolayı bu çalışmanın birkaç yıl daha yürütülmesi, sonuçların güvenilir - ligi acısından zorunludur.
  • Öğe
    Derin öğrenme yöntemleri ile tomografi görüntülerinden kapalı açılı glokom göz hastalığının sınıflandırılması
    (Sivas Cumhuriyet Üniversitesi, 2024) Teke, Fatih; Kaynar, Oğuz
    Bu çalışmada bir derin yapay zekâ modelinin kullanılması yoluyla kapalı açılı glokomun saptanması ve sınıflandırılmasına yeni ve gelişmiş bir yaklaşım sunulmaktadır. Giriş verileri olarak Ön Segment Optik Koherens Tomografi (AS-OCT) görüntülerini kullanarak geliştirilen model, %95'lik yüksek bir genel doğruluk sergilemiştir. Metodoloji, kapalı açılı glokomun yüksek derecede hassasiyetle otomatik olarak tanımlanmasına ve sınıflandırılmasına olanak tanıyan en son teknolojiye sahip derin öğrenme tekniklerinin entegrasyonunu içermektedir. Bu araştırmanın bulguları, oftalmik teşhislerde yapay zekânın uygulanmasına ilişkin giderek artan literatüre katkıda bulunmayı ve oküler patoloji alanında daha iyi klinik karar verme ve hasta sonuçları için umut verici çıkarımlar sunmayı hedeflemektedir. Sınıflandırma için toplamda 1600 adet AS-OCT görüntüsü ile geliştirilen model performans değerleri, peripapiller OCT görüntülerinin, glokomun peripapiller tabaka haritalarında oldukça iyi bir sonuç verdiğini ve glokomun erken safhada yakalanması için kullanılmasını desteklemektedir. Geliştirilen yöntem ile AS-OCT görüntülerinin kapalı açılı glokom tespitinde ve teşhisinde doktorlara yardımcı olması amaçlanmaktadır.
  • Öğe
    Yapay zekânın kandırılması ve tespiti: Kötü niyetli kullanımlar, yanıltma teknikleri ve deepfake ses analizi üzerine bir inceleme
    (Sivas Cumhuriyet Üniversitesi, 2024) Adıgüzel, Doğan Can; Delibaş, Emre
    Teknolojik ilerlemenin bir ürünü olan ve günümüzde pek çok amaç için kullanılan yapay zekâ; güvenlik, eğitim, otonom sistemler ve özellikle de iş konularında bireylerin hayatlarında etkin bir rol oynamaya başlamıştır. Öyle ki artık bireyler, otonom sistemler kullanarak kendi kendine gidebilen araçlar kullanmakta, öğrenciler ödevlerini yapay zekâya yaptırmakta, yapay zekâdan oluşan sistemleri arkadaş edinerek asosyal ve geçimsiz insanlar haline gelmekte, yapay zekâ uygulamaları kullanarak insanlara yanlış bilgiler/haberler sunmaktadır. İnsan gibi düşünebilen ve çıkarımlarda bulunan bu sistemler, işsiz kalma sorununu beraberinde getirmektedir. Birden fazla insanın akıl ve kas gücünü tek başına gerçekleştirebilen bu sistemler, çeşitli sebeplerden dolayı yanlış kararlar verebilmek, yanıltılabilmekte ve ölüme kadar pek çok sorunu da beraberinde getirmektedir. Bu çalışmada, yapay zekânın yanıltılabilir olduğu, hangi yöntemlerle yanıltılabildiği, yanıltma örnekleri, yanlış kararların nelere sebep olabileceği, eğer doğru ve denetimli kullanılmazsa nelere sebebiyet verebileceği, insanları hazıra alıştırma ve pek çok konuda geriletme gibi risklerden bahsedilip, ileri yapay zekâ teknolojilerinin kullanımıyla yaygınlaşan deepfake tekniği ile ses taklidi yapılarak sahte ses üretilmiş ve analizlerle nasıl tespit edildiği gösterilerek çalışma tamamlanmıştır.
  • Öğe
    Türkiye’de planlı dönemde tarımsal krediler (1963-1990)
    (Cumhuriyet Üniversitesi, 1992) Fırat, Osman; ,
    147 2. SUMMARY In order to determine the situation of agriculture in the economy of Turkey, this study was conducted and population in this sector, distribution of avable land and the mechanization have been investigated. So share of agricultural income in the Gross National Product (GNP) and the exported amount of goods of this sector were evaluated. As a result of the collected data agricultural sector has lost its priority and agriculture is still important sector Turkey. Being a basic economical enterprise agriculture provides public service, keeps traditional life style of countryside, produce important goods and conserve cultu ral values of society. Such values makes agricultural sector important for the policy makers of economy of Turkey. Today mafority of agricultural enterprises back of enough land and have small plots which cause scatle- red capacity of sources and the higher cost of producti on. As a result in the economical development trend in Turkey there is a transition among the sectors which in dicates that agricultural sector has lost its priovity. According to the 1990 statistical data agricultural pro duction was only 17,5% of GNP and 18,4% of export income earned from this sector. But rural population is still 49,99% of the population of Turkey which provides impor-148 t ant amount of sources and support for other sectors be ing a consumer of industrial goods, demanding transporta tion services and other trade activities. In order to ensure its responsibilities in the de velopment presedure of Turkey agricultural sector needs support and adequate credits for its production, conser vation and marketing activities.
  • Öğe
    Alüminyum 1050 ve saf bakır malzeme çiftinin sürtünme karıştırma kaynak yöntemiyle birleştirilmesinde farklı geometrideki uç parametrelerinin incelenmesi
    (Sivas Cumhuriyet Üniversitesi, 2023) Bediroğlu, Mehmet; Alnak, Dogan Engin; Mercan, Serdar
    Sürtünme karıştırma kaynağı (SKK), farklı metalik özelliklere sahip malzemeleri tam bir ergitme yapmadan katı halde birleştirebilmektedir. Özellikle alüminyum ve bakır gibi farklı malzemeleri birleştirmek için yeni ve etkili bir teknik olarak kullanılmaktadır. Sürtünme karıştırma kaynak yönteminde takım tasarımı ve konfigürasyonu bağlantı kalitesini önemli ölçüde etkilemektedir. Bu çalışmanın amacı, AA1050 ve saf bakır malzeme çiftinin sürtünme karıştırma kaynak yöntemiyle birleştirilmesinde farklı geometrideki uç parametrelerinin, farklı devir ve farklı ilerleme hızlarının kaynaklı birleştirmenin mikroyapı ve mekanik özelliklere etkisini analiz etmektir. Çalışmada 3 mm kalınlığa, 50 mm genişliğe ve 100 mm uzunluğa sahip AA1050 ve saf bakır levhalar, omuz çapı 16 mm, pim uzunluğu 2,7 mm olan, 710, 900 ve 1120 dev/dak dönme hızı ve 16, 20 ve 25 mm/dk ilerleme hızında, 1° takım açı verilerek üniversal freze tezgâhında, freze pensine bağlanan, ucuna özel form verilmiş sert metal HSS Co10 uç ile gerçekleştirilmiştir. Kaynaklama işleminden sonra birleştirilen parçaların mekanik özelliklerine çekme deneyleri ve mikrosertlik testi yapılarak bakılmıştır. Kaynaklı bölgenin mikroyapıları ise; OM (optik mikroskop) ve morfolojik yüzey incelemeleri için SEM (taramalı elektron mikroskobu) kullanılarak incelenmiştir. Sürtünme karıştırma kaynağı sonrası yapılan mekanik özellik ve mikroyapı incelemeleri sonucunda tüm kaynak işlemlerinde üçgen uç ile iyi bir birleştirme sağlandığı görülmüştür. Üçgen uç ile yapılan kaynaklı birleştirmedeki malzeme hareketi, farklı ilerleme ve devirlerde de iyi sonuçlar vermiştir. Fakat en iyi birleştirme 900 dev/dak devirde ve 16 mm/dak ilerleme hızında elde edilmiştir. Karıştırma bölgesinde AA1050 malzemenin saf bakır üzerine daha fazla karıştığı açık bir şekilde görülmüştür.
  • Öğe
    Tokat ili merkez ilçesi tarım işletmelerinde işgücü varlığı ve değerlendirme durumu üzerine bir araştırma
    (Cumhuriyet Üniversitesi, 1987) Esengün, Kemal; Erkuş, Ahmet
    -80- 7- DZET Araştırma, Takat İli-Merkez İlçesi tarım işletmelerinde yapılmış olup amacı, incelenen tarım işletmelerinde işgücü varlığını ve bu işgücünün değerlendirme durumunu ortaya koymaktır. Araştırmada kullanılan veriler, araştırma mahallinde bizzat araştırıcı tarafından yapılan anketler ile elde edilmiş olup, 1985- 1986 üretim yılına aittir. Anket uygulanan işletmelerin ; %82.2'+,ü 1-50 dekar, %10.28'i 51-100 dekar ve %7.^8'i de 100 dekardan daha büyük işletme arazisine sahip bulunmaktadır. Araştırma sonuçlarına göre, incelenen işletmelerde her bir çiftçi ailesi başına düşen işgücü varlığı 1-50 dekar işletme büyüklük grubunda k.kG erkek iş birimi,- 51-100 dekar işletme büyüklük grubunda 5.56 erkek iş birimi, 100 dekardan daha büyük işletme grubunda 5.9A- erkek iş birimi ve işletmeler ortalamasında *+.70 erkek iş birimidir. Mevcut işgücünün, işletmeler ortalamasında %73.41 gibi büyük bir ora nını' 15-^9 yaş grubu oluşturmaktadır. İncelenen işletmelerde, aile işgücünün bir kısmı, işletme dışında çeşitli işlerde çalışmaktadır. Aile işgücünden işletme dışında çalışan işgücünün, işletmede kullanılabilir işgücüne oranı, işletme büyüklük grupları itibariyle %2.i+8-2.91 arasında değişmekte ve işletme ler ortalamasında %2.68 olmaktadır. Buna karşılık işletmeler iş azami leri olduğu dönemlerde, işletme dışından ücretli işçi tutarak çalış tırmaktadırlar. İncelenen işletmelerde, tüm işletme büyüklük gruplarında, atıl işgücünün bulunduğu tesbit edilmiştir. İncelenen işletmelerde atıl işgücü aranı %69.^+5 ile 1-50 dekar işletme grubunda en yüksek, %18.95 aranı ile 10ü dekardan daha büyük işletme grubunda en düşüktür. Bu aran 51-100 dekar işletme grubunda %62.2*+ ve tüm işletmeler ortalama sında da D/a62.Q6'dır. Bu araştırma sonucunda, incelenen işletmelerin üretim faali yetlerini, üretim kaynaklarının daha etkin olarak kullanıldığı optimal bir üretim planından yoksun olarak yürütmeleri nedeni ile atıl işgücü miktarının arttığı anlaşılmıştır.
  • Öğe
    F3- Buğday hatlarında seçime temel olabilecek bazı verim öğeleri üzerine araştırmalar
    (Cumhuriyet Üniversitesi, 1989) Günay, Hülya; Tuğay, Emin
    - 29 - ÖZET Ekmeklik buğday melez (Pp) populasyonlarından tek başak seçimiyle oluşturulmuş, 3' er farklı görünüşteki buğday hatla rı sıralara ekilmiş ve F, kademesinde 414 adet ekmeklik buğ day hattı oluşturulmuştur. Hasat zamanı her hattan örneklenen 3 adet tek bitki üze rinde başak sayısı, bitki boyu, başak boyu, başakçık sayısı, tek bitki tane verimi, 1000 tane ağırlığı, tek başak verimi, başakta tane sayısı hesaplanmıştır. Her özellik için 3 bitki üzerinden hat ortalaması bulunup değerlendirilmiştir. Seçimde tek bitki tane verimi esas alınmış, ortalamayı 1 standart sap ma geçen yüksek tane verimli 100 ekmeklik buğday hattı seçil miştir. Başlangıç (E-,) populasyonlarında ve seçilen yüksek tane verimli hatlarda ölçülen çeşitli özelliklerin ortalama, deği şim aralığı, standart sapma, varyasyon katsayı değerleri ve seçilenlerin ortalamaları ile başlangıç populasyon ortalamala rı arasındaki fark bulunmuştur. Başlangıç (E,) buğday hatlarında korelasyon analizi ya pılmıştır. Korelasyon analizi ile tek bitki tane veriminin dolaylı olarak etkilenmesine imkan sağlayacak verim öğeleri ve tek bitki tane verimi ile verim öğeleri arasındaki ilişki ler belirlenmiştir. Tek bitki tane verimi ile aralarında en yüksek ilişki bulunan başak sayısı ve tek başak verimidir. Bu verim öğeleri için uygulanan seçimle tek bitki tane verimi dolaylı olarak etkilenebilir ve bunlar aracılığı ile tek bitki tane verimi dolaylı olarak yükseltilebilir.
  • Öğe
    Alttan vuruşlu su çarklarından yararlanılarak santrifüj pompaların çalıştırılması ve pompa karakteristik değerlerin belirlenmesi
    (Cumhuriyet Üniversitesi, 1992) Fatih, Cengiz; Kasap, Ali
    5. OZLT Sulama kanalı üzerinde, alttan vuruşlu su çarklarından yararlanılarak sankrifüj pompa çalıştırılması esas alınmış tır.Buna göre önce kanalda daraltma uygulanacak, suyun hızı arttırılacak ve 13 cm düşü yüksekliği elde edilecektir. 3 m çapında, 16 kanattan oluşan çark, düşey yönde hareketlidir. Sulama yapılmayan zamanlarda, çark yukarı kaldırılacak ve sistemin boş yere çalışması engellenecektir. Kaldırma işle mi halat-çıkrık sistemiyle gerçekleştirilecektir. Yapılan hesaplarda, taşlı çiftlik mevkiindeki sulama ka nalı gez önüne alınmış ve buna göre çark milinden 5 d/d lık bir dönü ve 8,2 kilovat güç elde edilmiştir. Bu devir bir re- düktör vasıtası ile 1450 d/d ya çıkartılmış, ancak gücün $10 u kaybedilerek 7,5 KW ya inmiştir. 1,8 m den su emip 22 m ye basabilecek şekilde bir pompa hesap edilmiştir. Buna göre pompa şöyle seçilmiştir. Q r 54 m5/h Hg î 24,1 m n r 1450 d/d Ne z 7,5 KW Ns ı 60 <*/d Boru uzunluğumuz toplam 150 m olup, çapı 63 mm dir.Bu çap sınır seviyededir. Ancak boru boyu veya fittings ler azaltı- lırsa çap daraltılabilir. Sistemin toplam maliyetinin yanı sıra,l ton suyun tarlaya kaça malolacağı hesaplanmış, bu ma liyet 233 lira bulunmuş tur. Diğer sistemlerle kıyaslandığın da su çarkının sonsuz üstünlükleri göz önüne serilmiştir. 44
  • Öğe
    İnsansız muharebe araçlarının tarihçesi, sınıflandırılması ve muharebe sahasına etkileri üzerine stratejik analiz
    (Sivas Cumhuriyet Üniversitesi, 2023) Tüzün, Cengizhan; Yüksel, Ahmet; Can, İbrahim
    Bu tez çalışmasında insansız muharebe araçlarının (İMA) sınıflandırılarak muharebe sahasında amaca uygun olarak nasıl seçilebileceği, muharebe sahasında kullanımı ile elde edilen siyasi ve askeri kazanımların askeri harp üzerine etkilerinin tarihsel değişimi incelenerek stratejik bir analiz ortaya koymak amaçlanmıştır. Konunun tarihçesinin çıkartılması için literatür taraması yapılarak geçmiş ve günümüzdeki durumu ortaya konulmuştur. Uygulama örnekleri üzerinden vaka analizi yapılarak geçmişten günümüze açığa çıkan insansız muharebe araçlarının sınıflandırılması ve nitelikleri incelenmiştir. Bu yönde dünyada devam eden gelişmeleri inceleyip, İMA'lara sahip olmanın meydana getireceği avantajları ve dezavantajları vaka analizi ve mülakatlar ile belirleyerek ülkemiz, NATO ve diğer ülkeler adına bir analiz yapılmıştır. İMA'ların kullanılmasıyla birlikte muharebe ortamında bulundurulan personel sayısı azalmıştır. Ayrıca zırhlı araçların sahada yavaş ilerlemesi ve sabit duran savunma sistemlerinin etkili bir hedef haline gelmesi ile yakın gelecekte muharebe ortamının yeniden şekillenmesi kaçınılmaz bir gerçek olduğu karşımıza çıkmıştır. İMA'ların tasarlanması ve geliştirilmesi ile birlikte askeri birlikler görevlerin icrası kapsamında farklı bir yetenek kazanmış, daha zorlu tip görevleri yapmak için de fırsat sahibi olmuştur. Gelişen durumlar ülkelerin bu araçları sürekli geliştirme çabası içerisinde olmasını zorunlu kılmaktadır. Anahtar Kelime: İnsansız muharebe araçları, Savunma Sanayi, NATO, İHA
  • Öğe
    Türkiye’de iç ticaret hadlerinin analizi
    (Cumhuriyet Üniversitesi, 1991) Şimşek, Ergün; Gürler, Zafer
    Tarım ve tarım dışı sektörler arasındaki mal ve hizmet alışverişini irdeleyen " iç Ticaret Hadleri " iki sektörlü kalkınma modelleri çerçevesinde yapılan analizlerde önemli bir yer tutmaktadır. Bu nedenle çalışmada önce ulaşılabilen veriler ışığında şimdiye kadar konu ile ilgili yapılmış olan çalışmalara yer verilmiştir. Daha sonra Türkiye için iki dönem ayrı ayrı ele alınarak iç ticaret hadleri hesaplanmıştır. iç ticaret hadlerinin hesaplanmasında değişik yöntemler den yararlanılmıştır. Yöntem farklılıklarından dolayı elde edilen sonuçlarda da farklılıklar gözlenmiştir. Ancak genel bir eğilimi göstermesi bakımından sonuçların tutarlı olduğu söylenebilir. Tarım ürünleri fiyat indeksinin, tarım dışı mal ve hizmet fiyatları indeksine oranlanması ile elde edilen iç ticaret hadleri 1973-1979 döneminde (1974-1975 hariç) tarım lehine gelişme göstermiştir. 1970 li yıllarda uygulanan ekonomi politikası tarımda teknolojik gelişmeyi hızlandırmıştır. Akaryakıtın sübvansiyonlu fiyatla satılması, çok düşük, hatta negatif reel faiz hadleri ile makine satın alınabilmesi ve destekleme politikası kapsamına alman ürünlerin artırılması iç ticaret-166- hadlerinin tarım lehine gelişmesine neden olmuştur denilebi lir. 1980-1988 Döneminde, iç ticaret hadleri tarım aleyhine dönme eğilimi göstermiştir. özellikle 1988 yılında tarım ürünleri fiyat indeksindeki düşüş önemli boyutlara ulaşmıştır. 24 Ocak 1980 Yılı Ekonomik Kararları çerçevesinde, tarımın da bir ölçüde serbest piyasa koşullarına bırakılması yani bir başka anlatımla yapay gübre dışında tarımın doğrudan veya dolaylı yoldan desteklenmesinden vazgeçilmesi, tarımda önemli olumsuzluklara neden olmuştur. Bu nedenler iç ticaret hadlerinin tarım aleyhine dönmesinde etken olmuştur denilebilir.
  • Öğe
    Tokat ekolojik şartlarında 2.ürün olarak şeker mısır yetiştirme olanaklarının belirlenmesi üzerine bir araştırma
    (Cumhuriyet Üniversitesi, 1992) Okutan, Mustafa; Sencar, Ömer
    -39- ÖZET Bu araştırma; Tokat yöresinde arpa veya buğday haşatın dan sonra II. ürün olarak ekilen seker mısırında uygun çeşi din secimi ve çeşitlere ait verim komponentlerinin karşılaş tırılması amacıyla 1991 yılı vejetasyon döneminde Tokat eko lojik şartlarında yürütülmüştür. Deneme "Tesadüf Blokları Deneme Deseni" ne göre dört te- kerrürlü olarak kurulmuş olup, denemede biri yerli, diğerleri ithal hibrit (Jubilee ve Reward) olmak üzere 3 seker mısır çeşidi kullanılmıştır. Toplam (3#4)=12 parselden oluşan de nemenin parsel boyutları 4,9m*5,0m=24,5 mz"dir. Her parselde sıra arası 70 cm, sıra üzeri 25 cm olacak şekilde sabit ara lıklarla 7 sıra mısır ekimi yapılmıştır. Denemede 6 kg/da P»0» hesabıyla triple süper fosfat gübre, ekimden önce veril miştir. 14 kg/da saf azot hesabıyla Ca-amonyum nitrat gübre sinin 7. 40' ı ekimle birlikte, diğer 7. 60* ı ise bitki 40-50 cm yüksekliğe geldiğinde, bitki diplerine elle serpilerek veril miştir. Ekim kışlık buğday hasadından sonra Temmuz 'un ilk yarısında (5 Temmuz) yapılmıştır. Bitkiler 3-4 yapraklı olun ca sıra üzeri sıklığı bozulmayacak şekilde tekleme ve sey reltme yapılmışır. Eksik olan sıralar seyreltme sırasında kök ve toprakları ile sökülen fidelerin şaşırtılması ile ta mamlanmıştır. Bitkiler 40-50 cm boylandıkları zaman ikinci capa ile birlikte boğaz doldurma işlemi gerçekleştirilmiştir. Bitkiler ihtiyaç durumuna göre beş defa sulama yapılmıştır. Son su ciceklenme döneminde verilmiştir. Hasat koçanlar süt olum döneminde iken elle koparılarak yapılmış olup, hasat so nucu elde edilen ikinci ürüne ait tek bitki ve kocana ait de--40- gerler 10 örnek üzerinde yapılarak ortalamaları alınmıştır. Dekara kocan sayısı ve kocan verimi parsel delerleri üzerin den hesap edilmiştir. Çeşitlere ait verim komponentlerinin karşılaştırılması sonucunda, dekara ortalama toplam I. kocan sayısı ve tek ko can ağırlığı hariç» incelenen diğer 13 karakter bakımından kullanılan çeşitler arasında önemli farklılıklar bulunmuştur. Denemede kullanılan üç şeker mısır çeşidi içinde Jübilee çeşidi, diğer iki çeşide göre; bitki boyu, bitkide yaprak sa yısı, ilk kocan yüksekliği, kocan boyu, kocanda dane sayısı, bitki başına kocan sayısı, dekara ortalama toplam II. kocan sayısı, dekara ortalama toplam kocan sayısı ve dekara ortala ma toplam kocan verimi bakımından yüksek bulunmuştur. incelenen karakterlerden; kocan çapı, tek kocan ağırlığı ve dekara ortalama toplam I. kocan sayısı Reward çeşidinde diğer iki çeşitten daha yüksek bulunmuştur. Diğer taraftan Reward çeşidinde; tepe püskülü, kocan püskülü çıkarma ve ol gunlaşma süresi, diQer iki çeşide göre daha kısa olmuştur. Yapılan bu çalışmada, kocan çapı ve kocanda dane sayısı tek kocan ağırlığını olumlu ve önemli derecede etkilemiştir. Dekara kocan verimini ise bitki başına kocan sayısı, kocan capı, kocanda dane sayısı, dekara II. kocan sayısı ve dekara toplam kocan sayısı etkilerken dekara toplam kocan sayısı ile bitki başına kocan sayısı arasında olumlu ve önemli ilişki bulunmuştur. Genellikle bitki başına kocan sayısı artarken tek kocan ağırlığı azalmıştır. Jübilee ve Reward çeşitlerinin, Yerli çeşide göre ince lenen karakterler bakımından yüksek bulunması, bu çeşitlerin--41- hibrit olmasından kaynaklanmaktadır. Hibrit çeşitler, acık tozlanan çeşitlere göre, daha hızlı ve güçlü gelişmekte olup, daha yüksek fertiliteye sahip olmaktadırlar.