Banaz bölgesindeki tektonik hareketlerin uydu radar görüntüleriyle incelenmesi

Küçük Resim Yok

Tarih

2025

Dergi Başlığı

Dergi ISSN

Cilt Başlığı

Yayıncı

Sivas Cumhuriyet Üniversitesi

Erişim Hakkı

info:eu-repo/semantics/openAccess

Özet

Banaz Fayı üzerinde günümüze kadar çok az sayıda jeolojik ve jeodezik çalışma yapılmıştır. Yapılan literatür araştırması sonucu ulusal bazda çok az sayıda lisansüstü tez yapıldığı tespit edilmiştir. Bu çalışmalardan başlıcaları Öztürk, (2019)'da Banaz Fayını 25 km lik segment olarak tanımlarken Ünsal, (2023)'de yaptığı çalışmada bu fay yaklaşık 32 km uzunluğunda olduğu incelendiğinden net bir ifadeye rastlanılmamıştır. Akyar, (2020)'de yaptığı çalışmada Banaz Segmentinin fayının güneyinde, KD-GB yönlü açılmalar ve KB-GD yönlü sıkışmalar görülürken, kuzeyinde genel olarak sıkışma bileşenleri baskın görülmektedir. Bölgenin tektonik yapısını ve depremselliğini belirlemek için GNSS ölçüleri (Akyar, 2020) yapılmış ve yapılan ters modelleme sonucu bölgedeki fayın en fazla 5-8 büyüklüğünde bir deprem üreteceği öngörülmüştür. Ünsal (2023)'te yaptığı çalışmada ise Banaz bölgesi için 6.8 büyüklüğünde deprem üretebileceği hesaplanmıştır. Bölgede birçok deprem meydana gelmiştir. 30 Eylül 1887'de meydana gelen deprem bu zamana kadar oluşmuş son depremdir. Bölgede 30 Eylül 1887 tarihinden bu zamana kadar deprem üretmemiş olmaması sismik boşluk olma olasılığını artırmaktadır. Ulusal ve Uluslararası birçok çalışmada tektonik hareketlerin araştırılmasında GNSS ve InSAR teknikleri sıklıkla kullanılmaktadır. Bölgede ayrıntılı SAR görüntüleri ile çalışma yapılmamıştır. Uydu radar görüntülerinin (SENTINEL-1A) değerlendirilerek açık kaynak kodlu LiCSBAS yazılımı kullanılacaktır. LiCSBAS yazılımı ile uydu bakış yönündeki (LOS) hızları doğu-batı ve yükseklik bileşenlerine ayrılarak (decompose) sonuçlar tek boyuttan iki boyuta çevrilecektir.

Very few geological and geodetic studies have been carried out on the Banaz fault to date. As a result of the literature research, it was determined that very few postgraduate theses were written on a national basis. The main of these studies are Öztürk, (2019) who defines the Banaz fault as a 25 km segment, while Ünsal, (2023) in his study examined that this fault is approximately 32 km long, so no clear statement was found. In his study by Akyar (2020), while NE-SW directional openings and NW-SE directional compressions are observed in the south of the Banaz Segment fault, compressional components are generally dominant in the north. GNSS measurements (Akyar, 2020) were made to determine the tectonic structure and seismicity of the region, and as a result of the reverse modeling, it was predicted that the fault in the region would produce an earthquake of maximum magnitude 5-8. In his study by Ünsal (2023), it was calculated that it could produce an earthquake of 6.8 magnitude for the Banaz region. Many earthquakes have occurred in the region. The earthquake that occurred on September 30, 1887 was the last earthquake to occur so far. The fact that no earthquake has occurred in the region since September 30, 1887 increases the possibility of a seismic gap. GNSS and InSAR techniques are frequently used to investigate tectonic movements in many national and international studies. No detailed SAR images have been studied in the region. Open source LiCSBAS software will be used to evaluate satellite radar images (SENTINEL-1A). With the LiCSBAS software, the satellite viewing direction (LOS) velocities will be decomposed into east-west and altitude components and the results will be converted from one dimension to two dimensions.

Açıklama

Anahtar Kelimeler

Jeodezi ve Fotogrametri, Geodesy and Photogrammetry

Kaynak

WoS Q Değeri

Scopus Q Değeri

Cilt

Sayı

Künye