1243 Kösedağ Savaşı

Yükleniyor...
Küçük Resim

Tarih

2018

Yazarlar

Dergi Başlığı

Dergi ISSN

Cilt Başlığı

Yayıncı

Sivas Cumhuriyet Üniversitesi

Erişim Hakkı

info:eu-repo/semantics/openAccess

Özet

‚Kösedağ Savaşı‛, Anadolu’daki Selçuklu Türkleri ile Moğolların Zara- Suşehri arasında yer alan Kösedağın eteklerinde 3 Temmuz 1243 yılında yapmış oldukları savaşın adıdır. Bu savaşın neticesinde Türkiye Selçukluları Moğollara karşı tarihinde benzeri görülmemiş bir bozguna uğradı. Türk’ün Anadolu tarihinde bir dönüm noktası olan Kösedağ Savaşı, gerek cereyan ediş şekli gerekse sonuçları itibariyle Türk tarihi içerisinde özel bir yere sahiptir. Biraz önce belirttiğimiz gibi adını olayın zuhur ettiği yerden alan Kösedağ Bozgunu Türk tarihinin ders alınması gereken Anadolu’daki en büyük felaketlerindendir. Kolay bir zafer kazanarak hiçbir mukavemet görmeden Anadolu topraklarında ilerleyen Moğollar, kısa sürede bu coğrafyada Türklere yapmadıkları zorbalığı ve işkenceyi bırakmadılar. İşgal ettikleri şehirleri yakıp yıkıp yağmalayarak halkını; ihtiyar, hasta, kadın, çoluk- çocuk demeden katlettiler. El-Ömerî’nin ifadesiyle, Selçuklular idaresinde cennet gibi olan ve halkına saadet günlerini yaşatan Anadolu, yeryüzünü alt üst eden Cengizoğulları tarafından istila edilmişti. Moğolların bu zulmüne karşı direnemeyen Türkiye Selçuklu Sultanı II. Gıyaseddin Keyhüsrev, onlara vergi vermeyi kabul etse de halk üzerindeki baskılarını sona erdiremedi. Türkiye Selçuklu Devleti’nde Kösedağ bozgunuyla başlayan süreç çok karmaşık, ama bir o kadar da önemli olayların başlangıcı oldu. Bunlardan bazılarını şu şekilde sıralayabiliriz. Çocuk yaştaki üç şehzade hükümdar oldu. Sadettin Köpek gibi bazı devlet adamları yönetimde sultanlardan daha etkili oldu. Artık Türkiye Selçukluları Yakın-Doğu da gelişen siyasi olayların merkezinde yer almaya başladı. Devlet ekonomik sıkıntılarından dolayı dış borç almaya başladı. Ikta sisteminde bozulmalar başladı. Netice itibariyle Türkiye Selçukluları Moğol baskısı altına girerek dağılma sürecine girdi. Ancak bütün bu olumsuz etkilerine rağmen bu bozgunun Anadolu Türklüğüne olumlu tesirleri de olmuştur. Örneğin Moğolların önünden kaçan Türk kavimleri Anadolu’nun Türkleşmesini hatta batıya doğru göç edenler Osmanlı gibi bir cihan devletinin kurulmasını sağladılar. Kısacası Kösedağ bozgunu Selçuklunun yıkılma ve Osmanlı’nın da kurulma sürecini başlatan bir olaydır. Biz bu çalışmamızda Türk tarihinin en önemli bozgunlarından olan Kösedağ Savaşını ele almaya çalıştık. Amacımız ise; tarihinin sadece bir zaferler ve galibiyetler manzumesi olmadığını, mağlubiyetleriyle bir bütün olduğunu ifade etmektir. Şüphesiz tarih, yalnızca bir kahramanlar geçidi ve zaferler anıtı yahut geçmişe övgü düzme işi değildir. Tarih, ancak bir bütün olarak ele alındığında yol gösterici bir özelliğe sahip olur. Tarihteki hataların tekerrür etmemesi için yenilgi ve hezimetlerimizden ders almasını bilmeliyiz. O günkü olayların bugünkü şahitleri olarak bu yenilgilerin sebeplerini sonuçlarını inceleyip gerekli dersleri çıkararak geleceğimizi ona göre şekillendirmeliyiz. Özgüvenlerini kazanmış olan milletler ancak geçmişteki yenilgileriyle yüzleşebilirler. Bu millete Sarıkamış, Balkan ve Kösedağ gibi birçok yenilgisi yıllarca hatırlatılmadı. Yine bu millete geçmişte asırlarca bizim topraklarımızın şimdiki Sivas, İstanbul, Ankara gibi bir parçası olan Kudüs, Selanik, Musul ve Kerkük nasıl kaybedildi anlatılmadı. Ne zamanki bu millet tekrar özgüvenini kazandı geçmişteki hatalarıyla yüzleşmeye başladı. Oysaki yıllardır yapmamız gereken geçmişteki hatalarımızdan ders çıkarmak adına bu felaketleri masaya yatırıp uzmanlarıyla enine boyuna tartışıp tekrar aynı hatalara düşmemizi engellemekti. Belki bunun şimdiye kadar yapılmaması da bu milleti tekrar aynı hatalarla karşı karşıya getirmek adına oynanan bir projenin senaryosuydu. Artık özgüvenini kazanan bu millet Kösedağ Bozgunu Niçin Oldu? Balkan Savaşlarını Neden Kaybettik? Sarıkamış Felaketinin Sebepleri Nelerdir? Kudüs, Selanik, Musul ve Kerkük elimizden nasıl çıktı? diyerek bu olayları sorgulamaya ve bu hatalarla yüzleşmeye başladı. Bunlardan dersler çıkararak bir daha aynı akıbete maruz kalmamak için bu olayları ilmi bir ciddiyetle irdelememiz bu ülke için hain planları olanların planlarını boşa çıkaracaktır. Bu minval üzere biz bu çalışmamızda Türk’ün Anadolu tarihinde bir dönüm noktası olan Kösedağ yenilgisini ele almaya çalıştık. İslam tarihinde Bedir zaferi kadar, Müslümanların ders çıkarması adına Uhud bozgunu ne kadar önemliyse, Türk’ün Anadolu tarihinde de Malazgirt Zaferi kadar, Kösedağ bozgunu da önemlidir. Şunu da unutmayalım ki bu coğrafyada yapılmış olan Kösedağ Savaşının galipleri bu gün buralarda yoksa bu zaferin nihai kazananı bu millet olmuştur. Gerek Türk gerekse Sivas tarihi için oldukça önemli olan Kösedağ bozgununun geniş çaplı ele alınıp bilinmeyen yönlerinin aydınlatılması için 10 Aralık 2017‘de Türk Tarih Kurumu ile Sivas Cumhuriyet Üniversitesi ortak olarak uluslararası bir sempozyum gerçekleştirmiştir. Bu sempozyuma yurt içinden ve yurt dışından alanında uzman yaklaşık 70 bilim adamı ile dönemin Başbakan Yardımcısı Fikri Işık, Milli Eğitim Bakanı Dr. İsmet Yılmaz, Konya Milletvekili-Tarihçi Prof. Dr. Ahmet Özdemir, Türkiye Dil ve Edebiyat Derneği (TDED) Genel Başkanı-İstanbul Milletvekili Ekrem Erdem, Atatürk Kültür, Dil ve Tarih Yüksek Kurumu Başkanı Prof. Dr. Derya Örs, Türk Tarih Kurumu Başkanı Prof. Dr. Refik Turan, Sivas Valisi Davut Gül, Sivas Cumhuriyet Üniversitesi Rektörü Prof. Dr. Alim Yıldız gibi birçok devlet büyüğümüz katılmıştır. Biz tarih dersini evlatlarımıza aktarırken yaşadıkları ülke ve dünyanın bu günlere nasıl geldiğinin farkındalığını kazanarak günümüzde olup bitenleri yorumlamayı ve geleceğe yönelik bir projeksiyon oluşturabilmesine yönelik bir tarih bilinci geliştirmelerini hedefleriz. Ayrıca onların geçmişteki olayları güncel olay ve olgularla ilişkilendirmelerine imkân sağlamayı amaçlarız. Bugün millet olarak, geçmişten günümüze üzerinde yaşadığımız bu toprakları bize vatan yapan ve vatan kalmasını sağlayan tüm şehitlerimizi rahmetle gazilerimizi de minnetle anmaktayız. Bu eserin ortaya çıkmasında her türlü desteği veren başta rektörümüz sayın Prof. Dr. Alim Yıldız’a ve Anadolu Selçukluları Uygulama ve Araştırma Merkez müdürlüğümüzden sorumlu rektör yardımcımız sayın Prof. Dr. Ali Taşkın’a teşekkürlerimi iletmekten onur duyarım. Sivas-2018 Doç. Dr. Abdullah Kaya Sivas Cumhuriyet Üniversitesi Anadolu Selçukluları Uygulama ve Araştırma Merkezi Müdürü

Açıklama

Anahtar Kelimeler

Kaynak

WoS Q Değeri

Scopus Q Değeri

Cilt

Sayı

Yayın No : 193

Künye