KUR'AN-I KERİM - III
Tarih
Yazarlar
Dergi Başlığı
Dergi ISSN
Cilt Başlığı
Yayıncı
Erişim Hakkı
Özet
Hem lafız hem de manasıyla ilahi bir kitap olan Kur'an-ı Kerim, "Ey insanlar! Rabbinizden size bir öğüt, gönüllerde olana bir şifa, mü'minlere bir rehber ve rahmet gelmiştir." (Yunus, 10:57) mealindeki ayetiyle kendisini, insanlar için bir hidayet ve rahmet kaynağı, mü'minler için de bir rehber olarak tanıtmaktadır. Hal böyle olunca onun hem mana hem de lafız boyutuyla ele alınıp tanınması gerekmektedir. Kur'an tarihine bakıldığında tenzil döneminde onun, bir taraftan ezberlenme ve yazı yoluyla kayıt alhna alınıp tilavet edildiği, diğer taraftan da insanlar tarafından hayata tatbik edildiği müşahede edilmektedir. Bu durum, onun yazılması ve kayıt alhna alınmasındaki asıl espriyi gösterdiği gibi, İlahi kelamın daha sonraki nesillere aktarılması ve açıklanması gerektiğini de ortaya koymaktadır. Nitekim bu silsile hep böyle devam etmiş ve her devrin İslam bilginleri, Kur'an'ı aslına uygun bir şekilde okuyabilmenin ve onu daha iyi anlayabilmenin gayreti içerisinde olmuşlardır. Kur'an'ın hem lafız hem de mana yönünden tamamen kendisine özgü bir üslup ve yapısı vardır. Tüm insanlık için bir hidayet kaynağı olduğunu beyan eden Kur'an'ın (Bakara, 2:185.) hem daha güzel hem de özüne daha uygun bir şekilde anlaşılıp yorumlanması yönünde Ulılmu'l-Kur'an bağlamında birbirinden çok farklı ve kıymetli eserler meydana getirilmiştir. Bu çerçevede Kur'an'ın mana ve mefhumunun esprisine uygun bir şekilde anlaşılması için tefsir usul ve metodolojisi gibi teknik yöntemler geliştirilmiş iken, aslına uygun bir şekilde tilavet edilebilmesi ve okunabilmesi için de kıraat ve tecvit esasları tedvin edilmiştir. Bu esaslar, bizzat Hz. Peygamber ve ashabının tilavet keyfiyetine göre şekillenerek kayda geçirilmiştir.