Yazar "Tuncay, Merve" seçeneğine göre listele
Listeleniyor 1 - 16 / 16
Sayfa Başına Sonuç
Sıralama seçenekleri
Öğe 2007-2019 DÖNEMİ İÇİN BORSA İSTANBUL’DA İŞLEM GÖREN BANKALARDA KÂR PAYI DAĞITIM KARARLARI İLE FİNANSAL PERFORMANS ARASINDAKİ ETKİLEŞİM(2020) Tuncay, Merve; Yaldız, BayramFinansal sistemde fonların talep ve arz edenler arasında etkin bir şekilde hareketetmesinde bankacılık sektörü önemli rol oynamaktadır. Dolayısıyla sektörün finansalperformansının incelenerek, buna olumlu katkı sağlayan unsurların belirlenebilmesisistemin sürekliliği ve sağlıklı işleyişi bakımından gereklilik arz etmektedir. Bu çalışmanınamacı da Borsa İstanbul’da (BIST) 2007-2019 dönemi boyunca işlem gören ticaribankaların finansal performansları üzerinde kar dağıtım kararlarının anlamlı bir etkisininolup olmadığını panel veri analizi ile incelemektir. Bulgulara göre, bankaların temettüoranları ile finansal oranları arasında istatistiksel olarak anlamlı ilişkiler mevcuttur.Öğe A FINANCIAL AND MACROECONOMIC OVERVIEW OF “WATER”: THE CASE OF PALESTINE(Ferudun KAYA, 2021) Samarah, Wisam Adnan; Tuncay, MerveThe purpose of this paper is to determine whether the current water supply can aid in achieving economic growth in Palestine through the agricultural sector. Thus an attempt was made to answer the question whether it is worthwhile for the Palestinian Authority (PA) to invest in the agricultural sector to achieve a certain level of sustainable development. A time-series regression analysis is performed to investigate whether the current amount of water can sustain economic growth in Palestine for 1998-2018. Findings have indicated that there is no relationship between the agricultural sector and the two sources of water. Meanwhile, there is a cointegration relationship between the agricultural sector and the spring water. Accordingly, water is not achieving economic growth in Palestine due to a shrinking agricultural sector. Moreover, the Palestinian agricultural sector faces several challenges during the expansion period, most importantly in terms of the insufficient subsidies provided to the Palestinian farmers by the PA.Öğe COVİD-19 PANDEMİSİ DÖNEMİNDE TÜRK BANKACILIK SEKTÖRÜNDE FİNANSAL TÜREV ÜRÜNLERİN ROLÜ ÜZERİNE AMPİRİK BİR İNCELEME(Kahramanmaraş Sütçü İmam Üniversitesi, 2022) Aydın, Yeter; Tuncay, MerveBu çalışmanın amacı; 2020 yılından itibaren tüm dünyayı saran ve hâlâ devam edenCovid-19 pandemisi döneminde Türk bankacılık sektöründe finansal türev ürün kullanımını incelemektir. Bu doğrultuda, özel ve yabancı sermayeli banka gruplarının 2016-2021 yıllarına ait çeyrek dönemlik mali tablolarından elde edilen finansal türev ürün kullanımına ilişkin veriler Mann-Whitney U testi ile incelenmiştir. Çalışmada; mevduat bankalarının türev ürün kullanım verilerinin aktif büyüklüğüne oranı, banka büyüklüğü ve aktif kârlılığı değişken olarak kullanılarak pandemi öncesi dönem ve pandemi dönemi istatistiksel olarak karşılaştırılmıştır. Analiz sonucunda, pandemi öncesi ve sonrası dönemlerde bankaların aktiflerinde anlamlı bir artış olduğu, forward-aktif oranı dışındaki türev ürün oranlarının ve aktif kârlılığının düştüğü gözlemlenmiş ancak aktif kârlılığındaki düşüşün istatistiksel olarak anlamlı olmadığı görülmüştür. Aktif büyüklüğünde yaşanan artışın bankaların ekonomiye verdiği destek kredilerinden kaynaklandığı düşünülmektedir. Öte yandan özel sermayeli mevduat bankalarında pandemi döneminde türev ürünler içerisinde futures ürün kullanımı artarken, diğer türev ürün kullanımlarının azaldığı gözlemlenmiştir. Yabancı sermayeli bankalarda ise özel sermayeli bankalardan farklı olarak, pandemi sonrası dönemde forward kullanım düzeyi ile beraber swap kullanım düzeyi de artış göstermiştir ancak bu artış istatistiksel olarak anlamlı değildir. Yani, özel ve yabancı mevduat banklarının aktif büyüklüğü anlamlı olarak artış gösterirken futures ürünleri hariç diğer türev ürün kullanımları, bu dönemde azalış göstermiştir. Çalışma sonucuna göre; bankların türev ürünleri riskten korunmak amaçlı kullanmakta etkin olmadıkları gözlemlenmiştir. Bu çalışmanın, bankalarda türev ürünlerin kullanım düzeylerini ve gelişimini göstermesi ve konuyu Pandeminin etkileri açısından ele alması bakımından literatüre anlamlı bir katkı yapması beklenmektedir. Türkiye’nin en gelişmiş kurumlarından birisi olan bankacılık sektöründe risk amaçlı türev ürün kullanımının etkin olmayışı Türkiye’de türev ürünlerin riskten korunmak amaçlı kullanımının da aktif olmadığını göstermektedir.Öğe Do political risks matter in the financial markets?: evidence from Turkey(SPRINGER HEIDELBERG, 2018) Tuncay, MerveUnderstanding political risk and its effect on financial markets is an important issue for both policymakers and investors, as capital flow tends to be confidence-based across financial markets. Using both dollar-based monthly returns from the BIST100 index and the total political risk rating, including four political risk subcomponents, for the period of January 1997 to June 2013, this paper investigates the long-term relationship between financial markets and political risk in Turkey applying cointegration tests and causality tests to data obtained from Borsa Istanbul (BIST) and the International Country Risk Guide (ICRG). Our findings indicate that, a long-term relationship of equilibrium exists between financial markets and political risks in Turkey, revealing the importance of considering political conditions when making decisions regarding financial markets in Turkey. The research is expected to contribute to the literature, especially in the context of trading in emerging financial markets and how political acts reflect financial markets, as shown by the evidence from Turkey.Öğe Finansal piyasalardaki sermaye varlıklarının değerlemesinde politik risklerin etkisi: Türkiye uygulaması(Cumhuriyet Üniversitesi, 2014) Tuncay, Merve; Toraman, CengizFinansal küreselleşme ve serbestleşme hareketlerinin yaygınlaşması sonucunda ülkeler arasındaki hızlı ve kısa vadeli sermaye hareketlerinde de artış yaşanmaktadır. Bu sermaye hareketlerinin piyasalar arası dolaşımlarında ise güven unsurunun yadsınamaz bir önemi bulunmaktadır. Öyle ki, olası bir güvensizlik durumunda ülkelere giriş yapan kısa vadeli sermayenin hızla geri çekilmesi ve ülkeleri krize sokması önceki dönemlerde birçok ülkenin yaşadığı bir deneyim olmuştur. Bir ülkedeki güven ortamının ve yatırımların istikrarlı olarak devam etmesinde politik değişkenlerin önemli bir yeri bulunmaktadır. Politik olayla yahut hükümet tarafından alınan ve piyasaları olumsuz yönde etkileyebilecek kararların peşinden, özellikle sermaye hareketlerinde önemli dalgalanmalar yaşandığı ve borsanın bu olaylara tepki verdiği görülmektedir. Bu çalışmanın amacı, Türkiye'de sermaye piyasalarında işlem gören menkul kıymetlerin getirilerinde politik risklerin etkisini disiplinler arası bir bakış açısıyla ortaya koymaktır. Araştırma, varlık getirilerinin hesaplanmasında literatürde en çok başvurulan modellerden olan ve William Sharpe tarafından 1964 yılında ortaya koyulan Finansal Varlık Fiyatlama Modeli (FVFM) çerçevesinde ele alınmıştır. Bu yönleriyle, çalışmanın Türkiye'deki finans literatürüne anlamlı bir katkı sağlayacağı düşünülmektedir. E-views programı kullanılarak Borsa İstanbul'da (BIST) işlem gören 47 şirkete ait varlıkların 1997-2013 yılları arasındaki aylık getirileri ile politik riskler arasındaki ilişki incelenmiştir. İki etaplı regresyon analizinin gerçekleştirildiği araştırma sonucunda beta ile beklenen getiri arasında pozitif ve doğrusal yönlü bir ilişki olduğu bulunmuştur. İncelenen 12 politik risk faktörü arasında 4 politik risk unsurunun beklenen getiri üzerinde anlamlı bir etkisi olduğu tespit edilmiştir. Anahtar Sözcükler: Politik Risk, Borsa İstanbul, Finansal Varlıkları Fiyatlama Modeli, Finansal Piyasalar, E-views.Öğe HOW DO SOCIALLY RESPONSIBLE INVESTMENT AND MACROECONOMIC INDICATORS INTERACT WITH EACH OTHER? THE CASE OF SELECTED DEVELOPING COUNTRIES(PressAcademia, 2023) Tuncay, Merve; Dorjnaran, BayarmaaPurpose- Sustainability is a multidimensional concept that expresses not only sensitivity to environmental policies, biodiversity and climate change, but also corporate governance principles and human rights. Accordingly, socially responsible investment is a kind of investment considering not only financial criteria but also environmental, social and corporate governance factors as well. In today's world, both the increase in social chaos, disasters and epidemics all over the world reveal the importance of addressing the issue of sustainability at the institutional and even governmental level and taking urgent action. In this context, sustainability indices have been created in many international stock markets since the end of the 1990s, which are created according to various criteria. These indices follow the companies that comply with the concept of sustainability. Today, many developing country stock markets also have sustainability indices. In this study, the interaction between the change in the sustainability index and macroeconomic indicators in developing countries was examined in order to be able to set forth the significance of the impact level of sustainability on the economy in the developing countries. Methodology- Within the scope of the subject, the importance of adapting to sustainability in the developing countries and the activities carried out are also discussed. Within the analysis, the annual percentage change in the sustainability index in seven selected developing countries and macroeconomic indicators such as change in consumer price index and change in dollar-based exchange rates were examined for the period of 2015-2022 by the panel data methodology. Findings- According to the findings, the impacts of changes in exchange rates and consumer price index on the sustainability indices are statistically significant. While exchange rates have negative effect, consumer price indices have positive effect on the sustainability indices. Conclusion- Findings are expected to reveal the supportability and importance of sustainability in the developing countries and shed light for future research that this issue needs and worth to be investigated more deeply.Öğe INTERACTION BETWEEN WORKING CAPITAL AND FINANCIAL PERFORMANCE IN THE TURKISH ENERGY SECTOR: A COMPARATIVE RESEARCH BY THE SWARA, AHP AND TOPSIS(Mehmet Akif Ersoy Univ, 2022) Babacan, Adem; Tuncay, MerveThe development of the Turkish energy sector is of great importance in terms of managing the current account deficit problem and taking the foreign dependency in energy under control in Turkey. Incentives have been increased in the sector by the policies carried out and the obstacles against the private sector have been being removed especially after the 2000s. However, due to the high costs of the activities and investments to be carried out in the energy sector and the high uncertainty at sectoral and economic level necessitate multidimensional thinking while making decisions. Multi-criteria decision-making methods are of important support tools at this issue. The aim of this study is to reveal the financial performance of the Turkish energy sector in a multidimensional way. In the study, the interaction between financial performance and working capital level in enterprises being traded in the BIST energy sector are evaluated comparatively by AHP, SWARA and TOPSIS methods. The indicators of current ratio, cash ratio, trade receivables collection period, debt payment period, leverage ratio, short-term liabilities to assets ratio, return on assets, return on equity and, operating profit margin of 8 companies whose annual financial statements can be accessed are analyzed for the period of 2014-2020 by taking scholar opinions into consideration as well. Findings indicate that the ranking of the companies may vary according to the method chosen.Öğe İslami Bankacılık Sisteminde Finansal İstikrarın Belirleyicileri: Seçilmiş Ülkeler Üzerine Bir Panel Veri Analizi(Seyfettin ERDOĞAN, 2024) Delice, Güven; Tuncay, MerveBu çalışma, makroekonomik değişkenler karşısında İslami bankacılık sisteminin finansal istikrarının nasıl etkilendiğini incelemektedir. Bankacılık sisteminin finansal sağlamlılığını temsil etmek üzere, sermaye yeterlilik rasyosu ve aktif karlılığı oranları vasıtasıyla hesaplanan Z-skoru değişkeni kullanılmıştır. Makroekonomik değişkenler olarak ise, enflasyon ve kişi başı gayrisafi yurtiçi hasıla (GSYH) değişkenleri seçilmiştir. Bağımlı değişken Z-skoruna ek olarak bu göstergenin alt bileşenleri olan sermaye yeterlilik rasyosu ve aktif karlılığı oranı da bağımlı değişken olmak üzere üç ayrı model kurularak analiz yürütülmüştür. Araştırma, İslami bankacılık sistemini uygulayan 11 ülkenin 2013-2022 dönemi yıllık panel verileri üzerinden gerçekleştirilmiştir. Analiz sonucunda, enflasyonun etkisinin sadece sermaye yeterlilik rasyosu üzerinde pozitif ve anlamlı yönde gerçekleştiği tespit edilmştir. Ayrıca, kişi başı GSYH da sadece aktif karlılığı üzerinde negatif ve anlamlı bir etkiye sahiptir.Öğe İslami Sermaye Piyasalarında Volatilite: İslami Hisse Senedi Endeksleri Üzerinden Karşılaştırmalı Bir Analiz(2024) Delice, Güven; Tuncay, MerveBu çalışmada geleneksel finans ile İslami finans piyasalarını karşılaştırmak üzere sırasıyla S&P tarafından yayımlanan Dow Jones Global Index (W1DOW) ile Dow Jones Islamic Market World Index (DJIM) endeksleri için 2013-2023 dönemi günlük verileri üzerinden volatilite analizi gerçekleştirilmiştir. Analiz için 6 farklı modeli uygulanarak en uygun model belirlenmeye çalışılmış ve buna göre değerlendirmeler yapılmıştır. Bulgulara göre, her iki endeks için de en uygun volatilite modeli EGARCH olup, buna göre, iki endeksin performansı benzer bir seyir izlemektedir. Bu bağlamda, küresel finansal sistem içerisinde nispeten yeni bir alanı temsil eden İslami finans piyasalarının, uzun bir geçmişe ve yüksek işlem hacmine sahip geleneksel piyasalar karşısında başarılı bir performans sergiledikleri söylenebilir.Öğe İşletmelerde mali krizlerden sonra finansal yeniden yapılanma:İMKB sanayi işletmeleri üzerine bir uygulama(Cumhuriyet Üniversitesi, 2010) Tuncay, Merve; Yıldıran, MustafaMali küreselleşme ve serbestleşme ile birlikte gelişmiş ülkelerden gelişmekte olan ülkelere hızlı ve kısa dönemli sermaye giriş çıkışları yaşanmaya başlanmıştır. Bu durum özellikle gelişmekte olan ülkelerde cari açıklarının kapatılması ve kısa süreli likidite ihtiyacının karşılanması gibi getiriler sağlamasının yanında, özellikle gelişmekte olan ülkelerin dışsal risklere açıklığını artırmış, başka bir ülkede çıkacak olası bir ekonomik krizden eskiye göre daha fazla zarar görmelerine yol açmıştır. Bu zararlara bağlı olarak, işletmelere cari açıkların artması, likidite sıkışıklığı, finansal başarısızlık ve hatta iflas kaynaklı ek maliyetler yüklenmektedir. İşletmelerin bu sıkıntılardan kurtulabilmek için kullandıkları alternatiflerden birisi olan finansal yeniden yapılanma bu çalışmanın ana konusunu oluşturmaktadır.Çalışmada mali krizlerden sonra işletme-içi finansal yeniden yapılanma stratejileri ve kriz sonrası performans analizi yapılmaktadır. Bu kapsamda İMKB'de işlem gören 51 sanayi işletmesinin 2001 krizinden sonraki finansal yeniden yapılanma stratejileri mali tablo verilerine bağlı olarak incelenmiştir. 2002-2003 yıllarındaki verilerden istatistikî analizler, çoklu doğrusal regresyon ve lojistik regresyon yöntemlerine göre elde edilen sonuçlar değerlendirilmiştir.Araştırmadan elde edilen bulgulara göre; işletmelerin karlılıklarıyla, faaliyet gideri/net satış, finansman gideri/net satış, finansman oranı, halka açılma oranı, net işletme sermayesi devir hızı, pazarlama gideri/net satış ve yurtdışı satışlar/toplam satışlar arasında yakın bir ilişki bulunmaktadır. Ayrıca, işletmelerin karlılığını kaldıraç oranı, kısa vadeli borç/aktif oranı, cari oran, finansman gideri/net satış, fiyat kazanç oranının etkilediği ortaya çıkmıştır. Araştırmanın sonucu, işletmelerin mali kriz sonrasında, aktiflerini artırırken, kaynakları içinde özellikle kısa vadeli borçlarını azaltıp özsermayeyi artırarak finansal yeniden yapılanmaya gittiklerini ortaya çıkarmaktadır. İşletmelerde görülen bu yapılanma uygulamalarının başarılı olduğu da analizin diğer bir sonucudur.Öğe KATILIM BANKALARI İLE MEVDUAT BANKALARININ FİNANSAL PERFORMANSLARININ KARŞILAŞTIRILMASI(İktisadi Kalkınma ve Sosyal Araştırmalar Derneği, 2018) Tuncay, Merve5411 sayılı düzenlemeyle birlikte Türkiye’de faizsiz sistem kapsamında faaliyet gösteren bankaların statüsü de mevduat bankaları gibi kabul edilmiş ve bu kurumlar katılım bankaları adıyla faaliyete devam etmişlerdir. Bu gelişme alternatif bankacılık sistemi sunma amacı taşıyan faizsiz bankaların rekabet edebilirliklerinin artırılması yönünde önemli bir adım atmıştır. Ayrıca Vakıf Katılım Bankası ve Ziraat Katılım Bankası’nın sisteme dâhil olması katılım bankacılığı hizmetlerinin devlet eliyle yürütülmesini ve katılım bankacılığının daha da gelişmesini sağlamıştır. Bu çalışmanın amacı; Türkiye’de faaliyet gösteren katılım bankaları ile mevduat bankalarının finansal performansları çeşitli göstergeler açısından 2016 yılı için istatistiksel olarak karşılaştırmaktır. Analiz için 22 bankanın yıllık finansal tablo verileri, kullanılarak elde edilen sermaye yapısı, kârlılık ve aktif kalitesine ilişkin oranlar bağımsız örneklem t-testi ve Mann Whitney-U testi ile incelenmiştir. Sonuç olarak, istatistiksel olarak anlamlı olmamakla birlikte kârlılık, aktif kalitesi ve özsermaye oranı açısından mevduat bankalarının, kaldıraç ve aktif büyüme oranı açısından da katılım bankalarının daha yüksek performans gösterdiği tespit edilmiştir. Ayrıca, aktif büyüklüğü mevduat bankalarında istatistiksel olarak anlamlı düzeyde ve daha yüksek ortaya çıkmıştır. Çalışmada, Türkiye’deki düşük kârlılık oranlarına rağmen katılım bankalarının aktiflerinin dünyadaki örnekleriyle benzer şekilde mevduat bankalarından daha hızlı büyümesi dikkat çekicidir. Analiz bulgularının, kâr maksimizasyonu amacını taşıyan mevduat bankalarının aksine, katılım bankalarının, faizsiz finans ilkeleri kapsamında toplanan fonların reel ekonomiye kazandırılması suretiyle ihtiyaç duyan birimlere dağıtılması ve kârın yanı sıra zararın da paylaşılması amaçlarıyla örtüştüğü söylenebilir.Öğe THE INTERACTION BETWEEN SOCIALLY RESPONSIBLE INVESTMENT AND MACROECONOMIC INDICATORS IN THE DEVELOPING COUNTRIES(PressAcademia, 2023) Tuncay, Merve; Dorjnaran, BayarmaaPurpose- The purpose of this study is to examine the interaction between the change in the sustainability index and macroeconomic indicators in developing countries in order to be able to set forth the significance of the impact level of economic conditions on sustainability in the developing countries. Sustainability is a multidimensional concept that expresses not only sensitivity to environmental policies, biodiversity and climate change, but also corporate governance principles and human rights. Accordingly, socially responsible investment is a kind of investment considering not only financial criteria but also environmental, social and corporate governance factors as well. In today's world, both the increase in social chaos, disasters and epidemics all over the world reveal the importance of addressing the issue of sustainability at the institutional and even governmental level and taking urgent action. In this context, sustainability indices have been created in many international stock markets since the end of the 1990s, which are created according to various criteria. These indices follow the companies that comply with the concept of sustainability. Today, many developing country stock markets also have sustainability indices. Methodology- The study employs panel data obtained from 7 developing countries, namely Brazil, China, India, Indonesia, Malaysia, South Korea and Türkiye for the period of 2015-2022. As the indicator of sustainability, annual percentage change in sustainability index of the related country is taken into consideration. Selected macroeconomic variables are economic growth, change in consumer price index, change in dollar based exchange rates and the ratio of current account balance-GDP. Within the scope of the subject, the importance of adapting to sustainability in the developing countries and the activities carried out are also discussed. Findings- The analysis reveals that only changes in exchange rates and consumer price index have statistically significant effect on the change in sustainability index. Accordingly, while increases in exchange rates have negative effects, increases in consumer price index have positive effect on the sustainability index. Conclusion- Despite the fact that countries have started to provide sustainability indices within their stock exchanges quite recently, and hence analysis had to be conducted by limited data, this study is expected to be among the first studies aiming to set forth the interaction between sustainability and macroeconomic conditions. Hence, this study is expected to make a significant contribution in the existing literature. Based upon the analyisis, it may be concluded that the policies should be implemented so as to compensate the negative effects of exchange rates. Furthermore, it should also be analysed more closely what the components behind inflation affecting sustainability in the selected countries, and the trigger behind these findings are.Öğe Türkiye’de Sektörel Düzeyde Çalışma Sermayesi Unsurları ile Finansal Performans Arasındaki Etkileşim(2018) Kısakürek, Mustafa; Babacan, Adem; Tuncay, MerveSabit varlık yatırımlarıyla kıyaslandığında, daha düşük riskli ve miktarlıyatırımlar olsa da çalışma sermayesi işletmelerde gün içinde sıklıkla dikkatealınan kararlardır. Finans yöneticisinin işletmede faaliyette bulunduğu dönemiçerisinde belki de hiç karşılaşmayabileceği sabit varlık yatırımlarının aksine,çalışma sermayesi yatırımları ile ilgili kararlar işletmede sürekli tekrarlanmaktave işletmenin istikrarlı bir şekilde çalışmasını etkilemektedir. Dolayısıylaçalışma sermayesinin yönetimi aslında, işletmelerin likiditesinin yeterliliğini,riskini ve böylece kârlılığını yönetmektir.Bu çalışmada, çalışma sermayesi ileperformans arasındaki etkileşim, Türkiye’de 1999-2015 döneminde faaliyetgösteren seçilmiş sektörlere ait yıllık sektör bilançoları kullanılarak sabit etkilerpanel regresyon analizi yöntemi ile incelenmiştir. Finansal performansgöstergesi olarak, brüt kâr marjı ve aktif kârlılığı kullanılmıştır. Analizbulguları, teorik beklentilerle uygun olarak çalışma sermayesi unsurları ile brütkâr marjı arasında negatif bir ilişki olduğunu göstermektedir. Sadece ticari borçödeme süresinin beklenenden farklı olarak performans üzerinde negatif yöndeetkili olduğu tespit edilmiştir. Bu bulgu, ele alınan sektörlerde borçyükümlülüklerinin yerine getirilmesinde sıkıntı olduğuna işaret etmektedir.Çalışma sermayesi unsurları ile aktif kârlılığı arasında ise anlamlı bir ilişkibulunmamıştır.Öğe Türkiye’de Sektörel Düzeyde Çalışma Sermayesi Unsurları ile Performans Arasındaki Etkileşim(Kahramanmaraş Sütçü İmam Üniversitesi, 2018) Kısakürek, Muhammed Mustafa; Babacan, Adem; Tuncay, MerveSabit varlık yatırımlarıyla kıyaslandığında, daha düşük riskli ve miktarlı yatırımlar olsa da çalışma sermayesi işletmelerde gün içinde sıklıkla dikkate alınan kararlardır. Finans yöneticisinin işletmede faaliyette bulunduğu dönem içerisinde belki de hiç karşılaşmayabileceği sabit varlık yatırımlarının aksine, çalışma sermayesi yatırımları ile ilgili kararlar işletmede sürekli tekrarlanmakta ve işletmenin istikrarlı bir şekilde çalışmasını etkilemektedir. Dolayısıyla çalışma sermayesinin yönetimi aslında, işletmelerin likiditesinin yeterliliğini, riskini ve böylece kârlılığını yönetmektedir. Bu çalışmada da çalışma sermayesi ile performans arasındaki etkileşim, Türkiye’de faaliyet gösteren seçilmiş sektörlere ait sektör bilançoları kullanılarak sabit etkiler panel regresyon analizi yöntemi ile incelenmiştir. Performans göstergesi olarak, brüt kâr marjı ve aktif kârlılığı kullanılmıştır. Analiz bulguları, teorik beklentilerle uygun olarak çalışma sermayesi unsurları ile performans arasında negatif bir ilişki olduğunu göstermektedir. Sadece ticari borç ödeme süresinin beklenenden farklı olarak performans üzerinde negatif yönde etkili olduğu tespit edilmiştir. Bu bulgu, ele alınan sektörlerde borç yükümlülüklerinin yerine getirilmesinde sıkıntı olduğuna işaret etmektedir.Öğe VIX KORKU ENDEKSİNİN BIST SEKTÖR ENDEKSLERİ İLE VOLATİLİTE ETKİLEŞİMİNİN CCC-GARCH İLE ARAŞTIRILMASI: 2013-2020 DÖNEMİ(2021) Tuncay, MerveKüreselleşen finans piyasalarında yatırımcılar karar alırken ulusal bileşenler yanında uluslararası göstergeleri de dikkate almaktadır. Korku endeksi olarak da ifade edilen Volatilite Endeksi (VIX) Şikago Opsiyon Borsası tarafından hesaplanmakta ve hem politika yapıcılar hem de piyasa katılımcıları tarafından yaygın bir biçimde takip edilmektedir. Bu çalışmada da, Borsa İstanbul’dan seçilmiş 7 sektör endeksi ile VIX korku endeksi arasındaki volatilite etkileşimini ortaya koyabilmek amaçlanmaktadır. Çalışmada 2013-2020 dönemi için günlük gözlemlerden elde edilen logaritmik fark serileri Sabit Koşullu Korelasyon GARCH (CCC-GARCH) modeli ile analiz edilmiştir. Yöntem, volatilite etkileşimlerinin yanısıra değişkenler arası korelasyon katsayılarını da gösterebilmesi bakımından alternatif yöntemler arasından öne çıkmaktadır. Analiz bulgularına göre; seriler arasında istatistiksel olarak anlamlı volatilite etkileşimleri ve zayıf olmakla beraber negatif korelasyon bulunmaktadır.Öğe Volatility in Islamic Capital Markets: A Comparative Analysis on Islamic Stock Indices(Maliye Bakanligi, 2024) Delice, Guven; Tuncay, MerveIn this study, volatility analysis was conducted on daily data for the period 2013-2023 for the Dow Jones Global Index (W1DOW) and Dow Jones Islamic Market World Index (DJIM) published by S&P to compare the volatilities of traditional finance and Islamic finance markets. For the analysis, 6 different volatility models were applied to determine the most appropriate model and an evaluations were made accordingly. Findings indicate that, the most appropriate volatility model for both indices is the EGARCH model and the performance of the two indices in terms of volatility follows a similar trend.In this context, it can be said that Islamic finance markets, which represent a relatively new area within the global financial system, have demonstrated a successful performance against traditional markets with aAlong history and high transaction volume.