Arşiv logosu
  • English
  • Türkçe
  • Giriş
    Yeni kullanıcı mısınız? Kayıt için tıklayın. Şifrenizi mi unuttunuz?
Arşiv logosu
  • Koleksiyonlar
  • Sistem İçeriği
  • Analiz
  • Talep/Soru
  • English
  • Türkçe
  • Giriş
    Yeni kullanıcı mısınız? Kayıt için tıklayın. Şifrenizi mi unuttunuz?
  1. Ana Sayfa
  2. Yazara Göre Listele

Yazar "Özbilgin, Abdullah" seçeneğine göre listele

Listeleniyor 1 - 8 / 8
Sayfa Başına Sonuç
Sıralama seçenekleri
  • Küçük Resim Yok
    Öğe
    Beyaz ve Kahverengi Varyetelerine Göre Japon Bıldırcın’larının (Coturnixcoturnix japonica) Canlı Ağırlık ve Zoometrik Yapılarının Belirlenmesi
    (2021) Oğrak, Yusuf Ziya; Özbilgin, Abdullah; Gümüş, Recep; Urosevic, Milivoje
    Bu çalışma, Japon Bıldırcınlarının (Coturnix coturnix japonica) beyaz ve kahverengi iki farklı\rvaryetesinde, bazı zoometrik ölçümler ve canlı ağırlıkların, karşılaştırmalı olarak belirlenmesi\ramacıyla yapılmıştır. Bunun için aynı beslenme ve çevre şartlarında barındırılan, beyaz ve kahverengi\rvaryetelerinden 30'ar (15 erkek, 15 dişi), toplam 60 adet, altı haftalık yaştaki bıldırcında, canlı\rağırlıklar ve on iki farklı vücut ölçümüne ait değişkenler değerlendirilmiştir. Altı haftalık yaştaki\rortalama canlı ağırlıklar açısından literatür bildirimlerinin birçoğuna göre daha yüksek değerler elde\redilmekle birlikte bu çalışmada karşılaştırılan iki renk varyetesi açısından herhangi bir fark\rgörülmezken, dişiler erkeklerden istatistiki olarak anlamlı olacak şekilde daha ağır bulunmuştur.\rİstatistiki anlamlılıkların elde edildiği zoometrik ölçümlerden kafa genişliği, gaga uzunluğu, gaga\rgenişliği, sternum uzunluğu, bacak uzunluğu ve kanat uzunluğu açısından beyaz bıldırcınlar\rkahverengi olanlardan daha yüksek değerlere sahip olurken cinsiyete göre ise canlı ağırlık, vücut\ruzunluğu, göğüs çevresi ve tarsus çevresi değişkenlerinde dişiler daha yüksek değerler almışlardır.\rAltı haftalık yaştaki Japon bıldırcınlarının canlı ağırlıkları ile kafatası uzunluğu, beden uzunluğu,\rsternum uzunluğu, orta parmak uzunluğu, kanat uzunluğu, göğüs çevresi ve tarsus çapı değişkenleri\rarasında pozitif korelasyonlar tespit edilmiştir. Bıldırcın yetiştiriciliğinin yaygınlaşması için\rtüketiminin artması gerçeği göz önüne alındığında, insanların beslenmede bıldırcınları tercih\retmelerini sağlayacak unsurlar üzerinde daha kapsamlı çalışmaların yapılması önerilebilir.
  • Küçük Resim Yok
    Öğe
    Broyler Rasyonuna İlave Edilen Resveratrol ve Kurkumin Ekstraktlarının Serumda Biyokimyasal Parametreler ve Karaciğer Enzimleri Üzerine Etkileri
    (2022) Gümüş, Recep; Özbilgin, Abdullah
    Bu çalışma, broylerlerin rasyonuna katılan farklı dozlardaki resveratrol ekstraktı (RE) ve kurkumin\rekstraktının (KE) serumda biyokimyasal parametreler ve karaciğer enzimleri olarak Alanin\rAminotransferaz (ALT), Aspartat Aminotransferaz (AST), Alkalen Fosfataz (ALP) ve Gama\rGlutamil Transferaz (GGT) üzerine etkilerini tespit etmek amacıyla yapıldı. Çalışmada 0 günlük yaşta\rtoplam 200 adet erkek broyler civciv (Ross 308) kullanıldı. Çalışmada gruplandırma Kontrol, RE-1,\rRE-2, KE-1 ve KE-2 grupları olmak üzere 5 grup şeklinde dizayn edildi ve grupların bazal rasyonuna\rsırasıyla 0,250 mg/kg RE, 500 mg/kg RE, 250 mg/kg KE ve 500 mg/kg KE katıldı. Çalışmanın\rsonunda her gruptan rastgele seçilen 10 adet hayvan kesilerek vena jugularisten kan alındı ve\ranalizlerde kullanıldı. Yapılan incelemelerde serum kreatinin seviyesinin RE-1 grubunda, Laktat\rDehidrogenaz (LDH) seviyesinin KE-2 grubunda, albumin/globülin oranının RE-2 grubunda,\rmagnezyum (Mg) seviyesinin ise RE-1 ve RE-2 gruplarında önemli oranda arttığı tespit edildi. Serum\rglikoz, kolesterol, trigliserit, üre, kan üre azotu (BUN), kreatin kinaz (CK), ALT, AST, ALP, GGT,\ramilaz, total protein, albumin, globulin, kalsiyum (Ca) ve fosfor (P) seviyerinin tüm gruplarda\ristatistiksel olarak benzer olduğu belirlendi. Sonuç olarak elde edilen bulgulara göre uygulanan\rkatkıların serum karaciğer enzimleri üzerine etkisinin olmadığı ve diğer rutin biyokimyasal\rparametreleri kısmen etkilediği görüldü.
  • Küçük Resim Yok
    Öğe
    Çekirdeklik Kabak (Cucurbita pepo L.) Artıkları Silajının Besin Değerlerinin Belirlenmesi
    (2020) Pirinç, Abdurrahman; Özbilgin, Abdullah; Kahraman, Oğuzhan; Polat, Esad Sami
    Bu çalışmada çekirdeklik kabak artıklarından yapılan silajların besin değerleri araştırılmıştır. Konyabölgesinden toplanan kabak artıkları vakumlu çuvallarda çeşitli katkılarla silolanmıştır. Katkı olaraksaman, laktik asit bakterileri içeren inokulant ve ikisinin belirli oranlarda karışımı kullanılmıştır.Silolar açılıp pH’ları ölçüldükten sonra uçucu yağ asidi kompozisyonlarının belirlenmesi içinnumuneler alınmış ve besin madde analizleri yapılmıştır. Doğal kabak (Grup 1), doğalkabak+inokulant (100ppm) (Grup 2), soldurulmuş kabak+%15 saman (Grup 3), soldurulmuşkabak+%15 saman+inokulant (100ppm) (Grup 4) olacak şekilde 4 grup oluşturulmuştur. Gruplarınsırasıyla kuru madde değerleri Grup 1 %7,89, Grup 2 %6,62, Grup 3 %12,22 ve Grup 4 %12,25;pH’ları Grup 1’de 3,78, Grup 2’de 3,71, Grup 3’te 3,86 ve Grup 4’te 3,82’dir. Ham protein oranı enyüksek Grup 2’de (%14,97), en düşük Grup 3’te (%10,56) belirlenmiştir. NDF oranı en yüksek grup4’te (%49,74), en düşük Grup 2’de (%28,51) belirlenmiştir. ADF oranı en yüksek Grup 4’te(%37,91), en düşük Grup 2’de (%24,90) belirlenmiştir. Etanol içeriği yönünden araştırma gruplarıarasında istatistiksel olarak anlamlı fark bulunmuştur. İnokulant ilave edilen kabak silajlarındayüksek oranda etanol belirlenmiştir. Asetik ve propiyonik asit içeriği bakımından gruplar arasındaistatistiksel olarak anlamlı fark bulunmuştur. Sonuç olarak kabak artıklarının silajı yapıldığındahayvan beslemede yem maddesi olarak kullanılabileceği ve silolama sonucu oluşan yüksekmiktardaki Etanol içeriğinin de farklı alanlarda değerlendirilebileceği söylenebilir.
  • Küçük Resim Yok
    Öğe
    Farklı Dönemlerde Biçilen Korunga Kuru Otunun Kuzularda Besi Performansı Üzerine Etkileri
    (2022) Özbilgin, Abdullah; Gümüş, Recep; Coşkun, Behiç
    Bu araştırmada konsantre yem ağırlıklı klasik besi ile korunga kuru otu ağırlıklı besi karşılaştırılması amacıyla Kan-gal Akkaraman ırkı erkek kuzu besi performansları, yem tu?ketim ve yemden yararlanma özellikleri incelendi. Araştırma-da toplam 48 baş Akkaraman erkek kuzu kullanılmış ve besi 56 gu?n su?rdu?ru?ldu?. Deneme grupları Kontrol, % 10 çiçek-lenme (10Ç), %50 çiçeklenme (50Ç) ve tohum bağlama (MB) döneminde biçilen korunga ile yapılmış olup; besi başı ve besi sonu canlı ağırlıkları belirlendi. Besi sonu ve başı canlı ağırlıkları bakımından gruplar arasında istatistiksel olarak anlamlı fark oluşmadı (P>0.05). Gu?nlu?k canlı ağırlık artışları gruplar (Kontrol, 10Ç, 50Ç ve MB) en yu?ksek grup 10Ç bulundu. Ancak, gu?nlu?k canlı ağırlık artışı bakımından gruplar arasında istatistiksel olarak anlamlı fark oluştu (P<0.05). Kontrol grubunda konsantre: kaba yem oranı 80:20 olduğunda canlı ağırlık artışı 10Ç grubunda konsantre: kaba yem oranı 30/70 olduğundan daha azdı. Sonuç olarak; kaba yem ağırlıklı besleme yapılarak klasik besi ile sağlanan canlı ağırlık artışından daha yu?ksek ve doğal besleme yapılabileceği du?şu?nu?lmektedir.
  • Küçük Resim Yok
    Öğe
    Fatty acid compositions and quality of egg and performance in laying quails fed diet with hesperidin
    (Springer Science and Business Media B.V., 2021) Özbilgin, Abdullah; Kara, Kanber; Gümüş, Recep; Tekçe, Emre
    This study investigates the effects of hesperidin on eggs’ internal and external quality parameters, the fatty acid in egg yolk, and the nutrient content adding different amounts of hesperidin to the quail diets. A total of 150 Japanese quails (Coturnix coturnix japonica) were divided into three groups (0% hesperidin group (n = 5 × 10) (control group; HES0), 0.1% hesperidin group (HES1), and 0.2% hesperidin group (HES2)) with five replicates. It has been found in the analysis that hesperidin did not affect the weight and thickness of the shell from the external quality parameters of the egg (P > 0.05), but in terms of the HES1 and HES2 groups, the weight of the egg increased compared to the HES0 group, while the fracture resistance of the shell decreased (P < 0.05). Eggs’ internal quality parameters have shown that the egg white width (P < 0.05) and the yolk diameter (P < 0.01) increased in the HES1 and HES2 groups, and the length of white decreased (P < 0.05). It has been found that n-6 (linoleic acid) and n-3 (docosahexaenoic acid) fatty acid values increased significantly according to hesperidin dosage (P < 0.05) from the parameters of the composition of fatty acids of the eggs. As a result, it is believed that hesperidin added to the diet has a generally positive effect on the fatty acid composition and internal and external quality parameters of the eggs and would be appropriate to use it as a feed additive. © 2021, The Author(s), under exclusive licence to Springer Nature B.V.
  • Küçük Resim Yok
    Öğe
    INVESTIGATION OF SILAGE PROPERTIES OF ORGANIC RESIDUES OF TOMATO (Solanum lycopersicum), PEPPER (Capsicum annuum) AND CUCUMBER (Cucumis sativus) GREENHOUSES
    (University of Agronomic Sciences and Veterinary Medicine of Bucharest, 2019) Özbilgin, Abdullah; İNce, Yusuf
    In this study, the greenhouses in Kumluca, Antalya. It is aimed to bring organic waste to animal husbandry. For this purpose, tomato (Solanum lycopersicum), pepper (Capsicum annuum) and cucumber (Cucumis sativus) seedling and vegetable wastes were mixed in March, July and September for silage. Nutrients, in vitro gas production and true digestibility analyzes were performed on silages. In dry matter analysis, cucumber plant silage had the lowest dry matter and there was a statistically significant difference between the groups periodically (p=0.01). The highest dry matter ratio was obtained in September for all plants and in tomato plant silage with 29.41%. The rate of crude ash was: in cucumber plant silages 28.47%, 33.03%, 33.99%; in tomato plant silages 19.18%, 20.41%, 17.41%; in pepper plant silages 18.10%, 15.33%, 17.49% found. NDF ratios were found to be: in cucumber plant silages 34.76%, 29,56%, 26,31%; in tomato plant silages were 36,81%, 41.70%, 39.18%; in pepper plant silages 36.31%, 36.75%, 35.93% found. The ADF ratios were respectively: in cucumber plant silages 28.99%, 33.28%, 27.54%; in tomato plant silages 35.89%, 38.08%, 33.89%; in pepper plant silages 34.83%, 39.58%, 32.20% found. The highest value in terms of metabolic energy was obtained in March with 1,830 mcal/kg in silages obtained from pepper greenhouse wastes in September. No statistically significant difference was found in cucumber, tomato and pepper plant silages in terms of in vitro gas production (p>0.05). The highest gas production was 19.27 ml/200 mg in September and tomato plant silage. In vitro true digestibility (IVGS) was statistically significant difference in cucumber plant silages periodically (p = 0.02). The highest IVGS was realized in March with 87.59%. © 2019 University of Agronomic Sciences and Veterinary Medicine of Bucharest. All Rights Reserved.
  • Küçük Resim Yok
    Öğe
    The Feed Values of Three Forage Kochia Phenotypes at Different Growth Periods
    (2021) Acar, Ramazan; İnal, Fatma; Koyun, Nur Koç; Kahraman, Oğuzhan; Özbilgin, Abdullah
    Forage kochia is one of the shrub species naturally growing in the flora of Turkey. The three kochia genotypes included in this study were collected from the pastures of Konya province. We investigated the feeding values of three kochia genotypes namely; red, green and intermediate forms at various growth stages; flowering (July), seed setting (September) and seed ripening (November). The research was designed in Split Plots in Randomized Block Design with three replications in 2018. We analyzed the Dry Matter, Ash, Ether Extract, Crude Protein, NDF, ADF, and ADL. Out of the figures we derived from the laboratory analyses we figured out the Relative Feed Value (RFV) using NDF and ADF. According to the result DM percentage ranged between 55.07% and 61.78%, crude protein percentage between 9.22% and 9.75% depending on the cutting periods. Maximum NDF value was obtained in seed ripening stage with an average of 64.35% while the maximum ADF value was obtained in bloom stage with an average of 44.28%. The ADL received from July (i.e., 14.56%) and November (i.e., 13.16%) was the maximum ADL value, and these values were statically in the same group. The RFV of forage kochia in September (Seed Settings) is higher quality (i.e., 92.2) than other periods. We can express that the Intermediate phenotype during the dry feed period in July provides higher feed quality than the two phenotypes. The research results show that forage kochia stands out by obtaining feed from rangelands in drought areas because of delivering the 4th quality standard to livestock in July, which is in the dry feed period for Central Anatolian.
  • Küçük Resim Yok
    Öğe
    Yonca kuru otlarının protein ve lif içeriklerine göre kalite sınıflarının oluşturulması
    (2020) İnal, Fatma; Coşkun, Behiç; Alataş, Mustafa Selçuk; Kahraman, Oğuzhan; Özbilgin, Abdullah
    Aim: This study was made to determine the quality classification ofalfaalfa hays produced in Turkey according to their protein and fiberlevels and use in national feed tables. .Materials and Methods: The nutrient analysis results of 210 alfalfahays were used.Results: The crude protein (CP)levels in the dry matter (DM) rangedfrom 8,79 to 22,96%, with an average of 16,83%. The mean of neutral detergent fiber (NDF) level was 47,25% (28,39-69,30%) and theacid detergent fiber (ADF) level was 37,01% (22,76-52,57%). According to the CP, 6 quality classes were created. Alfalfa hays containingmore than 21% CP were considered as 1st quality, 19-21% as 2nd,17-19% as 3rd, 15-17% as 4th, 13-15% as 5th, and less than 13% CPas 6th quality. It was seen that about 23% of the samples were in 3rdquality range, 26% in 4th, 19% in 5th and only 9,5% of samples werein 1st quality range. It was determined that ADF (r = -0,67) could beused for quality classification when the correlations between CP andNDF or ADF were examined. In the quality classification of 1st to 6th,it was found that for ADF, the classification from 1st to 6th would be<28%, 28-32%, 32-37%, 37-41%, 41-46% and >46%, respectively.When alfalfa hays evaluated according to the average protein, energyand fiber levels, all samples were found in 4th quality.

| Sivas Cumhuriyet Üniversitesi | Kütüphane | Açık Erişim Politikası | Rehber | OAI-PMH |

Bu site Creative Commons Alıntı-Gayri Ticari-Türetilemez 4.0 Uluslararası Lisansı ile korunmaktadır.


Kütüphane ve Dokümantasyon Daire Başkanlığı, Sivas, TÜRKİYE
İçerikte herhangi bir hata görürseniz lütfen bize bildirin

DSpace 7.6.1, Powered by İdeal DSpace

DSpace yazılımı telif hakkı © 2002-2025 LYRASIS

  • Çerez Ayarları
  • Gizlilik Politikası
  • Son Kullanıcı Sözleşmesi
  • Geri Bildirim