Yazar "Büyüktuna, Seyit Ali" seçeneğine göre listele
Listeleniyor 1 - 4 / 4
Sayfa Başına Sonuç
Sıralama seçenekleri
Öğe Assessment of Serum Beta 2-Microglobulin Levels in Crimean-Congo Hemorrhagic Fever Patients: Implications for Immune Activation and Disease Pathogenesis(2024) Büyüktuna, Seyit Ali; Bolat, Serkan; Doğan, Kübra; Çakır, Yasemin; Doğan, Halef OkanCrimean-Congo Hemorrhagic Fever (CCHF) presents a spectrum of clinical manifestations, ranging from asymptomatic cases to severe, life-threatening conditions. Despite extensive research on CCHF pathogenesis, comprehensive understanding remains elusive. Our investigation focused on assessing serum beta 2-microglobulin (?2M) levels in CCHF patients, aiming to elucidate its potential as an immune activation marker and its involvement in disease pathogenesis. The study enrolled 45 CCHF patients and 45 healthy volunteers as a control group. Serum ?2M levels were quantified using the immunoturbidimetric analysis method. The patient group was divided into two groups, mild and moderate-severe, using scoring systems. The mean ?2M values for the control, mild, and moderate-severe patient groups were 2.27±0.50, 4.37±1.29, and 5.82±2.62 mg/L, respectively (p<0.001). Positive correlations were noted between ?2M concentrations and markers such as BUN, creatinine, uric acid, creatine kinase, and aPTT (p<0.001, r=0.684; p<0.001, r=0.602; p=0.003, r=0.439; p=0.008, r=0.392; p=0.019, r=0.348, respectively). Conversely, negative correlations were observed with total protein, albumin, and platelet count (p=0.021, r=-0.342; p=0.003, r=-0.434; p=0.048, r=-0.296, respectively). The findings suggest a prominent inflammatory response in CCHF, indicated by elevated ?2M levels, implying its potential role in the molecular mechanisms of the diseaseÖğe Bir Üniversite Hastanesinde Dışkı Örneklerinde Çalışılan Multipleks Pcr Bakteri Paneli Değerlendirilmesi(2023) Topcu, Kübra Fırtına; Hasbek, Mürşit; Büyüktuna, Seyit Ali; Tek, BaşakAmaç:Enfeksiyöz gastroenterit salgınlarla seyredebilen küresel bulaşıcı hastalıktır. Akut gastroenteritlerin nedenleri arasında çok çeşitli bakteri, virüs ve parazitler bulunur. Çalışmamızda bölgemizdeki gastroenterit vakalarına neden olan bakteriyel etkenlerin dağılımının yanı sıra yaş ve mevsim gibi epidemiyolojik özelliklerini belirlemek, konvansiyonel metotlarla tespit edilmesi zor olan Campylobacter türlerinin multipleks gerçek zamanlı polimeraz zincir reaksiyonu yöntemiyle gerçek sıklığına ışık tutmak amaçlandı. Gereç ve Yöntem:Ocak 2016 ve Ağustos 2019 tarihleri arasında hastanemizin çeşitli kliniklerinden bakteriyel etkenlerin saptanması amacıyla mikrobiyoloji laboratuvarına gönderilen 7659 dışkı örneğinin bakteri paneli sonuçları geriye dönük olarak incelendi. Bulgular:Değerlendirilen olguların %21,7’si pozitif, %78,3’ü negatif saptandı. Pozitif örneklerin %92’sinde dört etkenden herhangi biri pozitif iken %7,9’unda 2 etken, %0,1’inde ise 3 etken birlikte pozitif saptandı. Tüm yaşlarda en çok tekli pozitif bulunan etken toplamda Campylobacter (%35,8) idi. Diğerleri sırayla Shiga toksin (%23,6 ), Shigella/ Enteroinvaziv E. coli (%22,3) ve Salmonella (%18,3) idi. Çocuklarda en sık Campylobacter (%43,6), erişkinlerde ise Shigella (%30,6 ) pozitif idi. Pozitiflik en sık yaz aylarında (%37,6) iken en az (%17,8) kış aylarında saptandı. Yaz aylarındaki en sık pozitif olan etken Campylobacter (%38,7), kış aylarında ise Shigella/ Enteroinvaziv E. coli (%39,7) olarak bulundu. Sonuç:Konvansiyonel yöntemlerle yapılan dışkı kültürlerinde özellikle Campylobacter türlerinin tanımlanmasında zorluklar yaşanmaktadır. Çalışmamız Campylobacter türlerinin neden olduğu gastroenteritlerin gerçek sıklığını belirlemek ve diğer etkenlerin bölgemizdeki dağılımının epidemiyolojik faktörlerden nasıl etkilendiğini göstermek açısından literatüre katkı sağlayacaktır. Diğer taraftan moleküler temelli yöntemler tanı açısından her ne kadar altın standart olarak kabul edilmese de, erken tanıya katkıda bulunarak ampirik tedaviye yön verebilir.Öğe Diagnosis, prognosis and clinical trial in crimean-congo hemorrhagic fever(Springer International Publishing, 2021) Büyüktuna, Seyit Ali; Doğan, Halef OkanCrimean-Congo hemorrhagic fever (CCHF) is one of the most common zoonotic diseases of viral hemorrhagic fever.The causative agent is a single-stranded RNA virus belonging to the genus Orthonairovirus of the Nairoviridae family. The virus is transmitted to humans by tick bites, or through direct contact with blood or tissues of a viremic patient or infected animal. Information on the pathogenesis is very limited. The disease has a wide geographical distribution, with significant numbers of cases reported from the Republic of South Africa, the Democratic Republic of Congo, Mauritania, Tanzania, Iraq, Pakistan, Oman, China, and Senegal. CCHF typically has four different clinical stages, including incubation, pre-hemorrhagic, hemorrhagic, and recovery periods. It is difficult to diagnose because the clinical manifestations of the disease can be confused with many other diseases. This fact increases the need for new biomarkers to help diagnose CCHF. Routine clinical laboratory parameters including platelet, AST, ALT, first step coagulation tests, LDH creatinine, and fibrinogen have been considered as laboratory indicators of CCHF. As disease-specific treatment options are limited, supportive approaches are often used in the treatment of the disease. © The Author(s), under exclusive license to Springer Nature Switzerland AG 2021.Öğe Klinik Örneklerden İzole Edilen Enterobacter Cinsi Bakterilerin Tür Düzeyinde Dağılımı ve Antimikrobiyal Direnç Oranları(2023) Çubuk, Fatih; Öksüz, Caner; Keskin, Ertuğrul; Kafa, Ayşe Hümeyra Taşkın; Hasbek, Mürşit; Büyüktuna, Seyit AliAmaç: Bu çalışmada üçüncü basamak bir hastanede çeşitli klinik örneklerden izole edilen Enterobacter cinsi bakterilerin tür düzeyinde dağılımının ve antimikrobiyal direnç oranlarının belirlenmesi amaçlanmıştır. Yöntem: Çalışmamızda, 2016-2021 yıllarını kapsayan altı yıllık dönemde, kültür işlemleri sonrası Enterobacter cinsi bakteri üremesi tespit edilen çeşitli klinik örneklere ait sonuçlar laboratuvar bilgi sisteminden retrospektif olarak incelenmiştir. Bulgular: Çalışmaya toplam 700 Enterobacter izolatı dâhil edilmiştir. Enterobacter cloacae (%85), bu çalışmada en sık izole edilen etken olmuştur. Enterobacter cinsi bakteriler en sık idrar (%42) örneklerinde üretilmiştir. E. cloacae, E. asburiae ve E. kobei izolatlarında sırasıyla amikasine karşı %3, %4 ve %4 ve gentamisine karşı %5, %6 ve %4 direnç tespit edilmiştir. E. asburiae izolatlarında siprofloksasine ve trimetoprim-sulfametoksazole karşı %4 direnç saptanmıştır. E. cloacae, E. asburiae ve E. kobei izolatlarında ertapeneme karşı %26, %20 ve %18 seviyesinde direnç oranı ile karşılaşılırken; imipenem ve meropenem için daha düşük direnç oranları tespit edilmiştir. Sonuç: Antimikrobiyal direnç verileri bölgesel farklılıklar gösterebilmektedir. Çalışmamızda aminoglikozidler, imipenem, meropenem, siprofloksasin ve trimetoprim-sulfametoksazol gibi çeşitli antibiyotiklere karşı düşük direnç oranları tespit edilmiştir. Bununla birlikte, Enterobacter izolatlarının etken olduğu enfeksiyonlarda aztreonam, ertapenem, piperasilin-tazobaktam veya üçüncü kuşak sefalosorinler tercih edilirken antimikrobiyal duyarlılık sonuçlarının beklenmesini önermekteyiz.