1926-1927 Sahrâ Tahkîmât Ta’limnâmesine Göre Sahra Tahkîmi
Abstract
Türk devletleri var oluşlarının ilk günlerinden itibaren harp alanında üstün
yeteneklerini ortaya koyarak savaş sahasında önemli başarılara imza atmışlardır.
Araştırma konumuz olan savaş hazırlıkları ve sahrâ tahkîmâtına da ilk dönemlerden
beri önem verdikleri tarihi kayıtlarda geçmektedir. Zaman içerisinde girdiği
harplerde edinilen tecrübeler, komşu ülkelerle olan irtibatlar ve harp vasıtalarının
değişmesiyle de Türklerin savaşta uyguladığı sahrâ tahkîm usulleri de değişiklik
göstermiştir.
Bu çalışmada ilk dönemlerden itibaren Türk devletlerinin sahrâ tahkîm
usullerini, kullanılan stratejik tahkîm metotlarını ve Türkiye Cumhuriyeti‟nin ilk
yıllarında uygulanılması istenilen yeni sahrâ tahkîmâtını inceleyerek, askeri sahrâ
tahkîminin savaşta üstün gelmek için ne derece önemli olduğu değerlendirilmeye
çalışıldı. Osmanlıca‟dan çevirisini yapıp değerlendirmeye çalıştığımız 1926-1927
tarihli bu ta‟limnâme‟nin, aslı Almanca‟dan tercüme edilmiş, Türkiye
Cumhuriyeti‟nin ilk yıllarında yayımlanmış ve askerî sahrâ ta‟limnâmesi olarak
kullanılmaya başlanmıştır. Turkish States have made significant achievements by revealing their superior
talents in the theatre of war from the first day of their existence. It is referred to in
historical records that they have attached importance to preparations for war and
field arbitration since early times. Procedures for field arbitration applied by Turks in
the wars have also changed as a result of the experiences they gained in the wars, the
contacts with the neighboring countries and the change of the military vehicles.
In this study, by analyzing procedures for field arbitration of Turkish States,
strategic arbitration methods used in the wars in the early years, new field arbitration
applied to desired in the first years of the Republic of Turkey, It has been seen that
military field arbitrarion is a crucial element for wars. The original of this field
manual dated 1926-1927, which we translated and evaluated from the Ottoman
language was translated from German, it was published in the early years of the
Republic of Turkey and it was started to be used as military field fortifications.