Penis fraktürlerinin cerrahi tedavisi
Abstract
Amaç: Ocak 1990 ile Şubat 2002 tarihleri arasında penis fraktürü nedeniyle cerrahi olarak tedavi edilen 23 hasta retrospektif olarak değerlendirildi. Gereç ve Yöntem: Değerlendirmede hasta yaşı, yaralanma şekli, yaralanmadan sonra geçen süre, fizik muayene radyolojik bulgular, postoperatif erken ve geç komplikasyonlar incelendi. Bulgular: Tüm hastalardaki yaralanma nedeni kunt travma olup, 14'ü (%60.8) cinsel ilişki sırasında, 6'sı (%26) sabah ereksiyonu sırasında erekte penisin elle manipülasyonu, 3'ü (%13) erekte penis üzerine düşme sonucunda meydana gelmiştir. Birinde üretroraji, 5'inde mikroskobik hematüri vardı. Hastaların 16'sına (%69.5) subkoronal sirküler insizyon, 6'sına (%26) doğrudan yaralanma üzerinden semisürküler ve 1'ine (%4.3) ise penis kökünden skrotuma uzanan insizyon kullanıldı. Hastaların 21'inde tek taraflı korpus kavernozum yaralanması, 1 'inde iki taraflı korpus kavernozum yaralanması, l 'inde korpus kavernozum, korpus spongiozum ve inkomplet üretra yaralanması saptandı. Postoperatif erken dönemde yalnızca hastaların 2'sinde yara infeksiyonu saptandı. Postoperatif kontrolleri yapılabilen 20 (%86.9) hastanın anamnez ve fizik muayene bulguları sonucunda 3 hastada cinsel ilişkiyi engellemeyen penil kurvatur saptandı. Sonuç: Erken cerrahi girişimle penis fraktürlü hastalar düşük komplikasyon oranı ile tedavi edilebilirler. Bacground: Patients diagnosis as penil fracture and treated with surgical methods were evaluated ret-rospectively between lanuary 1990-February 2002. Methods: Patients were evaluated by age, trauma type, time passed after the trauma, physical examina-tion and radiologie data. Results: The cause of trauma was blund trauma in all patients. 14 trauma (60.8%) were durig sexual activity, 6 trauma (26%) were during handling the erective penis in morning erection, 3 of trauma (13%) were due to the rolling on to the penis. Urethral bleeding was seen in 1 patient and microscopic hematuria was detected in 5 patients. Subcoronal circuler incision was carried out in 16 patients (69.5%), semicircular incision was done directly on the injury in 6 patients (26%) and from penis radix to scrotum was done in I patient (4.3%). There was unilateral corpus cavernosum injury in 21 patients. Bilateral corpus cavernosum injury in I patient, corpuscavernosum, corpus spongiosum and incomplent urethral injury in I patient. Wound infection was detected only in 2 patients at postoperativly early period. After evaluating 20 patients with medical history and physical examination in postoperative control penil curvature permiting sexual activity was detected in 3 patients. Conclusion: We concluded that patients with penil fracture may be treated with low complication rate by early surgical procedure.
Source
Ulusal Travma DergisiVolume
9Issue
1URI
http://www.trdizin.gov.tr/publication/paper/detail/TWpNek9ETXo=https://hdl.handle.net/20.500.12418/1407
Collections
- Makale Koleksiyonu [3404]
- Öksüz Yayınlar Koleksiyonu - TRDizin [3395]