Beslenme ve Diyetetik Bölümü Kitap Koleksiyonu
Bu koleksiyon için kalıcı URI
Güncel Gönderiler
Öğe Adipoz Doku ve Adipokinler(Livre-de-Lyon, 2022) Bağcı, BinnurAdipoz doku, memelilerdeki ana enerji deposudur ve vücut yağını nötr tiaçilgliseroller olarak depolar. Adipoz dokuda birçok farklı hücre tipi bulunmasına rağmen, adipositler en büyük hücre oranını oluşturur. Leptinin tanımlanmasını takiben (Vigarello, 2013; Vaisse ve ark., 1996), adipoz doku, tüm vücut metabolizmasının ve sistemik enerji homeostazının düzenlenmesinde pek çok işleve sahip dinamik bir organ olarak kabul edilmiştir (Sun ve ark., 2011). Obezitenin bir dizi kronik hastalık için oluşturduğu tartışılmaz ve büyük risk göz önüne alındığında, adipoz doku son yıllarda fizyolojik olarak önemli bir organ ve terapötik bir hedef olarak yeniden ilgi görmüştür. Adipoz doku, beslenme durumundaki bir değişikliğe hızla yanıt verir ve besin fazlalığı zamanlarında bir enerji deposu görevi görür. Kronik bir pozitif enerji dengesi, lipit depolanmasını sürdürmek ve böylece sistemik metabolizmayı düzenlemek için adiposit hipertrofisi (hücre boyutunda artış) ve hiperplazi (hücre sayısında artış) yoluyla kontrol edilir (Sun ve ark., 2011). Adipoz dokunun enerji homeostazı, besin yanıtı ve metabolik hastalıkla ilişkisindeki merkezi rolü göz önüne alındığında, adipoz hücre biyolojisinin daha iyi anlaşılması, obeziteyi veya metabolik komorbiditeleri yeni stratejilerin önünü açabilir (Choe ve ark., 2017). Son çalışmalar, yağ dokusunun hücresel heterojenliğini ve bunun fonksiyonel sonuçlar üzerindeki etkisini gözler önüne sermektedir.Öğe Öğe Beslenmede Antioksidan Bileşikler(Akademisyen Yayınevi A.Ş., 2022) Zeynep Mine HasdemirSerbest radikal, bir veya daha fazla eşleşmemiş elektrona sahip, bağımsız var olma yeteneğine sahip atom veya molekül olarak tanımlanabilir. Eşleşmemiş bir elektron, bir orbitalde tek başına bir elektrondur. Bir orbitalde iki elektron farklı dönüş yönlerine sahiptir ve elektronlar orbitallerde eşleştirildiklerinde daha kararlıdır. Bu nedenle serbest radikaller kararsızdırlar. Serbest radikallere genellikle üst simge nokta (•) olarak, bir veya daha fazla eşleşmemiş elektronun varlığını belirtmek için eklenir. Serbest radikaller yüksek enerjilidirler ve boşta kalmış tek elektronlarını çift oluşturmak isterler. Yüksek enerjisi ile çift oluşturma eğiliminde olan serbest radikaller insan vücudunda bulunan biyomoleküllerin (lipit, nükleik asit, protein) yapısına girerek oksidasyona neden olabilmektedir. Çevre kirliliği, orman yangınları, alkol ve sigara tüketimi, ksenobiyotikler, UV ışınları ve X-ışınları serbest radikal oluşumunu artıran kaynaklardır.Öğe Yaşlılıkta Beslenme(Nobel Akademik Yayıncılık, Eylül 2021) Bağlam, NurcanBeslenme yaşlı bireylerde sağlık, fiziksel performans ve psikolojik iyilik halinin önemli bir belirleyicisidir. Birçok etmene bağlı olarak yaşlı bireylerde besin alımı azalmakta ve yetersiz beslenme riski artmaktadır. Hipertansiyon, kalp yetmezliği ve iskemik kalp hastalığı gibi kardiyovasküler hastalıklar yaşlı bireylerde daha sık görülmektedir ve bu hastalıklarda beslenme, morbidite ve mortalite açısından önemlidir. Yetersiz beslenme birçok hastalığın ilerlemesine katkıda bulunurken sarkopeni ve kırılganlığın karmaşık etiyolojisine önemli katkıda bulunmaktadır. Yaşlanmaya bağlı besin alımında azalma bu bağlamda oldukça önemlidir. Özellikle akut ve kronik hastalık durumunda beslenme sorunları yaygındır ve hastalığın katabolik etkileriyle birlikte besin alımının azalması hızla beslenme yetersizliğine yol açmaktadır. Beslenme yetersizliğinin neden olduğu enfeksiyon riskinde ve bası yaralarında artış, hastanede yatış süresinin uzaması, hatta ölüm oranlarında artış gibi kötü sonuçlar yaşlı bireylerde de gösterilmiştir. Öte yandan genel popülasyonda olduğu gibi obezite yaşlı bireylerde de artan bir sorundur ve şuanda 65 yaş üstü dünya nüfusunun %18 ila %30’unu etkilemektedir. Yaşlılık döneminde yağ kütlesindeki artış özellikle karın çevresindedir. Bu durum diyabet ve kardiyovasküler hastalıklar gibi kronik hastalıklar ile ilişkilendirilmektedir. Beslenme yetersizliği ve obezitenin yanı sıra, yaşlı bireyler ciddi sağlık sorunlarıyla birlikte çeşitli nedenlere bağlı olarak dehidratasyon riski altındadırlar. Toplumda yaşayan yaşlı bireylerde oran düşük olsa da kırılgan ve bakıma muhtaç yaşlı bireylerde bu oran üçte birden fazladır. Bu nedenle, yeterli-dengeli beslenmeyle birlikte sıvı alımının sağlandığı bir beslenme yönetiminin desteklenmesi önemli bir halk sağlığı stratejisi olarak benimsenmelidir.Öğe PROBİYOTİKLERİN HİPOKOLESTEROLEMİK POTANSİYELİ(İKSAD YAYINCILIK, Aralık 2021) Dinçer, EmineKardiyovasküler hastalıklar (KVH) insan hayatı için ciddi tehdit olarak görülmekte olup küresel olarak ölümcül olan hastalıklar arasında yer almaktadır. Yapılan çalışmalar her yıl dünya genelindeki ölümlerin yaklaşık %29’unun KVH kökenli olduğunu göstermektedir. KVH nedeni ile 2004 yılında 17.1 milyon civarında insanın yaşamını yitirdiği, 2005 yılından bu yana oranın % 12,5 artış gösterdiği, 2013 yılında dünya çapında üçüncü ölüm kaynağı olduğu ve 2015 yılında yaklaşık 17,9 milyon kişinin ölümüne yol açtığı bilinmektedir. Dünya Sağlık Örgütü (DSÖ) 2030 yılına kadar bu sayının küresel çapta 23.6 milyon insana ulaşabileceğini öngörmektedir. Bu nedenle KVH dünya çapında bir problem olmakta ve bu hastalıkların ortaya çıkışı ile doğrudan veya dolaylı olarak ilişkili olan tüm sistemler insan sağlığı açısından büyük önem taşımaktadır. Genetik, yaş ve cinsiyet gibi değiştirilemez etkenlerin dışında, yüksek tansiyon, diyabet, obezite ve yüksek kolesterol, kardiyovasküler hastalıklara yol açan ana faktörler olarak kabul edilmektedir (Gürsoy vd., 2011; Öngün Yılmaz, 2018; Wang vd., 2018; Hassan vd., 2019).