Kur’an-ı Kerim-II
Tarih
Yazarlar
Dergi Başlığı
Dergi ISSN
Cilt Başlığı
Yayıncı
Erişim Hakkı
Özet
Kur’ân-ı Kerim hem lafız hem de manasıyla ilâhî bir kitaptır. O, ‚Ey insanlar! Rabbinizden size bir öğüt, gönüllerde olana bir şifa, mü’minlere bir rehber ve rahmet gelmiştir.‛ (Yunus, 10:57) ifadesiyle kendisini, insanlar için bir hidayet ve rahmet kaynağı ve mü’minler için de bir rehber olduğunu beyan etmektedir. Vahyin son halkası olan Kur’ân’ın bu vasıfları kıyamete kadar devam edecektir. Hal böyle olunca onun hem mana hem de lafız boyutuyla ele alınması gerekmektedir. Kur’ân tarihine bakıldığında tenzîl döneminde onun, bir taraftan ezberlenme ve yazı yoluyla kayıt altına alınıp tilavet edildiği, diğer taraftan da insanlar tarafından hayata uygulandığı müşahede edilmektedir. Bu durum, onun yazılması ve kayıt altına alınmasındaki asıl espriyi gösterdiği gibi, İlâhî kelamın daha sonraki nesillere aktarılması ve açıklanması gerektiğini de ortaya koymaktadır. Nitekim bu silsile hep böyle devam etmiş ve her devrin İslam bilginleri, Kur’ân’ı aslına uygun bir şekilde okuyabilmenin ve onu daha iyi anlayabilmenin gayreti içerisinde olmuşlardır.