Blefaropitozis Cerrahisinde Demografik ve Klinik Özelliklerin Değerlendirilmesi: Tek Merkez 10 Yıllık Sonuçlar

Küçük Resim Yok

Tarih

2021

Dergi Başlığı

Dergi ISSN

Cilt Başlığı

Yayıncı

Erişim Hakkı

info:eu-repo/semantics/openAccess

Özet

Amaç: Blefaropitozis cerrahisinde klinik, demografik özellikler ve cerrahi yaklaşımı tek merkez, on yıllık veriler doğrultusunda değerlendirmek. Gereç ve Yöntem: Bu geriye dönük çalışmada, 2010-2020 tarihleri arasında blefaropitozis tanısı konup cerrahi geçiren hastaların dosyaları tarandı. Hastaların pitozis derecesi, preoperatif ve postoperatif levator fonksiyonu, marjin refle mesafesi, vertikal kapak aralığı ve cilt kıvrımı ölçümleri, yapılan cerrahiler, komplikasyonlar, takip süreleri ve cerrahi başarı oranları kaydedildi. Bulgular: Çalışmaya 72’si erkek, 51’i kadın olmak üzere 123 hastanın 153 gözü dahil edildi. Hastaların 51’inde (%41) kazanılmış pitozis, 72’sinde (%59) konjenital pitozis mevcuttu. Kazanılmış pitozis grubunda 5’i travmatik olmak üzere hepsi aponörotik pitozisti. Konjenital pitozis grubunda ise Marcus Gunn fenomeni olan bir hasta dışında hepsi basit konjenital pitozisti. Kazanılmış pitozis grubunda en sık uygulanan cerrahiler levator aponöroz onarımı (%59) ve levator rezeksiyonu (%41), konjenital pitozis grubunda is levator rezeksiyonu (%57) ve frontal askı (%42) cerrahisiydi. En yüksek başarı oranları hem konjenital hem de kazanılmış pitozis grubunda levator rezeksiyonu cerrahisinde izlendi (sırasıyla %85 ve %82). Sonuç: Blefaropitozis cerrahisinde başarılı bir cerrahi sonuç için doğru cerrahi planlama en önemli basamaktır. Levator fonksiyonu kötü olmayan gözlerde tercih edilen levator rezeksiyonu cerrahisi hem kazanılmış pitozis hem de konjenital pitozis grubunda en başarılı yöntemdir.

Açıklama

Anahtar Kelimeler

Kaynak

MN Oftalmoloji

WoS Q Değeri

Scopus Q Değeri

Cilt

28

Sayı

4

Künye