Doğumsal nazolakrimal kanal tıkanıklığında lavaj-sonda uygulaması sonuçlarımız
Abstract
Amaç: 12 aydan büyük doğumsal nazolakrimal kanal tıkanıklığı olan olgularda lavaj-sonda uygulamasının sonuçlarım değerlendirmek. Yöntem: Çalışmada Mayıs 1998-Ocak 2002 tarihleri arasında doğumsal nazolakrimal kanal tıkanıklığı tanısı konan, ortalama yaşları 20.2 ay (14-78 ay) olan, sondalama sonrası ortalama 7.4 ay (5-14 ay) takip edilen, 76 olgunun 96 gözü (20'si bilateral) retrospektif olarak değerlendirildi. Bulgular: Birinci lavaj-sonda uygulaması ile 96 gözün 67'sinde (%69.8) başarılı, 29'unda başarısız olundu. Bu 29 başarısız gözün 9'unda ikinci lavaj-sonda uygulaması ile başarı sağlandı. Sonuçta 96 gözün 76'sında (%79.2) başarılı, 20'sinde (%20.8) başarısız olundu. Başarısız olunan 20 göze ise bikanaliküler silikon tüp entübasyonu uygulandı. Komplikasyon olarak 7 olguda cerrahi başarısızlık nedeniyle nazolakrimal kanala sonda ile girilemedi, 4 olguda burundan beklenenden fazla kanama ile karşılaşıldı. Sonuç: Doğumsal nazolakrimal kanal tıkanıklığı tedavisinde, ilk 12 ayda kese bölgesine etkin hidrostatik masaj uygulamasına rağmen açılmayan olgularda, lavaj-sonda uygulaması etkin ve komplikasyonları az olan bir tedavi yöntemidir. Purpose: To evaluate results of probing application in the patients older than 12 months with congenital nasolacrimal duct obstruction. Method: Ninety-six eyes of 76 patients with congenital nasolacrimal duct obstruction were evaluated retrospectively between May 1998 and January 2002. The mean age of the patients was 20.2 months (14-78 months). Probing was applied for the aim that treatment to the patients and the patients were followed along the mean time of 7.4 months (5-14 months). Results: After first probing in 67 eyes (69.8%) and after second probing in 9 eyes (9.4%), in totally 76 eyes (79.2%), the success was ensured. In 20 eyes (20.8%), the process was failed and bicanalicular silicone tube intubations were applied these eyes. In 7 eyes, nasolacrimal duct were not entered with the probe because of surgical failure. In 4 eyes, the haemorrhage that more than suggested was seen from their noses. Conclusions: In congenital nasolâcrimal duct obstruction treatment, probing application is an effective treatment method that has less complication in the patients who their nasolâcrimal ducts were not opened although the effective massages were applied to lacrimal sac area.
Source
Türk Oftalmoloji DergisiVolume
34Issue
2URI
http://www.trdizin.gov.tr/publication/paper/detail/TXprek5qWTI=https://hdl.handle.net/20.500.12418/1712
Collections
- Makale Koleksiyonu [3404]
- Öksüz Yayınlar Koleksiyonu - TRDizin [3395]