Kadın genital sistem kitlelerinin mr spektroskopi ile değerlendirilmesi

ÖZET Kadın Genital Sistem Kitlelerinin Mr Spektroskopi İle Değerlendirilmesi, Derya Seven, Radyoloji Anabilim Dalı, Sivas, 2016 Giriş: Pelvik kitleler, jinekolojik cerrahi endikasyonunu belirlemek açısından yaygın klinik ve radyolojik problem oluştururlar. Görüntüleme yöntemleri arasında multiplanar inceleme, yüksek yumuşak doku kontrastı ve damarların kontrast madde kullanılmadan ayırt edilebilmesi nedeniyle MRG (Manyetik Rezonans Görüntüleme) pelvik bölgede diğer görüntüleme yöntemlerine üstündür. Buna rağmen MRG de pelvik kitleleri malignite yönünden belirlemede yetersiz kalabilmektedir. Amaç: Çalışmanın amacı pelvik kitle ön tanısıyla alt batın MRS (Manyetik Rezonans Spektroskopi) tetkiki yapılan kadın hastalarda MRS'de saptanan metabolit piklerinin, pelvik kitlelerde malign-benign ayrımında tanıya katkısının klinikte kullanılabilirliğini araştırmaktır. Materyal ve Metod: Çalışmamız Mart 2015-Haziran 2016 tarihleri arasında konvansiyonel MRG'sinde pelvik kitlesi bulunan ve pelvik kitleden opere olan 45 kadın hasta alındı. Bu hastalarda pelvik MR ve MR Spektroskopiler değerlendirilerek, MR Spektroskopide NAA, kolin, kreatin, laktat ve lipit moleküllerine ait majör tepe amplitüdleri analiz edildi. Bulgular: Çalışmamızda tüm malign ve benign pelvik kitleler, kolin, lipit, kreatin, NAA piki ve eşik değer 7 milimol kolin konsantrasyonu ile karşılaştırıldığında anlamlı sonuç bulunmadı. Patoloji sonucu malign ve benign olan kitleler laktat ile karşılaştırıldığında gruplar arası farklılık önemli bulundu (p<0,05). Benign kitlelerde %55,3 oranında, malign kitlelerin %100'ünde (++) laktat piki görüldü. Tüm pelvik kitleler kistik solid içeriğine göre kolin piki yönünden karşılaştırıldığında gruplar arası farklılık önemli bulundu (p<0,05). Solid lezyonlarda % 91,7 oranında, kistik lezyonlarda % 33,3 oranında kolin yüksekliği saptandı. Teratomların dışında overyan epitelyal kitlelerin çoğunda ve tubal epitelyal kitlelerde NAA yüksekliği saptandı. Bulgularımız yapılan değişik çalışmaların bazılarıyla uyumlu bulunurken bazı çalışmalarla uyumlu bulunmamaktadır. Sonuç: MRS pelvik kitlelerde değişken sonuçlara sahip olmakla birlikte, ek tanı aracı olarak, MRG ve düffuzyon MRG ile kullanıldığında faydalı sonuçlar elde edilebilmektedir. MRS ile kitlelerin moleküler metabolitlerinin tesbit edilmesi histopatolojik incelemelerle korele edildiğinde değerli bilgiler vereceğini düşünmekteyiz. Anahtar Kelimeler: Manyetik Rezonans Görüntüleme (MRG), Manyetik Rezonans Spektroskopi (MRS), Pelvik Kitle.

ABSTRACT Assessment of Woman Genital System Masses With Magnetic Resonance Spectroscopy, Derya Seven, Radiology Department, Sivas, 2016 Introduction: Pelvic masses are common clinical and radiological problems and are important for determining indications of gynecological surgery. Among imaging methods, multiplane examination, high soft tissue contrast and MRI (Magnetic Resonance Imaging) are superior to others. Neverthless, MRI would still be inadequate to identify pelvic masses in terms of malignancy. Aim: The aim of this research is to examine clinical utility of metabolite peaks detected by MRS in terms of its contrubution to benign- malignant discrimination of pelvic masses on a sample of women patients that had abdominal MRS (magnetic resonans spectroscopy) with a provisional diagnosis of pelvic mass. Materials and Method: 45 female patients that had been referred to Radiology Department of C.U.F.M between March 2015-June 2016 for pelvic mass MRI imaging and pelvic mass detected with conventional MRI and subsequently operated included in the study. Pelvic MRI and MRS of these patients were evaluated and major peak amplitudes of NNA, choline, creatine, lactate and lipid molucules in MRS were analyzed. Results: When all the malignant and benign masses were compared with peaks of cholin, lipid, creatine, NNA and threshold value of 7 milimole of choline concentration, there was not any statistically significant difference. There was a statistically significant group difference between pathologically malignant and benign diagnosed masses and lactate (p<0,05). We observed (++) lactate peak in 55.3% of the benign masses and 100% of the malign masses. When all pelvic masses were compared according to their cystic solid content in terms of choline peak, there was a statistically significant difference between groups (p<0,05). We detected choline elevation in 91.7 % of the solid lesions and 33.3% of the cystic lesions. We also detected NAA elavation in majority of the overian epithelial masses except that the teratomas and tubal epithelial masses. While our results are consistent with some of the previous studies, there are also some incompatible results in the literature as well. Conclusion: MRS may cause changeable results. Neverthless, when MRI and diffusion MRI are used together, as an additional diagnostic tool it can help to obtain useful results When molecular metabolites of masses are correlated with their pathophysiology, it can give substantial information. Key Words: Magnetic Resonance Imaging (MRI), Magnetic Resonance Spectroscopy (MRS), pelvic mass