Yazar "Kaya, Mustafa" seçeneğine göre listele
Listeleniyor 1 - 13 / 13
Sayfa Başına Sonuç
Sıralama seçenekleri
Öğe ADAM10 expression in gastric adenocarcinoma: Results of a curative gastrectomy cohort(Professional Medical Publications, 2021) Alakus, Huseyin; Kaya, Mustafa; Ozer, Hatice; Egilmez, Hatice Reyhan; Karadayi, KursatObjective: Gastric cancer is among the most common human cancers with high mortality rates. ADAM10, a member of the ADAM (a disintegrin and metalloproteinase) family has also been found to be associated with gastric carcinoma and has been suggested as a potential therapeutic target. Here, we investigated the association of ADAM10 expression with prognosis in gastric adenocarcinoma patients that underwent gastric resection with D2 lymph node dissection. Methods: Total 86 consecutive patients that underwent resection for gastric adenocarcinoma were included. Immunohistochemical ADAM10 expression and its association with clinicopathological parameters were analyzed. Univariate and multivariate analyses and survival analyses were performed using SPSS ver.22. Results: High grade tumors, advanced stage tumors and diffuse type tumors showed significantly worse prognosis. A statistically significant association between ADAM10 expression and overall survival (OS) was observed in the univariate analysis, however, this association did not maintain its significance in the multivariate analysis. No statistically significant association was found ADAM-10 expression and clinicopathological parameters. Conclusion: Immunohistochemical ADAM10 expression may be used as a prognostic marker in gastric adenocarcinoma, however, introduction of a standardized immunohistochemical scoring system seems to be necessary for evaluation of ADAM10 staining.Öğe Athlete Impact in the Covid-19 (Pandemic) Process(Sivas Cumhuriyet University, 2021) Kaya, MustafaThe negative effects of the Covid-19 epidemic, which was first seen in Wuhan city of China's Hubei province at the end of 2019, affected the whole world in the middle of 2020, and its effects continued to a great extent in 2021, and cause a very difficult process for athletes. As well as making negative decisions on sports activities, cancellation of tournaments, postponed matches and quarantined athletes, it also has disrupted the training patterns that the athletes get accustomed to doing. Interruptions in training programs influenced adversely the cardiovascular systems, basic motor skills and the exercise capacity of the athletes. In addition, the metabolic symptoms and isolation process that occur in the athletes as a result of the Covid-19 infection can be shown as the reason for the low physical and psychological performance of the athletes. This study was carried out in order to offer solutions to the situation which compile the physical, mental and psychological effects from that are thought to occur in athletes during the Covid-19 period, and to evaluate the situation of the athletes during these periods.Öğe The effect of two different stretching exercises on the muscle tendon unit and range of motion(2023) Kaya, Mustafa; Gökçe, Erkan; Demirtürk, FundaAbstract. BACKGROUND: Stretching is commonly used for clinical and sports reason but the effects vary on time and the technique used. PURPOSE: To determine the acute effects of static and dynamic stretching of gastrocnemius muscle on muscle-tendon unit (MTU) and dorsiflexion range of motion (ROM) in the same individuals; to find out how long the stretching effects endure. METHODS: Twenty-eight males (mean age: 22.18 2.58 years) were included in the study. A 45-s static stretching (SS) exercise was applied to the right leg 5 times and dynamic stretching (DS) of same duration to the other leg. Change in MTU was assessed by ultrasonography and active and passive ROM was measured with goniometer. All evaluations were performed before, immediately following, 5-min, 15-min and 30-min after stretching. RESULTS: Muscle thickness and pennation angle did not change over time with either techniques (p > 0.05). A significant muscle-tendon junction (MTJ) displacement occurred after the techniques (p < 0.05); the highest change was achieved after DS (p < 0.05). Both techniques improved active ROM values similarly (p < 0.05), but only dynamic stretching increased passive ROM significantly (p < 0.05). Active and passive ROM and MTJ displacement values at 30th – min were still higher than the baseline ones on the DS side (p < 0.05). However, SS increased active ROM angle immediately after application but this increment declined until the final measurement. CONCLUSION: We recommend using the dynamic stretching technique to achieve greater and longer lasting increases in tendon length and range of motion.Öğe GOOGLE ARAMA HACMİ VERİLERİ İLE TÜRKİYE’DE COVID-19 PANDEMİSİNE İLİŞKİN KAVRAMLARIN DEĞERLENDİRİLMESİ(Zekai ÖZTÜRK, 2021) Kaya, Mustafa; Sarıçoban, SinemCOVID-19 virüsü (Corona Virus Disease 2019) görüldüğü 2019 yılının son dönemlerinden itibaren tüm dünyanın gündemine oturmuştur. Hızla tüm dünyaya yayılan virüs toplumda korku, endişe ve merak uyandırmıştır. İnsanlar virüs, hastalık belirtileri, etkileri vb. hakkında bilgi sahibi olmak için arayışa girmiştir. Modern çağın bilgi edinme araçlarından olan çevrimiçi arama motorları COVID-19 pandemisi sürecinde de insanların bilgi edinmek için kullandıkları önemli kaynaklardan olmaya devam etmiştir. Bu bağlamda bu çalışmada Türkiye’deki COVID-19 vaka sayıları ve meydana gelen gelişmeler ile COVID-19 ile ilişkili olduğu düşünülen kavramların aranma hacimleri arasındaki ilişkinin incelenmesi amaçlanmıştır. COVID-19 ile ilişkili 18 kavram ele alınmış ve virüsün Türkiye’de görüldüğü ilk haftadan başlayarak 9 aylık süreçteki aranma hacimleri Google Trends yardımıyla belirlenmiştir. Kavramların aranma hacimlerinin meydana gelen gelişmelere göre değiştiği ve vaka sayıları ile kavramların aranma hacimleri arasında istatistiksel açıdan anlamlı ilişkiler olduğu belirlenmiştir.Öğe Halk Oyunları Eğitiminin 9-16 Yaş Grubu Öğrencilerin Özgüven Düzeyleri Üzerine Etkisinin İncelenmesi(Ömer Faruk SÖNMEZ, 2021) Karabacak, Edip; Kangalgil, Murat; Kaya, MustafaBu çalışmanın amacı, halk oyunları eğitimin 9-16 yaş grubu öğrencilerin özgüven düzeylerine etkisini incelemektir. Bu çalışmada evreni, 2018-2019 eğitim öğretim yılı ikinci döneminde Sivas il merkezindeki Milli Eğitim Bakanlığı’na bağlı okullarda ilkokul ve ortaokul ile lisede 9. ve 10. sınıflarda öğrenim gören öğrenciler oluşturmuştur. Çalışma örneklemini ise 9-16 yaş arası, halk oyunları eğitimi alan ve almayan bireyler olmak üzere toplam 800 kişi oluşturmaktadır. Çalışmaya katılan bireyler tamamen gönüllük esasına göre çalışmaya dâhil edilmiştir. Verilerin toplanmasında; çalışma grubunun demografik özelliklerini kapsayan ve araştırmacı tarafından hazırlanan ''Kişisel Durum Formu'' ve 1964 yılında Piers ve Harris tarafından geliştirilen, 9-20 yaş arasını kapsayan “Piers-Harris’in Çocuklarda Öz Kavramı Ölçeği” kullanılmıştır. Öner (1996) ve Çataklı (1985) tarafından Türkçeye uyarlaması yapılan ölçeğin çocukların kendilerine yönelik düşünce, duygu ve tutumlarını değerlendirmeyi amaçlamaktadır. Çalışma verilerinin istatiksel olarak değerlendirilmesinde; Mann Whitney U testi, bağımsız ikiden fazla gruptan elde edilen ölçümler karşılaştırılırken Kruskal Wallis-H testi kullanılmış, yanılma düzeyi 0,05 olarak alınmıştır. Çalışmada elde edilen bulgular doğrultusunda yapılan istatiksel hesaplamalar sonucu; halk oyunları eğitiminin özgüven gelişimine olumlu etkisi ortaya konmuş, halk oyunları eğitimi alan öğrencilerin özgüven puanları bu eğitime katılmamış öğrencilerden yüksek çıkmış ve gruplar arası farklılık önemli bulunmuştur (p<0.05). Ayrıca her iki gruptaki özgüven düzeyleri cinsiyet, yaş, sınıf seviyesi değişkenlerine göre incelenmiş, sonuçlar ise açık, anlaşılır ve detaylı bir şekilde belirtilmiştir.Öğe Integrated Catalytic and Energy Storage Performance of Grass Waste Derived Ni-Based Catalyst(Springer Heidelberg, 2024) Karakas, Duygu Elma; Horoz, Sabit; Durap, Feyyaz; Orak, Ceren; Kaya, MustafaThis study focuses on the optimization and characterization of a grass waste-derived catalyst, GW-Ni-Cat, for hydrogen generation via NaBH4 methanolysis, as well as its application in supercapacitors. Optimization experiments were conducted to determine the optimal conditions for acid concentration, metal concentration, carbonization temperature, and carbonization time. The catalyst was characterized using various techniques including FTIR, XRD, SEM, TEM, BET, and ICP-OES. Performance experiments demonstrated the catalyst's efficiency in hydrogen generation, with key factors such as catalyst amount, NaBH4 concentration, and temperature influencing the reaction kinetics. Reusability tests showed the catalyst's stability over multiple cycles. Electrochemical characterization revealed the suitability of GW-Ni-Cat as an electrode material for supercapacitors, with high specific capacitance values. Comparison with other bio-based supercapacitors demonstrated the superior performance of GW-Ni-Cat. Overall, this study presents GW-Ni-Cat as a versatile and efficient material for both hydrogen generation and energy storage applications.Öğe Integrated Catalytic and Energy Storage Performance of Grass Waste Derived Ni-Based Catalyst(Springer Nature, 2025) Karakaş, Duygu Elma; Horoz, Sabit; Durap, Feyyaz; Orak, Ceren; Kaya, MustafaThis study focuses on the optimization and characterization of a grass waste-derived catalyst, GW-Ni-Cat, for hydrogen generation via NaBH4 methanolysis, as well as its application in supercapacitors. Optimization experiments were conducted to determine the optimal conditions for acid concentration, metal concentration, carbonization temperature, and carbonization time. The catalyst was characterized using various techniques including FTIR, XRD, SEM, TEM, BET, and ICP-OES. Performance experiments demonstrated the catalyst's efficiency in hydrogen generation, with key factors such as catalyst amount, NaBH4 concentration, and temperature influencing the reaction kinetics. Reusability tests showed the catalyst's stability over multiple cycles. Electrochemical characterization revealed the suitability of GW-Ni-Cat as an electrode material for supercapacitors, with high specific capacitance values. Comparison with other bio-based supercapacitors demonstrated the superior performance of GW-Ni-Cat. Overall, this study presents GW-Ni-Cat as a versatile and efficient material for both hydrogen generation and energy storage applications. © King Fahd University of Petroleum & Minerals 2024.Öğe Negative-to-Positive Lymph Node Ratio as an Independent Prognostic Factor for Gastric Adenocarcinoma(Coll Physicians & Surgeons Pakistan, 2021) Alakus, Huseyin; Kaya, Mustafa; Mollaoglu, Murat Can; Goksu, Mustafa; Ozer, Hatice; Karadayi, KursatObjective: To investigate the association between the ratio of negative/positive lymph nodes ( RNP) and other clinic pathological parameters. Study Design: Descriptive study. Place and Duration of Study: Faculty of Medicine, Cumhuriyet University, Sivas, Turkey, from February 2008 to December 2019. Methodology: Consecutive 119 patients with gastric adenocarcinoma, who underwent gastrectomy and D2 lymph node dissection, were included. RNP, other clinicopathological parameters such as tumour grade, type and lymphovascular invasion (LVI) were analysed, as their prognostic impact was investigated. Results: RNP was an independent prognostic factor for overall survival (p = 0.003) and was significantly associated with poor survival (p <0.001). Advanced pathologic T and N stage, presence of perineural invasion (PNI), presence of LVI, high tumour grade, and diffuse-type as per Louren's classification, and the number of the negative lymph nodes were also significantly associated with poor survival (all p <0.05). Although pathologic N stage (p <0.01), PNI (p <0.01), LVI (p <0.01), tumour type as per Louren's classification (p <0.01), tumour grade (p <0.01) and the number of negative lymph nodes (p <0.01) were significantly associated with overall survival in univariate analyses; only gender (p = 0.025), gastrectomy type (p = 0.037), PNI (p = 0.028), tumour type (p = 0.006), and number of negative lymph nodes (p = 0.003) were meaningfully associated with survival in a multivariate analysis. Conclusion: The ratio of negative/positive lymph nodes can be used as an independent prognostic marker in patients with gastric cancer, who undergo curative resection, as an alternative prognostic marker to the pathologic N stage.Öğe Nuclear factor erythroid-2-related factor 2 (Nrf2) is a potential prognostic factor in patients with gastric adenocarcinoma(Elsevier, 2023) Alakus, Huseyin; Kaya, Mustafa; Ozer, Hatice; Egilmez, Hatice Reyhan; Karadayi, KursatBackground: Gastric cancer is one of the leading causes of cancer-related death, and many researchers are focused on the discovery and use of different biomarkers in prognosis prediction. The use of Nrf2 as a prognostic marker in patients with gastric cancer remains controversial. In this study, we evaluated the expression of Nrf2 protein in gastric adenocarcinoma.Patients and methods: A total of 86 patients who underwent gastric resection and D2 lymph node dissection due to gastric adenocarcinoma were included. Clinicopathological characteristics, such as age, gender, gastrectomy type, pathologic T (pT) and N (pN) stages, tumor grade, tumor type per Lauren's classification, presence of lymphovascular invasion, and Nrf2 expression were evaluated.Results: While pT, pN, and Nrf-2 expression were found to be negative prognostic predictors for overall survival in one-way analysis of variance, Nrf-2 expression was the only significant negative prognostic predictor in multi -variance analysis. pT, pN, diffuse type, high tumor grade, and Nrf-2 expression significantly affected overall survival in Kaplan-Meier survival analyses (p = 0.02, p = 0.03, p < 0.01, p = 0.027, and p = 0.001, respectively).Conclusions: Our findings support that Nrf2 is a prognostic marker in patients with gastric adenocarcinoma. Anti-Nrf2 therapy options should be investigated to improve prognosis in gastric cancer patients.Öğe Özel Öğrenme Güçlüğü Olan Bireylerin Fiziksel Aktivite Düzeyi ile Sosyal Beceri Düzeyi Arasındaki İlişkinin İncelenmesi(Bayram TAY, 2024) Türkmen, Musa; Kaya, MustafaBu çalışmanın amacı, özel öğrenme güçlüğü tanısı almış bireylerin fiziksel aktivite düzeyi ile sosyal beceri düzeyi arasındaki ilişkiyi incelemektir. Araştırma, nicel araştırma modellerinden biri olan tarama modelinde, betimsel niteliktedir. Çalışmaya, özel öğrenme güçlüğüÖğe PİLATES REFORMER EGZERSİZLERİNİN SEDANTER KADINLARDA VÜCUT AĞIRLIĞI, KAS ÇEVRESİ VE ESNEKLİK DÜZEYLERİNE ETKİLERİNİN İNCELENMESİ(Sivas Cumhuriyet University, 2020) Kaya, Mustafa; Paktaş, Yakup; Topçu, İlknur; Karabacak, EdipBu araştırma, pilates reformer egzersizlerinin vücut ağırlığı, kas çevresi ve esnekliğine olan etkilerini incelemek amacıyla yapılmıştır. Çalışmaya yaş aralığı 25- 30 arası olan 10 gönüllü kadın katıldı. Gönüllü kadınlara 6 hafta süreyle haftada 2 gün pilates reformer egzersiz programı uygulandı. Program öncesi ve sonrası, çevre ölçümleri Gullick şeridiyle, esneklik ölçümü standart otur-eriş testiyle belirlendi. İstatistiksel değerlendirmeler için tanımlayıcı istatistik, ön test ve son test farkı için örnek eşleştirilmiş t testi yapıldı. Verilerin analizinde SPSS 25 paket programı kullanıldı, anlamlılık düzeyi p<0,05 olarak belirlendi. Araştırma sonucunda, 6 hafta süreyle haftada 2 gün yapılan pilates reformer egzersizlerinin, sağlıklı sedanter kadınlarda uyluk çevresi, alt bacak ve vücut ağırlığı değerlerinde düşüş meydana getirdiği bulundu (p<0.05). Üst kol, esneklik ve el kavrama kuvveti değerlerinde ise olumlu düzeyde bir artış meydana geldiği belirlendi (p<0.05). 6 hafta süre ile yapılan pilates reformer egzersizlerinin özellikle esneklik, el kavrama kuvveti ve üst kol çevresi ölçümlerinde olumlu yönde artışa neden olduğu, üst kol çevresi ölçümlerindeki olumlu artışın ise bu bölgede etkili olan bir kas hipertrofisinden kaynaklı olduğu düşünülmektedir.Öğe Sağlık Kurumlarında İyi Uygulama Örnekleri: Türkiye İncelemesi(2022) Kaya, Mustafa; Sarıçoban, SinemGiriş ve Amaç: Sağlık kurumlarında gerçekleştirilen iyi uygulamalar, hem değişime uyum sağlanması hem de\rkalite ve verimliliğin artırılması ile ilişkili olması nedeniyle önem arz etmektedir. Ayrıca iyi uygulama\rçalışmalarının düşük kaynak kullanımı ile gerçekleştirilmesi, bu uygulamaları daha cazip hale getirmektedir. Bu\rçalışmada Türkiye’de sağlık kurumlarında gerçekleştirilen iyi uygulama örneklerinin incelenmesi amaçlanmıştır.\rGereç ve Yöntemler: Bu amaçla 01.12.2019-30.12.2020 tarihleri arasında Kamu Hastaneleri Genel\rMüdürlüğü’ne bağlı sağlık kurumlarında gerçekleştirilen iyi uygulama örnekleri incelenmiştir. Sağlık\rBakanlığı’nın internet sitesinden elde edilen veriler, Microsoft Excel Programı yardımıyla düzenlenmiş ve\raraştırmada kullanılabilecek hale getirilmiştir.\rBulgular: Araştırma sonucunda, incelemenin yapıldığı tarihlerde toplam 31 ilde, 84 iyi uygulamanın\rgerçekleştirildiği saptanmıştır. İyi uygulamaların en fazla 2020 yılının Mayıs ayında, eğitim araştırma\rhastanelerinde ve eğitim ile ilgili alanlarda yapıldığı bulunmuştur.\rSonuç: Gerçekleştirilen iyi uygulama örneklerinin ihtiyaçlarla paralellik gösterdiği sonucuna ulaşılmıştır.Öğe Spor Lisesi ve Fen Lisesi Öğrencilerinin Mutluluk Düzeyleri ile Yaşam Doyumlarının İncelenmesi(Akan BAYRAKDAR, 2024) Başdemir, Yilmaz; Kaya, MustafaLise öğrencilerinin spor yapma ve spor yapma sürelerinin birey üzerindeki etkilerinin yaşam doyumu ile mutluluk düzeyleri arasındaki ilişkiyi belirlemek amacıyla yapılan çalışmada 116 erkek 136 kız toplamda 252 lise öğrencisine ulaşılmıştır. Araştırmanın örnekleminde yer alan öğrenciler spor ve fen lisesinde okuyan öğrenciler arasından seçilmiştir. Araştırmanın amacı doğrultusunda çalışma nicel araştırma yöntemleri arasında yer alan ilişkisel tarama modeli ile desenlenmiş ve örneklem seçiminde rastgele örneklem seçme yöntemi tercih edilmiştir. Araştırmada anket yöntemi ile elde edilen veriler SPSS 22.0 programı ile analiz edilmiştir. Verilerin analizinde çarpıklık ve basıklık değerleri doğrultusunda parametrik testlerin kullanılmasına karar verilmiştir. Yapılan araştırma neticesinde öncelikli olarak öğrencilerin yaşam doyumları ile mutluluk düzeyleri arasında anlamlı bir ilişki olduğu tespit edilmiştir. Ayrıca katılımcıların cinsiyetleri, okudukları okul türü ve günlük spor yapma süreleri ile mutluluk düzeyleri arasında anlamlı bir farklılık olduğu tespit edilmiştir. Öğrencilerin sınıf düzeyleri ve haftalık spor yapma süreleri ile yaşam doyumları arasında anlamlı farklılığın olduğu tespit edilmiştir. Bu bulgular doğrultusunda önerilerde bulunulmuştur.
