Doğum tartısının vücut kompozisyonu ve insülin direnci üzerine etkisi
dc.contributor.advisor | Gültekin, Asım | |
dc.contributor.author | Doğan, Melih Timuçin | |
dc.date.accessioned | 2024-10-19T19:30:28Z | |
dc.date.available | 2024-10-19T19:30:28Z | |
dc.date.issued | 2013 | |
dc.department | Enstitüler, Sağlık Bilimleri Enstitüsü, Çocuk Sağlığı ve Hastalıkları Ana Bilim Dalı | en_US |
dc.description | Tıp Fakültesi, Çocuk Sağlığı ve Hastalıkları Ana Bilim Dalı | en_US |
dc.description.abstract | Gebelik haftasına göre düşük ağırlıkta doğan (SGA) ve makrozomik doğan çocukların yenidoğan dönemini ilgilendiren artmış morbidite ve mortalitesi yanında uzun dönemde ortaya çıkan metabolik ve endokrinolojik sorunları mevcuttur. Erişkinlerde yapılan retrospektif çalışmalar insülin direnci, glukoz intoleransı, hipertansiyon ve kardiyovasküler mortalitenin artışının SGA ile birlikteliğini göstermiştir; ancak makrozomik doğan çocuklar için yeterli çalışma bulunmamaktadır. Bu konudaki çalışmaların çoğu erişkin ve pubertal yaş grubunu kapsamaktadır, prepubertal çdönemde yapılan çalışmalar oldukça sınırlıdır. Çalışmamızda makrosomik doğumun metabolik sendrom ve insülin direnci için bir risk oluşturup oluşturmadığı araştırılacaktır. Makrosomik doğumun da düşük doğum ağırlığı gibi insülin direnci ve metabolik sendrom için bir risk faktörü olarak ortaya konması durumunda, bu hastaların uzun dönemde komplikasyonlarının azaltılnası toplum sağlığına ve ülke ekonomisine katkı sağlayacaktır. Çalışmaya Cumhuriyet Üniversitesi Çocuk Sağlığı ve Hastalıkları Anabilim Dalı?na başvuran miadında doğmuş, 2,5 ? 5,5 yaşları arasındaki gestasyon haftasına göre düşük doğum ağırlıklı (SGA) 22 çocuk ve 4000 gr üzerinde doğmuş (makrozomik) 22 çocuk olmak üzere 44 çocuk alındı. Kontrol grubuna gestasyon haftasına göre normal doğum ağırlıklı (AGA) doğan 22 çocuk alındı. Nörolojik problemi olanlar, 37 gebelik haftasından küçük doğanlar, 42 gebelik haftasından büyük doğanlar, kromozom anomalileri olanlar, glukoz mekanizmasını etkileyecek hastalığı olanlar, aktif enfeksiyonu olanlar ve annesinde gebelik esnasında diyabet (tip 2 diyabet, gestasyonel diyabet), hipertansiyon (kronik hipertansiyon, gestasyonel hipertansiyon, preeklampsi, eklampsi) olanlar çalışma dışında bırakıldı. Çocukların doğumdaki kilo, boy, baş çevreleri, doğum şekilleri, kaç haftalık doğdukları, anne sütü alıp almadıkları, anne sütü aldıysa kaç ay aldıkları öğrenildi. Çocukların antropometrik ölçümleri (güncel kilo, güncel boy, güncel baş çevresi, orta kol çevresi, göğüs çevresi, bel çevresi, triseps deri kıvrım kalınlığı) yapıldı. 12 saat açlığı takiben açlık kan şekeri, lipid profilleri (kolesterol, trigliserit, LDL,HDL), insülin düzeyleri için kan alındı. İnsülin dirençleri `Homeostatic Model Assesment? (HOMA-IR) indeksi ile hesaplandı. Kan basınçları 10 dakikalık dinlenmenin sonunda uygun manşon kullanılarak ölçüldü. Düşük doğum ağırlıklı doğan çocuklar, makrozomik doğan çocuklar ve normal doğum ağırlıklı çocuklar arasında doğum şekilleri, cinsiyet yönünden anlamlı farklılık saptanmadı (p>0,05). Her 3 grup güncel kiloları yönünden karşılaştırıldığında makrozomik doğum ile düşük doğum ağırlıklı doğum arasındaki farklılık anlamlı bulundu (p<0,005). Her 3 grup diğer antropometrik ölçümler (güncel boy, güncel baş çevresi, orta kol çevresi, göğüs çevresi, bel çevresi, triseps deri kıvrım kalınlığı) yönünden karşılaştırılıdığında farklılık önemsiz bulundu (p>0,05). Her 3 grup VKİ yönünden karşılaştırıldığında makrozomik doğum ile normal doğum arasındaki farklılık önemli bulundu (p<0,005). Bu çocuklar erken çocukluk döneminde bile metabolik sendrom açısından riskli olabileceğinden mutlaka izlenmeleri gerekir. Her 3 grup lipid profilleri yönünden karşılaştırıldığında sadece LDL kolesterol yönünden SGA?lı çocuklar ile AGA?lı çocuklar arasındaki farklılık anlamlı bulundu (p<0,005). Her 3 grup sistolik ve diastolik kan basıncı yönünden karşılaştırıldığında farklılık önemsiz bulunmuştur (p>0.005). Her 3 grup anne sütü alma süreleri yönünden 6 ay altında anne sütü alanlar ve 6 ay üstünde anne sütü alanlar olmak üzere ikişer gruba ayrıldı ve iki grup güncel kilo, güncel boy, güncel baş çevreleri, triseps deri kıvrım kalınlıkları, orta kol çevreleri, göğüs çevreleri, bel çevreleri, VKİ, sistolik kan basınçları, diastolik kan basınçları, lipid profilleri, insülin düzeyleri ve HOMA-IR yönünden karşılaştırıldı. Her 3 grupta anne sütünü 6 aydan az alanlar ile anne sütünü 6 aydan fazla alanlar tüm parametreler yönünden karşılaştırıldı; ancak farklılık önemsiz bulundu (p>0.005). Her 3 grup insülin direnci olanlar (HOMA-IR > 2,5) ve insülin direnci olmayanlar (HOMA-IR < 2,5) olmak üzere ikişer gruba ayrıldı ve iki grup güncel kilo, güncel boy, güncel baş çevreleri, triseps deri kıvrım kalınlıkları, orta kol çevreleri, göğüs çevreleri, bel çevreleri, VKİ, sistolik kan basınçları, diastolik kan basınçları, lipid profilleri (kolestrol, LDL, HDL, trigliserit) yönünden karşılaştırıldı. Her 3 grupta insülin direnci olanlar ve insülin direnci olmayanlar tüm parametreler yönünden karşılaştırıldı; ancak farklılık önemsiz bulundu (p>0.005). Bu bulgularla makrozomik doğan çocukların VKİ?si normal doğum ağırlığıyla doğan çocukların VKİ?sine göre anlamlı olarak yüksek bulunmuştur. VKİ diyabet, kardiyovasküler hastalık, intraabdominal yağ kitlesinin önemli bir belirteci olduğu düşünüldüğünde makrozomik doğan çocukların prepubertal dönemden itibaren antropometrik ölçümlerinin takip edilmesi önerilebilir. Anahtar Kelimeler: SGA, makrozomi, insülin direnci, VKİ | en_US |
dc.description.abstract | ABSTRACT Being born small-for-gestational age (SGA) and macrosomic birth has been strongly linked to a number of long-term risks including metabolic and endocrinological problems in addition to increased newborn problems. Those SGA related diseases including glucose intolerance, insulin resistance, type 2 diabetes, higher systolic blood pressure, coronary heart disease, cardiovascular mortality were initially observed retrospectively in an adult population, but there have been a few studies in this situation for macrosomic childrens. The studies commonly made for adults and pubertal age groups. But there have been limited studies in prepubertal and early pubertal children in longitudinal follow up. The aim of our study is to evaluate whether the risk of metabolic syndromes and insulin tolerance increase in macrosomia. If there is a risk, decreasing complications will contribute to public health and the national economy. The study included 66 children aged betwen 2.5 and 5.5 years old referred to Pediatric department of Cumhuriyet University School of Medicine. Of 66 patients 22 were SGA, 22 were macrosomic (birth weight: more than 4000 gr) and 22 were control group (normal for gestational age). The children with neurological problems, born less than 37 weeks and more than 42 weeks, with chromosomal anomalies, with diseases affecting glucose mechanisms, with active infections, and if there have been diabetes (type 2 diabetes mellitus, gestational diabetes) and hypertension (chronic hypertension, preeclampsia, eclampsia, gestational hypertension) in mothers during gestation were not included to the study. Weight, length and head circumference at birth, mode of delivery, gestational age, whether they had breastfed, the duration of breastfed were learned and recorded. Anthropometric measurement of children (current weight, length, head circumference, mid-arm circumference, chest circumference, waist circumference, triceps skinfold thickness) were calculated. For levels of fasting blood glucose, lipid profile (cholesterols, LDL, HDL, triglycerides) and insulin, blood was taken from children after 12- hour fasting. Insulin resistance was calculated by `Homeostatic Model Assessment? (HOMA-IR) index. Blood pressure was measured using appropriate cuff at the end of a 10-minute rest. There were no significant difference between SGA, macrosomic birth and AGA in terms of gender, mode of delivery (p>0.005). When 3 groups were compared in terms of current weight, there was a significant difference between macrosomic birth and SGA (p<0.005), but there was no significant difference in other anthropometric measurements (current length, current head circumference, mid-arm circumference, chest circumference, waist circumference, triceps skinfold thickness) (p>0.05). There was a significant difference between macrosomic birth and SGA in terms of BMI (p<0.005). These children may be at risk for metabolic syndrome even in early childhood and should be followed. When 3 groups were compared in terms of lipid profiles, there was a significant difference between SGA and AGA children only in LDL cholesterol. (p<0.005). There was no significant difference in systolic and diastolic blood pressures between three groups (p>0.005). Three groups were divided into 2 groups in terms of duration of breastfeeding: less than 6 months and more than 6 months. These two groups were compared in terms of current weight, current length, current head circumference, mid-arm circumference, chest circumference, waist circumference, triceps skinfold thickness, BMI, systolic and diastolic blood pressures, insulin levels, lipid profiles and HOMA-IR. There was no significant difference between two groups for all these parameters (p>0.005). All 3 groups were divided into two groups: those with insulin resistance (HOMA-IR > 2.5) and those without insulin resistance (HOMA-IR < 2.5). These two groups were compared in terms of current weight, current length, current head circumference, mid-arm circumference, chest circumference, waist circumference, triceps skinfold thickness, BMI, systolic and diastolic blood pressures and lipid profiles. There was no significant difference between two groups for all these parameters (p>0.005). In conclusion, BMI for macrosomic children was significantly higher than for AGA children. When it was considered that BMI was an important marker for diabetes mellitus, cardiovascular diseases, it may be suggested that macrosomic children should be followed up from prepubertal period. Key words: BMI, insulin resistance, macrosomia, SGA | en_US |
dc.identifier.endpage | 74 | en_US |
dc.identifier.startpage | 1 | en_US |
dc.identifier.uri | https://tez.yok.gov.tr/UlusalTezMerkezi/TezGoster?key=1zw6GvYMe-q3Hf6HR-3US-_V-ku7jv32QW2T2MerymBrQQ60GlzCjpuRisQCTGLK | |
dc.identifier.uri | https://hdl.handle.net/20.500.12418/18359 | |
dc.identifier.yoktezid | 358910 | en_US |
dc.language.iso | tr | en_US |
dc.publisher | Cumhuriyet Üniversitesi | en_US |
dc.relation.publicationcategory | Tez | en_US |
dc.rights | info:eu-repo/semantics/openAccess | en_US |
dc.snmz | YK_20241019 | en_US |
dc.subject | Çocuk Sağlığı ve Hastalıkları | en_US |
dc.subject | Child Health and Diseases | en_US |
dc.title | Doğum tartısının vücut kompozisyonu ve insülin direnci üzerine etkisi | en_US |
dc.title.alternative | Effect of birth weight on body composition and insulin resistance | en_US |
dc.type | Specialist Thesis | en_US |