Show simple item record

dc.contributor.editorÖzdeş, Talip
dc.date.accessioned2020-10-15T09:02:48Z
dc.date.available2020-10-15T09:02:48Z
dc.date.issued2008tr
dc.identifier.other483 sayfa
dc.identifier.urihttps://hdl.handle.net/20.500.12418/12412
dc.description.abstractİslâm dünyasının batıyla yüzleştiği en uç bölgede birkaç bilim dalında birden kendisini yetiştirerek İslâm medeniyetini çeşitli veçhelerden insanlığa sunma başarısını göstermiş olan İbn Rüşd, pek çok açıdan incelenmeyi fazlasıyla hak etmektedir. Biz bu tebliğimizde onun Bidâyetü’l-Müctehid bağlamında hadisleri ele alışı ve bunları yorumlamasını ana hatlarıyla sunacağız. Ancak onun söz konusu alandaki konumuna geçmeden önce, işe ailesiyle başlamak en uygunu olacaktır. Bu bilgiler İbn Rüşd’ün hadis alanındaki birikimi ve yorumlarını daha iyi anlamamızı sağlayacak, içinden geldiği ailenin yetişmesi ve bakış açısındaki etkisi daha iyi kavranacaktır. İbn Rüşd’ün dedesi “Şeyhu’l-Mâlikiyye”1 Muhammed b. Ahmed b. Muhammed b. Rüşd el-Mâlikî’dir (405-520). Fıkıh, usul ve ferâiz konularında son derece birikimli bir insan olduğu zikredilmektedir. Kadılık yapmış ve pek çok eser telif etmiştir. 18 ciltlik el-Beyân ve’t-Tahsîl onun birikimini anlamak için yeterlidir. Tahâvî’nin müşkil rivayetler üzerindeki eserlerine tehzîb çalışmaları yapmış olması, hem hadis alanının en problemli konularından birisi olan ihtilâfu’l-hadîs bahsine olan ilgisini hem de kadı olması hasebiyle özellikle ahkâm bahislerindeki ihtilafların kaynağında yer alan hadislere olan vukûfiyetini göstermektedir. Ayrıca Malikî mezhebinde belli bir seviyede bulunan herkesin iyi bir Muvatta’ hafızı olduğunu göz önünde bulundurmamız gerekmektedir. Dolayısıyla İbn Rüşd’ün dedesinin hadis alanında çaba sarf etmiş donanımlı bir kişi olduğunu söylemek mümkündür.2 İbn Rüşd’ün babası Ahmed b. Ebi’l-Velîd b. Rüşd’e (487-563) gelince, o da babası gibi kadılık yapmıştır. Nesâî’nin Sunen’ine son derece dolu bir şerh yazdığı zikredilmektedir. Ayrıca o da babası gibi Muvatta’ hafızı olmalıdır. Zira aşağıda geleceği üzere İbn Rüşd Muvatta’ı kendisine ezberden arz etmiştir. Bu da onun mezkûr eseri ezberlediğini göstermektedir. Söz konusu durum, baba ile oğulun İslâm hukukunun meselelerine derinlemesine vukûfiyetleri yanında ahkâm hadisleri alanındaki donanımlarını göstermektedir.3 Buna bakarak, İbn Rüşd’ün yetiştiği geleneğin Kur’an dolayısıyla tefsir yanında mukayeseli hukuk ve hadis alanında güçlü bir çizgiyi temsil ettiği ifade edilebilir. İbn Rüşd’e (520-595) gelince, hayatını ilme vakfetmiş bir insandı. Anlatıldığına göre, aklı ermeğe başladıktan sonra sadece babasının vefat ettiği gece ile gerdek gecesi tetkik ve okuma işini yapamadı.4 60’dan fazla eseriyle 5 câmiu’l-ulûm bir mütefekkir olarak kelam, felsefe, fıkıh ve tıp yanında hadise de eğildi. Hadis meclislerine katılarak hocalardan hadis dinledi.6 Muvatta’ı ezberledi ve babası Ebu’l-Kasım’a arz etti.7 Ancak onun “dirayet yönü rivayet yönünden baskın idi.”8 Bu tarafı eserlerinde kendisini gösterir. Kadılık yapan kuşağın bir ferdi olarak o da kadılık yaptı. Elimizdeki bu sınırlı bilgilere bakarak, geldiği kuşağın geleneğini devam ettirdiği ve hadisin özellikle ahkâm alanında kendisini belli bir düzeyde yetiştirdiğini söylemek mümkündürtr
dc.language.isoturtr
dc.rightsinfo:eu-repo/semantics/openAccesstr
dc.titleDOĞU VE BATI ARASINDA İBN RÜŞDtr
dc.title.alternativeIBN RUSHD BETWEEN EAST AND THE WESTtr
dc.typebooktr
dc.contributor.departmentİlahiyat Fakültesitr
dc.identifier.volume2tr
dc.relation.publicationcategoryUluslararası Konferans Öğesitr


Files in this item

Thumbnail

This item appears in the following Collection(s)

Show simple item record