Arşiv logosu
  • English
  • Türkçe
  • Giriş
    Yeni kullanıcı mısınız? Kayıt için tıklayın. Şifrenizi mi unuttunuz?
Arşiv logosu
  • Koleksiyonlar
  • Sistem İçeriği
  • Analiz
  • Talep/Soru
  • English
  • Türkçe
  • Giriş
    Yeni kullanıcı mısınız? Kayıt için tıklayın. Şifrenizi mi unuttunuz?
  1. Ana Sayfa
  2. Yazara Göre Listele

Yazar "Karaköy, Tolga" seçeneğine göre listele

Listeleniyor 1 - 13 / 13
Sayfa Başına Sonuç
Sıralama seçenekleri
  • Küçük Resim Yok
    Öğe
    Assessment of Mineral Content Variations for Biofortification of the Bean Seed
    (2018) Yeken, Mehmet Zahit; Akpolat, Hacer; Karaköy, Tolga; Çiftçi, Vahdettin
    Germplasm collections are very important for breeder to develop new cultivars with highmineral nutrients and yield. Eighty-three Phaseolus landraces were collected from different provincesof Western Anatolia Region of Turkey in 2015-2016. Twenty common bean lines were selectedaccording to morphological characterization results and weighted scaling method in 2016. Phosphorus(P), potassium (K), copper (Cu), zinc (Zn), manganese (Mn), iron (Fe), calcium (Ca), and magnesium (Mg)contents of these twenty common bean lines and two commercial cultivars were tested under fieldconditions. Randomized block design with three replicates was used for analysis in 2017 growingseason on the experimental farm of Bolu Abant Izzet Baysal University. The results showed high levelof variation among lines and cultivars in terms of P (0.94-1.30%), K (2.38-3.59%), Cu (7.80-14.80 mgkg-1), Zn (19.74-66.68 mg kg-1), Mn (7.46-27.25 mg kg-1), Fe (48.98-182.45 mg kg-1), Ca (0.18-0.48 mgkg-1) and Mg (0.56-0.71 mg kg-1) contents. Positive correlations were found between K and Zn (r=0.447;P<0.05), P and Fe (r=0.485; P<0.05), Ca and Mg (r=0.693; P<0.01). In principal component analysis(PCA), the first 4 principal components accounted for approximately 73% of the total variability. Thelines, Ylv-14, Ylv-32, Blck-7, Blksr-3 and Brs-22 had superior mineral contents for Fe and P, Cu and Mn,Ca and Mg, Zn, and K, respectively. Therefore, these lines represent promising candidates forbiofortifying the bean seed and can be registered as cultivars in Turkey. Moreover, these lines will beused further for identifying the QTL regions by developing biparental mapping populations for aneffective breeding program in Turkey in near future.
  • Küçük Resim Yok
    Öğe
    Doğu Akdeniz Bölgesinde İleri Çıkmış Nohut (Cicer arietinum L.) Hatlarında Kışlık Ekimde Verim Ve Kalite Özelliklerinin Değerlendirilmesi
    (Çukurova Üniversitesi, 2021) Mart, Dürdane; Türkeri, Meltem; Akın, Ramazan; Atmaca, Evren; Yucel, Derya; Karaköy, Tolga; Öktem, Ayşe
    Bu araştırma, Akdeniz iklim koşullarında 2014 ve 2015 yetiştirme döneminde İleri çıkmış hatlar 2 yıl süreyle ekilerek verim ve verimle ilgili bazı özellikler incelenmiştir. Denemeler, Tarımsal Araştırma Enstitüsü Araştırma Alanlarında yürütülmüş; çalışmada 17 hat ve 3 çeşit kontrol kullanılarak 20 genotipli olarak deneme planlanmıştır. Yapılan çalışmada Doğu Akdeniz bölgesi için genotiplerden kışlık ekime uygunluk, Ascochyta hastalığına toleraslılık yönünde değerlendirmeler yapılmıştır. Araştırmanın yürütüldüğü yıllarda, 2014 yılında, Nohut genotiplerinden elde edilen elde edilen en yüksek ve en düşük tane verim değerleri 102,2- 353,7 kg/da arasında; 2015 yılında elde edilen elde edilen en yüksek ve en düşük tane verim değerleri 43,4- 405,4 kg/da arasında değişim göstermiştir. İki yıllık ortalama değerler bakımından da 98,15- 379,56 kg/da arasında değerler tespit edilmiştir. Ascochyta yanıklık hastalığı yoğun olduğu yıllarda verimde kayıplara neden olmuştur. 2014 ve 2015 her iki yetiştirme sezonu kalite değerleri bakımından deneme ortalama Protein Analiz değerleri ise en yüiksek EN 1788 çeşidinden % 22,04, en düşük değer ise İnci çeşidinden % 19,74 değerleri elde edilmiştir. Deneme ortalama değerleri bakımından EN 1683, FLIP 01-24 C hatları kuru ağırlık, yaş ağırlık, su alma kapasitesi, yaş hacim, şişme kapasitesi bakımından diğer çeşitlere göre yüksek değerleri vererek ön plana çıkmıştır. Anahtar kelimeler: Nohut, kışlık ekim, Adaptasyon ve kalite
  • Küçük Resim Yok
    Öğe
    Enerji Bitkisi Manyok'ın (Manihotes culenta Crantz) Önemi ve Yetiştirilmesi
    (Anatolian Agricultural Engineers Association, 2019) Aydemir, Serap Kızıl; Çilesiz, Yeter; Nadeem, Muhammad Azhar; Karaköy, Tolga
    Manyok Euphorbiaceac familyasına ait birbitki türüdür. Ana vatanı Brezilya’dır. 2015 verilerine göre dünyada 22.732.193 hektar alanda manyok dikilmekte, verim değeri 15.35 ton/ha ve üretim 296.7 milyon ton olarak gerçekleşmektedir. Dünyada üretilen manyokun %50 si Afrika’da, %30’u Asya’da ve %20’si ise Latin Amerika’dan elde edilmektedir. Manyok yüzyıllardan beri pek çok ülkede bir besin kaynağı olarak kullanılmaktadır. Bugün, gelişmekte olan ülkelerde milyonlarca insan tarafından tüketilen ve bazen de bitkisel bir ilaç olarak kullanılmaktadır. Manyokun yumruları enerji açısından oldukça zengindir ve başlıca nişasta ve bazı çözülebilir karbonhidratlar içermektedir, fakat protein açısından fakirdir. Manyok bitkisinden elde edilen yumru, diğer yumrulu ve kökü değerlendirilen bitkilere nazaran daha yüksek oranda kuru madde içerir. Manyok yumruları %30-40 oranında kuru madde içerir. Kuru madde içeriği içerisinde en önemli bileşik nişasta ve şekerdir. Bu da yaklaşık kuru maddenin %90 oluşturmaktadır. Kuru manyokda metabolik enerji 3500-4000 kcal/g. olup mısır ununa benzerdir. FAO manyokun pirinç ve mısırdan sonra en önemli 3. enerji kaynağı olduğunu açıklamıştır. Pek çok ülke bugün manyokun etanol biyoyakıt olarak kullanımı üzerinde önemli araştırmalar yapmaktadır. Çin, 11. 5 yıllık kalkınma planı çerçevesinde 2010 yılına kadar 200 bin tonluk biyodizel üretmeyi amaçlamıştır. Bu da 10 milyon tonluk petrole denktir. Farklı yetiştirme koşullarına, toprak çeşidine ve gübre miktarına adapte olabilen manyok bitkisi, diğer ekinlerin yetişemediği yerlerde bile iyi verim verebilmektedir. Manyok bitkisi Türkiye’de de kurak ve verimsiz arazilerde yetiştirilebilecek önemli bir enerji bitkisidir.
  • Küçük Resim Yok
    Öğe
    Evaluation of advanced lentil lines for diversity in seed mineral concentration, grain yield and yield components
    (Ankara University, 2017) Toklu, Faruk; Özkan, Hakan; Karaköy, Tolga; Coyne, Clarice J.
    Lentil is one of the most important grain legumes, which plays a significant role in human nutrition and animal feed through the world. In developing countries, the prohibitively high cost of meat has rendered, lentil, with its high seed protein and essential amino acid content, important source of dietary protein. In this research, 181 lentil advanced lines (F7 generation) of Karacadağ x Silvan and Karacadağ x Çağıl 2004 crosses were evaluated for grain yield, yield components and seed mineral concentrations in two diverse environments in Turkey. Considerable diversity was observed with regard to yield components and seed mineral concentrations in the advanced lentil lines. The greatest phenotypic diversity was observed in the biological yield, number of pods and weight of pods per plant, the number of seeds and weight of seeds per plant, and seed Ca, Zn and Fe concentrations. Grain yield per plant was significantly positively correlated with the biological yield per plant, number of pods per plant, weight of pods per plant, and number of seeds per plant. Plant grain yield and yield components were strongly positively correlated with seed potassium (K), calcium (Ca), magnesium (Mg) and zinc (Zn) concentrations but was negatively correlated with Fe concentration. In conclusion, promising lentil advanced lines for the grain yield, yield components and mineral concentrations could be evaluated for developing new lentil varieties and spesific breeding purposes. © Ankara Üniversitesi Ziraat Fakültesi.
  • Küçük Resim Yok
    Öğe
    Genotip Sekanslama (GBS) ve SSR Metodlarını Kullanarak Yerel Bakla Popülasyonlarında Agro-Morfolojik, Verim ve Kalite ile İlişkili DNA Markörlerinin Belirlenmesi
    (2019) Karaköy, Tolga; Özkan, Hakan; Toklu, Faruk; Gürsoy, Nevcihan; Demirbaş, Ahmet; Karagül, Eylem Tugay; Uncuer, Damla
    Proje kapsamında toplam 6 lokasyonda yetiştirilen 396 bakla yerel genotipleri ve 3 kontrol çeşidi ile Augmented deneme desenine uygun olarak yürütülen denemelerde elde edilen morfolojik karakterlerden, çiçek rengi, çiçeklenme zamanında sapta pigment oluşumu, yaprakçık büyüklüğü, kanat petal rengi, bakla şekli, tohum kabuğu rengi, hilum rengi, tohum şekli ve bakla çatlaması yönünden frekans dağılımları saptanmıştır. Kantitatif bitkisel karakterlerden çıkış süresi, çiçeklenmeye kadar geçen süre, bakla uzunluğu, bakladaki tohum sayısı, bitki boyu, ilk meyve yüksekliği, bitkide dal sayısı, bitkide bakla sayısı, bitkide bakla ağırlığı, bitkide tane sayısı, 100 tohum ağırlığı, bitki tane verimi, olgunlaşma süresi, tane verimi ve biyolojik verim ile dane mineral madde ve kalite parametrelerinden rutubet, ham protein, nişasta, kül, ham yağ, ham lif, P, K, Ca, Mg, Fe, Zn, Mn ve Cu içerikleri ile tohum genişleme kapasitesi, tohum hidratasyon kapasitesi, pişme süresi, su alma indeksi ve şişme indekslerine ilişkin bazı istatistikler ve bu özelliklerle ilişkili DNA markörleri belirlenmiştir. Araştırma sonunda, incelenen yerel bakla genotipleri arasında kalitatif ve kantitatif bitkisel karakterler ile kalite parametreleri yönünden yüksek oranda varyasyonlar belirlenmiştir. Bu sonuçlar elde bulunan bakla gen kaynağının ıslah çalışmaları açısından önemli bir kaynak oluşturduğunu ve bakla ile ilgili ıslah programlarında etkin olarak kullanılma potansiyeli taşıdığını göstermektedir. Araştırmada SNP, SSR ve DarT markörleri kullanılarak yapılan genotipik sekanslama sonucunda, hem agromorfolojik bitkisel karakterler hem de kalite özellikleri ile ilişkili DNA markörleri belirlenmiş olup, bunların bakla ıslahında etkin olarak kullanılabileceği ve yeni yaklaşımlara olanak sağlayacağı düşünülmektedir.
  • Küçük Resim Yok
    Öğe
    Marjinal Alanların Değerlendirilmesinde Enerji Bitkilerinin Önemi ve Kullanılma Olanakları
    (Anatolian Agricultural Engineers Association, 2019) Aydemir, Serap Kızıl; Çilesiz, Yeter; Nadeem, Muhammad Azhar; Karaköy, Tolga
    Biyoyakıtlar, yeni ve yenilenebilir enerji kaynaklarının başında gelen tarımsal kökenli enerji kaynaklarıdır. Biyoyakıtlar ve biyoyakıtlara dayalı enerji sistemleri, gerek günümüzde gerekse gelecekteki teknolojik gelişmeler açısından önemli bir potansiyel vaat etmektedir. Sürdürülebilir tarım çalışmalarının çok büyük önem kazandığı günümüzde, sürdürülebilir enerji kaynaklarının geliştirilme çabaları da hızla gelişmektedir. Dünyada biyoetanol kaynağı olarak şeker içerikli hammaddeler (tatlı sorgum, şeker pancarı, şeker kamışı), nişasta içerikli hammaddeler (mısır, arpa, buğday) ve lignoselülozik (saman, odun, çimen) hammaddeler kullanılmaktadır. Günümüzde enerji tarımı adı verilen bir tarım türü oluşmuştur. Dünyada son yıllarda yenilenebilir enerji bitkileri (tatlı sorgum, fil otu, dallı darı, şeker kamışı) tarımı üzerinde çalışmalar yoğunlaşmış, birçok ülke bu konuda hızla yol almaktadır. Dünyada ve ülkemizde iklim değişikliği ciddi sorun olarak gelecekte karşımıza çıkacağı öngörülmektedir. İklim değişikliğinde hava şartlarının değişkenliği, çok sıcak ve kurak koşullar, tuzlu ve verimsiz toprak koşullarının oluşacağı öngörülmektedir. Araştırmalar enerji bitkilerinden, sıcak, kurak ve çok iyi olmayan toprak şartlarında az gübre ve su kullanımı ile birim alandan yüksek miktarda ürün alınabileceğini göstermiştir. Aynı zamanda, enerji bitkileri sera gazı emisyonlarını azaltmakta, toprağı korumakta, peyzaj oluşturmakta ve ekonomik avantajları ile kırsal kalkınmaya katkıda bulunmaktadır.
  • Küçük Resim Yok
    Öğe
    Sivas Ekolojik Koşullarında Soğuğa Dayanıklı Bezelye (Pisum sativum ssp. sativum L. ve ssp. arvense L.) Genotiplerinin Belirlenmesi
    (Tarla Bitkileri Merkez Araştırma Enstitüsü, 2016) Karaköy, Tolga; Demirbaş, Ahmet; Yörük, Volkan; Toklu, Faruk; Baloch, Faheem Shehzad; Ton, Aybegün; Anlarsa, A. Emin L
    Cumhuriyet Üniversitesi, Sivas Meslek Yüksekokulu, Bitkisel ve Hayvansal Üretim Bölümü Araştırma Deneme Alanında, 2013-2014 yetiştirme sezonunda yürütülen bu araştırmada; ülkemizin farklı bölgelerinden toplanmış olan toplam 130 adet yerel bezelye genotipi ile 4 ticari çeşit Sivas ekolojik koşullarında kışa dayanıklılık düzeylerinin saptanması amacı ile materyal olarak kullanılmıştır. Araştırmada, soğuğa dayanıklılık (1-5), bitki boyu, ilk bakla yüksekliği, bitkide bakla sayısı, bitkide tane sayısı, 100 tane ağırlığı ve tane verimi gibi agronomik ve morfolojik özellikler incelenmiştir. İstanbul, Kars, Diyarbakır, Bolu ve Sivas orijinli toplam 5 adet bezelye yerel genotipi soğuğa yüksek düzeyde dayanıklı, Adıyaman, Elazığ, Kastamonu, Malatya, Sakarya, Tokat, Afyon, Bingöl, Konya, Karaman, Van, Hakkari ve Şırnak orijinli bezelye genotipleri soğuğa dayanıklı oldukları saptanmıştır. Denizli, Edirne, Kırklareli, Manisa, Kahramanmaraş, Giresun, Ordu orijinli bezelye genotipleri ve Ulubatlı, Kirazlı bezelye çeşitleri soğuğa orta düzeyde toleranslı oldukları belirlenmiştir. Karina ve Jof çeşitleri soğuğa tolerans gösterememiş ve tüm bitkiler ölmüştür.
  • Küçük Resim Yok
    Öğe
    Sivas Ekolojik Koşullarında Yetiştirilen Türkiye Orijinli Yerel Bezelye (Pisum sativum L.) Genotiplerinin Bazı Besin Elementi İçerikleri Bakımından Değerlendirilmesi
    (Aydın Adnan Menderes Üniversitesi, 2017) Karaköy, Tolga; Demirtaş, Ahmet
    Cumhuriyet Üniversitesi, Sivas Meslek Yüksekokulu, Bitkisel ve Hayvansal Üretim Bölümü, araştırma deneme alanında, 2016 yılı yetiştirme sezonunda yürütülen bu araştırmada; ülkemizin farklı bölgelerinden toplanmış olan toplam 81 adet yerel bezelye genotipi ile 4 ticari çeşit Sivas ekolojik koşullarında besin elementi düzeylerinin saptanması amacı ile tesadüf blokları deneme desenine göre yetiştirilmiştir. Araştırmada, bezelye genotipleri ve ticari çeşitlerinde protein, fosfor (P), potasyum (K), demir (Fe), çinko (Zn), bakır (Cu) ve mangan (Mn) gibi makro ve mikro besin elementi konsantrasyonları incelenmiştir. Araştırma sonucunda bezelye genotipleri arasında besin elementi konsantrasyonları bakımından yüksek düzeyde varyasyona rastlanmıştır. Besin elementleri konsantrasyonları Protein (%14.19−28.81), P (%0.388−0.860), K (%0.52−1.88), Fe (41.0−690.2 mg/kg), Zn (28.7−103.4 mg/kg), Cu (9.8−28.6 mg/kg) ve Mn (10.2−40.3 mg/kg) arasında değişim göstermiştir. Bezelye yerel genotiplerinin besin elementi konsantrasyonları, ticari çeşitlerden önemli düzeyde yüksek bulunmuştur. Elde edilen bulgular, Türkiye orijinli bezelye genotiplerinin besin elementi konsantrasyonları bakımından oldukça yüksek düzeyde varyasyona sahip olduğu ve bu genotiplerin bezelye ıslah programlarında kalite özelliklerinin iyileştirilmesi için kullanılabileceğini göstermektedir.
  • Küçük Resim Yok
    Öğe
    Sivas İli Doğal Florasından Toplanan Sarı Kantaron (Hypericum scabrum L.) ve Aslan Pençesi (Alchemilla mollis (Buser) Rothm) Bitkilerinin Bazı Kalite Kriterlerinin Belirlenmesi
    (2020) Sözmen, Esra Uçar; Eruygur, Nuraniye; Akpulat, Hüseyin Aşkın; Çetin, Metin Durmuş; Durukan, Hasan; Demirbaş, Ahmet; Karaköy, Tolga
    Bu çalışmada Sivas ilinde doğal olarak yetişen sarı kantaron (Hypericum scabrum) ve aslan pençesi (Alchemilla mollis (Buser) Rothm) bitkilerinin antioksidan aktivite ve makro-mikro besin içerik değerlerinin belirlenmesi amaçlanmıştır. Elde edilen veriler makro ve mikro besin elementleri açısından değerlendirildiğinde, her iki bitkide de Mg, Ca, Zn ve Cu (mg kg-1) normal düzeylerde yer alırken Fe ve Mn oranlarının oldukça yüksek olduğu görülmüştür. Sarı kantaron bitkisinde major bileşen olarak 3- keto-urs-12-ene (%11.99) belirlenirken, aslan pençesinde Phytol (%34.84) majör bileşen olarak tespit edilmiş her iki bitki de orta derecede antioksidan aktivite göstermiştir.
  • Küçük Resim Yok
    Öğe
    Sivas- Koyulhisar Orman (Fagus Orientalis Lipsky.) Toprakları ile TarımTopraklarının Karbon Mineralizasyonu Yönünden Karşılaştırılması
    (2021) Kutlay, Ahu; Koçbulut, Fikret; Karaköy, Tolga; Demirbaş, Ahmet
    Bu çalışmada, Türkiye ormancılığı için çok önemli bir tür olan Fagus orientalis Lipsky (Doğu kayını,\rFagaceae) bulunduğu alanlar ile tarım alanları topraklarının arasında ekolojik açıdan farklılıklar\rbelirlenerek orman alanlarının dinamikliği ortaya konulmaya çalışılmıştır. Sivas ili Koyulhisar\rilçesinde doğal olarak oluşan Doğu kayını ormanları toprakları ve tarım alanları topraklarının % kireç,\r% total tuz, pH, tekstür, % tarla kapasitesi %C, %N, C/N oranları, 30 günlük karbon\rmineralizasyonları kontrollü koşullarda (28°C, %80 nem) respirasyon metodu ile belirlenerek, iki\rfarklı ekosistem içindeki iki alanın karşılaştırılması yapılmıştır. Doğu kayını topraklarının karbon\rmineralizasyonları mevsimsel olarak incelendiğinde ilkbahar>sonbahar>yaz>kış mevsimlerinde\rsırasıyla 19,54>18,23>17,87>17,18 mg C(CO2)/100g KT/30 gün iken, tarım topraklarında\rsonbahar>yaz>ilkbahar>kış mevsimlerinde sırasıyla 14,46>13,87>13,68>13,65 mg C (CO2)/100g\rKT/30 gün olarak belirlenmiştir. Her iki alan arasında topraklarının %C, %N, 30 günlük kümülatif\rkarbon mineralizasyon değerleri ve % karbon mineralleşme oranları arasında anlamlı ilişkiler\rbulunmuştur.\r
  • Küçük Resim Yok
    Öğe
    Some Quality Criteria of Valerian (Valeriana dioscoridis Sm.) Growing in Different Environments
    (Pamukkale University, 2020) Uçar, Esra; Ataş, Mehmet; Çilesiz, Yeter; Çinbilgel, İlker; Eruygur, Nuraniye; Oral, İrem Zeynep; Karaköy, Tolga
    Valerian (Valeriana dioscoridis Sm.) is a perennial herb of the Caprifoliaceae family. The genus Valeriana L. is represented by 14 species (15 taxa) in Turkey. This plant contains flavone glycosides, iridoids and lignans. Among these components, the medically important active ingredient is valerianic acid. Essential oils from valerian roots and rhizomes are used for the treatment of various diseases, including insomnia, mental illness, anxiety, menstrual cramps and physical stress conditions. In this study, evaluations were made of the root and rhizome of valerian plants grown in a natural environment and in greenhouse condition. The macro and micro nutrient contents of the powdered plant samples, and the antioxidant and antimicrobial activity values of the extracts were reported. Except for some macro and micro elements, it was determined that antioxidant and antimicrobial activities of plants cultivated and grown in nature were not different. The major components of both the natural and cultivated forms were determined to be 9-Borabicyclo [3.3.1] nonane, 9-[3-(dimethylamino) propyl]- (17.55% and 22.65%, respectively). The heavy metales such as Fe (415.21±47.8 mg/kg), Cu (50.9±0.2 mg/kg) and Mn (274.6±9.5 mg/kg), were obtained above limit values in grown plants of natural environment conditions. © IJSM 2020.
  • Küçük Resim Yok
    Öğe
    Sulama Sularındaki Arsenigin Yonca (Medicago Sativa L.) ve Fig (Vicia Sativa L) Bitkilerinde Birikimi ve Bitki Gelisimine Etkisi
    (2018) Aslan, Şükrü; Karaköy, Tolga; Demirbaş, Ahmet
    Su, ürün yetistirmede gübreden sonra en önemli girdilerden birisidir. Bitkiler arsenikle (As) kirletilmis sulama suyu ile sulandıgında, bitkiler, hayvanlar ve insanlar için tehlikeli olabilir. As seviyesinin yüksek olmasının, tohum gelisimini ve ürün olusumunu engelledigi tespit edilmistir. Türkiye?nin artan hayvan sayısını besleyebilecek kaba yem ihtiyacınının karsılanmasında yonca ve fig gibi baklagil bitkileri büyük önem tasımaktadır. Artan Türk canlı hayvan nüfusu için artan yem gereksinimleri, yem baklagillerinin mahsul rotasyonlarına girmesini gerektirmektedir. Yonca ve fig bitkileri yüksek besin degerleri nedeniyle hayvan yemi olarak Türkiye'de yaygın olarak yetistirilmektedir. Türkiye?de 2017 yılında fig ve yonca üretimi yaklasık olarak sırasıyla 4.6 milyon ton (fig, toplam yem üretiminin %22.4?ü) ve 17.6 milyon ton (yonca, toplam yem üretiminin %33.6?sı) olarak açıklanmıstır. Bu çalısmada, yonca ve fig bitki büyümesine As etkisi, sulama suyunda farklı derisimlerde arastırılmıs ve gövde ile kök aksamında As birikimi incelenmistir. Ayrıca, bitkilerde makro ve mikro elementler belirlenmistir. Deneysel çalısma, sera kosullarında gerçeklestirilmistir. Sonuçlar, iki yıl süresince yüksek As içerikli sulama suyu uygulanması ile yonca ve fig bitkilerinin kuru agırlık verimlerinin azaldıgını göstermektedir. Ancak, düsük derisimlerde, ilk yıl uygulanan As miktarı düsük oldugunda bitki kuru agırlıkları artmıstır. Bitki kök aksamlarında As birikimi, gövde aksamına göre daha yüksek gerçeklesmistir. Uygulanan As?nin önemli kısmı bitki aksamlarında biriktiginden, düsük miktarda As toprak ortamında kalmıstır. Uygulanan toplam As miktarı arttıgında, bitki aksamlarında N ve P miktarları azalma göstermektedir. Araziye uygulanan As?nin önemli kısmı, yonca ve fig bitkileri tarafından biriktirildiginden, bu bitkilerle beslenen hayvanlara As tasınabilir ve organlarında birikebilir.
  • Küçük Resim Yok
    Öğe
    Türkiye'de Yemeklik Tane Baklagiller Üretiminin Sorunları ve Çözüm Önerileri
    (2014) Ton, Aybegün; Karaköy, Tolga; Anlarsal, Adem Emin
    Türkiyede yemeklik tane baklagiller içerisinde ekim alanı ve üretim bakımından ilk sırayı nohut almakta, bunu sırasıyla mercimek, fasulye ve bakla izlemektedir. Türkiye, özellikle nohut ve mercimekte Dünyada en önemli üretici ve ihracatçı ülkeler içerisinde bulunmaktadır. Son yıllarda ise nohut ve mercimek üretimimiz ve ihracatımız bir azalma eğilimi içerisinde bulunmaktadır. Bununla birlikte, birçok yemeklik tane baklagil türlerinin üretimine uygun farklı ekolojik koşulları içeren bölgelerimiz bulunmaktadır. Bu üretim potansiyelimiz değerlendirilmeli, dış pazarların istekleri doğrultusunda, standart irilikte, kaliteli ve yüksek verim potansiyeline sahip çeşitlerimizin üretimine önem verilmelidir. Ayrıca, uygun yetiştirme teknikleri kullanılarak üretim yapılmalı, kıyı bölgelerimizde kışlık nohut yetiştiriciliği, iç bölgelerimizde kışlık mercimek yetiştiriciliği yaygınlaştırılmalı, ekimde ve hasat da makine kullanımına önem verilmeli, hastalık ve zararlılarla yeterli düzeyde mücadele edilerek verimlilik artırılmalıdır. Böylece, Türkiyede yemeklik tane baklagiller tarımının bugünkünden çok daha fazla yaygınlaştırılması mümkün görülmektedir.

| Sivas Cumhuriyet Üniversitesi | Kütüphane | Açık Erişim Politikası | Rehber | OAI-PMH |

Bu site Creative Commons Alıntı-Gayri Ticari-Türetilemez 4.0 Uluslararası Lisansı ile korunmaktadır.


Kütüphane ve Dokümantasyon Daire Başkanlığı, Sivas, TÜRKİYE
İçerikte herhangi bir hata görürseniz lütfen bize bildirin

DSpace 7.6.1, Powered by İdeal DSpace

DSpace yazılımı telif hakkı © 2002-2025 LYRASIS

  • Çerez Ayarları
  • Gizlilik Politikası
  • Son Kullanıcı Sözleşmesi
  • Geri Bildirim